DOLAR

34,5467$% 0.18

EURO

36,0147% -0.62

GRAM ALTIN

3.005,41%1,48

ÇEYREK ALTIN

5.110,00%0,95

TAM ALTIN

20.381,00%1,12

ONS

2.705,79%1,29

BİST100

9.549,89%1,94

İmsak Vakti a 06:22
Bursa HAFİF YAĞMUR 13°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 34,5467

EURO 36,0147

ALTIN 3.005,41

BİST 100 9.549,89

İmsak 06:22

13°
  • Bursa Gündem Haber
  • Ekonomi
  • Erdoğan Sağlam: 20 Hususta, Vergi Kanunlarını Değiştiren Torba Kanundaki Düzenlemeler ve Sıkıntılı Görünen Kararlar

Erdoğan Sağlam: 20 Hususta, Vergi Kanunlarını Değiştiren Torba Kanundaki Düzenlemeler ve Sıkıntılı Görünen Kararlar

ad826x90

Vergi sistemimiz hızla 70’li yılların Türkiye’sine dönüyor. Bugün, olağanüstü şartlarda kabul edilen bu vergisel düzenlemelerin yakın zamanda değiştirileceğine gönülden inanıyorum. Tahsilat derdiyle uygulamaya geçirilecek bu düzenlemeler çok geçmeden kaldırılacaktır.

T24 yazarı Erdoğan Sağlam, kamuoyunda yoğun tartışmalar eşliğinde Meclis Genel Kurulunda 28 Temmuz 2024 tarihinde kabul edilen torba kanunla vergi kanunlarında yapılan değişiklikleri odağa aldı.   61 unsurluk kanunu  aynı gün Cumhurbaşkanlığına onaya sunulduğunu vurgulayan Sağlam Cumhurbaşkanının da hızlı bir şekilde onaylamasının beklendiğini söylüyor.

Sağlam 16 Temmuz’da Meclis Başkanlığına sunulan teklifin, 19 Temmuz’da Plan ve Bütçe Kurulundan geçtiğini de hatırlatarak kanunun temmuz sonuna yetiştirilmek istendiğini iddia ediyor. Vaktin kısalığına vurgu yaparak, özellikle devreden KDV ve yurt içi asgari kurumlar vergisi ile ilgili tekliflerin hiç dikkate alınmadığını ve vergi sistemimiz hızla 70’li yılların Türkiye’sine döndüğünü ekliyor. Muharrire göre tahsilat telaşıyla uygulamaya geçirilecek bu düzenlemeler çok geçmeden kaldırılacak.

Sağlam vergi düzenlemelerini eleştrileri eşliğimde şöyle anlatıyor:

“Borcu yoktur” yazısı talep edilen işlemler

Kanunun 1 inci unsuruyla Yönetim aleyhine verilen Danıştay kararları nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine yapılan, vadesi geçmiş borcun bulunmadığına ilişkin doküman arama zorunluluğu bulunan ödeme ve süreçler arasına, mahkeme kararları ve icra dairelerinin ödeme veya icra buyrukları üzerine yapılacak ödemeler de dâhil ediliyor.

Hizmet erbabına bedelsiz pay senedi verilmesi suretiyle sağlanan menfaatlere ilişkin düzenleme

Hizmet erbabı ile yapılan mukaveleler kapsamında, hizmet erbabına, belirli bir süre patrona bağlı çalışılması, belirlenen performans ve benzeri kriterlerin sağlanması kaydıyla, patronun veya grup şirketlerinin pay senetlerinden bedelsiz veya indirimli satın alma hakkı verilebiliyor.

Hizmet erbabına bedelsiz pay senedi verilmesi suretiyle sağlanan menfaatlerin niteliği özellikle patronu dışındaki grup şirketleri tarafından verilenler bakımından tartışmalı, çünkü bunların ücret sayılması gerektiğine dair yasal bir düzenleme bulunmuyor.

Özelgelerde, patron veya grup şirketi tarafından verilip verilmediğine bakılmaksızın, bu pay senetlerinin hukuki ve ekonomik olarak tasarruf edilebilir olduğu tarihte, pay senedi alım hakkı verilmesi suretiyle sağlanan menfaatler ise bu hakkın fiilen kullanıldığı tarihte elde edilmiş ücret sayılıyor. Hizmet erbabına pay senedi verildiği durumlarda pay senedinin rayiç değeri, pay senedi alım hakkı verildiği durumlarda ise hakkın kullanıldığı tarihteki pay senedinin rayiç değeri ile hizmet erbabına maliyeti arasındaki fark, ücret olarak kabul ediliyor.

