32,6645$% 0.32
35,5639€% 0.42
2.509,16%1,72
4.049,00%1,37
16.220,00%1,37
2.390,92%1,48
10.851,78%-0,19
Bir de Yeşilçam’ın yıldızları vardı… Şimdikilerden çok farklı şartlarda yaşamış; değişik şartlarda kamera karşısına geçmiş, her birinin hayatı tahminen de o sinemalarda anlatılan hikayelerden daha ilgi cazip yıldızlar…
Belki de bu yüzden sadece o periyoda yetişebilmiş seyircinin değil akabinde gelen farklı jenerasyonlardan milyonların kalbinde apayrı bir yeri var Yeşilçam’ın….
Bugün yerinde yeller esse de adı her geçtiğinde seyirci o yılların yıldızlarını gülümseyerek hatırlar… Hafızalarında kaç anılar canlanır.
AŞK-I MEMNU’NUN ŞAYESTİ’Sİ… YEŞİLÇAM’IN GİBİSİ OLMAYAN YILDIZLARINDA BİRİ
İşte o kara özlü, kara saçlı, melek gülüşlü oyuncu da o periyodun yıldızlarından biriydi.
Çok daha eskilere dayanan bir oyunculuk geçmişi olsa da çağımızın izleyicisi onu bir dönem ekranda fırtınalar estiren o diziyle hatırlar daima.
Milyonlarca kişi onu deniz görüntülü güçlü köşkünün hizmetlisi olarak gördü ekranda. Eşine az rastlanır hoşlukta bir yüzü, sıcacık bir gülümsemesi vardı. Sadece kendi kızı değil, yıllardır yanında çalıştığı o varlıklı köşkünün sahibi de, onun çocukları da bu güzel ve sevecen bayanı bir anne, bir abla gibi severdi.
Yıllardır aynı yastığa baş koyduğu kocası da onunla aynı yerde çalışırdı. Birbirlerine olan sevgileri, hürmetleri eşine az rastlanır tiptendi.
HAFIZALARDAN HİÇ SİLİNMEYECEK
Öylesine hisli bir anneydi ki o hizmetli, kendi kızı da güçlü köşkün genç kızı da çaresiz aşka düştüğünde onlarla birlikte ağlar, bir şeye sevindiklerinde onlarla birlikte sevinirdi…
Ekranda yıllarca fırtınalar estiren o dizinin diğer kahramanları gibi o da final kısmından sonra hiç unutulmadı…
O vakte kadar sayısız sinemada ve dizide kamera karşısına geçmiş olsa da milyonların aklında Aşk-ı Memnu’nun Şayeste’si olarak kaldı.
Fatma Karanfil bu kelamını ettiğimiz ünlü oyuncu. Yeşilçam’ın eşi gibisi olmayan yıldızlarından biri…
YAŞAM HİKAYESİ ESKİŞEHİR’DE BAŞLADI
Karanfil’in yaşam hikayesi 1942 yılının 3 Şubat günü Eskişehir’de başladı. Babası NATO’da vazifeliydi, bu yüzden de çocukluğu Türkiye’nin farklı kentlerinde geçti. Hatta bir ara İngiltere ve Almanya’ya uzandı yolu.
İlkokula Kütahya’ya başladı Fatma Karanfil. Sonra ailesiyle birlikte İstanbul’a taşındılar. Ortaokulu İstanbul’da bitirdi. Ama babasının işi nedeniyle bir süre de Almanya’da yaşadı.
Fatma Karanfil, ilk gençlik yıllarında yazmaya olan yeteneğiyle dikkat çekiyordu. O periyotta katıldığı bir müsabakada birincilik mükafatı bile kazandı hatta. Tahminen yaşı küçüktü ama o başarısı da onun gelecek yıllarını şekillendirmekte etkili oldu.
‘SİZİN GİBİ İYİ BİR OYUNCU OLMAK İSTİYORUM’
Fatma Karanfil’in hayatının dönüm noktası devrin ünlü oyuncularından Öztürk Serengil ile tanışması oldu.
O zamanlar şimdi çocuk olan Karanfil, Serengil ile bir tiyaro sahneside karşılaştı. Onun ‘Büyüyünce ne olmak istersin?’ soruSuna ‘Sizin gibi iyi bir oyuncu” diye cevap verdi. Böylelikle gönlünde yatan aslanı da açık etmiş oldu.
Karanfil, oyuncu olmayı istiyordu istemesine ama bunun için bir eğitim alması gerektiğini de biliyordu.
GAZETEDE GÖRDÜĞÜ İLAN HAYATINA YÖN VERDİ
Bir gün bir gazetede gördüğü ilan onun ilk adımı atmasını sağladı. LCC (Language and Culture Center) burslu öğrenci alacaktı.
Seçmelere katıldı Fatma Karanfil. Tahminen diğer kızlar gibi dramatik giysiler içinde tezli bir görüntü sergilemiyordu. Lakin gözler önüne serdiği yeteneği sayesinde seçmeleri kazandı ve burslu olarak eğitimine başladı.
