DOLAR

34,3054$% 0.31

EURO

37,5445% -0.07

GRAM ALTIN

2.925,56%1,27

ÇEYREK ALTIN

4.957,00%0,97

TAM ALTIN

19.767,00%0,96

ONS

2.657,00%1,05

BİST100

8.876,22%-0,98

İkindi Vakti a 16:06
Bursa HAFİF YAĞMUR 23°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 34,3054

EURO 37,5445

ALTIN 2.925,56

BİST 100 8.876,22

İkindi 16:06

23°

Fatih Öztürk, Sedef Kakma Sanatını Devam Ettiriyor

ad826x90

Gümüşhane’de yaşayan ve yazıcı tamirciliği işiyle uğraşan Fatih Öztürk, 10 yıl önce hobi olarak başladığı Sedef Kakma Sanatı’nın Kültür ve Turizm Bakanlığı Sedef Kakma sanatçısı Hakan Üç’ten icazet alarak kadim sanatın temsilcilerinden birisi oldu. İş yerinde hazırladığı atölyede Mimar Sinan’ın da mimarlığa başladığı Sedef Kakma Sanatı’nı icra eden Öztürk, ustalarından öğrendiklerini gelecek kuşaklara aktarmak için çaba sarf ediyor. Sedef Kakma Sanatı’nı icra ederken okyanus sedefi, kaplumbağa kabuğu, pirinç ve boynuz gibi birçok gerece hayat veren Öztürk bir yapıtının tamamlanmasının yaklaşık 2 ay sürdüğünü ifade etti.

‘GÜNÜMÜZE KADAR ULAŞABİLMİŞ KADİM BİR SANAT’

Sedef Kakma Sanatı’nın yüz yıllar boyu süre gelen kadim bir gelenek olduğunu söyleyen Fatih Öztürk, “Yaklaşık bir 10 yıl önce boş vakitlerimi değerlendirebilmek adına hobi amaçlı başladım. Bir süre sonra 3-4 yıl sonrasında Kültür Bakanlığı sanatçısı Hakan Üç ile tanışmama vesile oldu. Hakan Üç ile eğitimlerimi aldım. Kendi çizimlerimle icazetimi aldım Sedef Kakma ile ilgili. Devamını getirmeye çalışıyorum. Klasik sanatlarda usta çırak bağlantısı değerlidir. El verme tabiri eskilerin tabiriyle geçer. Belli başlı ustamızın dizinin dibinde aldığınız eğitimler sonrasında sizi yeterli görmesinin manevi bir dokümanıdır icazet belgesi. Kendisinden sonra bu sanatı devam ettirebilecek jenerasyonlardan biri olarak da beni uygun gördü. Sedef Kakma, Sedef dediğimiz gereç okyanus tabanlarında, istiridye kabuklarından oluşan bir materyaldir. 14. yüzyıllardan günümüze kadar gelmiş bir sanat koludur. Süsleme olarak genelde kullanılır. Osmanlı’da tahtırevanlardan tutun takunyalara, sandık kutularına, Kur’an korumalarına kadar işlemesi ve süslemesi yapılan, ahşap süslemesi yapılan bir sanat kısmıdır. Sedefleri belirlenen desenler veya yapmak istediğimiz haller üzerinde kalıplar çıkarılarak kıl testeresiyle kesilip, ahşap üzerinde kendi yuvalarının açılarak, kesilen modüllerin yuvalarının açılarak, çeşitli gereçlerle, yapıştırıcılarla ahşapta yüzeyin üzerine kakılmasıyla oluşturulan bir sanattır. Günümüzde ise Sultanahmet Mescidi, Selimiye Mescidi gibi tarihi mescitlerin kapı, pencere pervazlarında ahşap oyma ve sedef kakma uygulamaları görülmektedir. Yine Kur’an rahlelerinde kullanılmaktadır. Biz Türkler olarak veya Osmanlı’dan gelen gelenekle bu sanatı hayatın içine koymuşuzdur. Yani günlük kullanabildiğimiz eşyalarda da bunu değerlendirmişiz. Günümüzde de hala bu şekilde devam etmektedir” dedi.

‘İNSANI TERBİYE EDEN BİR SANAT’

Sedef Kakma Sanatı’nın manevi taraflarından de bahseden Fatih Öztürk, şunları söyledi: “Arkamızda gördüğümüz Allah lafzının yapımı yaklaşık bir buçuk iki ay sürmektedir. Dış kenar kısımlarındaki süsleme, Naht sanatı diye geçen kıl testereli ahşap oyma kısmıdır. Onun ardından orta kısımda ceviz ağacının içine az önce bahsettiğim gibi sedeflerin kesilerek ahşap üzerine oylu yapılıp yuvalarına yerleştirilmesiyle oluşmuş bir tablodur. Dediğim gibi yaklaşık bir buçuk iki aylık bir serüveni vardır o tablonun. Diğer yeşil olan tablomuzda ise Ahzab Mühletinin 56. ayeti işlenmiştir. Hani halkımız genelde bunu cuma hutbelerinde imamın hutbeye çıkarken okuduğu mühlet olarak bilinir. O da yaklaşık yine 1-1,5 aylık bir emeği eseridir. Hocam der ki testeremizin, kıl testeremizin üst kısmı gök, yer kısmı, alt kısmı yerdir. Ve dünya üzerinde de, alem üzerinde de yerle gök arasındaki her şey Allah’ı zikreder. Biz de çalışırken bu uhreviyatla çalışmaya çalışıyoruz. İnsanı rahatlatan, insana dinginlik veren, insanı terbiye eden bir tarafı vardır bu sanatın. Osmanlı devrinden de bu böyle gelmiştir. Günümüzde de böyle devam etmektedir. Biz de aynı düsturla devam etmeye çalışıyoruz. Bizler bunları satmak için yapmayız. Kendi başımızda oluşturduğumuz şablonlarla veya ortaya çıkartmaya çalıştığımız çalışmayla bir ürünü ortaya koyarız. Nasibi Allah’tandır der, bekleriz. Talibi varsa vakti geldiği zaman bu eserler ya da bu çalışmalar yerini bulacaktır.”

(İHA)

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Savatra’da Kuyu Mezarlarda Bulunan Toprak Kaplardan Bebek Kemikleri Çıktı

HIZLI YORUM YAP