Kanunun 2’nci maddesi ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca belirlenen kriterlere göre tekno-girişim şirketi niteliğini haiz patronlarca, hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak verilen ve ücret niteliğinde kabul edilen pay senetlerinin verildiği tarihteki rayiç pahasının, hizmet erbabının o yıldaki bir yıllık brüt ücret fiyatını aşmayan kısmı gelir vergisinden istisna ediliyor.

Hizmet erbabına verilen pay senetlerinin daha uzun süre elde tutulmasının teşvik edilmesi amacıyla, söz konusu istisnanın hizmet erbabı tarafından iktisap edilen pay senetlerinin elde tutulma müddetine göre farklı oranlarda uygulanması öngörülüyor.

İstisna uygulaması nedeniyle vaktinde alınmayan vergilere ilişkin zamanaşımı mühletinin, söz konusu pay senetlerinin hizmet erbabı tarafından elden çıkarıldığı tarihi takip eden takvim yılı başından itibaren başlaması sağlanıyor. Ayrıca, bu unsurun uygulanmasına ilişkin yordam ve temelleri belirleme konusunda Hazine ve Maliye Bakanlığına yetki veriliyor.

Bu düzenleme birçok açıdan problemli.

* Öncelikle, hizmet erbabı tarafından iktisap edilen pay senetlerinin; iktisap tarihinden itibaren 3 tam yıl içerisinde elden çıkarılması halinde istisna edilen verginin tamamı, 4 ila 6 yıl içerisinde elden çıkarılması halinde istisna edilen verginin %75’i, 7 ila 12 yıl içerisinde elden çıkarılması halinde istisna edilen verginin %25’inin, vergi ziyai cezası uygulanmaksızın gecikme faizi ile birlikte patrondan tahsil edileceği öngörülüyor. Bu durumu patronun takip etmesi ve elden çıkarmayı önlemesi esasen mümkün olamaz. Patronun istisna uygulanan vergiden sorumlu tutulması doğru değil.

* Kanunda ücret sayılan ödemeler arasında yer almayan ödemeleri bu istisna kararına dayanarak ücrete dahil etmek de doğru değil. Geçmişte ikale ödemeleri istisna edilmiş, ancak ücret kapsamında olduğuna dair hüküm bulunmaması nedeniyle Yönetim aleyhine yargı kararları çıkmıştı. Sonuçta söz konusu ödemelerin ücret kapsamında olduğuna dair düzenleme yapılmak zorunda kalınmıştı. Bu kez da aynı durum yaşanacak anlaşılan.

* Bu istisnanın başka kesimlere de yaygınlaştırılması gerekir. Aslında özel kesimde son yıllarda çalıştırılacak kişi bulmada ve bu kişileri tutmada önemli sorunlar yaşanıyor. Bu yolla özellikle hizmet işletmelerinde/entelektüel işlerde patronların desteklenmesi gerekir.

Hasılat denetimi

Kanunun 3’üncü maddesi ile ticari veya serbest meslek faaliyetleri istikametinden mükellefiyeti olanların gerçek hasılatlarının tespitine yönelik bir vergi güvenlik müessesi ihdas ediliyor. Mükellefler nezdinde yapılacak yoklamalar sonucunda tespit edilen günlük hasılat meblağlarının ortalaması alınarak mükelleflerin aylık ve yıllık hasılat meblağları tespit edilmesi öngörülüyor. Bu şekilde tespit edilen hasılat meblağları ile mükelleflerin faaliyette bulundukları periyoda ilişkin beyan ettikleri hasılat meblağları karşılaştırılacak ve karşılaştırma sonucu bulunan farkın yüzde 20’den fazla olması durumunda mükellefler, Vergi Tarz Kanunu’nda yer alan “izaha davet müessesesi” kapsamında izaha davet edilecekler. Bu düzenleme, kurumlar vergisi mükellefleri hakkında da uygulanacak.