1967 ile 69 yılları arasında eğitim gördüğü devirde Muhsin Ertuğrul, Haldun Taner gibi ustalar onun oyunculuk anlayışını şekillendirdi.
YÜZ HOŞU MÜSABAKASINDA ÜÇÜNCÜ OLDU, YEŞİLÇAM’IN KAPILARI AÇILDI
1968 yılında ise kendisine sinemanın kapılarını açan diğer bir adım attı. Ses Mecmuası’nın düzenlediği Yüz Hoşu yarışına katıldı.
Babası evvelce bu yarış fikrine sıcak bakmasa da kızını kıramadı ve talihini denemesinin yolunu açtı. Fatma Karanfil o müsabakada üçüncü seçildi.
Ondan sonra da Yeşilçam’ın kapıları gerisine kadar açıldı. O sırada sadece 16 yaşındaydı.
Sarmaşık Gülü isimli ilk sinemasında Hülya Koçyiğit ve Kartal Tibet ile birlikte kamera karşısına geçti. Hoşluğu, yeteneği, çalışkanlığı ve disiplini sayesinde de Yeşilçam’ın parlayan yıldızlarından birine dönüştü.
1970’lerin ilk yarısında Yakılacak Kitap, İki Aşk Arasında, Dağlar Kızı Reyhan, Sonbahar Rüzgarı, Günah Bende mi?’nin de ortalarında bulunduğu sayısız film için kamera karşısına geçti. Bazen başrol bazen de yan roller üstlendi.
SİNEMAYA UZUN SÜRE ARA VERDİ, DOKUMACILIK İŞİNE GİRDİ
Kariyerinde hızla ilerliyordu ki ona hiç uygun olmayan bir gelişme yaşandı. Yeşilçam’da erotik sinemalar akımı başladı.
1972’de kamera karşısına geçtiği Kadın Yapar sinemasından sonra kenara çekildi. Zira bu erotik sinemalar furyasına kapılmak istemiyordu. Ondan sonra da mesleğine uzun bir süre ara verdi Fatma Karanfil.
Tabii bu ortada boş durmadı. Londra’ya gitti ve dokuma konusunda eğitim almaya başladı. Uzun süre de sinemaya dönmedi ve hazır giysi alanında çalıştı. Bu süreçte sinemadan da televizyondan da uzaklaştı.
HAYATININ EN BÜYÜK SINAVI GÖĞÜS KANSERİ OLDU
Fatma Karanfil, 1998 yılına gelindiğinde büyük bir hayat sınavıyla karşılaştı. Göğüs kanserine yakalandı.
Fatma Karanfil bu hastalık sürecinde bütün gücüyle direndi. Bir röportajında ameliyattan birkaç gün sonra yaşadıklarını anlatmıştı.
Bir sabah kalktığında kendisinde bir güç hissettiğini söylemişti. Sonra da aklından geçen kanıyı: “Sen mi öleceksin Fatma! Bırak kanser senden korksun!” Sonra da kemoterapiye hazırlık için kuaförün yolunu tutup saçlarını kestirdiğini anlatmıştı o röportajında.
Erken evrede teşhis edildiği için önce ameliyat sonra da kemoterapi ve radyoterapi gördü. Bu süreçte bütün birikimini harcamak zorunda kaldı. Lakin hayatın ona güzel bir sürpriz hazırlama vakti gelmişti..
CEBİNDE SADECE OTOBÜS BİLETİ ALACAK PARASI VARDI
2001 yılında, cebinde sadece bir otobüs bileti alacak parası bulunduğu sırada tesadüfen bir Arap direktörle karşılaştı.
Sadece iki saat içinde onunla bir sözleşme imzaladı ve Assi El Halai isimli bir müzikçinin Anneler Günü için hazırladığı klipte kamera karşısına geçti. Hatta oradan kazandığı parayla Levent’te kendine bir ev satın aldı.
Zaten bundan sonrası da Fatma Karanfil için mesleğe dönüş vaktinin geldiğini gösterdi. Arkası gerisine birçok dizide kamera karşısına geçti. Huzur Sokağı, Aşk Yeniden, İsmini Sen Koy, Bahtir Ölmez, Aşk-ı Memnu, Çocuklar Duymasın, Bizi Hatırla gibi üretimlerde oynadı.
Fatma Karanfil son olarak 2019 yılında Kimse Bilmez için kamera karşısına geçti. Ondan sonra da kendini senaryo yazmaya ve okumaya verdi.
İKİ KEZ EVLENİP BOŞANDI: Fatma Karanfil, 1975 yılında periyodun ünlü müzik insanlarından Ali Kocatepe ile evlendi Lakin evlilik beş yıl sürdü. 1984 yılında bir iş insanıyla hayatını birleştirdi ama bu evlilik de uzun ömürlü olmadı.
Müzikçi Kubat Yaşlanmıyor: “Balmumu Heykeli Gibiyim”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.