34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
3.005,41%1,48
5.110,00%0,95
20.381,00%1,12
2.705,79%1,29
9.549,89%1,94
T24 Politika
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Eğitimde köşe başlarını tutmuş ideolojik çevrelerin her yeniliğe ayak diremeleri meşhurdur. Aynı aktörler Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’mizi sabote etmek için yine devrede” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, İstanbul’da düzenlenen “24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı”nda konuşma yaptı.
24 Kasım Öğretmenler Günü’nü tebrik eden Erdoğan, “Bu vesileyle görevi başında şehit olan öğretmenlerimizle afetlerde, kazalarda ebediyete irtihal eden öğretmenlerimiz başta olmak üzere vefat eden tüm öğretmenlerimizi rahmetle yad ediyorum. Aziz anılarını her zaman yüreğimizde yaşattığımız şehit Şenay Aybüke Yalçın’ı, Necmettin Yılmaz’ı ve diğer kahraman eğitimcilerimizi rahmetle anıyorum” diye konuştu, şunları söyledi:
“Biz eğitim-öğretim yoluyla sırf meslek sahibi bireyler değil, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür kuşaklar yetiştirme kaygısındayız. Bir milyon öğretmenimizle, büyük eğitim ailemizin bütün fertleriyle, kökleriyle bağları sağlam nesillerin yetişmesi için gece gündüz çalışıyoruz. Bu ülküye ulaşmak sırf diplomayla ya da bilgiyle değil, şahsiyet inşa eden bir anlayışla mümkündür.
Elbette akademik başarı kıymetlidir, diploma pahalıdır. Ama bunlar sağlam bir şahsiyet yeri üzerinde yükseldiği zaman gerçek manasını bulacaktır. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, işte bu argümanın, bu ülkünün bir tezahürüdür. Bizler bu modelle sadece bilgiye ulaşan değil, bilgiyi hikmetle birleştiren, fazileti hayatına nakşeden kuşaklar yetiştirmeyi arzu ve ümit ediyoruz. Milletimizin tarihi birikimini, köklü bedellerini ve kültürel zenginliklerini merkeze alan modelimizle aynı zamanda çağın ihtiyaçlarını gözeten, bilimsel yaklaşıma dayalı bir eğitim anlayışını hayata geçiriyoruz.”
Yeni müfredata değinen Erdoğan, “Yeni modelde iş birliğini, dayanışmayı ve sosyal sorumluluğu eğitim öğretimimizin ayrılmaz bir parçası haline getirdik. Ayrıca süreç odaklı değerlendirme sistemini benimseyerek, evlatlarımızın gelişimlerini, sürekliliğini önceledik. Güzel Türkçemizin korunması ve geliştirilmesi de maarif modelimizin yapı taşlarından biriydi. Öğretmenler başta olmak üzere eğitim öğretim topluluğumuzun tüm paydaşlarıyla şekillendirdiğimiz modelimizin millet olarak eksikliğini hissettiğimiz birçok ihtiyacı karşılayacağına inanıyorum” diye konuştu.
Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“Eğitim öğretim alanında ülkemizde köşe başlarını tutmuş ideolojik çevrelerin her türlü değişime, yeniye ve yeniliğe ayak diremeleri meşhurdur. Aynı aktörlerin Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’mizi sabote etmek için yine devrede olduğunu görüyoruz. 2024 Türkiye’sine hala vesayet periyotlarının merceğinden bakan, değişime kapalı, dünyadan ve hayatın dinamiklerinden kopuk bu arkaik zihniyetin evlatlarımızın ufkunu karartmalarına müsaade edemeyiz. Eğitim öğretim modelimizin çağın gereksinimlerine uygun şekilde revize edilmesi, tespit edilen sorunların çözüme kavuşturulması hem devletimizin hem eğitimcilerimizin hem de ebeveynlerin evlatlarımıza karşı sorumluluğudur.
