32,5575$% 0.12
35,0317€% 0.12
2.449,71%0,59
3.997,00%0,32
16.017,00%0,34
2.343,58%0,61
10.559,01%1,08
Ülkemizde son günlerde sığınmacı ve göçmenler üzerinden başlatılan provokasyonlara yönelik Erzurum’dan 30 sivil kitle örgütünün ortak imzası ile bir açıklama yapıldı.
Türkiye’nin jeopolitik ve stratejik öneme sahip konumu, sosyo-kültürel yapısı ve komşu ülkelere nispeten yüksek refah şartları nedeniyle tarih boyunca pek çok göç hareketine maruz kaldığı ifade edilen bildiride, “Özellikle Suriye ve Afganistan’da yaşanan iç karışıklıklar sebebiyle ülkemiz 2011 yılının Mart ayından itibaren büyük bir göç hareketiyle karşı karşıya kalmıştır. Türkiye, izlediği açık kapı siyaseti ile milyonlarca sığınmacıya ev sahipliği yapmış, milletimiz yüksek feraseti sayesinde hiçbir milletin göstermediği yardımseverliği bu insanlara göstermiştir. Geçen bu 13 yıllık süre içinde, sığınmacıların ülkede bulunma biçimlerinin geçiciden kalıcıya dönüşmesi, özellikle büyükşehirlerimiz başta olmak üzere birçok kentimizde sosyal, kültürel, ekonomik ve demografik yapının bozulma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına neden olmuştur. Geçici koruma statüsünde olmalarına rağmen çok sayıda uluslararası vakıf, dernek vb. kuruluşlar sığınmacıların ülkemize entegre olmaları için çalışmalarına devam etmektedir. Sığınmacıların istihdamı şartı ile işletmelere hibe, kredi ve makine takviyeleri verilmekte, Dünya Bankası kredileri bir kısmı Suriyelilerin istihdamı için kullanılması kuralıyla verilmekte, Suriyeli STK’lar uluslararası kuruluşlar tarafından fonlanmaya devam edilmektedir. T.C. İç İşleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün datalarına göre Türkiye’deki Suriyeli sayısı 3,5 milyonu aşmış olup, diğer sığınmacıların sayıları da dikkate alındığında ortaya çıkan rakam düşündürücü boyutlara ulaşmıştır.” denildi.
“Doğum oranlarına dikkat edilmeli”
Ülkemizde 13 yılda oluşan sığınmacı sayısının, 60 yılı aşkın bir müddettir Almanya’da bulunan Türklerin bugünkü sayısı ile kıyaslandığında, içinde bulunulan durumun vahametini göstereceği vurgulanan bildiride, “İlk kere 1961 yılında Almanya’ya işçi olarak giden Türklerin bugün Almanya’da ki sayısı geçen 60 yıla rağmen 3 ile 3,5 milyon ortasındadır. Ülkemiz için en önemli sorun demografik değişimin gelecekte ortaya çıkaracağı düzensizlik olacaktır. Bugün Türkiye’deki Suriyelilerin yarısı 0-18 yaş, 1 milyon 200 bini ise 19-39 yaş ortasındadır. Doğurganlık yaş kümesindeki kadın sayısı 785 bin 561’dir. Diğer sığınmacılara ait oranlar da dikkate alındığında bu, kabul edilebilir değildir. İlerde ülkemizin yaşayabileceği savaş, deprem gibi durumlarda nelerle karşılaşabileceğimiz ise bugünden konuşulması gereken bir beka sorunudur. Doğum oranlarına bakıldığında sığınmacı nüfusunun gelecekte ülkemiz için büyük bir tehlike oluşturacağı açıktır. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız bu durumu hak etmemektedirler. Gaziantep, Kilis, Hatay gibi vilayetlerimizdeki Suriyeli sayısı Türk Vatandaşı nüfusla yarışır hale gelmiş hatta bazı yerlerde geçmiştir. Bu, hiçbir ülkede görülen bir durum değildir.” Sözüne yer verildi.
“Haksız rekabetler sebep oluyor”
30 STK tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi, “Birçok kentimizde Suriyelilerin gettolar oluşturması ve Arapça isimler taşıyan işletmelerle kentlerin çehresinin değişmesi halkta rahatsızlık ve endişe oluşturmuştur. Örneğin, İstanbul’un Fatih ilçesinde bulunan tarihi “Malta Çarşısı’nın artık Arapça isimler taşıyan tabelalarıyla “Suriye Çarşısı” olarak anılması gibi örnekler halkta Suriyelilerin toplumla kaynaşmak yerine ayrışma eğilimi içinde oldukları istikametindeki fikrin kuvvetlenmesine neden olmuştur. Özellikle büyük kentlerimizde, sığınmacıların sahibi olduğu ve kayıt dışı faaliyet gösteren çok sayıda işletme, küçük esnaf ve atölye vardır. Bu gayri resmi firmalar vergi vermemekte, SGK primi ödememekte, diğer firmaların yaptırmak zorunda olduğu ruhsat, iş güvenliği sağlığı vb. yükümlülüklerle ilgili masrafları olmamaktadır. Bu durum haksız rekabete neden olduğu gibi ekonomik koşullar sebebiyle zor durumda olan esnafımızı iyice zor duruma sokmakta, iflaslar artmaktadır. Ekonomi yavaş yavaş sığınmacıların hakimiyetine bırakılmaktadır.”
