DOLAR

32,8826$% -0.25

EURO

35,1821% -0.54

GRAM ALTIN

2.449,68%-0,30

ÇEYREK ALTIN

4.001,00%-0,17

TAM ALTIN

16.005,00%-0,18

ONS

2.326,34%-0,04

BİST100

10.647,91%-0,31

Öğle Vakti a 13:12
Bursa AÇIK 23°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Erkek Eliyle Delirtilen Bayanlar

ad826x90

Ümran Avcı – Diyarbakır doğumlu olan Eylem Ata, “Yanımda Kal” isimli kitabında okuru büyüdüğü topraklara götürüyor. İnsanların acılı kıssalarına, yıkımlarına, yoksulluklarına perde aralayıp adaletsiz dünyanın ağır kaygılarına ortak ediyor. Dokuz hikayeden oluşan “Yanımda Kal” novella tadında, kolektif hafızayı dürten bir kitap. Muharrir, okurunu “Ahiret Ana” hikayesi ile buyur ediyor içeriye… İlk yumruğu o zaman yiyorsunuz aslında. Mahallenin şifacısı Ahiret Ana’nın sırlarıyla başlayan sert bir selamlaşmanın ardından birbiriyle ilintili diğer hikayelerin kapısı açılıyor. Anneden, anneanneden gelme sırlar bir bir dökülüyor sonra.

İkinci hikayede yoksulluk yüzünden ailesinin vazgeçtiği Ruhiye’nin kederiyle hemhâl oluyoruz. Lise çağında olup da hâlâ parmağını emen ‘bir tuhaf kız’ Ruhiye. “Babara”da, sıra dışı bir müteahhitle karşılaştırıyor okuru Ata. Gazap Bey, yaptığı apartmandaki daireleri birbirleriyle uyumlu olabilecek ailelere satıyor.  Bahçesinde tulumba olan bir eve verilen kız kardeşini yeniden bulabilmek için tüm bahçeli konutları dönüştürüyor. 

Ata’nın oto-sosyo biyografik hikayelerinde sadece duygu değil okura işleyen. “Ağzında gümüş kaşıkla doğmamışların” sesleri, ürkek bakışları, hoyratlığın vücutta oluşturduğu izler canlanıyor okurun hafızasında. “Yanık Ekmek Ucu” hikayesinde olduğu gibi öykünün kokusu sızıyor satır ortalarından.  “Üşümek” kitapta insanın içine işleyen bir metafor olarak beliriyor. “Annesi ölmüş çocuklar çok üşür” diye anlatılıyor. Sonraki hikayelerde çekilmez bir yabancılığa düşenlerin, kendini bir yere pozisyonlandırmaya çalışanların sırtında beliren soğuğa tutulma hâline tanıklık ediyoruz. Bir yetişkinin oyuncaklarda teselli bulması başlı başına bir donma etkisi esasen. 

Dansçılara tehdit mesajı

“Yanımda Kal”daki kadın karakterlere ayrı bir parantez açmak lazım. Kendisinin ve sonlarının farkına varan kadınların direngen tutumuna tav oluyoruz. Bir oje ile hayata kafa tutan Ruhiye’nin direnci karşısında yenik bir gülümse katıyoruz sözümüze. Hikayelerdeki bayanlar kendilerince hayatla baş etme prosedürlerini geliştiriyor. “Ayakkabılarındaki taşa rağmen” yürümeyi sürdürüyorlar. Safra hikayesinde, “Annem hayatta. Yaşlanmaya devam ediyor. Kendi bacağını ısırarak. Anneannem küçük çakıl taşları yerdi” kelamlarıyla vücut buluyor. “Aynalı Dolap”ta dolaba kapanan Seyran’ın yerinin darlığı ile nefessiz kalıyoruz. Eylem Ata’nın yarattığı kadınların öyküleri çok içimizden. “Annem aldığı askılı bluzları babama göstermezdi. Dolabın üst rafında saklardı. (…) Babamın kuralları benim için de geçerli hâle geldi” cümlesi birçok evde yaşananların özeti niteliğinde.

‘Yazarların kehanetleri’ diye bir çalışma yapılacak olsa Ata’nın “Yontu” hikayesini de dahil etmek gerekir. Adı geçen kıssada dansçı kümeye tehdit mesajları geliyor. Muharririn kurmacadaki öngörüsü geçtiğimiz haftalarda tatsız bir şekilde gerçek oldu. Diyarbakır’da Swingamed dans kümesine saldırı yapıldığı haberleri duyuldu. 

Kitap bittiğinde bir kez daha anlıyorsunuz hayat böyledir ve herkes kendi kıssasını kurar. Yaşam sürerken insanlar kırılır, incinir. Yaşananlar ve yaşatılanlar kimi zaman ‘üşütür’, kimi zaman kendini erimiş hissettirir beşere. Ama “Aynalı Dolap” hikayesinde dendiği gibi dayanışmanın bin türlü yolu var. Tahminen de bunun en özel hâli birilerinin yanında olabilmek. Güvendiklerine “Yanımda Kal” diyebilmek.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Edebiyat

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.