34,3577$% 0.39
37,0842€% 0.03
2.968,68%-0,24
4.964,00%-0,59
19.855,00%-0,59
2.688,44%-0,59
9.103,73%1,76
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP’li Esenyurt Belediyesi’nin ardından DEM Partili Mardin, Batman ve halfeyti belediyelerine kayyım atanmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. “Yargı, başsavcı ve savcılar bu konuda çok önemli bir dirayet ortaya koyuyorlar. Ben bu dirayetleri sebebiyle yargıyı tebrik ediyorum” diyen Erdoğan, ana muhalefet partisi CHP başkanı Özgür Özel’in tenkitlerine de, “Muhalefet yargıyı misyonunu yaptığı için baskı altına almaya kalkmamalıdır. Hele hele savcıları tehdit etmek, hukuk insanlarını hedef göstermek ve onlara hakaret etmek tam manasıyla eşkıyalıktır” diye cevap verdi.
Kırgızistan ve Macaristan ziyaretleri sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin (ABB) Ebru Gündeş‘e 29 Ekim konseri için 69 milyon lira ödeme yaptığı iddiasıyla tartışmaya açılan gündem için de şunları söyledi:
“Üzerine üzerine gidecekler. Çünkü eğer biz bu pislikleri temizleyemezsek, şunu bilelim ki ülkemizin geleceği de pek hayra alamet olmaz. Şu anda ben yargının çok sağlam yere bastığını görüyorum. Açıklanan sayılar basit sayılar, ufak sayılar değil. Bu sayılarla ilgili dokümanlar ortaya çıktığında bunlar ne diyecekler? Bunun hesabını vermeleri lazım. Millete hizmete dönüşmesi gereken kaynakların nasıl har vurup harman savurma anlayışı ile sağa sola saçıldığının somut bir göstergesidir bu durum. CHP’li belediyeler, kamunun kaynaklarını hoyratça harcarken, halkın temel ihtiyaçlarını karşılayamıyorsa bunların hesabının sorulması gerekir. Bu hesabı milletimiz adına sormaktan çekinmeyiz.”
Erdoğan, kendisine yöneltilen “Ekonomiye dair nasıl bir perspektif ortaya çıkacaktır?” sorusuna da “Enflasyon artık daima olarak inişte olacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Son 2 ay içerisinde enflasyonda bu inişleri daima birlikte göreceğiz” diye cevap verdi. Cumhurbaşkanı, “Benim yaklaşım usulümü biliyorsunuz. İnşallah faizle birlikte enflasyon da düşecek. Bundan hiç tasanız olmasın. Benim iktisattaki mantığım bu. Bir ekonomist olarak aldığım, öğrendiğim bilgi bu” ifadelerini kullandı.
“Toplantı, görüşme ve temaslarımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kırgızistan ve Macaristan ziyaretlerine ilişkin olarak değerlendirmeleri şöyle:
“Kırgızistan ve Macaristan ziyaretlerimizi başarıyla tamamlamış bulunuyoruz. Ziyaretimizin ilk kısmında Kırgızistan’da Yüksek Seviyeli Stratejik İşbirliği Konseyi 6. Toplantısı’nı düzenledik. Bu toplantıda Kırgız Cumhuriyeti’yle bağlantılarımızı stratejik iştirakten kapsamlı stratejik paydaşlık düzeyine yükselttik. Kurul toplantımızda güvenlik, enerji, kültür gibi alanlarda ortak bildiri dahil toplam 19 anlaşmaya imza attık. Kırgızistan’daki en yüksek düzeyli devlet nişanı olan Manas Nişanı’nın kardeşim Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov tarafından şahsıma tevcih edilmesinden bahtiyarlık duydum. Manas Üniversitemizde toplam 110 tesis, eser, proje ve hizmetin resmi açılış merasimini icra ettik. 1995 yılında faaliyete geçen üniversitemiz, 7 bine yaklaşan öğrenci sayısı, 13 bini aşan mezunuyla çok önemli hizmetler yapıyor. Üniversitemizin dünyanın ilk 1000 yükseköğretim kurumu arasına girmesi bizim açımızdan epeyce manalıydı. TİKA’nın katkısıyla inşa edilen Türk-Kırgız Dostluk Hastanesi’nin açılışını da ziyaretimiz vesilesiyle yaptık. Toplam 150 yataklı Dostluk Hastanemize şahsımın isminin verilmesinden büyük bir onur duydum. Hastanenin iki ülke arasındaki kardeşliğin ve dayanışmanın sembollerinden biri olacağına inanıyorum. Cumhurbaşkanı Sayın Caparov’un dirayetli liderliğinde Kırgızistan’ın büyük bir atılım içinde olduğunu görüyoruz. Türkiye olarak bu süreçte biz de Kırgız kardeşlerimize her türlü desteği vermenin gayretindeyiz. Gelecekte müşterek uğraşlarımızla çok daha iyi yerlerde olacağımızdan şüphe duymuyorum.
