37,9240$% 0.19
41,3007€% 0.68
3.683,22%0,12
6.051,00%-0,37
24.130,00%-0,37
3.027,13%0,12
9.347,03%3,34
DOLAR 37,9240
EURO 41,3007
ALTIN 3.683,22
BİST 100 9.347,03
İmsak 02:00
Şu olay geçen cuma günü İstanbul metrosunda yaşandı.
Yer…
Metronun Yenikapı-Hacıosman arası…
Bir genç grubu ellerindeki posterlerle metroya biniyor…
Saraçhane’ye gidiyorlar.
Biraz dikkatli bakınca şunu görüyoruz.
Hepsi kalemle kollarına bir şey yazıyorlar.
Metrodaki bir kadın yolcu merak edip soruyor:
“Kolunuza ne yazıyorsunuz?”
Aldıkları cevap şu oluyor:
“Avukatlarımızın telefon numaralarını…”
Metro istasyona geliyor.
Çocuklar elleriyle kalp işareti yaparak iniyorlar…
Erdoğan’dan başka bir rejim görmeyen ‘Başkan Babanın Çocukları’
Bu çocukların hepsi 20’li yaşlarında.
Yani hayatları boyunca Erdoğan rejiminden başka bir yönetim tanımadılar.
Marguez romanındaki “Başkan Babanın Çocukları” onlar…
Hayatları boyunca hiç görmedikleri bir demokrasi için Saraçhane’ye gidiyorlar.
Erdoğan 70, Öcalan 75, Bahçeli 77, İmamoğlu 53, Demirtaş 51
Şimdi oradan yaşlılar alemine gidelim.
Şu isimleri ve şu sayıları yan yana yazın…
Sonra biraz geri çekilip uzaktan bakın.
(*) Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 70 yaşında.
(*) PKK “Kurucu Önderi” Abdullah Öcalan 75 yaşında.
(*) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 77 yaşında…
Üçü de 20’nci yüzyılın ilk yarısında doğmuş insanlar.
Yarın, bilemediniz 5 yıl sonra artık 80’li yaşlarında olacaklar.
Bunlar “dışarıdakiler…”
Dışardakiler gidiyor içerdekiler geliyor
Karşılarında ise “içerdekiler” var.
(*) Şu an gözaltındaki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu 53 yaşında.
(*) Edirne’de 7 yıldır mahpusta yatan Selahattin Demirtaş 51 yaşında.
Beş yıl sonra, 50’li yaşlarının ortalarında olacaklar.
10 yıl sonra 60’larının başında…
Dışardaki 70 yaş üstü şu anın otoriter oligarşisini temsil ediyor.
İçerdekiler ise yarının demokrasisini…
İktidardakilerle aralarında 25 yaş fark var.
Çeyrek yüzyıl yani.
Hayatın kanunları hepimiz için aynı…
Dışardakiler gidiyor…
İçeridekiler geliyor…
Şuraya yazıyorum: Türkiye’ye barışı şu an içerdeki iki insan getirecek
Şuraya yazıyorum.
Bu ülkede gerçek barışı, kalkınmayı ve huzuru 70’li yaşlarındaki bu dışardakiler değil…
Şu an gözaltında ve mahpusta bulunan 50’li yaşlarındaki bu iki insan gerçekleştirecek.
Barışı, ancak barışmayı bilen insanlar getirebilir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise siyasette sadece savaşmayı bilen bir karakter.
Dün gün biterken, Spotify’a girdim ve cuma sabahı konulan yeni müziklere baktım.
Grazia Di Michele’nin yeni albümü yayınlanmış.
Böyle günlerde kaçıp sığınmak için çok güzel kesimler var albümde.
Özellikle “Acquerello”yu üst üste dinledim.
56 yıllık bir şarkıyı güzel bir kadından dinlemek
Albümde benim için büyük bir sürpriz vardı.
Şilili sanatçı Victor Jara’nın “Te Recuerdo Amanda” müziğini yeniden söylemiş.
1969 yılının bir şarkısı…
Victor Jara, 14 Eylül 1973 günü, bir daha gitar çalamasın ve müzik söyleyemesin diye, Şili diktatörünün adamlarınca elleri paramparça edilerek öldürülmüştü.
Öğrencilik yıllarımdı…
Kim bilir kaç öğrenci konserinde kimlerden dinlememiştim bu şarkıyı.
“Sen Ağlama Amanda” diyen olağanüstü bir baladdır.
Demek ki 56 yıl geçmiş…
Çok ağlamıştım o günlerde…
“Gırls Just Want To Have Fun”
Onu dinlerken dün Saraçhane’den gördüğüm bir fotoğraf geldi gözümün önüne.
Elinde, Cyndie Lauper’ın “Girls Just Want To Have Fun” müziğinden esinlenerek yazılmış bir pankart taşıyordu:
“Kızlar sadece demokrasi istiyor…”
Gözaltı günlerinde pamuk: Prenses müziği dinlemek iyi geldi
Yeni çıkan müzikler arasında dolaşmaya devam ediyorum.
Disney’in şu günlerde çok tartışılan yeni sineması “Snow White’ın (Pamuk Prenses) müziği yayınlanmış.
Alexander Litviovski’nin müziğini Metamorphose String Orchestra çalıyor.
Parçanın adı “Snow White’s Canzonetta”
Bana nasıl huzur verdi anlatamam.
Serkan Aras’ın yeni müziği “Yakamozlar”dan iki dize
Oradan Serkan Aras’ın yeni müziği “Yakamoz’a” geçtim.
“Türk müziğinde artık güzel şeyler yapılmıyor” diyen bazı yaşlı sanatkarlarımız geldi aklıma.
“Bu müzik da size kapak olsun” dedim.
“Unut onu gitsin, Unut deli kalbim
Çok direndim ama şimdi yenilmedim…”
Yetmez mi bu iki dize…
Size diyeyim mi; Trump bu asi kızı asla yenemez
Sonra yeni jenerasyonun asi kızlarından Chapelle Roan’ın yeni müziği geldi.
“The Giver…”
Tam bir “Country…”
Meydan okuyan genç kadınlar bunlar…
Trump yenemez onları…
Asla yenemez…
Beyaz Saray’ın kötü boyanmış saçlı despotu 78 yaşında…
Dört yıl sonra o koltukta olmayacak…
O yıl Chapelle Roan ise ona nanik yaparak 30 yaşına girecek…
Çocuklar sakın ola elinize çakıl taşı bile almayın
Kollarına avukatlarının telefonlarını yazarak Saraçhane’ye giden gençlere şunu söylemek istiyorum.
Aman ha… Sakın ola polisle kavgaya girişmeyin çocuklar…
Sakın ola şiddete yönelmeyin.
Elinize bir çakıl taşı parçası bile almayın…
Sadece oturun…
Sadece müzik söyleyin.
Sizin en büyük silahınız Sezen Aksular, Zülfü Livaneliler, Chapelle Roan’lar…
Küçük yapay zekâ kedilerin şahane şarkısı
Beklerken müzik söyleyin…
Instagram’da o küçük yapay zekâ kedilerin söylediği “APT”yi söyleyin mesela daima bir ağızdan…
Hani Rose ile Bruno Mars’ın şarkısını…
“Aha aha…” diye bitirin.
Bu güzel genç sükûnet, onların yaşlı kulaklarının zarını patlatır…
Vallahi gıcık olur, delirirler…
Diyeceğim onları böyle kolayca delirtmek varken sizinle aynı yaşta polis gençlerle savaşmaya hiç ihtiyaç yok.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
CHP Kurultayının İptal Edildiği İddialarına YSK’dan Açıklama
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.