34,3595$% -0.01
36,3467€% 0.05
2.821,55%-0,75
4.811,00%-0,53
19.245,00%-0,53
2.553,48%-0,78
9.382,24%0,88
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, etki ajanlığı düzenlemesine “Şimdi bu hafta meclise gelen teklif gösteriyor ki Türkiye Yüzyılı olarak isimlendirdikleri şey ABDülhamit yüzyılı asılında. Hani Yıldız Sarayı’nda yönettiği memleketi hafiyelerle dolduran Istibdat rejimiyle tüm halkı, eşini, dostunu birbirine ihbar ettiren ABDülhamit’ten farksız biçimde burada Beştepe’deki sarayında bu sefer alışılmış ne oldu? O zaman jurnaller vardı şimdi troller var, iletişim aparatları var. Ama aynı nizamı kuruyorlar. Etki ajanlığı diye isimlendirdikleri şey ABDülhamit’in 21. yüzyılına uyarlanmış hali” diyerek tepki gösterdi.
Türkiye İşçi Partisi(TİP) Genel Başkanı Erkan Baş Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde(TBBM) cezaevindeki Milletvekili Can Atalay, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, etki ajanlığı yasası ve İzmir’de yaşamını yitiren beş çocuğa ilişkin basın açıklaması yaptı.
İktidarın en besbelli özelliği alıştırmak ve unutturmak diyen Baş’ın açıklamaları şöyle:
“Bu iktidarın en temel özelliklerinden bir tanesi alıştırmak ve unutturmak. Yani memleketin en büyük kentinin en büyük ilçesine, Avrupa’daki ülkelerden büyük bir ilçeye kayyum atıyorlar. Ortadan biraz zaman geçtikten sonra problemin unutulmasını bekliyorlar. Ortadan biraz zaman geçtikten sonra bir milletvekilinin Anayasa’ya ters biçimde cezaevinde tutulmaya devam ettiklerini unutturmak istiyorlar. Tahminen de bizim basın toplantılarımızın en önemli özelliklerinden bir tanesi bu. Bunlar olağanlaştırmaya, alıştırmaya, unutturmaya çalıştıkça biz bunların takipçisi olmaya, bu haksızlıklar karşısında susmamaya, bu haksızlıklara karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Her gün başka bir eşik aşılıyor. Şimdi ben pek çok partili arkadaşımla aynı ruh halindeyim. Sanıyorum bu ülkedeki milyonlarca, temiz yürekli insandan aynı hisleri taşıyor. Çok samimi bir şekilde ifade edeceğim artık midem kaldırmıyor, taşıyamıyor. Gerçekten bu ülkeye yaşatılanları gördükçe kahroluyorum. Bu pespayeliğin, bu kepazeliği nasıl sürdürülebildiğine, bu güzelim ülkeyi nasıl bunlardan hala kurtaramadığımızı düşünüp öfkeyle doluyorum.
Ülkeyi bu kadar rezil bir biçimde yönetmeye devam etmelerine engel olamadığımız için kahroluyorum
Depremde çadır satanlardan, çadır satanları protesto ettiği için yurttaşlarını yargılayanlardan, günlük 8 bin lira için bebekleri ölüme gönderenlerden tabiatına sahip çıkmak isteyen insanların üzerine taşla, tüfekle gidenlerden, hakkını arayan, işçiye saldırırken, işvereninin selamını götürenlerden, halkın gerçek gündemlerini konuşmamak için ipteki çeşitli cambazları gösterip bu güzel ülkeyi bu kadar kötü, bu kadar rezil bir biçimde yönetmeye devam etmelerine engel olamadığımız için, içtenlikle söylüyorum, kahroluyorum.
“Beş çocuk yaşamını yitirmiş hala tek kaygıları sefaletin gizlenmesi”
Dün AKP Grup Başkan Vekili hepimizin bildiği, o Selçuk’ta çıkan yangında beş çocuğun hayatını kaybetmesine dair değerlendirme yaparken şöyle söylemiş; siz dönüyorsunuz dolaşıyorsunuz her şeyi parayabağlıyorsunu yani bütün problem bu sorunların olmasının sebebi mali sebepler midir? şimdi ben bu utanmazlığa bu arsızlığa bu pişkin pişkin yüz kızarmadan yapılan açıklamalara şaşırmaya devam edeceğim. Çünkü gerçekten şaşırıyorum. Beş çocuk yaşamını yitirmiş.