Ziyaretimizin ikinci gününde Türk Devletleri Teşkilatı 11. Devlet ve Hükümet Liderleri Zirvesi’ne iştirak ettik. Merhum Gaspıralı İsmail Bey’in “dilde, fikirde, işte birlik” şiarı doğrultusunda, Türk Dünyası olarak bağlarımızı güçlendiriyoruz. 175 milyona ulaşan genç ve dinamik bir nüfusa, 1,2 trilyon doları bulan ticaret hacmine sahibiz. Ekonomi başta olmak üzere bilim, enerji, ulaştırma, savunma ve güvenlik gibi alanlarda potansiyelimizi ortaya çıkarmakta kararlıyız. Tepemizde Gazze ve işgal altındaki Filistin topraklarında süren İsrail soykırımına karşı atılacak ortak adımların yanı sıra, Güney Kafkasya ve Ukrayna’daki durumu da görüştük. Ayrıca tepemiz sırasında teşkilatımız bünyesinde toplam 8 dokümana imza atıldı. Ortak Türk alfabesi üzerinde de titizlikle çalışıyoruz. Ortak alfabeye geçebilirsek tarihi bir eşiği daha aşacak, böylece büyük bir kucaklaşmayı sağlamış olacağız. Zirvede diğer hususlarla birlikte özellikle bu sorunla ilgili hassasiyetlerimizi de vurguladım. Zirve vesilesiyle Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in yanı sıra katılımcı diğer devlet ve hükümet başkanlarıyla da temaslarımız oldu.
NATO Genel Sekreteri ve AB Komisyonu Başkanı ile ikili görüşme
Bugün Macaristan’da Avrupa Siyasi Topluluğu 5. Zirvesine iştirak ettik. Burada göç ve ekonomik güvenlik bahisleri dahil karşı karşıya olduğumuz sınamaları ele aldık. Malumunuz topluluğun 2022 yılında Prag’da gerçekleştirilen ilk zirvesine de katılmıştık. Zirveye hitabımda savunma ve güvenlik başta olmak üzere enerji, ulaştırma, gıda güvenliği, göç yönetimi gibi alanlarda ülkemizle iş birliğinin değerini dile getirdim. Avrupa Birliği’ne üyelik sürecimizin bazı kesitlerin kısır siyasi hesapları nedeniyle engellenmesinin stratejik akıl ve hakkaniyetle bağdaşmadığının altını çizdim. Gazze’deki İsrail soykırımı ve Lübnan’da yaşanan vahşetin durdurulması için Avrupa’nın üzerine düşen ahlaki ve vicdani sorumluluğunu bir kez daha hatırlattım. Ukrayna’da adil ve kalıcı barışın ancak tüm tarafların diplomasiye alan açmasıyla mümkün olabileceğini ifade ettim. Zirve marjında ayrıca Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Emmanuel Macron, Hollanda Başbakanı Sayın Dick Schoof, Danimarka Başbakanı Sayın Mette Frederiksen, NATO Genel Sekreteri Sayın Mark Rutte, Avrupa Birliği Komite Başkanı Sayın Ursula von der Leyen ile ikili görüşmeler gerçekleştirdik. Bunlara ilaveten Kosova, Polonya, Ermenistan, Ukrayna, İsviçre, Arnavutluk, İtalya, Avusturya, Yunanistan, Bulgaristan, Bosna Hersek ve Sırbistan önderleriyle temaslarımız oldu. Toplantı, görüşme ve temaslarımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum.”