Bu uygulama yasal düzenlemeye gerek olmaksızın mevcut düzenlemeler çerçevesinde uygulanabilecekken neden böyle bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu anlayamıyorum. Geçmişte de benzer uygulamalar yapılmış, ancak başarılı sonuçlar alınamadığı için uygulamadan vazgeçilmişti.

Bu durumlarda otomatik tarhiyat yapılamayacağına göre, yoklama ve inceleme süreçleri için yeterli işçi de bulunmadığını dikkate alarak bu uygulamanın başarılı olamayacağını düşünüyorum. Ölü doğmuş bir kuruluş daha!

Gelir ve kurumlar vergisinde tevkifat kapsamı genişletiliyor

KDV’de olduğu gibi kazanç vergilerinde de tevkifat kurumunun yaygınlaştırılmasını doğru bulmuyorum. Çünkü bu tevkifatlar tahakkuk edecek yıllık vergiye mahsuben yapılıyor, birçok durumda iade edilmek üzere alınıyor. İade prosedürlerinin karmaşık ve mühletinin uzun olması, özellikle enflasyonist dönemlerde mükellefler için çok ağır sonuçlar yaratıyor.

Sahte evrak düzenleyenlerle ilgili teminat ve özel usulsüzlük cezası uygulaması

Kanunun 5’inci maddesi ile münhasıran sahte evrak düzenleme amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği vergi inceleme raporu ile tespit edilip mükellefiyeti terkin edilenler ile bunlarla bağlantılı olan kişiler, başka bir şirkette yasal temsilci veya yüzde 10’dan fazla oranda ortak oldukları takdirde bu şirketlerden, söz konusu kişilerin hukuki statülerine son verilmesi veya teminat gösterilmesi istenilmesi öngörülüyor. Bu kişilerin şirket ile bağlantısının kesilmemesi ve teminat gösterilmemesi durumunda teminat meblağı kadar özel usulsüzlük cezası kesilmesi karara bağlanıyor.

Bilgi verme yükümlülüğü getirilen işlemler

Kanunun 6’ncı maddesi ile her türlü dijital ortamda alım, satım, kiralama, ilan ve reklam gibi ticari faaliyet gösteren aktörlerin bu faaliyetlerine ilişkin bilgilerin alınabilmesi amacıyla bilgi verme mecburiyeti kapsamına alınan banka ve ödeme kuruluşlarının bilgi verme yükümlülüğü ile düzenli bilgi verilecek konular düzenleniyor.

Kıymetli madenler borsa rayici ile değerlenecek!

Kanunun 7 ve 8’inci maddeleri ile değerli maden borsalarında işlem gören altın, gümüş, platin ve pladyum gibi değerli madenlerin değerlemesinde ölçüt olarak borsa rayicinin kullanılmasına, borsa rayicinin olmaması ya da muvazaalı bir şekilde oluşması halinde ise değerlemede maliyet bedelinin esas alınmasına hükmediliyor.

Kayıt dışı faaliyette bulunanlara vergi ziyai cezası yüzde 50 artırımlı uygulanacak

Kanunun 9’uncu maddesi ile kayıt dışı faaliyette bulunmak suretiyle vergi yönetiminin bilgisi dışında çalışanlara kesilecek vergi ziyai cezasının; verginin 1 katı olarak kesilecek cezalarda 1,5 kat; verginin 3 katı olarak kesilecek cezalarda 4,5 kat artırımlı şekilde uygulanması öngörülüyor.

Özel usulsüzlük cezaları artırılıyor

Kanunun 10,11,12 ve 13’üncü maddeleri ile cezaların caydırıcılığının artırılması amacıyla özel usulsüzlük cezası fiyatlarının artırılması karara bağlanıyor.

Vergi aslı uzlaşma kapsamı dışına çıkarılıyor

* Kanunun 14’üncü maddesi ile vergi aslı uzlaşma kapsamından çıkarılıyor ve buna ilişkin olarak Vergi Metot Kanununun ilgili maddeleri düzenleniyor.

* Kanunun 16’ncı maddesi ile vergi aslının uzlaşma kapsamından çıkarılması nedeniyle mevcut uzlaşma müracaatlarının Vergi Metot Kanununun değiştirilmeden önceki kararlarına göre sonuçlandırılması öngörülüyor.

Bu düzenlemeler kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.

Bu düzenlemeyi çok kusurlu buluyorum. Umarım olağan şartlara döndüğümüzde bu konu da düzeltilir!

