DOLAR

34,2508$% -0.08

EURO

37,0935% 0.28

GRAM ALTIN

3.015,95%0,79

ÇEYREK ALTIN

5.103,00%0,21

TAM ALTIN

20.347,00%0,22

ONS

2.740,82%0,95

BİST100

8.899,17%2,12

Akşam Vakti a 18:19
Bursa PARÇALI AZ BULUTLU 17°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 34,2508

EURO 37,0935

ALTIN 3.015,95

BİST 100 8.899,17

Akşam 18:19

17°
  • Bursa Gündem Haber
  • Genel
  • Engelli Çocukların Eğitim Hayatında Yaşadıkları Zorluklar Neler, Fırsat Eşitliği Ne Kadar Mümkün, Neler Yapılmalı?

Engelli Çocukların Eğitim Hayatında Yaşadıkları Zorluklar Neler, Fırsat Eşitliği Ne Kadar Mümkün, Neler Yapılmalı?

ad826x90

Volkan Kahyalar  

Fiziksel engelli bir çocuğun okula başladığında karşılaştığı pürüzler, sırf sınıf içi düzenlemelerle sınırlı kalmıyor. Peki, eğitimde fırsat eşitliği ne kadar mümkün? Sadece fizikî erişilebilirlik mi önemli yoksa daha derin yapısal düzenlemelere mi ihtiyaç var? 2004 yılından beri özel eğitim alanında özellikle görme engelli çocuklar, yetişkinler ve görme engelli çocuk aileler ile çalışan Canan Can Yücel, bu sorulara cevap verirken toplumsal önyargıların altını çiziyor ve çocukların sosyal hayata iştirakini artırmanın yollarını öneriyor.

– Çocuklar denilince aklımıza hemen eğitim geliyor. Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması için engelli çocuklara yönelik özel programlar var mı? 

Engelli çocuklara yönelik doğrudan özel programlar var diyemem. Sadece özel eğitim okulları, özel eğitim kurumları var. Burada çocukların gereksinimlerine, engel kümelerine ve engel derecelerine göre çocuklara özel eğitim planları yapılabiliyor ya da çocuklar akranlarıyla birlikte kaynaştırma dediğimiz eğitim ortamlarına dahil olarak yaşıtlarıyla birlikte aynı eğitim ortamlarında eğitim alabiliyorlar. Programlar yok ama uygulamalar var aslında. Yani örneğin görme engelli çocuğu düşünecek olursak, görme engelli çocuğun gereksinimlerine yönelik; gelişimine yönelik eğitimciler, öğretmenler ya da rehberlik araştırma merkezlerindeki ilgili uzmanlar ya da okuldaki psikolojik danışmanlar birleşerek bir eğitim planı çıkarabiliyorlar. Ama doğrudan, çocuklara yönelik “şöyle programlar var, resmi programlar” var diyemem.

Ülkemizde bu stil durumlar maddelerle da destekleniyor. Örneğin Anayasanın 10. Maddesi fırsat eşitliğine vurgu yapıyor ya da fırsat eşitliğini destekliyor. Milli Eğitim Temel Kanunu’ndaki 4, 7 ve özellikle de 8. Maddeler özel eğitime ihtiyaç duyan çocukları kapsıyor. Bu yanıyla sadece okullarda yapılan uygulamalar olduğunu söyleyebilirim.

– Engelli çocukların eğitimine erişimini kolaylaştırmak için hangi adımlar atılmalı? Çünkü az önce aslında sadece özel alanlarda olduğunu belirttiniz. Dolayısıyla biraz daha yaymak açısından soruyorum. Bu adımlar neler olmalı? 

Aslında erişilebilirlik bizim en önemsediğimiz kavramlardan birisi. Erişilebilirlik ve kapsayıcılık, bizim temel ideolojimiz ve prensibimiz olmalı. Engelliler hakkındaki kanunun 3. maddesi bunu vurgularken, Birleşmiş Milletler Engelli Haklarına İlişkin Sözleşme’nin 9. maddesi de aynı noktaya dikkat çekmekte. Ülkemiz de bu uluslararası mukaveleyi kabul etmiş durumda. Ama ülke olarak uygulamada, erişilebilirliğe yönelik adımlar konusunda biraz daha geride olduğumuzu söyleyebilirim. Daha doğrusu aslında bununla ilgili bir uğraşın varlığı kesin. Belli aşamalar kaydettiğimizi söyleyebilirim. Ama hâlâ yapmamız gereken çok şey var.