Dönüş yolunca gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
Avrupa Birliği’ne üyelik süreci: Verdiğimiz tüm sözleri tutarak o sınavdan çoktan geçtik
SORU: Avrupa Birliği’ne üyelik sürecini sormak istiyorum. Konuşmanızın başında değindiniz. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile görüştünüz ve bugün “Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur.” dediniz. Bugün von der Leyen de sosyal medya paylaşımında “AB – Türkiye iştirakinin güçlenmesi ortak bölgemize yarar sağlayacaktır.” dedi. Bu konuda yeni bir gelişme söz konusu mu? Avrupa Birliği’yle müzakerelere ilişkin gidişat ne yönde?
Görüşmemizde bugün von der Leyen’de böyle bir tutumu şimdi görmüş değiliz. Bunlar hala görüşme etabında attığımız adımlar. Eğer bize hakikaten böyle bir açılım sağlarlarsa bunu paylaşırız. Gerek Dışişleri Bakanlığımız gerek Avrupa Birliği ile ilgili arkadaşlarımız muhatapları ile temaslarını sıklaştıracak. Biz de başkanlarla görüşmelerimizde bu mevzuyu ele almayı sürdürecek ve inşallah iyi bir sonuç için uğraş edeceğiz. Türkiye’nin potansiyelinin herkes farkında. Son devirde Avrupa’nın Türkiye ile iş birliği konusundaki uğraşları de bunun göstergesi. Biz Avrupa Birliği’ne üyelik konusunda tam üyelik maksadımıza bağlıyız ve bununla ilgili adımlarımızı attık, atıyoruz. Avrupa Birliği ile siyasi bariyerlere takılmadan, eşit şartlarda ve göz hizasında bir ilişki biçiminden yanayız. Biz Avrupa Birliği’nden kaybedilmiş vakti telafi edecek süratte vizyoner bir yaklaşım bekliyoruz. Bunu Avrupalı muhataplarımıza her fırsatta söylüyoruz. Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve vize serbestisi konusunda adım atılması iyi bir başlangıç olacaktır. Bize verilen kelamların tutulması Avrupa Birliği’nin de samimiyetini ortaya koyması açısından bir fırsattır. Çünkü biz verdiğimiz tüm sözleri tutarak o sınavdan zati çoktan geçtik.
“İleride ortak bir ordu kurma gibi bir çalışma şu anda Türk devletleri arasında bulunmuyor”
SORU: Efendim, Kırgısiztan’daydınız, Türk Devletleri Teşkilatı’nın 11. Devlet Liderleri Zirvesine katıldınız. Burada bir dizi anlaşma imzalandığını ifade ettiniz. 19 anlaşma imzalandı ama bir tanesi epey değerliydi, güvenlik bağlamında bir imza gerçekleştirildi. Zirvede güvenlik konusunda koordineli afet ve acil durum müdahalesi sağlamayı amaçlayan sivil koruma düzeneği anlaşması imzalandı. Bu anlaşma ileride Türk Devletleri Teşkilatı’nın bir ortak ordu kurmasının öncü adımlarından biri diyebilir miyiz?