“Muhalefet ve iş tuttuğu meslek örgütleri…”
Muhalefetin ve iş tuttuğu meslek örgütlerinin bu yanlıştan bir an önce dönmelerini içtenlikle temenni ediyoruz. Biz eğitim öğretim sıkıntısını siyaset üstü tutmaya itina gösteriyoruz. Bundan sonra da bu çizgimizi koruma edeceğiz. Siz eğitimcilerimizin de katkılarıyla şekillenen yeni modelimizi kararlılıkla uygulamayı sürdüreceğiz. Ailelerinin bizlere emanet ettiği, aydınlık yarınlarımızın teminatı olan gençlerimizin en iyi, en donanımlı, en başarılı şekilde yetişmeleri için hiçbir fedakarlıktan çekinmeyeceğiz. Öğretmenlerimiz bize güçlü destek verirse, Allah’ın müsaadesiyle her şey daha sağlıklı işleyecek, amaçlarımıza çok daha kısa sürede ulaşacağız.
“Türkiye’yi yönetme sorumluluğunu devraldığımızda eğitimi il sıraya koyduk”
22 sene önce Türkiye’yi yönetme sorumluluğunu devraldığımızda eğitimi, hükümetimizin de partimizin de siyasetlerinin ilk sırasına koyduk. Eğitime ayrılan bütçe 2002’de sırf 7,5 milyar lira düzeyindeydi. Bugün bu rakam yükseköğrenim dahil 1 trilyon 620 milyar liraya ulaştı. Türkiye’nin imkan ve kaynakları genişledikçe, milletimizin refahı arttıkça, bunu her zaman en önce öğretmenlerimize ve eğitime yansıtmak temel düsturumuz oldu.
“Hükümetlerimiz döneminde 800 bin öğretmen ataması yaptık”
Görevi devraldığımızda -buranın altını çiziyorum- 367 bin olan derslik sayısı bugün resmi ve özel olmak üzere toplam 735 bine çıktı. Nereden nereye? Son 20 yılda, 80 yılda yapılandan daha fazla derslik inşa ettik. Eğitimin altyapısını geliştirirken eğitimin taşıyıcı sütunu olan öğretmenlerimizi de elbette ihmal etmedik. Hükümetlerimiz döneminde 800 bin öğretmen ataması yaptık. 2002’de ilköğretimde derslik başına düşen öğrenci sayısı 36, ortaöğretimde ise 30’du. Bu sayıyı ilköğretimde 23’e, ortaöğretimde ise 22’ye düşürmeyi başardık. Sadece bu veriler bile Türkiye’nin eğitim alanında 22 yılda yazdığı eşsiz başarı öyküsünün en somut göstergesidir
“Birileri yakın tarihi yeniden yazmaya çalışıyor; safsata dedikleri yasakları, faşizmi şahsen deneyim ettik”
Bilhassa kız çocuklarımız ile okulları arasında konan engelleri başta başörtüsü yasağı olmak üzere birer birer ortadan kaldırdık. Şimdi bakıyorsunuz birileri çıkıyor, yakın tarihi yeniden yazmaya çalışıyor. Daha düne kadar bu ülkede kızlarımız, kılık kıyafetinden, başörtüsünden dolayı baskıya uğramamış, okuldan, üniversiteden atılmamış, kadınlar memuriyetten ihraç edilmemiş gibi yalan yanlış konuşuyorlar. Bu çevrelerin safsata dedikleri acıları, zulümleri, baskıları, yasakları, faşizmin her türlüsünü biz şahsen deneyim ettik. İliklerimize kadar yaşadık.