Ben daha fazla görme engelli çocuklar özelinde çalıştığım için, kendim de az gören bir birey olduğum için, daha çok birikimim o yönde. Tahminen bu alandan daha özel örnekler verebilirim. Diğer alanlara uzmanlığım olmadığı için girmek istemem çok fazla. Mesela, bir okula görme engelli çocuk geldiğinde onunla alakalı ihtiyaç duyduğu düzenlemelerin yapılması değildir, erişilebilirlik ve kapsayıcılık. Aslında herkes için kozmik tasarım prensibinin benimsenmesi, kapsayıcı tasarım unsurunun benimsenmesi ve o çocuğun muhtaçlığına göre engel durumuna göre malzemelerin, araç gereçlerin, ders kaynaklarının, okullardaki fiziki ortamların hazırlanması demektir eğitim erişilebilirliği.

Eğitim sadece ve sadece okullarda alınan, öğrenilen bir kavram değildir. Yaşamın içinde de öyle… Bu alanlarda, herhangi bir kişi gelecek olması ihtimali düşünülerek, önceden önlemlerin alınması ve bu kapsayıcılık unsurunun benimsenerek buna göre hazırlıkların yapılması gerekiyor. O ortama o kişi geldiğinde değil, her an böyle bir muhtaçlığın olabileceği düşünülerek adımlar atılmalı.

– Sarı çizgi diye halk arasında bilinen kılavuz yolların olması, sınıf kapılarında Braille yazıların sınıf numaralarının Braille şekilde kabartma yazı ile yazılmış olması,

– Okullardaki ortamların, spor alanlarının, kafeterya, yemekhane, bahçe, öğretmenler odası, konferans salonu ve sınıflar gibi ortamlara erişimin kolay olması,

– Sınıflardaki sıra masa tertibinin ya da çocukların diğer özel araç gereçler, dolaplar, kıyafetlerin asıldığı askılara varıncaya kadar bunların uygun şekilde herkesin erişebileceği şekilde düzenlenmiş ve bunun üniversal tasarım unsuruyla tasarlanmış olması gerekiyor.

Sosyal hayata iştiraki arttırmak için belirli düzenlemeler de gerektiği çok açık. Bu sosyal düzenlemeler neler olmalı sizce?

Bir çocuk için sosyal hayata başlamanın en önemli noktası oyun ve oyun alanları. Çünkü biz biliyoruz ki hem pedagojik anlamda hem günlük yaşam manasında çocukların en iyi öğrenme ortamları oyun ortamları ve öğrenmeye aslında oyunla başlıyorlar, taklitle başlıyorlar. Dolayısıyla çocuğun toplumsallaşabilmesi, edinebileceği birçok datayı, bilgiyi edinebilmesi için en elzem ortamlardan birisi oyun ortamları ve buraların erişilebilir olması önemli.

“Engelli çocuğun yardım alan, engeli olmayan çocuğun ona yardım veren pozisyonuna getirilmemesi gerekiyor”

Örneğin bir sürü oyun merkezleri var, çocuk oyun alanları var, açık parklar var ya da açık piknik alanları var. Bu stil aileleriyle birlikte dahil olabileceği, akranlarıyla birlikte dahil olabileceği bir sürü ortam var. Ama maalesef bu ortamlar herhangi bir kişiye göre tasarlanıyor. Yani daha özel ihtiyaçlar, daha özel durumlar düşünülmeden tasarlanıyor, ya da herhangi bir tasarım için tahminen de büyük bir çaba gösterilmiyor diyebilirim. Bu oyun ortamlarına engelli bir çocuk geldiğinde oraya erişebilecek mi? Oradaki oyun materyalleri o çocuğun fiziki şartlarına uygun mu? O malzemeyi rahatça kullanabilecek mi? Akranlarıyla rahatça iletişim kurabilecek mi? Diyelim ki herhangi 3 yaşındaki bir çocuk o parktaki bir araç gereci kullanabiliyorken, oradaki başka görme engelli bir çocuk ona erişemediğinde, orada bir akran bağlantısı gerçekleşemeyecek ve bu da çocuğun toplumsallaşmasına olumsuz yönde ket vuracak. Aynı şey keza ortopedik engelli, işitme engelli ya da zihinsel engelli çocuk için de geçerli olabilir.