Ticari amaçla kullanılmayan deniz taşıma araçlarına yat limanlarında verilen kiralama, bakım vb. hizmetlerde KDV istisnası

Kanunun 17’inci maddesi ile ticari olmayan gezi, eğlence, spor gibi faaliyetlerde kullanılan deniz taşıma araçlarına yat limanlarında verilen kiralama, bakım vb. hizmetlerde KDV istisnasının kaldırılması karara bağlanıyor.

ÖTV düzenlemeleri

* Kanunun 18’inci maddesi ile ulusal güvenlik kuruluşlarına milli savunma ve iç güvenlik muhtaçlıkları için yapılan teslim ve hizmetler ile engellilerin eğitimleri, meslekleri ve günlük hayatları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç ve özel bilgisayar programlarının hem yurt içi teslimlerinde hem de ithalatta uygulanan KDV ve ÖTV istisnasının yanında 4458 sayılı Gümrük Kanununda ithal edilecek bazı mallar ile taşıt araçları bakımından aynı konuda yer alan ilave istisnaların, bu malların ithalatını teşvik edici yurt içi alımlarını ise caydırıcı mahiyette olduğundan, belirtilen malların ithalatı ve yurt içi teslimindeki ithalat lehine olan uygulama farklılıklarının giderilmesi öngörülüyor.

* Kanunun 25’inci maddesi ile, ÖTV Kanununa ekli (III) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan bazı tütün mamullerinden alınmakta olan maktu vergi fiyatına ilişkin asgari maktu vergi fiyatının %20’sine kadar olan sınırlamanın kaldırılmasına, ünite ambalajda bulunan mamul için alınacak asgari maktu vergi fiyatı kadar maktu verginin alınabilmesine yönelik düzenleme yapılıyor.

Devir ve bölünme sürecinde devreden KDV’nin devralan şirketlerce indirimi incelemeye bağlanıyor!

Mevcut düzenlemelere göre birleşme, devir ve bölünme işlemleri dolayısıyla faaliyeti sona eren, bölünen veya infisah eden mükelleflerce yüklenilen ve indirilemeyen vergiler devredilen veya bölünen kurumların varlıklarını devralan mükellefler tarafından indirim konusu yapılabiliyor. Kanunun 19 uncu maddesi ile faaliyetini sona erdiren, bölünen veya infisah eden mükelleflerin bünyesinde bulunan periyoda devreden KDV meblağlarının devralan şirkette indirilecek KDV olarak kullanılabilmesi için, bu KDV’nin doğruluğuna ilişkin gerekli incelemenin Vergi Yordam Kanununda düzenlenen zamanaşımı mühletleri ile bağlı olmaksızın yapılması ve inceleme sonucuna göre indirim hakkının verilmesi hüküm altına alınıyor.

Devreden KDV’nin indirimi 5 yılla sınırlandırılıyor

Kanunun 20 ve 22’nci maddeleri ile KDV Kanununun 30 ve 58’inci hususlarında yapılan düzenlemeler ile 5 takvim yılı veya daha fazla müddetle devreden KDV meblağlarının, indirim KDV hesaplarından çıkarılarak özel bir hesaba alınması, mükellefin 3 yıl içindeki talebine bağlı olarak 1 yıl içinde yapılacak vergi incelemesi sonucuna göre bu meblağların incelemenin tamamlandığı yıla ilişkin gelir veya kurumlar vergisinin tespitinde masraf olarak dikkate alınması düzenleniyor.

Tabii ki 3 yıl içinde talepte bulunulmaması halinde ise söz konusu KDV’nin masraf yazılması mümkün olmayacak. Bu meblağlar kanunen kabul edilmeyen sarfiyat olarak dikkate alınmak suretiyle kayıtlardan çıkarılabilecek.

Mülkiyet hakkına çok önemli bir müdahale olan bu kararın Anayasa’ya ters olduğunu düşünüyorum. Bu konuda çok sayıda ihtilaf çıkacağı tartışmasız.

Bu düzenlemelerin arka planında indirime hayat veren dokümanların sahte veya muhteviyatı itibariyle aldatıcı doküman olduğu fikri var. Günümüzde hâlâ bu tür kanılar olmasını anlayamıyorum. Varsa denetim gücünüzle bunu tespit eder ve gereğini yaparsınız. Bu yaklaşımı vergi mükelleflerine ve günümüzde ulaştığımız düzeye çok büyük bir haksızlık olarak değerlendiriyorum.