Bu çok ileri bir ifade olur. Şu anda öyle bir görüntü söz konusu değil. İleride ortak bir ordu kurma gibi bir çalışma, bir çaba şu anda Türk devletleri arasında bulunmuyor. Sivil Koruma Sistemi Anlaşması, bölgedeki güvenlik iş birliğini artırma adına önemli bir adım. Afet ve acil durum müdahalelerinde uyum sağlamak, devletlerimiz arasındaki derin iş birliklerini güçlendirecektir. Bu mutabakatın temel amacı afet ve acil durumlarda Türk Devletleri Teşkilatı üyelerinin dayanışmasını artırmaktır. Bu dayanışma bizleri afetlere ve afet sonrası süreçlere daha hazırlıklı ve güçlü kılacak. Biliyorsunuz bunun fikri temelini asrın felaketi sonrası ülkemizde düzenlediğimiz olağanüstü zirvede atmıştık. Bu anlaşma Türk Devletleri Teşkilatı’nın birlik ruhunu biraz daha kuvvetlendirecektir. Afet ve acil durumlarda dost ve kardeşlerimizle dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu yaşayarak bir kez daha öğrendik. Ülkelerimiz arasında eğitim, tatbikat ve teknoloji transferi gibi konular gündemimizde ve bu konuda atılan adımlar var. Tüm bu gelişmeler, güvenlik alanında daha derin bağların kurulmasına yardımcı olabilir. Bu süreçler zaman alır ve çeşitli siyasi, ekonomik ve toplumsal dinamiklerden etkilenir. Çağımızda ittifakların, birliklerin ve uluslararası teşkilatların kıymeti birkaç kat artmıştır. Bu tip dayanışma temelli adımlar teşkilatların gücüne güç katar.
“FETÖ ve diğer tüm terör örgütleri ile çabamızda kararlıyız”
SORU: Türkiye-Kırgızistan alakalarının daha da perçinleştiği önemli bir ziyarete şahitlik ettik. Bu ziyaretin önemli gündemlerinden birinin de ülkedeki FETÖ okullarının Maarif Vakfı’na devredilmesi konusu olduğunu biliyoruz. Bu konuda bir ilerleme kaydedildi mi? Farklı ülkelerle de benzer talepleriniz vardı, beklentileriniz vardı. Örgüt elebaşının ölümünün Türkiye’nin bu uğraşına olumlu katkısı olacağını kıymetlendiriyor musunuz?
Her şeyden önce bu konu sizin de ifade ettiğiniz gibi Türkiye’yi adeta huzurlu kılan bir adım olmuştur. Kırgızistan FETÖ’nün tutunmaya çalıştığı, örgütün amacındaki ülkelerden biri. Son vakitlerde bu sinsi örgütle mücadele konusunda etkin adımlar atılıyor. Manas Üniversitesi’nde öğrencilere hitabımda “aklınızı kiralamaya, şahsiyetinizi gasp etmeye çalışanlara prim vermeyin” uyarısında bulundum. Çünkü FETÖ ve benzeri tüm terör örgütleri insanları mankurtlaştırıp kullanmak ister. Bu anlamda terör örgütlerinin birbirlerinden farkları yok. Hepsi iradesiz, bilinçsiz, şahsiyetsiz kullanışlı robotlar ister ve onları amaçlarına saldırmakta kullanır. FETÖ’nün faaliyet gösterdiği bütün ülkelere örgütün gerçek yüzünü anlatıyor, onların ve kuşaklarının güvenliği için bu kanserli hücreyi kesip atmaları, onlarla mücadele etmeleri tavsiyesinde bulunuyoruz. FETÖ’nün taktığı maskelerin ne kadar çeşitli olabileceğini, örgütün hipnoz usullerini, onlarla gayretin bir güvenlik meselesi olduğunu örnekleri ile izah ediyoruz. Bizi anlayanlar, tehlikeyi fark edenler Kırgızistan örneğinde olduğu gibi harekete geçiyor. Örgütün oluşturduğu tehlikenin farkında olanların sayısı artıyor. Bu artışı sağlamak için biz de çabalarımızı hiç sonlandırmayacağız. Bu aynı zamanda bir terörle mücadele faaliyetidir. Terörle gayretin her