Okullar da akademik ortamlar gibi görülmekle birlikte, aslında çocukların sosyalleşebileceği en önemli ortamlar. Az önceki soru ve konu başlıklarında bahsettiğimiz şeyler buralarda da geçerli. Yani çocuğun sınıfını rahatlıkla bağımsız ve özgürce akranlarının ulaşabildiği şekilde ulaşabilmesi çok önemli. Yaşıtına bağımlı olmaması, yani sadece alıcı pozisyonda olmaması önemli.

“Sadece fiziki erişilebilirlik değil bilgiye erişim de önemli”

Engelli çocuğun yardım alan, herhangi bir engeli olmayan çocuğun ona yardım veren pozisyonuna getirilmemesi gerekiyor. Çünkü bunlar çocuklar ve eşitler. Hakları da eşit olmalı; insan olmanın, çocuk olmanın gereği olarak. Dolayısıyla arkadaşıyla gerçekten arkadaşı olmalı. Parkta, bahçede, oyunda, işte, okul ortamında, vücut dersinde ya da herhangi bir etkinlik, sosyal etkinlik esnasında, okul içinde ve okul dışında da mesela ne olabilir? Çocukların gidebileceği, ailelerinin de eşliğiyle çocuğun yaşına ve gelişimine göre sinemalar, tiyatrolar, konser alanları ve çocuklar için şovların sergilendiği açık alanlar, alışveriş yerleri, alışveriş yerlerindeki oyun merkezleri… Bunların hepsi tüm çocukların erişimine açık olmalı ki tüm çocuklar orada farklılıklarıyla birlikte var olabilsin. Burada sadece fiziki erişilebilirlik değil aynı zamanda bilgiye erişim de çok önemli. Çocuk hem fiziki olarak oraya erişebilmeli hem de oradaki bilgiye erişebilmeli. Örneğin bir sinemaya, tiyatroya gittiğinde görme engelli bir çocuksa oradaki görsel öğelerin betimlenmesi onun o bilgiye yaşıtlarıyla birlikte erişimini sağlayacak. Tüm bunların düşünülmesi gerekiyor.  

“STK’lar da ikiye bölünmüş durumda: Yardım temelli ve hak temelli çalışan STK’lar”

– Peki hocam buraya kadar saydığımız hakların korunmasında STK’ların rolü nedir?

Türkiye’de STK’lar da ikiye bölünmüş durumda diyebilirim. Bunlardan bir kısmı yardım temelli çalışan STK’lar, bir kısmı da hak temelli çalışan STK’lar. Yardım temelli çalışan STK’lar daha çok eski yıllardan getirilmiş geleneklerle çocuklara ve ailelerine sosyal yardımlarda bulunmaya çalışan STK’lar.

Ancak özellikle 2000 sonrası kurulan hak temelli STK’lar var. Buralarda daha çok hak temelli bir bakış açısı hakim ve aslında çocuğun ya da engeli bulunan bireyin aslında hayatı için bunların temel bir insan hakkı olduğuna inanılıyor. Bu STK’larda görev alan kişiler olarak ve aslında yardımdan çok daha ötesini düşünüyoruz. Biz buralarda erişilebilirliği, hak temelli kapsayıcılığı konuşuyoruz. Kozmik tasarımı, kapsayıcı tasarımı konuşuyoruz ve az önce buraya kadar, şimdiye kadar konuştuğumuz noktalar üzerinde erişilebilirlik çalışmaları yürütmeye çalışıyoruz.  

Örneğin neler yapıyoruz? Okullardaki fiziki şartların daha iyi hale nasıl getirilebileceğiyle ilgili gerektiğinde, imkanlarımız elverdiğince bakanlarla işbirliği yapmaya çalışarak neleri daha iyi hale getirebiliriz diye çalışıyoruz. Sosyal kültürel alanların erişilebilirliğini; toplu taşımaların erişilebilirliğinden, tiyatroların, konserlerin, sinemaların erişilebilirliğine kadar nasıl tüm çocukların kullanımı için uygun hale getirilebileceğimizi konuşmaya, anlatmaya çalışıyoruz.

Türkiye’de bu anlamda yaşadığımız en büyük zahmet, kurumlara genellikle ilk gidenin STK’lar olarak bizlerin olması. STK’lara direkt kurumların gelişi biraz daha zor. Ama biz bu kapıları açtıkça, bu işbirliğini sağladıkça belediyelerden, Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı gibi bakanlıklardan geri dönüşlerini aldığımızı söyleyebilirim.