Bu düzenlemelerin 1/1/2030 tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülüyor.

Bu tarihe kadar, temenni niteliğindeki bu düzenlemelerin değiştirilerek tarih olacağına katiyen inanıyorum. Bu mevzuyu daha uzun bir süre tartışırız.

Deprem nedeniyle yabancı devlet kurum ve kuruluşları tarafından yapılan yardımlara ilişkin KDV istisnası

Kanunun 23’üncü maddesi ile yabancı devlet kurum ve kuruluşları tarafından deprem nedeniyle yapılacak yardımlara ilişkin mal ve hizmet teslimlerinde KDV istisnası sağlanıyor.

Serbest bölge istisnası yurt dışına satışlarla sınırlandırılıyor

Taşınmazlara yatırım yapan fon ve iştiraklerde kurumlar vergisi istisnası

Kanunun 32’nci maddesi ile, taşınmazlara yatırım yapan fon ve iştiraklerin, ticari mal niteliğinde olanlar dâhil sahip oldukları taşınmazlardan elde ettikleri yararların %50’sinin, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken ayı izleyen ikinci ayın sonuna kadar ortaklarına kâr payı olarak dağıtmaları durumunda kurumlar vergisi istisnasından yararlanabilecekleri, kâr dağıtımı kaidesini sağlayamayan ve bu nedenle istisnadan faydalanılamayan yatırım fon ve iştiraklerinden elde edilen kâr hisseleri için iştirak yararları istisnasından faydalanılabileceği düzenleniyor.

Kamu özel iş birliği modeli çerçevesinde yürütülen projelerde kurumlar vergisi oran artırımı

Kanunun 35’inci maddesi ile, 3996 sayılı Kanuna göre yap-işlet-devret modeli çerçevesinde gerçekleştirilen projeler ile 6428 sayılı Kanuna göre kamu özel iş birliği modeli çerçevesinde yürütülen projelerde faaliyette bulunan kurumların tüm çıkarları üzerinden %30 oranında kurumlar vergisi hesaplanması öngörülüyor.

Yurt içi asgari kurumlar vergisi uygulanması

Kanunun 36’ncı maddesi ile, yurt içi asgari kurumlar vergisi uygulanması amacıyla kurumlar vergisi mükelleflerinin ödeyecekleri kurumlar vergisinin, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum karının yüzde 10’undan aşağı olamayacağı düzenleniyor. Kamuoyunda en çok tartışılan hususların başında gelen geçmiş yıl ziyanlarının asgari kurumlar vergisi matrahından indirilip indirilemeyeceğine ilişkin bir düzenleye yer verilmedi. Sanırım bu konu maliye bildirileri ile çözülecek.

Yerel ve küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi uygulaması

Kanunun 37- 49’uncu maddeleri ile, dünya genelinde elde ettikleri yıllık konsolide hasılatı, gelirin raporlandığı hesap periyodundan önceki dört hesap periyodunun en az ikisinde 750 milyon euro karşılığı Türk lirasını aşan çok uluslu işletmelere yerel ve asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi ihdas edilmesi ve bu doğrultuda yerel ve küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisinin konusuna, mükelleflerine, matrahına, vergi oranına, istisna ve muafiyetlerine ve söz konusu verginin uygulanmasına yönelik düzenleme yapılıyor. Bu düzenlemeler 2024 yılı ve izleyen vergilendirme periyotlarında elde edilen çıkarlara (özel hesap dönemine tabi olan kurumların ise 2024 takvim yılında başlayan özel hesap dönemi ve izleyen vergilendirme periyotlarında elde edilen kazançlarına) uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.

Yurt dışına çıkış harcı

Kanunun 51 inci maddesi ile yine çok tartışılan yurt dışına çıkış harcı çıkış başına 500 Türk lirası olarak yeniden belirlendi. Harcın meblağı her yıl yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacak.

Kanuna buradan ulaşabilirsiniz.

Diğer Ekonomi Haberleri İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Açlık Sınırı Asgari Ücreti Geçti, 20 Bin 776 Liraya Yükseldi

HIZLI YORUM YAP