DOLAR

34,1657$% 0.08

EURO

38,2175% -0.21

GRAM ALTIN

2.917,95%-0,51

ÇEYREK ALTIN

4.979,00%0,36

TAM ALTIN

19.840,00%0,29

ONS

2.658,23%-0,51

BİST100

9.777,46%-0,53

İmsak Vakti a 05:26
Bursa AÇIK 28°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 34,1657

EURO 38,2175

ALTIN 2.917,95

BİST 100 9.777,46

İmsak 05:26

28°

‘Felaket Tellalı’ Değil, Gerçeğin Kendisi

ad826x90

Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini acı bir nidayla hatırlatan Sesimi duyan var mı? sözünü, yaşadığımız birçok deprem felaketinde defalarca kez duyduk. Prof. Dr. Naci Görür ise bu sesi duymamamız için hayatını deprem konusunda ülke insanını bilinçlendirmeye adamış bir bilim insanı. Onu, deprem öngörüleri ile ve birçok platformda deprem konusunda önlem alınması gerektiğini anlatımı ile tanıyoruz.

Önemli bir bilim insanını çok daha yakında tanımamızı sağlayan ‘Sesimi Duymayan Kaldı Mı?’, Naci Görür’e dair bilinmeyenleri, eğitim, akademi ve çalışma hayatını anlatıyor. Elazığ’da yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Naci Görür, okuma yazma bilmeyen bir annenin ve marangoz bir babanın oğlu. Şimdi dört yaşındayken yetim kalan Görür, zorlu bir yaşam sürüyor. İlkokul yıllarından itibaren nane şekeri satıp ayakkabıcılık yaparak ailesinin geçimine katkı sunmaya çalışıyor. Hayatın zorluğuyla küçük yaşlarda tanışmış olması, onu eğitim konusunda daha da kamçılıyor. Okumaya, edebiyata olan merakı, zaman zaman öğretmenlerinin bile kendisinin yazmış olacağına inanmadığı kıssalarıyla baş gösteriyor. Hiç bilmediği İstanbul’a doğru yola çıkıp girdiği imtihanda, İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Bölümü’nü kazanıyor. O zamanlar mühendislik, avukatlık, doktorluk çok hürmet duyulan meslekler olsa da Naci Görür için her şeyden değerlisi okumak, hem de en iyi şekilde okumak oluyor. Taşkışla’daki fakülte binasına adım attığında şöyle bir bakıp, Buranın en iyi öğrencisi olacağım! diyor.

ESKİ TÜRKİYE’YE BİR YOLCULUK

Naci Görür, bu öyküsüyle Atatürk Cumhuriyeti’nde nelerin mümkün olabildiğini anlatıyor okuyucusuna. Torpilin olmadığı, Cumhuriyet bedellerinin korunduğu, adaletin olduğu, tek ölçütün başarı olduğu eski Türkiye’ye bir seyahate çıkarıyor bizi. Ancak bununla birlikte Türkiye’nin içinden geçtiği ateş çemberi periyotları de okuyoruz kitapta. Sağ-sol olaylarının üniversitelere ve sokağa nasıl yansıdığının şahitlerinden olan Görür, o dönem başına gelen ilginç olayları da anlatıyor. Maddi imkansızlıklardan amfide uyuduğu gecelerden, bir tekstil firması ona burs vermese eğitimini nasıl bırakmak zorunda kalacağından bahsediyor…

BİR YERİNE ÜÇ DİPLOMAYLA ÜLKEYE DÖNDÜ

Akademik bursla okuduğu teknik üniversitede, başarısıyla Türkiye’de jeolojinin kurucusu sayılabilecek efsane hoca İhsan Ketin’in dikkatini çekti. Ketin’in üniversitede kurmak istediği ülkü kürsüde yer alacaktı. Ancak bunun için öncelikle Ketin’in onun için çizdiği meslek planına uyması, İngiltere’ye doktora yapmaya gitmesi gerekiyordu. Profesörlerin çocuklarının dahi kazanamadığı Milli Eğitim Bakanlığı bursuyla gitti İngiltere’ye. Genç yaşta hayatına ortak ettiği ve Onun yaptığı fedakarlığı çok az insan yapar dediği eşi Ayten Görür ile türlü sıkıntılar çektiler, ancak sonucu daima mutluluk ve başarı oldu. Bir yerine üç diploma ile ülkesine geri döndü.

Sesimi Duymayan Kaldı mı?, Naci Görür, 236 syf., Masa Kitap, 2024.

1260 METRE DERİNLİKTE FAY HATTI İLE GÖZ GÖZE

Naci Görür, mesleği gereği dağda taşta dolaşmayı enayilik zannedenlere inat ayak basmadık toprak bırakmıyor neredeyse. Jeolojinin, bir merak işi olduğunu, en değerlisi taşların dilini keşfetme mesleği olduğunu söylüyor.

Naci Görür, meslek hayatı boyunca birçok önemli görev üstlendi. Türkiye’de denizlerde jeolojik-jeofizik araştırmalar yapılmasına öncülük etti. Hatta Türkiye’de en fazla denizlerde yerbilimleri araştırması, onun TÜBİTAK’taki görevi müddetinde yapıldı. TÜBİTAK’a Toplam Kalite Ödülü’nü kazandırdı.1987’de, Uluslararası Okyanusları Delme Programı’na davet edilen ilk Türk bilim insanı oldu. Dekanlığı sırasında İTÜ Maden Fakültesi’ne önemli katkılar sundu.1999 zelzelesinden sonra Marmara Denizi’ndeki deprem araştırmalarını koordine etti ve Marmara Denizi’nin dünyada en fazla bilinen deniz olmasını sağladı. Ulusal ve uluslararası alanda başarılı çalışmalarıyla tanınan bir isim hâline geldi. Türkiye’de bilimin gelişmesi adına akademik alanda da pek çok yenilik yaptı. Zaman zaman hayallerini gerçekleştirmesinin önüne setler çekilse de o, hepsini akılla, bilimle yıkmasını bildi.

Hem bilim üretti hem de üniversitede kozmik nitelikte bilim ölçütleri ve üretiminin olması gerektiğini savundu. Çoğuları tarafından sevilmedi, Gerçekten emekli olduğumuz zaman, ardımızdan bir davul zurna çalmadıkları kaldı diye anlattı bu sevgisizliği. Hayatı boyunca mücadele etti, vasata razı olmadı.

Hiç kimse Aferin. Ne güzel iş yapıyorsun dememesine rağmen Naci Görür, hayatını deprem konusunda ülke insanını bilinçlendirmeye adadı. Zaman zaman felaket tellalı olarak anıldı ama o, Bana felaket tellalı diyenlere acıyorum çünkü bunu söylemek, bilimi duymak istememek demek. Ben söylediklerimi hayalimde görmüyorum ki… demeye devam ediyor. Zelzelelere karşı önlem alındığını görmenin, tek hayali olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor: Bu işin öncü çalışmasını yapan bir bilim insanı olarak tahminen anılırız günün birinde, adam bu işe hayatını vakfetti diye. İşte o zaman, yaşanmaya bedel bir hayatım oldu, derim.

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Prodüktör’ün Sinema Hafızası

HIZLI YORUM YAP