DOLAR

32,7051$% 0.11

EURO

35,4544% -0.02

GRAM ALTIN

2.477,51%-1,34

ÇEYREK ALTIN

4.027,00%0,44

TAM ALTIN

16.131,00%0,44

ONS

2.355,60%-1,48

BİST100

10.864,08%0,11

İmsak Vakti a 03:39
Bursa AÇIK 27°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
  • Bursa Gündem Haber
  • Genel
  • Gaziantep’te 41 STK’dan ‘Suriye Göçü’ Açıklaması: Yaşam Çekilmez Hale Gelmekte, Halkımız Feveran Etmektedir; 20 Yılda Kentin Nüfusunun Yarısı Suriyeli Olacak!

Gaziantep’te 41 STK’dan ‘Suriye Göçü’ Açıklaması: Yaşam Çekilmez Hale Gelmekte, Halkımız Feveran Etmektedir; 20 Yılda Kentin Nüfusunun Yarısı Suriyeli Olacak!

ad826x90

Gaziantep’te 41 sivil toplum kuruluşu (STK), Türkiye’ye gelen Suriyeli göç akınının tehlikeli boyutlara ulaştığına dikkati çeken bir ortak açıklama yayımladı.

Kentte nüfus yapısındaki değişikliğin yanı sıra, sosyal ve iş hayatının da olumsuz yönde etkilendiği belirtilen açıklamada, “Gaziantep’te yaşam; yerli nüfus için gitgide çekilmez hale gelmektedir” denildi. Türkiye’deki Suriyelilerin doğum oranına atıf yapılan açıklamada, “Önümüzdeki 20 yılın projeksiyonunu çıkardığımızda Gaziantep’in nüfusunun yüzde 50’sinin Suriyeli olacağı görülmektedir” uyarısı yapıldı.

STK’lar “Türkiye’nin hemen mevcut siyasetinden vazgeçip, halkın sorunlarını çözecek ülkenin gerçekleri ve halkımızın faydalarını gözetecek, süreksiz muhafaza altındaki Suriyelilerin geri dönüşünü sağlayacak siyasetler üretmesi gerektiğini” vurguladı. Ayrıyeten, sığınmacılarla ilgili imzalanan uluslararası mutabakatların da gözden geçirilmesi ve sığınmacıların geri  dönüşünü sağlayacak müzakerelere acilen başlanması çağrısı yapıldı. 

STK’ların analiz ve tahlil tekliflerine yer verdiği açıklaması şöyle:

Gaziantep Kulübü Alleben toplantıları kapsamında, Mesleksel Odalar ve Dernek Liderleri ile  yapılan “Şehrimizde değişen Nüfus Yapısı ve Etkileri” başlıklı toplantılarda Süreksiz Muhafaza Altındaki  Suriyeliler konusu ayrıntılı olarak değerlendirilmiş ve aşağıdaki tespitler yapılmıştır. 

Suriye’de baş gösteren iç karışıklıklardan sonra ilk gelişlerin başladığı Nisan 2011 tarihinden bu  yana hükümetimiz tarafından açık kapı siyasetinin uygulanması ile ülkemize düzensiz ve kontrolsüz  olarak gelen Suriyelilerin zaman içinde kadim kentimizin eşsiz tarihi ve kültürel bedellerine, sosyal ve  iş hayatına olumsuz tesirlerine şahit olmaktayız.

Suriyelilerle “Geçici Müdafaa Rejimi” kapsamında süreksiz sığınmacı olarak 13 yıldan beri birlikte  yaşamakta, yaşamsal her şeyi paylaşmaktayız. Bu insan olmanın gereği istekli ve isteyerek yaptığımız  bir davranıştır.

Geçici müdafaa rejimi; uluslararası standartlara uygun olarak ortaya konmuş bir düzenleme olup  ülkeye giriş yapan ani ve kalabalık mülteci hareketlerinde yapılması gerekenleri içermektedir.

Bu  kapsamda Suriyelilere sınırsız kalış ve kendi istekleri dışında zorla göndermemeyi, acil insani  muhtaçlıklarının karşılanması ile oluşturulan kamplarda barınma, iaşe, sağlık, güvenlik gibi temel  gereksinimlerinin karşılanması amaçlanmaktadır. 

Kısa bir vakitte milyonlarca sığınmacının ülkemize gelmesi, bu hususta maddelerimizin ve  uluslararası benimsenmiş kuralların göz gerisi edilerek, palyatif uygulamalarla bugüne gelinmiş olması,  baş edilemez meselelerle karşı karşıya kalmamıza neden olmuştur. 

Geçici müdafaa statüsünde olmalarına rağmen çok sayıda uluslararası vakıf, dernek vb.  kuruluşlar sığınmacıların ülkemize entegre olmaları için çalışmalarına devam etmektedir; 

?Sığınmacıların istihdamı şartı ile işletmelere hibe, kredi ve makine takviyeleri verilmekte, 

?Dünya bankası kredileri bir kısmı Suriyelilerin istihdamı için kullanılması koşuluyla verilmekte,

? Suriyeli STK’lar uluslararası kuruluşlar tarafından fonlanmaya devam edilmektedir.  

