DOLAR

33,9008$% 0.03

EURO

37,6352% -0.04

GRAM ALTIN

2.809,88%0,81

ÇEYREK ALTIN

4.610,00%0,88

TAM ALTIN

18.383,00%0,88

ONS

2.577,74%0,76

BİST100

9.685,49%1,73

İmsak Vakti a 05:13
Bursa AÇIK 24°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 33,9008

EURO 37,6352

ALTIN 2.809,88

BİST 100 9.685,49

İmsak 05:13

24°
  • Bursa Gündem Haber
  • Genel
  • Ertuğrul Özkök: Olimpiyat Köyünde İmane’yi Tek Başına Ağlarken Görünce Çok Üzüldüm

Ertuğrul Özkök: Olimpiyat Köyünde İmane’yi Tek Başına Ağlarken Görünce Çok Üzüldüm

ad826x90

Türkiye’nin 50 kiloda Dünya ikincisi olan boksörü Buse Naz Çakıroğlu dün Paris’teki Rodin Müzesi’nde, Düşünen Adam heykelinin dibinde bize motamot şunu söyledi:

“Cezayirli boksör İmane, İtalyan boksörle maçından sonra sosyal medyada kendisi hakkında yazılan ağır kelamlara çok üzülmüş. O gün akşam onu Olimpiyat Köyünde kaldığımız yerde gördüm. Bir köşede tek başına oturmuş ağlıyordu. Çok üzüldüm onun ağlamasına. Gidip teselli ettim.

Rodin Müzesi bahçesine kurulan geçici binada sohbet

Bizi Kadın Milli Voleybol takımızın ve 50 kilo kadın boksörümüz Buse Naz Çakıroğlu’nun da sponsoru olan  Procter & Gamble, Rodin Müzesi ile davetlileri için özel bir anlaşma yapmış. Oraya stüdyolar kurmuş.

Resmen ahşaptan ve geri dönüşümlü husustan bir bina kurmuşlar.

Olimpiyatlar bittikten sonra sökülüp götürülecekmiş. Esasen aynı bina bundan önce Tokyo Olimpiyatları’nda kullanılmış.

Kapının önünde Rodin’in en ünlü heykelleri duruyor.

Düşünen adam heykelinin dibinde düşünen bir kadınla İmane üzerine

Biraz ileride tahminen de dünyanın en meşhur iki heykelinden biri olan “Düşünen Adam duruyor.

Ve işte öyle bir yerde düşünen bir kadınla sohbet ediyoruz.

Bir akşam önce 50 kiloda Çinli rakibi ile yaptığı maçı kaybetmiş ama olimpiyat ikincisi olan bir kadın.

Onu geniş geniş anlatacağım ama önce beni en çok etkileyen yanından başlayayım.

Cezayirli boksör İmane, İtalyan rakibini yenince, dünyanın her yerinde olağandışı bir sosyal medya kampanyası başladı.

Önce ona trans dediler.

Sonra kadın olarak doğduğu anlaşılınca bu kez X kromozomu çıktı dediler.

Oysa ülkesinde kadın hakları için mücadele eden bir bayandı.

Bize test yapılsaydı tahminen bizde de X çıkabilirdi

Buse Naz annesinin yanında bize hislerini anlatıyor:

“Ben bu yapılanları hiç tasvip etmiyorum. Bin insan imgesine göre kıymetlendirilebilir mi? Onu bütün karşılaşmalardan beri tanıyorum. Ondan daima DNA testi istediler bizden istemediler. Boksörlerde böyle X kromozomları çıkabilir. Bizlerden alsalar tahminen bizde de çıkar. Ona karşı daima bir önyargı vardı. Oysa küçüklük fotoğraflarına bakın. Küçükken de görüntüsü öyle.

Esra’nın hareketi bana güzel gelmedi

Kendisini üzen bir başka olayı da anlatıyor.

Birlikte spor yaptığı bir arkadaşı, onun İmane ile çekilmiş bir fotoğrafını paylaşıp, altına Buse Naz’ın arkadaşı diye imalı bir ifade yazmış.

Böyle hareketleri küçüklük olarak görüyor.

Konu buraya gelince kendisi gibi bronz madalya alan Esra Yıldız Kahraman’ın maçtan sonra X işareti yapmasını nasıl bulduğunu soruyoruz.