2000 sonrasında çok fazla yol katettiğimizi söyleyebiliriz ama hak temelli çalışan STK sayısı hâlâ biraz daha az ülkemizde.

– Türkiye’de engelli çocukların spor ve sanat gibi etkinliklere iştirakini soracağım. Mesela sporda çeşitli muvaffakiyetleri, branşlardaki derecelendirmelerdeki rekorları görebiliyoruz. Sanat alanında bunun biraz daha spesifik olduğunu düşünüyorum. Mesela engellilerin vilayetle de belirli sanat aktifliklerine katıldıklarını ve bunun çıktısı olan stantların sadece onlar üzerinden yapıldığını görüyoruz. Yani karma standın içerisinde engelli bireyler yok. Engelli bireyler varsa sadece engelli bireylerin sanat etkinliklerini görebiliyoruz. Bu hususlarda da neler söylemek istersiniz? 

Sanatla alakalı söylediğiniz şey aslında sporla ilgili de var. Bunları toplumsal önyargılarla ve bilinçlenme seviyesiyle de ilgili. Spor ve sanat aslında insanların bir toplumda var olabilmesi, kendini çok daha iyi ifade edebilmesi için en özgür ortamlar. Sadece engeli bulunan, yeti farkı bulunan bireyler için değil; toplumun tüm bölümleri için böyle. Ama pürüzlük yeti farklılığı söz konusu olduğunda malesef kısıtlanmalar çok fazla. Örneğin, hâlâ görme engelli yetişkin olarak kendi iradesiyle bağımsız bir şekilde gidip bir yüzme havuzuna kayıt yaptıramadığına şahit oluyoruz veya engelliler için ayrılan özel saatlerde yüzebileceğine şahit oluyoruz. Dolayısıyla sporda da ayrımcılıklarla karşılaştığımı ifade edebilirim. Burada da bizim karşımıza çıkan en büyük ve en temel sorun toplumsal önyargılar ve insanların engelliler hakkındaki kararları kendi başlarındaki ön yargılarla veriyor olmaları. Yani burada konunun öznesi olan şahıslara, çocuklara söz hakkı tanımamasından kaynaklanıyor tüm bunlar. İmkan verildiğinde fırsatlar sağlandığında evet sporda dereceler alınıyor. Tıpkı engelsiz bireylerde olduğu gibi.

Dediğiniz gibi, bazı alanlara sıkıştırılıyor engelli kişiler. Örneğin otistik bireylerin daha çok ritimde, müzikte daha iyi olabileceğine; görme engelli kişilerin işitmeye karşı yeteneklerinin maharetlerinin daha güçlü olduğu ve o yüzden çok iyi müzik söyleyebileceği, iyi enstrüman çalabileceklerine dair kalıp yargılar var. 

Sonuçta bizler de bu toplumun bir kesimiyiz ve çocuklar için de birebiri geçerli. Bu nedenle, çocukları kalıplara sokmadan; özellikle bebeklikten itibaren, erken çocukluk dönemi olan 3-6 yaş arasında, akranlarıyla birlikte spor ve sanatla bağlantılı ortamlara, spor akademilerine ve sanat merkezlerine dahil edebilmek çok değerlidir.

 

Günün öne çıkan haberleri…

TIKLAYIN – Mehmet Y. Yılmaz: Savaş ağalarının Bahçeli’ye yanıtı

TIKLAYIN – Abdullah Öcalan’dan Bahçeli’nin davetine ilk cevap: Koşullar oluşursa teorik ve pratik güce sahibim

TIKLAYIN – AKP’li Şamil Tayyar: “Öcalan çıkışı” devlet projesi değil, Devlet Bahçeli projesidir; MGK kararı yok, Erdoğan’ın haberi de yok

TIKLAYIN – Ertuğrul Özkök: Asıl merakım şu; güvenlik kamerası görüntülerini kim aldı, kim sızdırdı?

TIKLAYIN – Murat Karayılan, TUSAŞ saldırısı öncesi Bahçeli’nin davetini kıymetlendirmiş: Kürt tarafı buna “yok” demez ama yaş tahtaya da basmaz

 


Cem Adrian’dan Picasso’ya:

 

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Tusaş Şehitlerinin Kanı Yerde Kalmadı! 2’si Üst Seviye 59 Terörist Etkisiz Hale Getirildi

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.