“28 Şubat döneminde 6 milyon insanımız fişlendi”
28 Şubat döneminde güya irtica ile mücadele kılıfı altında aralarında kamu vazifelilerinin de olduğu 6 milyon insanımız fişlendi. Sırf Milli Eğitim’de 33 bin öğretmen disiplin soruşturmasına uğradı. 11 bin 890 öğretmen disiplin cezası aldı. 11 bin öğretmen ise istifa ettirildi. Kamu bürokrasisi yanında iktisattan siyasete, sivil toplumdan günlük hayata kadar her alanda milletimiz çok ağır baskılara maruz bırakıldı. Bakınız, daha üniversite kapılarında kurulan ikna odalarını, kürsüden zorla indirilen başarılı mezunları, eğitimlerini gözyaşlarıyla yarıda bırakan binlerce evladımızı, katsayı adaletsizliği sebebiyle hakları gasp edilen milyonlarca gencimizi burada saymıyorum. Bunlar ceberut laiklik uygulamalarının ayyuka çıktığı 1940’larda değil dikkatinizi çekiyorum, sadece 27 yıl önce bu ülkede, bu şehirde yaşandı.
“Öğretmenlerimize yönelik işlenen ‘kasten yaralama’ hatasını tutuklama sebebi saydık”
Görevleri sırasında veya vazifeleri nedeniyle eğitim çalışanlarına yönelik işlenen suçlara karşı caydırıcı yaptırımlar getirdik. Hapis cezasının ertelenmesi uygulamasını kaldırarak öğretmenlerimize yönelik işlenen ‘kasten yaralama’ hatasını tutuklama sebebi saydık. Öğretmenlerimize yönelik her saldırıyı sadece ferdî bir eylem olarak değil milletimizin geleceğine yapılan bir saldırı olarak kıymetlendiriyoruz. Bu düzenlemelerin eğitim-öğretim topluluğumuzdaki güven ve huzur ortamını günden güne tahkim edeceğine inanıyoruz. Benzer şekilde artık öğretmenlerimiz, olağanüstü hal, genel afet ve salgın hastalık durumları haricinde meslekleriyle ilgili olmayan işlerde istekleri dışında görevlendirilemeyecek.
“Ailelerimizden çocuklarının eğitimleriyle daima yakından ilgilenmelerini bekliyoruz”
Aile, her çocuğun ilk öğretmenidir. Onun yüreğine dokunan, zihnini şekillendiren, karakterini yoğuran ilk mekteptir. Bir öğretmenin öğrencisini muhabbetle kucaklayan emeği ne kadar pahalıysa velilerin desteği de aynı derecede değerlidir, vazgeçilmezdir. Ailelerimizden çocuklarının eğitimleriyle daima yakından ilgilenmelerini beklediğimizi, öğrenme süreçlerinde destekleyici, kolaylaştırıcı rol üstlenmelerinin gerektiğini burada tekrar vurgulamak istiyorum. Maarif davamızın öncü isimlerinden Nurettin Topçu’nun şu veciz sözlerini lütfen bir an olsun unutmayın: ‘Millet bünyesinde inkılaplar, mekteple başlar ve her milletin kendine özel olan mektepleri vardır. Ademoğlunu beşikten alarak mezara kadar götürüp teslim eden dünyanın en büyük mesuliyetine sahip insan muallimlerdir’. İşte sizler bu mesuliyetin taşıyıcılarısınız. Ben sizlere güveniyorum. Her birinizin yüksek görev şuuru ve tam bir adanmışlıkla misyonunu yapacağına yürekten inanıyorum.”
“Doğal besine ulaşmanın bir yolu var!” |
Günün öne çıkan haberleri Kiraladıkları dairede cesetleri bulunan çift, çekiçle öldürülmüş İyi Parti önderi Dervişoğlu’ndan Akşener’e ‘işbirlikçi’ diyen Kılıçdaroğlu’na: Erdoğan’ın 3 kez kazanmasına vesile olan kendisi! CHP’den, gazeteciye saldıran meclis üyesiyle ilgili açıklama: Nadir Bayram, kesin ihraç istemiyle disiplin heyetine sevk edildi Elon Musk, Amerikan seçiminin en büyük ‘kazananı’: Kampanya için 130 milyon dolar harcadı, serveti 84 milyar dolar arttı! |
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Resmî Gazete’de Bugün (24 Kasım 2024 Resmî Gazete Kararları)
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.