32,6460$% -0.11
35,4037€% -0.15
2.511,04%0,02
4.049,00%1,37
16.220,00%1,37
2.390,92%1,48
10.851,78%-0,19
Geçen hafta İngiltere’de… Bugün Fransa’da yapılan seçimlerin sonucunu bir cümle ile özetlersek: İngiltere’de muhafazakar sağ iktidarın çöküşü… Fransa’da aşırı sağa karşı Cumhuriyetçi ve demokratik refleksin uyanışı… Buna İran’da geçen Cuma günü yapılan seçimin sonucunu da ekleyin. Ve şunu düşünün… Bu taban dalgası nerede başladı… Nerede başladığını anlatmak için geçen Salı günü Yunanistan’ın Samos adasına götürüyorum sizi…
Geçen salı Samos Adası’nda söylenen bir kelamın anlamı
Bu sayfada göreceğiniz fotoğraf geçen Salı günü işte o adada, belediyenin toplantı salonunda çekildi.. O gün orada, 26 yıldan bu yana düzenlenen “Simi Sempozyumu” yapılıyor. 90’lı yıllarda Türkiye’nin Dışişleri Bakanlığını yapan İsmail Cem’in de bulunduğu bir grup sosyal demokratın öncülüğünde sürdürülen bir sempozyum. Bu sempozyumun başlamasında etkili olan bir numaralı isim ise Yunanistan’ın eski Başbakanı Papandreu…
CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, Samos Adası’ndaki sempozyumda konuşurken
Sahnede konuşan kişi CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke… Kendisini dinleyenler arasında Papandreu dışında Zülfü Livaneli de var. Evet; o gün, Salı… Akşam Türk Milli Grubu, Avusturya karşısında maça çıkacak… Tabii adadaki sosyal demokratlar olarak konuştukları iki konu daha var. Fransa’da bu Pazar yapılan seçimlerin ikinci turu. Ve bir de 48 saat sonra yapılacak olan İngiltere’deki seçimler.
31 Mart’ta Türkiye’de yükselen dalga dünya solu için de emsal
İşte o denli bir günde Selin Sayek Böke, çok ilginç bir mevzuyu anlatıyor ve diyor ki: “Biz CHP olarak 31 Mart seçimlerini nasıl kazandık…” Ama asıl söylemek istediği ve o sahnede üzerine basa basa söylediği asıl akılda kalacak cümle şu: “Türkiye’deki başarımız, sadece bizim için değil dünya solu için de emsal…”
Bu sonuçlar Türkiye ile hudutlu kalmayacak
Böke şöyle devam ediyor: “Yerel Seçimlerdeki başarıyı getiren reçete, imtiyazlılar sistemine karşı kazanmamız gereken genel seçimler için bir örnek, bir yandan da büyük bir sorumluluk bizler için. Yerel Seçimlerde elde ettiğimiz sonuçların Türkiye ile sonlu kalmayarak her yerde tartışılacak bir tecrübe olduğu açık. Türkiye örneği çok özgün ama aynı zamanda temsil kabiliyeti tüm dünya açısından yüksek.
“ Bu kelamların anlamı açık… Avrupa’da yükselen aşırı sağa karşı oluşan yeni bir taban dalganın ilk işareti, kimsenin beklemediği bir anda Türkiye’den gelmişti. Avrupa seçmeni enflasyon, göçmen sorunlarına karşı reaksiyonunu aşırı sağa yani demokrasinin dışına doğru taşırken, Türk seçmeni tam zıddını yaptı. Ve yerel idarelerde CHP’yi iktidara getirdi.