halinden bir milim bile geri adım atmayız. FETÖ ile uğraşın uluslararası boyutu epey önemli. Bu örgütün yurt dışındaki yapılanmalarına karşı kapsamlı çabamız her alanda sürüyor. Özellikle eğitim alanında alınacak önlemlerin kıymetinin anlaşılmasından ve bu örgütün elindeki eğitim tesislerinin Maarif Vakfımıza evresi konusunda adımlar atılmasından memnuniyet duyuyoruz. FETÖ’nün elinde tuttuğu okulların denetimini ve idaresini Maarif Vakfının eğitim anlayışıyla uyumlu hale getirmeyi sürdürüyoruz. Kırgızistan’da da Maarif Vakfımızın etkinliğini yakında çok daha güçlü şekilde hissedeceğiz. Biz FETÖ ve diğer tüm terör örgütleri ile çabamızda kararlıyız ve ara almaya devam ediyoruz.
“İsrail’le ilişkiler konusunda bize garip garip iftiralar atıyorlar; biz ticari bağlantıları kestik
SORU: Sayın Cumhurbaşkanım, Gazze ile ilgili bir soru sormak istiyorum. İsrail’in Gazze soykırımı 13’üncü ayını geride bıraktı. Siz de bu süre zarfında 30’a yakın uluslararası zirveye katıldınız. Bu tepelerin hepsinde Gazze’yi ilk gündem başlığı olarak masaya yatırdınız, yüzlerce telefon görüşmesi yaptınız. İki önemli zirveyi geride bıraktık. İlk sorum, İslam ve Türk dünyasının Gazze konusunda üzerine düşeni yaptığını düşünüyor musunuz? Bir de Sayın Cumhurbaşkanım İsrail ile ticaret probleminde son günlerde iftiraların ortaya çıktığına şahit oluyoruz. Türkiye İsrail ile ticareti tamamen kapattıktan sonra Filistin tarafının talebiyle bir mutabakat imzalandı. Çünkü Filistin’de milyonlarca Müslüman kardeşimiz var, oraya giden ürünler var. Bu konuyla ilgili değerlendirmeniz nedir?
“Sınırlarımızın ötesinde bir teröristan kurulmasına müsaade etmeyeceğiz; Türkiye, kendini korumak için gereken tedbirleri almaktan asla çekinmeyecek”
SORU: Türkiye’nin Irak’ın kuzeyi ve Suriye’de yürüttüğü askeri harekatlarda hudutlarımız boyunca 30-40 kilometre derinliğinde bir güvenlik koridoru oluşturma ve bölgeyi teröristlerden külliyen arındırma siyasetinde kararlılığımız tam. Terörü kaynağında yok etme anlayışını vurguluyorsunuz. Bu kapsamda önümüzdeki günlerde terörle mücadelede nasıl adımlar atılacak?
Terörle çabamızda değişen bir şey olmayacak. Kararlılığımızı aynı şekilde devam ettireceğiz. Bu 30-40 kilometrelik derinlik meselesi motamot devam edecek. Şu an itibariyle Suriye ve Irak’taki derinliklere girme, oradaki teröristleri takip etme ve terörü kaynağında kurutma uğraşımız odunsuz devam ediyor. Sonlarımızın ötesinde bir teröristan kurulmasına müsaade etmeyeceğimizi kelamla ifade ettiğimiz gibi, fiilen de ortaya koyuyoruz. Bu uğraştan geri adım atma, çabayı gevşetme asla söz konusu değildir, bu olmayacaktır. Terörist ögelere bırakılabilecek en küçük boşluğun ulusal güvenliğimize yönelik büyük bir tehdit olduğunun şuurundayız ve boşluk bırakmadan terörle çabamızı sürdürüyoruz. Türkiye, kendini korumak için gereken tedbirleri almaktan asla çekinmeyecek. Sınır güvenliğimize yönelik attığımız her adım, teröristlerin geçiş yollarını kapatmayı hedefliyor ve gelişmiş teknoloji ve işçi yığınakları ile sınır güvenliğimizi artırıyoruz. Biz terörle kesintisiz bir mücadele halindeyiz ve bu ancak son terörist etkisiz hale getirilince ülkemize yönelik bu tehdit ortadan kaldırılınca biter.