Cevabı şu oluyor:

“Takım arkadaşımın hareketini kıymetlendirmek bana düşmez, o nedenle ancak kendi görüşümü söyleyebilirim. Ben böyle bir hareket yapmazdım. “

Buse Naz fikirlerini açıkça söyleyen ve adalet duygusu çok yüksek bir atletimiz.

Cezayir halkının İmane’ye sahip çıkmasına sevindim

Bu mevzudaki sözlerini şöyle tamamlıyor:

“Ama sevindiğim bir şey oldu. Cezayir halkı atletine çok sahip çıktı.”

Cuma akşamı Buse Naz’dan sonra aynı ringe İmane khelif de çıktı.

Çinli rakibini yenerek Olimpiyat Şampiyonu oldu.

Salonda en büyük seyirci kitlesi Cezayirlilerdi ve çok içten desteklediler boksörlerini. Ayrıca o gece Cezayir’de adeta bayram vardı.

Müslüman bir halk önce trans denilen, sonra Xx diye aşağılanan bir kadın boksöre beni şaşırtan bir destek verdi.

Kutlarım Cezayir halkını…

Buse Naz’ın ağlayan fotoğrafına bakarken Instagram’ı kapatanlar geldi aklıma

Şimdi sohbete  biraz ara verip, tamamen kendime ait bir duyguyu paylaşacağım.

Buse Naz, aynı sporu yapan İmane’nin ağlamasına üzülmüştü.

Ben de o akşam ikinci olduğu maçtan sonra ağlamasına çok üzüldüm.

Şu fotoğrafa iyi bakın.

Milli boksörümüz ıstıraptan ağlıyor.

Annesi de şevkatli elleriyle yanaklarını okşayarak onu teselli ediyor.

Bir insan Olimpiyat ikincisi olur da ıstıraptan ağlar mı?

İşte bu fotoğrafa bakarken, Türkiye’de Instagram’ı kapatan, kapattıran insanlara çok içerledim.

Çünkü Türkiye’de 57 milyon Instagram kullanıcısı var.

İsterdim ki bu fotoğrafı paylaşıp, ‘Milli boksörümüz dünya ikinciliğine niçin ağlıyor? diye sorayım.

Instagram politik bir platform değil.

X’in Mad Max’deki vandal kabilelerden beter troller yok orada.

Duygu Asena 37 yıl önce kadının adı yok demişti, bu gözyaşları artık var diyor

İşte o insanlara şunu anlatmak isterdim.

Buse ağlıyor, çünkü artık hedefi tepeydi. Bu kadınlara artık ikincilik yetmiyor. Azimleri, performansları, kafa çıtaları yukarı çekildi. İyi bakın bu fotoğrafa. Bu gözyaşları,  yeni Türk kadının yeni profilini anlatıyor bize.

Rahmetli Duygu Asena 37 yıl önce ‘Kadının Adı Yok’ demişti.

Türkiye’da artık kadının adı var.

Hem de dünyanın en kült iki spor mabedinden biri olan Roland Garros salonunda, duvarlara hem de büyük harflerle yazıldı.

Instagram açık olsaydı, bu ülkenin 57 milyon insanı o salondaki bu gözyaşlarını paylaşacak ve o güzel duyguyu daima lirlikte millet olarak hissedebilecektik.

Çok gördüler bunu halka…

Gençlere, kadınlara…

Kim bilir tahminen de bundan korktular.

İşte o an haykırdım: Siz hiç Elfida dinlediniz mi?

İşte o an içimden avaz avaz bir ses yükseldi.

Instagram’ı kapattırma kararında ilk adımı atan İletişim Lideri’ne avaz avaz şunu sormak istedim.

“Siz hiç Elfida’yı dinlediniz mi sayın iletişim başkanı…”

Sanmıyorum.

Çünkü artık, dünyanın hiçbir ülkesinde görülmeyen öyle devasa bir şatoda yaşıyor ki…

Kendini öyle izole etti ki…

Geçen gün muhafazakâr mahallenin haşarı kızı Ayşe Baykal’ın yeni açtığı YouTube kanalında dinledim.

Cumhurbaşkanı ile yurt dışı seyahatlerine giderken, VIP salonundan uçağa bile gazetecilerle değil, makam otomobiliyle gidiyormuş.

Ey siz Instagram’ı kapatan beyefendiler, Siz hiç Elfida dinlediniz mi?