“İleride oluşabilecek problemleri görmek lazım”
Birçok şehirde sığınmacılar tarafından toplum nizamını bozan taciz, hırsızlık vb. kabahatlerinin milleti canından bezdirir bir hal aldığı anlatılan bildiri şöyle devam etti, “Sığınmacılar toplu ulaşım araçlarında ve topluma açık yerlerde uyumlu olamamakta, kendi kültürlerini, alışkanlıklarını olduğu gibi sürdürmekte ve ülkemiz beşerinin yaşam alanını daraltmaktadırlar. Parayla satın alınan ya da mülkiyete dayalı bir vatandaşlık anlayışı ile sığınmacılara vatandaşlık verilmesi ise milletimizi derinden yaralayan bir anlayıştır. Parayla vatandaşlık verilen sığınmacıların, bu vatan için yirmili yaşlarda toprağa düşen bir gencimizle aynı ülkenin vatandaşı olabilme imkanları içler acısı bir durumdur. Milletimiz bugün şu sorunun yanıtını aramaktadır. Neden ülkemiz dünyada en fazla sığınmacı ve düzensiz göçmen nüfusuna sahip olan ülkedir? Sığınmacı ve düzensiz göçmen nüfusu sebebiyle Milletimizin ileride yaşayabileceği kahırları bugünden dile getirenler neden yabancı düşmanı olarak suçlanmaktadır. Milletimizin büyük çoğunluğu sığınmacıların bir an önce ülkelerine gönderilmesini beklemekte ve istemektedir. İçinde bulunduğumuz bu durumun devamı, kanımızla alıp, kanımızla koruduğumuz vatanımızın yavaş yavaş elimizden kayıp gitmesi demektir. Cumhuriyeti kuran şehir Erzurum’dan, 23 Temmuz 1919 ruhuyla tüm dünyaya Mustafa Kemal Atatürk’ün şu kelamıyla yeniden sesleniyoruz. “Bu ülke, tarihte Türk’tü bugün de Türk’tür ve sonsuza dek Türk olarak yaşayacaktır.”
“Provokasyonlara gelmeyelim”
Palandöken Gelişim Derneği, Gelişim Erzurum Dergisi, Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Erzurum Şube Başkanlığı, Erzurum Tarih Derneği, Erzurum Halk Oyunları ve Halk Türküleri Turizm Derneği, Hak Sen Konfederasyonu Erzurum İl Temsilciliği, Türkiye Sakatlar Derneği Erzurum Şubesi, ERİH-DER (Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri Sosyal Yardımlaşma Dayanışma ve Kültür Derneği), Ofis İşçileri Sendikası Erzurum İl Temsilciliği, Erzurum Kültür Sanat ve Eğitim Derneği, Mobbing ile Mücadele Derneği, Tüm Medya Gazeteciler Derneği, Oltu ve Yöresi Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Erzurum Madeni İşler Meslek odası, Erzurum Lokantacılar Odası, Erzurum Fırıncılar Odası, Erzurum Alçı ce Sıvacılar Odası, Oltu sürücüler Esnaf odası, Erzurum Marangozlar Odası, Erzurum Konfeksiyon ve İmalatçılar Odası, Erzurum Kuyumcular Odası, Erzurum Tesisatçılar Odası, Erzurum Otel ve Kahveciler Odası, Erzurum Elektronikçiler Odası, Erzurum Demirciler Odası, Erzurum Oto Tamirciler Odası, Elektrik Teknisyenleri Odası, Erzurum Kunduracılar Odası, Erzurum Minibüsçüler Odası ve Koop-İş Sendikası Erzurum Şubesi tarafından yapılan açıklamada daha sonra şöyle devam edildi, “Yaşanabilecek provokasyonlardan Milletimizin uzak durmasını Yüce Milletimizden talep ediyoruz. Bu Bildiriye imza atan Sivil Toplum Kuruluşları olarak, yayınladığımız bu bildirinin yabancı düşmanlığı olmadığının bilinmesini istiyoruz. Aziz Milletimizin tercümanı olmayı en büyük görev kabul ediyor, Sığınmacı ve düzensiz göçmenlerin yetkili makamlarımızca hukuka uygun bir şekilde bir an önce kendi vatanlarına gönderilmesini Milletimiz ismine istiyoruz.” – ERZURUM
15 Temmuz Gazisi Ahmet Onay: ‘Bize Eğilmek Yakışmaz Oğlum, Ayağa Kalk’
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.