Fransa polisinin Manş Denizi’nde şişme botla İngiltere’ye geçmeye çalışan göçmenlere müdahale etmesi her iki ülke arasında gerilime neden oldu. Dunkirk bölgesinden ayrılan göçmenleri taşıyan bir bot, Fransız polisinin bıçakla müdahalesine maruz kalarak deniz yolculuğu engellendi. Polis, botun havasını indirerek göçmenleri dağıtmak için biber gazı da kullandı. Bunun sonucunda, aralarında bir kız çocuğunun da bulunduğu 5 göçmen Manş Denizi’ni geçme girişiminde hayatını kaybetti. Bu ölümlü olaylar, İngiltere parlamentosunun göçmenleri Ruanda’ya gönderilmesi tasarısını onaylamasıyla gündeme geldi.
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, Ruanda politikasının tehlikeli deniz yolculuklarından kaçınmalarına yardımcı olacağını söylüyor. Ruanda hükümeti de İngiltere’nin gönderdiği kadar göçmeni kabul edeceğini açıkladı. İngiltere’nin bu politikası, Fransa’dan botlarla yaklaşık 6 bin 500 göçmenin geçiş yapmasına rağmen sürdürülmekte.
Fransa’nın göçmenlere müdahalesi, Paris ile Londra arasındaki ilişkileri gerdi. İngiltere hükümeti, Fransa’nın göçmenlere karşı yeterli tedbirleri almadığını iddia ederek eleştirdi. Manş Denizi’ndeki göçmen hareketliliği her iki ülkenin de gündeminde önemli bir yer tutmaktadır.
Göçmenlerin Manş Denizi’ni geçmeye çalıştığı bu dönemde yaşanan ölümlü olaylar, Avrupa’da göçmen sorununun ciddiyetini bir kez daha vurgulamıştır. Fransa ve İngiltere gibi ülkelerin göçmen politikaları ve bu politikaların insan hayatına etkileri, uluslararası toplumun dikkatini çekmektedir.
İngiltere’nin Ruanda politikası, göçmen krizine çözüm olabileceği düşünülse de, bu politikanın uygulanması ve etkileri yakından takip edilmelidir. Hem Fransa hem de İngiltere’nin göçmenlere karşı aldığı önlemler ve bu önlemlerin sonuçları, Avrupa’nın göçmen sorununu nasıl ele aldığını göstermesi açısından önemlidir. Manş Denizi’nde yaşanan olaylar, Avrupa’nın göç politikalarında yapılması gereken değişiklikler konusunda bir kez daha düşündürmektedir.
20:44