Ama Haluk Levent’inkini değil, genç Azeri sanatçı Hilola Sarimarazar’ın versiyonunu…

Her mart ayında Instagram’da beldelerin Elfida mevsimi açılır

Üç dört yıldan beri Türkiye’ye mart ayı geldi mi, kıyılarımızdan binlerce insan, beldelerinin en güzeL görüntülerini Instagram’a yükler…

Hepsinin fonunda Elfida çalar…

O insanlar bu imgelerle kasabalarını, beldelerini Türkiye’ye ve dünyaya tanıtır…

Baharın geldiğini işte o Instagram paylaşımlarından anlarız.

Papatyaların açması, can eriğin, çağla bademin çıkması gibi bir histir o…

İşte o duyguyu aldınız milyonlarca insanın  elinden.

Hem beldesini tanıtmak isteyen hem de onları tanımak isteyen milyonlarca insanı yoksun ettiniz bu keyiften.

Milyonlarca insanın ürettikleri ürünleri pazarlamasına, küresel pazarlarda kendilerine yer bulmasına  mani oldunuz.

İşte bunları söylemek isterdim.

Neyse daha fazla üzerinde durmayayım, yine düşünen insan heykellerinin altında Buse Naz’la yaptığımız sohbeti anlatmaya devam edeyim.

Bir yıldan beri ilk kere bu sabah kruvasan yedim

Boksta hele hele kadın boksunda Olimpiyat ikincisi olmak çok kor zanaat.

Maçın sonraki sabahı annesini arayıp ilk olarak şunu söylemiş:

“Bir yıldan beri ilk sefer bugün bir kruvasan yedim.”

Yiyemiyormuş. Yiyemiyorlarmış.

Çünkü boksta kurallar çok katı.

50 kiloda dövüşecekseniz, 50 kilo 100 gram olamıyorsunuz.

Tartıda böyle mi çıktı.

Hemen gidip koşup o 100 gramı atmalısınız.

Oysa kendini iyi hissettiği kilo 54’müş.

Yani hayatı daima iyi hissettiği kilonun 4 kilo altında yaşayarak geçiyor.

İlk rauntta yumrukta 20’ye 14 öndeydim ama…

Maç gecesi sabaha kadar uyuyamamış,

Kafası hala bir gece önceki maçtaymış.

Kendisine haksızlık yapıldığına inanıyor.

Onların hesaplarına göre ilk rountta yumruk sayısı 20’ye 14 Buse’nin lehindeymiş.

Üçüncü rountta Çinli boksöre ihtar verilmiş ama sayısı Buse’ye yazılmamış.

Ama bütün bunlara rağmen maç sonunda dayanılmaz bir Fair play örneği gösterdi.

Çinli rakibini kutladı.

Madalya merasiminde onunla gayet samimi bir şekilde sarıldı.

Antrenörün Türk düşmanlığı kelamına katılıyor musunuz?

Buna karşılık antrenörü daha fevriydi.

Kendi hisseme bunu Türk düşmanlığına bağlamasını” hiç doğru bulmadım.

Bence bir gece önce öteki boksörümüzün yaptığı X protestosu hakemleri daha olumsuz etkilemiş olabilir.

Annesi Duygu Çakıroğlu’nu çok taktir ettim.

Sakin ve kızına güven veren harikulade destekleyici bir anne.

Sabah kahvaltıda ağlıyordu. Ona “Biz Buse’yle iftihar ediyoruz” dedim.

Tek istediğim tatile gidip odamda yatmak

Olimpiyat köyünde iki kişilik odalarda kalıyorlarmış.

İlk günlerde odada biri daha varmış ama sonra tek kalmış.

“Şimdi ne yapacaksın” diye sorduğumuzda, “Tatil yapacağım” dedi.

Bir yıldır Olimpiyat modunda yaşıyormuş.

Peki tatilde ne yapacak?

“Odama girip sadece yatmak istiyorum” yanıtını verdi.

Bu tatilde kendime tamam mı devam mı diye soracağım

Sonra hayatının bundan sonrasını nasıl tanzim edeceğini düşünecekmiş.

Yola devam mı, durmak mı…

Yaşı daha 28.

Bence gidecek daha çok yolu var.    

Amerikan basket ekibi buraya yaşı 40’a yaklaşmış oyuncuları ile geldi.

Ona sevgilin var mı diye soracaktın vazgeçtim

Tabi iş böyle bir hayat hesaplaşmasına gelince insanın aklına hayatla ilgili başka sorular da geliyor.