Erdoğan, kayyım atamaları için yargıyı “tebrik etti”, Özgür Özel’e sert çıktı: Savcıları tehdit etmek eşkıyalıktır
SORU: Sınır ötesinde PKK’ya yönelik operasyonlar devam ederken, yurt içinde terörle uğraşın kapsamı yerel yönetimler üzerinden mi genişletilecek? Çünkü, Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerinde de Esenyurt Belediyesinde olduğu gibi bir süreç yaşanmıştı. Ahmet Özer’in ve diğer terörle irtibatlı, terör suçundan yargılanan isimler hakkında CHP’nin de birtakım telaffuzları ve açıklamaları olmuştu. Ancak tam da iç cepheyi kuvvetlendirme mesajları verilirken CHP’nin bu söyledikleri ne anlama geliyor? CHP ve DEM’in içerisinde bir panik havası olduğunu da görüyoruz. Bu paniğin ana sebebi Kandil’in baskısı mı?
Belediyelerin konser ödemeleri: Dokümanlar ortaya çıktığında ne diyecekler? Hesabını vermeleri lazım
SORU: Kamuda tasarruf genelgesi açıklandığında bazı CHP’li belediye liderleri bunun kendilerine yönelik bir operasyon olduğunu iddia etmişlerdi. Gelinen noktada bir konsere milyonlarca lira ödeme yapıldığı ortaya çıktı. Adı geçen sanatkarlar da paylaşımlarında, bu paraları almadıklarını iddia ettiler. Bir yanda böyle bir tablo, diğer yanda ödenmeyen maaşlar, grevler, vesaire nedeniyle toplanmayan çöpler var. Bu bahisteki yorumunuz nedir?
CHP’nin seçim mantalitesi, mantığı her zaman böyle çalışmıştır. Bu süreci en iyi şekilde yargı işletiyor. Üzerine üzerine gidecekler. Çünkü eğer biz bu pislikleri temizleyemezsek, şunu bilelim ki ülkemizin geleceği de pek hayra alamet olmaz. Şu anda ben yargının çok sağlam yere bastığını görüyorum. Açıklanan sayılar basit sayılar, ufak sayılar değil. Bu sayılarla ilgili evraklar ortaya çıktığında bunlar ne diyecekler? Bunun hesabını vermeleri lazım. Millete hizmete dönüşmesi gereken kaynakların nasıl har vurup harman savurma anlayışı ile sağa sola saçıldığının somut bir göstergesidir bu durum. Kamuya borçlarını ödemeyen belediyeler milyonluk cümbüşler tertip ediyor. Millet adına borçlar istendiğinde “bizi çalıştırmıyorlar” feryatları koparan bir zihniyetle karşı karşıyayız. CHP’li belediyeler her zaman için sorumsuz bir yönetim anlayışı ve kamu kaynaklarının heba edilmesinin net bir göstergesi olmuştur. Özellikle işçi grevlerinin yaşandığı, temel belediyecilik hizmetlerinin verilmediği bir ortamda, belediyelerin önceliklerini sorgulamak gerekiyor. Ancak CHP’li belediyelerde sorumluluk şuuru yok. CHP’nin yönettiği kentlerden bir bir çöp dolu sokaklar, çamurlu çukurlu yollara ilişkin haberler geliyor. Biz esasen her fırsatta CHP’nin çöp, çamur, çukur olduğunu anlatıyoruz. Maalesef milletimiz acı bir şekilde bu sözlerimizin ne kadar haklı olduğunu görüyor. CHP’li belediyeler, kamunun kaynaklarını hoyratça harcarken, halkın temel ihtiyaçlarını karşılayamıyorsa bunların hesabının sorulması gerekir. Bu hesabı milletimiz adına sormaktan çekinmeyiz. CHP’de her zaman olduğu gibi bugün de siyasi sorumluluk ve mali disiplin konusunda önemli bir eksiklik söz konusu.