Hala tek sıkıntıları ülkeyi sürükledikleri o yoksulluğun sefaletin, açlığın gizlenmesi bunun için ellerinin geleni ardılarına koymuyorlar. Bir de anneyi suçluyorlar. Aileyi suçluyorlar. Ya arkadaş kadın çocukları yalnız bırakmayacak da ne yapacak? Yalnız bırakmadığında bu çocuklar açlıktan ölecek. Çocukları götürüp teslim edebileceği bir kreş çocuklarını emanet edebileceği bir çocuk evi, yuva yokken açlıktan ölmemeleri için yapabileceği tek şey yapıp sokakta hurdacılık yapan bir anneden bahsediyoruz. Ama iktidar, onlar bu yoksulluğu bu sefaleti, bu açlığı, bu halkı bu hale getirdiklerini göstermemek için nasıl takla atarız, nasıl bu işi örtbas ederiz ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar.
“Dört sene içinde bir tane bile kreş açılmamış”
Gerçekten el insaf, yani el insaf. Bütün sıkıntı para mıymış? Hayatta paradan daha önemli şeyler varmış.İzmir Selçuk’taki evi gördünüz mü bilmiyorum. Müstakil, tek katlı, kapısında kilit dahi olmayan bir ev. İçinde doğal gaz yok. Elektrik sobası ile çocuklar ısınmaya çalışıyor. Anneleri hurda işiyle, çocuklarının boğazından bir lokma ekmek geçsin diye muhtemelen sabahtan akşama kadar uğraşıyor. Kadının çalışma hayatına katılmasının imkanı yok. Çocuklara bakacak yok. Çocukları gönderebilecek kreş yok. Kreş bulsa gönderebilecek parası yok.
Yani mesela hiç şunu düşünmüyorlar. Yahu arkadaş 2016 ile 2023 yılları arasında bu ülkede çocuk evlerinin sayısı 1185, 2027 yılına 1180 hedefi koymuşlar. Dört sene bir tane bile çocuk evi açılmamış, bir tane bile kreş açılmamış. Bakın sıkıntı ‘para değil’ diyorlar ya sadece Kaz Dağları’nda İngiltere’deki firmasına transfer etmesi için Cengiz Holding’e peşkeş çektikleri madencilik gelirlerini aldığımız anda bu çocukları yaşatacaktık. Bu çocuklar apayrı bir hayat süremeyeceklerdi. Sonra dönüyor dolaşıyor sıkıntıyı paraya mı bağlıyorsunuz diye soruyor.
“İnsanların yoksulluklarından, acılarından rant devşiren bir sistem kurmuşsunuz”
İnsanların yoksulluklarından, acılarından rant devşiren bir sistem kurmuşsunuz. Sonra da insanları para içinde suçluyorsunuz. Bütün sorun para buymuş. Zevki sefa yaşayan kim? Yediği önünde yemediği ardında yaşayan kim bu memlekette? Semirdikçe semirenler kimler? Soruyorum ya Avrupa’da ıstakoz yiyenler kim? Çocuklarını iş dostlarının bursuyla olmadı kamudan aldıkları burslarla, Amerika’ya, Avrupa’ya okutmaya gönderenler kim? Sonra o çocuklar dönmek isterse geldiklerinde en balllı işleri bulan, kamuda onlara en güzel yerleri ayıran kendi çocuklarını servet içerisinde mutlu mesut büyüten kim arkadaşlar kim? Sizin yatlarınız, katlarınız, konutlarınız, yazlıklarınız, her şeyiniz var. Sonra kapısında kilidi dahi olmayan evde beş çocuk ve o çocuklarla birlikte yaşam çabası veren kadının sıkıntısını anlatanlara her şey para mı diye soruyorsunuz. Utanmasa ‘paranın ne değeri var önemli olan insanlık’ diyecek.
Gerçekten şu emekçilerin alın terini çökerek biriktirdiğiniz o parayı hakkı olan işçiler aldığında göreceksiniz siz önemli olan insanlık olduğunu. Merak etmeyin gerçekten işçi sınıfı layığıyla önemli olanın üç beş kağıt parçası değil insanlık olduğunu size de öğretecek. Önemli olanı gündüz sömürülmeyen, geceleyin aç yatılmayan ekmek gül ve hürriyet günleri olduğunu kesinlikle öğreneceksiniz. Utanmazlar.