Genç ve çağdaş bir kadın.

Mesela sevgilisi var mıdır…

Dilimin ucuna  gelen soruyu sormaktan vazgeçiyorum.

Neticede özel hayatı ve hele hele böyle bir günde sorulacak soru da değil.

O nedenle soruyu  yumuşatıp soruyorum:

“Arkadaşların var mı, onlarla görüşebiliyor musun?”

Üç beş arkadaşım var ve ne yazık ki

Onun dışında iki üç arkadaşı varmış. “Ama orada da eşitsiz bir durum söz konusu. Ancak benim müsait olabildiğim vakitlerde görüşebiliyoruz. Elimde olmayan bu durum beni üzüyor diyor.

Diyorum ya, Olimpiyat ikincisi olmak zor zanaat…

Disiplin, sabır, fedakarlık gerektiriyor.

Hayatımda ilk kez elime bir olimpiyat madalyası alıyorum

Bu arada sohbete aldığı gümüş madalyayı da getirmişti.

Hayatımda ilk kez bir olimpiyat madalyasını elime aldım.

Fransızlar, Eyfel Kulesi’nin inşaatından kalan gereçten çok güzel bir madalya yapmışlar.

Bu arada 4 gün boyunca kaldığım Saint Lazare tren istasyonun yanındaki Hilton Oteli halbuki Eyfel Kulesi’nin mimarı Gustave Eiffel bu otelde kalmış.

Sporun kült mabedinde ringe çıkmak nasıl bir şey?

Buse müsabakaların Paris’teki Roland Garros salonunda yapılacağını öğrenince çok şaşırmış.

Nasıl şaşırmasın  ki…

Dünya spor tarihin en efsane yerlerinden biri.

Tenis’in iki küresel mabedinden biri.

Biri burası öteki Wimbledon.

Burada korta çıkmak her tenisçile nasip olan bir şey değil. Hele ringe çıkmak değil.

Salon hıncahınç doluydu.

Olimpiyatlarda bu kadar boks seyircisinin olması beni şaşırttı.

Buse Naz’ı düşünen adam heykelinin yanından uğurladık

Sohbetimiz burada bitti.

Buse Naz biraz sonra Eyfel Kulesi’nin orada madalyalı sportmenlerin halk arasındaki geçit törenine katılacaktı.

Paris’in büyük  ana caddeleri kesilmişti.

Biraz sonra Olimpiyatların kapanış sporu sayılan Maraton koşusu başlayacaktı.

Bahçedeki Rodin heykellerinin ortasından onu uğurladık.

İnşallah 2028’de bu güzel hisleri 57 milyon Instagram’da paylaşacağız

Gelirken yüzünde çok müspet, insana iyi gelen gülümseyen bir ifade vardı. Aynı gülümsemeyle bize “Allahaismarladık” dedi ve ayrıldı.

Üzerinde çok yakışan gül kurusu renkli mükemmel bir ay yıldızlı forma vardı.

Ay yıldız Olimpiyat ikincisi olmuş genç Türk kadınına  çok yakışmıştı.

Instagram kapatılmasaydı, işte bu güzel sahneleri 57 milyon insanımızla paylaşacaktık.

İçimden ‘İnşallah 2028’de’ dedim.

O yıl artık Instagram kapatma meselemiz kalmayacak diye düşündüm.

Yazımı bu cümle ile kapatıp göndermeye hazırlanırken, Instagram’ın açıldığı haberi geldi.

Bütün otoriter rejimler bir gün anlayacaklar.

Klasik medyalarını istediği gibi yönetebilirler.

Ama özgür bireylerin gücü üzerine kurulu yeni medyayı asla…

Onunla yaşamayı öğrenecekler…

Son nokta: Türkiye Olimpiyat kafilesi ile ilgili gördüğüm en güzel kolaj

Türkiye’nin Olimpiyat oyuncularını gösteren bu kolajı dün Oda TV’de gördüm.

Kimin yaptığını sordum ama karşılığını alamadım.

Paris’te olduğum için pek de araştıramadım.

Ama kim yaptıysa kutlarım.

Türk Olimpiyat kafilesini çok güzel anlatan bir kolaj olmuş.

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Kütahya’da Yangın: 14 Büyükbaş Hayvan Telef Oldu

HIZLI YORUM YAP