“Son 2 ay içerisinde enflasyonda bu inişleri daima birlikte göreceğiz
SORU: Ekonomiye dair son devirde epeyce olumlu gelişmeler var bizi mutlu eden, sevindirici gelişmeler… Dünya’da 3 tane kredi derecelendirme kuruluşu sadece Türkiye’yi 2 kademe arttırdı. Bunun dışında son 5 ayda enflasyon oranı yüzde 75’ten yüzde 48’e kadar geriledi. Önümüzdeki periyoda dair öngörünüz nedir? Ekonomiye dair nasıl bir perspektif, fotoğraf ortaya çıkacaktır?
Enflasyon artık daima olarak inişte olacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Son 2 ay içerisinde enflasyonda bu inişleri daima birlikte göreceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Şu an itibariyle bu iniş emaresi kendini göstermektedir. Hiç tereddüte mahal bırakmadan inşallah enflasyondaki bu düşüşü göreceğiz. Benim yaklaşım biçimimi biliyorsunuz. İnşallah faizle birlikte enflasyon da düşecek. Bundan hiç tasanız olmasın. Benim iktisattaki mantığım bu. Bir ekonomist olarak aldığım, öğrendiğim bilgi bu. Hatırlayın Mehmet Bey’in yine Maliye Bakanı olduğu dönemlerde faiz 4 küsür düzeyindeydi. Enflasyon da 5,6’ya kadar düşmüştü. Şimdi bunu yeniden inşallah ülkemizin gündemine getireceğiz. İstikrarlı bir mali politika ve yapısal ıslahatların uygulanmasıyla bu olumlu trend devam edecektir. Ayrıca, dış ekonomik koşullar ve küresel piyasalardaki gelişmeler de Türkiye’nin ekonomik durumunu etkileyecektir. Her türlü riski göz önünde bulundurularak attığımız ekonomik adımlarımızı aynı kararlılıkla ve disiplinle sürdüreceğiz. İnanıyorum ki önümüzdeki yıl enflasyonu gündemimizden çıkartacak, yeni ve büyük yatırımlara odaklanacağız. Küresel krizlere, dalgalanmalara karşı ekonomik savunmamızı güçlendiriyor, ekonomik bağımsızlığımızı koruyacak adımları atıyoruz.
“Köln Radyosu, Türkiye’de sesini duyuramayanların da radyosuydu” |
Öne çıkan haberler… TIKLAYIN – Bakanlık yeni liste paylaştı: İşte yoğurda ‘bitkisel yağ’ ve ‘jelatin’ koyan firmalar TIKLAYIN – Spor muharrirleri, Galatasaray’ın Tottenham zaferini yorumladı: Mourinho’nun final oynar dediği Tottenham’ı Galatasaray dağıttı TIKLAYIN – Narin Güran cinayeti davasında ikinci gün; sanıklar ve şahitler, yoğun güvenlik tedbirleri altında tekrar adliyeye getirildi TIKLAYIN – Mehmet. Y. Yılmaz | Demokrasiye uzak, diktatörlüğe yakın TIKLAYIN – Haftanın Sanat Rotası: Bu hafta, üç büyük şehirde hangi sanat aktiflikleri var? |
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Trump’ı Davet Ettik