?Suriyeli öğrencilere üniversitelerimizde özel kontenjanlar açılmakta hem girişte hem de  tahsil mühletince kolaylıklar sağlanmaktadır. 

?Fakültelerimizden mezun olmuş Suriyeliler ise apayrı bir sorun oluşturmaktadır. Hukuk  Fakültesini bitirip avukat olmuş, T.C. vatandaşı olmuş, Baroya kabul edilmiş, avukatlık ofisi açmış ama  Türkçe bilmeyen Suriyeli avukatlarımız mevcuttur. Türkçe bilmeden Türkiye’deki bir hukuk  fakültesinden mezun olunabilmesi hayli düşündürücüdür. 

?Üniversitelerimizden mezun olan Suriyeliler Meslek Odalarımıza kayıt olarak mesleksel faaliyette  bulunabilmektedirler.

Suriyeliler iş hayatında müteşebbis ve iş gücü olarak yer almaktadırlar; 

?2023 yılı prestiji ile Gaziantep’te ticaret ve üretim bölümlerinde faaliyet gösteren 5000’nin  üzerinde Suriyeli firma bulunmaktadır.  

?Bunun yanında kayıt dışı faaliyet gösteren çok sayıda işletme, küçük esnaf ve atölye vardır. Bu  gayri resmi firmalar vergi vermemekte, SGK primi ödememekte, diğer firmaların yaptırmak zorunda  olduğu ruhsat, iş güvenliği sağlığı vb. yükümlülüklerle ilgili masrafları olmamaktadır. Bu durum haksız  rekabete neden olmaktadır. 

?Geçici muhafaza altındaki çok sayıda Suriyeli ise kayıtlı ve çoğunlukla kayıtsız işgücü olarak iş  hayatına katılmaktadırlar.  

?Ülkemizde sosyal yardımlar emeline uygun olmayan metotlarla yapılmakta olduğundan, asıl  emele hizmet etmediği gibi toplumu hazırcılığa, tembelliğe sevk etmektedir. 18,5 milyon insanımız  devlet yardımı almaktadır. Hükümetimizin sosyal bir devlet olma anlayışı ile yaptığı takviyeler, amacını  aşmış ve insanları çalışmaktan imtina eder hale getirmiştir.

?Suriyelilerin yaygınlaştığı işlerde, bu sefer da toplu hareket etme, kendi isteklerini dayatma durumları  ile karşılaşılmaktadır.  

?Elbette daha düşük ücret almaları Türk işgücünün kendisi açısından Suriyelileri sorun olarak  görmesine neden olurken süreksiz müdafaa altındaki Suriyelileri de yardıma bağımlı hale getirmektedir. 

?Gaziantep’teki Suriyelilerin sırf yüzde 10’u yardım almadan hayatlarını devam ettirebilmektedir.  Süreksiz müdafaa altındaki Suriyelilerin kısa vadede daha yüksek gelire ulaşamayacakları ve  bağımlılıklarının devam edeceği ortadadır. 

?Kurallar kesin olarak konulmadığı sürece bu sistem bu türlü devam edecektir. Sığınmacı sayısının  yüksek olduğu ülkeler dünyada da çok fazladır. Bu ülkelerde kuralların, kanunların çok net ve istisnasız  uygulanıyor olması nedeniyle benzeri sorunlar yaşanmamaktadır.

Suriyeliler kendi kültürlerinden ödün vermeden yaşamaktadırlar; 

?Gaziantep’te yaşam; yerli nüfus için gitgide çekilmez hale gelmektedir,  

?Yolda, toplu ulaşım araçlarında, parkta, evde, işte etrafla uyumlu olamamakta, kendi  kültürlerini, alışkanlıklarını olduğu gibi sürdürmekte ve biz Gazianteplilerin yaşam alanını  daraltmaktadırlar. 

?Türk öğrencilerimiz üniversiteye girerken yıllar süren yoğun bir hazırlık sonunda düzey tespit  sınavına girerek fakültelere yerleştirilirken, Suriyeli öğrenciler YÖS sınavı haricinde imtihansız bir şekilde  fakültelere girebilmektedir. Dolayısıyla üniversitelerimizde daima artan, haksız rekabet oluşturan  Suriyeli öğrenci potansiyeli ile karşı karşıyayız. Evvelce az sayıdaki yabancı öğrenci bir şekilde entegre  olurdu. Kalabalık olduklarında buna ihtiyaç duymadıkları, kendi lisanlarını, kendi kültürlerini içimizde  yaşamaya devam ettikleri gözlenmektedir.  

?Gittikçe artan bir şekilde kültürel ve sosyal alışkanlıklarımız, kadim kültürümüz olumsuz şekilde  etkilenmektedir. 