“Türkiye Yüzyılı olarak isimlendirdikleri şey ABDülhamit yüzyılı asılında”
Şimdi Türkiye Yüzyılı ağızlarını açıyorlar, kapatıyorlar, dönüyorlar, dolaşıyorlar Türkiye Yüzyılı. Şimdi bu hafta meclise gelen teklif gösteriyor ki Türkiye Yüzyılı olarak isimlendirdikleri şey ABDülhamit yüzyılı asılında. Hani Yıldız Sarayı’nda yönettiği memleketi hafiyelerle dolduran Istibdat rejimiyle tüm halkı, eşini, dostunu birbirine ihbar ettiren ABDülhamit’ten farksız biçimde burada Beştepe’deki sarayında bu sefer olağan ne oldu? O zaman jurnaller vardı şimdi troller var, iletişim aparatları var. Ama aynı tertibi kuruyorlar. Etki ajanlığı diye isimlendirdikleri şey ABDülhamit’in 21. yüzyılına uyarlanmış hali. İsmini koyuyorum. Etki ajanlığı dedikleri şey makbul olmayan kanaat önderliğidir. Makbul olmayan aydın avcılığıdır.
“Bir kez siyasi iradeye tenkit getiren bütün yurttaşlar casus olacak”
Bir defa siyasi iradeye tenkit getiren bütün yurttaşlar casus olacak onların tarifiyle. TÜİK enflasyonları doğru değil dediğinizde bunu mesela bir sendikacı olarak pekala söyleyebilirsiniz. Çünkü yapacağınız toplu mukaveleyi belirleyecek. Alacağınız asgari ücret artırımını belir emekli maaşını belirleyecek. Ama siz bunu söylediğinizde suçlu sayılacaksınız. Mesela Kaz Dağları Madencilik orada talan ediliyor dendiğinde o çevre gönüllüleri casus olabilir bundan sonra. Örneğin Türkiye’de gıda ürünleri Avrupa’ya göre çok daha pahalı dediğimizde bu haberi yapan bir gazeteci sayıları ortaya koysa bile onu casus olarak suçlayabilecekler. Sayısız ölerek verebilirim. Buradan partisi ne olursa olsun tüm milletvekillerine daima birlikte bu istibdat yasasının reddedilmesi ve bunun geri püskürtülmesi için birlikte mücadele çağrısı yapıyorum.
“Eğer bu yüzyıl emeğin yüzyılı olmazsa Türkiye’nin Yüzyılı falan olmaz”
Eğer bu yüzyıl emeğin yüzyılı olmazsa Türkiye’nin Yüzyılı falan olmaz. Bakın çok net söylüyorum. Eğer bu yüzyıl Kaz Dağları’nda tabiatına sahip çıkanların yüzyıl olmazsa Cengiz’in yüzyılı olur ama Türkiye’nin yüzyılı olmaz. Bu yüzyılda vergi adaleti sağlayamazsak işçiler işverenlerden daha fazla vergi vermeye devam ederse bu yüzyıl yine işverenlerin yüzyıl olur. Ama Türkiye’nin yüzyılı olmaz. Sendikalaşmanın önündeki engelleri kaldırmazsak bu yüzyılda polonez emekçilerinin değil, yabancı sermayenin yabancı işverenlerin yüzyıl olur. Barınmanın en temel hak olduğunu, konutun bir yatırım aracı olamayacağını ortak fikir olarak benimsemezsek bu yüzyıl emlak baronlarının yüzüme olur. Bu yüzyılda tüm hastaneleri kamulaştırmazsak özel hastane işverenlerinin insan sağlığı üzerinden kar etmesinin önüne geçmezsek bu yüzyıl yenidoğan çetesinin yüzü de olur. Türkiye’nin yüzyılı falan olmaz”
Eserleri infial yaratan Sayna Soleimanpour: Ben neden kadın cinayetlerini güzelleyeyim? |
Günün öne çıkan haberleri 50 yaşındaki kadına, “uykudayken cinsel ilişkiye girmesine neden olan uyku bozukluğu” teşhisi konuldu: Kendimi odaya kilitliyorum Esad konuşurken salonu terk etti mi? | Erdoğan: Hâlâ Esed’den umutluyum, Suriye-Türkiye münasebetlerini yoluna koyalım diye umudum var Galatasaray’a Ismail Jakobs’dan kötü haber! “Devlet Bahçeli Kent Meydanı” isminin “Atatürk Kent Meydanı” olarak değiştirilmesi: MHP Genel Merkezi’nden “memnunuz” açıklaması geldi TIKLAYIN | The Guardian, “toksik” diyerek X’i bıraktı: Elon Musk, siyasî söylemi şekillendirmek için kullanıyor |
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bakan Işıkhan’dan “Belediyelere Haciz” Açıklaması: Ankara Büyükşehir Borcunu Ödemek İçin Adım Atmadı, Başvuru Olursa Oturur Konuşuruz