Avrupa, 31 Mart’ın manasını geçen hafta ve dün anladı
O günlerde durmadan yazdım. Avrupa, 31 Mart seçimlerinde Türk halkının tahlili demokraside arama gayretini anlamadı veya görmezden geldi… Oysa; Avrupa’nın mukadderatını tekrar demokrasiye doğru çevirecek muazzam bir adımda Türk seçmeninin yaptığı… Ama emindim… Bu dalganın Avrupa’ya yayılacağından emindim…
Fransa’da ilk çeşitten sonra doğan büyük umutsuzluk
Fransa’da Avrupa Parlamentosu ve parlamento seçimlerinin ilk turunda ne yazık tam aykırısı oldu. Fransız halkı ilk cinste aşırı sağ partileri bir numaraya oturttu. Fransa’nın bütün medyası için bu bir şoktu. Türkiye’de 14 Mayıs seçiminden sonra yayılan o derin düş kırıklığının birebirini yaşadı Fransa. İnanılmaz bir ümitsizlik dalgası kapladı Fransa’yı ve bütün Avrupa’yı…
Fransa’daki aşırı sağ karşıtı şovlardan bir kare
Merak etmeyin, Fransa halkının Cumhuriyetçi refleksi vardır
Oysa ben konuştuğum herkese şunu söyledim: “Hiç merak etmeyin.
Bu ülke Sartre’ın, Camus’nun, Victor Hugo’nun ülkesidir. Ben bu ülkede 6 yıl yaşadım. İnanılmaz bir Cumhuriyetçi refleksi vardır Fransız halkının.
Göreceksiniz ikinci tıpta bu refleks birleşecek ve Yeni Halk Cephesi’ni birinci parti yapacaktır.” Selin Sayek Böke haklı çıktı. Ben de haklı çıktım.
O refleks aşırı sağ birliği üçüncü sıraya düşürdü
Türkiye’de 31 Mart’ta başlayan dalga önce İngiltere’ye, sonra Fransa’ya yayıldı. Dün akşam itibariyle, aşırı Sağcı Le Pen ve Bardella’nın partisi bırakın birinciliği ikinci bile olamamıştı. Üçüncü parti durumundaydı. Evet, seçimden hiçbir parti tek başına hükümeti kuracak güçte çıkmadı. Hiç önemli değil. İngiltere’de halk Brexit’çilere, Fransa’da halk aşırı sağ ve ırkçı partilere dersini verdi.
Gençlik yıllarımın sloganı “No Pasaran” başardı
Gençlik yıllarımda Paris’te okurken en sevdiğim sloganlardan biri İspanya iç savaşında Cumhuriyetçilerin faşistlere karşı kullandığı slogandı.
“No Pasaran…” İspanya Komünist Hareketi’nin “Passionaria”sı Dolores Ibarruru’nun sloganıydı. “Faşizme geçit yok” manasında kullanılırdı. Fransa halkı 2002 seçimlerinde aynı yansıyı sağcı başkan adayı Cirac’ı, Le Pen’e karşı destekleyerek göstermişti. Solcular o seçimin ilk turunda yüzde 19 oy alan Cumhuriyetçi sağ aday Jacques Chirac’a oy vererek, le Pen’in önünü kesmişti. Chirac o seçimde yüzde 82 oyla Cumhurbaşkanı seçilmişti. Bu kere Cumhuriyetçi sağ eğilimliler sol birliğin adaylarına oy vererek, aşırı sağ ve ırkçı partiyi üçüncü sıraya düşürdü. Fransa’nın büyük futbolcusu Mbappe, “Bu adamlara oy vermeyin” diyerek halkı aşırı sağa karşı oy vermeye çağırdı… Gözümde biraz daha büyüdü.
Bu aynı zamanda Mahsa Amini’nin de zaferidir
Sonuç… Biraz abartma kıymetine byük bir rahatlıkla söylüyorum. 31 Mart günü Türkiye’de başlayan yeni dalga… Geçen hafta önce İngiltere’de, Cuma günü İran’da ve bugün Fransa’da demokrasinin umut veren dalgası haline dönüştü. Ve hepimiz ta şuramızda hissedelim ki… Bu aynı zamanda, başını açtığı için öldürülen Mahsa Amini’nin ve onu savunmak için ölümü göze alarak sokağa çıkan yüz binlerce İranlı kadının da zaferidir.
Fransa’da Sol İttifaktan Filistin Kararı! ‘Kazanırsak’ Deyip Resmen Duyurdular
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.