 Milli servetimizden önemli bir pay almaktadırlar; 

?09.01.2020 prestiji ile sayıları 454.002 olarak ifade edilen fakat sayılarının çok daha fazla olduğu  bilinen Suriyelilerin il ve ilçelere dağılmış olduğu görülmektedir. Bu sayının sadece 12.464’üne  Gaziantep’te ikamet izni verilmiştir. Bunların yüzde 83’ü kısa devirli ikamet izni alırken, yüzde 12’si  çalışma müsaadesine sahiptir. Dolayısıyla Gaziantep’te yaşayan Suriyelilerin yaklaşık yüzde 97’si geçici  müdafaa kapsamında ve yardıma bağımlı bir şekilde hayatlarını sürdürmeye çalışmaktadır.  

?Geçici muhafaza altındaki Suriyeli sayısının bu derece yüksek olması, kamu harcamalarının da  artmasına yol açmıştır. Bilindiği gibi kamu mallarının tüketiminden hiç kimse dışlanamamaktadır. Bir  öbür deyişle kamu harcamalarının bedeli tüm toplum tarafından ödenirken rastgele bir maliyete  katlanmayanlar da yapılan harcamalardan yarar elde edebilmektedir. Dolayısıyla Süreksiz koruma  altındaki Suriyeli bahsi geçtiğinde negatif tepki verenlerin, birden fazla kez geri planda bu iktisadi gerekçeden  hareket ettiği görülmektedir. 

?Geçici muhafaza altındaki Suriyeliler Türk hastalara oranla kamu hastanelerini 8 kat daha fazla  kullanmaktadır. Saha çalışmasında karşılaşılan şikâyetlerden biri de Suriyelilerin yoğun olarak kamu  hastanelerini kullanması ve Türk hastaların özel hastaneleri kullanmak zorunda kalmalarıdır.

?Gaziantep’te Suriyeli Sığınmacılara yönelik sağlık hizmeti veren ve aile sağlığı merkezleri gibi  çalışan “göçmen sağlığı merkezi” adı altında 12 adet merkez vardır. Burada yüklü Suriyeli tabip ve  sağlık işçisi çalışmaktadır. 

?Ayrıca Suriyeli sığınmacılar Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının sıhhatle ilgili yükümlü olduğu  muayene fiyatını ve ilaç iştirak payı fiyatını ödemezken, bizim insanımız bu fiyatları ödemektedir. 

?Bu durumun da Suriyelilerin sağlık sistemini kullanım sıklığını ve maliyetini arttırdığı yönünde  kaygımız mevcuttur.  

?Gaziantep’te sağlık sistemine ayrılan bütçenin büyük bir kısmı Suriyelilere harcanmaktadır. Sağlık harcamalarının yanı sıra bir diğer harcamada eğitim harcamalarıdır.

?Türkiye’de 1.726.044  kayıtlı Suriyeli çocuk bulunmaktadır. Yaş dağılımları ise şu formdadır; 0-4 yaş arası 570.236 (%33), 5-9  yaş arası 495.023 (%28,7), 10- 14 yaş arası 384.995 (%22,3), 15-18 yaş arası 275.790(%16). Bahsi geçen  bu çocukların %67’ sine Türkiye’de eğitim hizmeti sunulmaktadır.  

?2019 yılı itibariyle Gaziantep’te 127.970 Suriyeli çocuk okullarımızda eğitim almaktadır. Bunlar  için de ilave harcamalara ihtiyaç duyulmaktadır. Hatta Göç Yönetimi datalarına göre 15 yaş altı  nüfusun 196 338 kişi olduğu düşünüldüğünde hala eğitim gereksiniminin kâfi ölçüde karşılanmadığı da  ortadadır. 

?Buna ek olarak Gaziantep’teki üniversitelerde ise 2 bin 180’i Gaziantep Üniversitesi’nde olmak  üzere toplam 2 bin   236 Suriyeli öğrenci eğitim almaktadır.  

?Tüm bu gelişmeleri yaşayan, ağırlaşan ekonomik şartlarda geçim sıkıntısı çeken halkımız  feveran etmektedir. 

Suriyelilerin gelişi ve doğurduğu sonuçlar, ülkemizin her türlü bekasına yönelik, planlı bir  projenin parçası olduğu telaşlarımızı doğrulamaktadır; 

?Ülkemiz ve özellikle bölgemiz için en önemli sorun demografik değişimin gelecekte yaratacağı  düzensizlik olacaktır. Bugün Türkiye’deki Suriyelilerin yarısı 0-18 yaş, 1 milyon 200 bini ise 19-39 yaş  ortasındadır. Doğurganlık yaş kümesindeki kadın sayısı 785 bin 561’dir.  

?Türkiye’de 2022 yılı bilgilerine göre doğurganlık suratı 1.62 olmuştur. Bu durum, doğurganlığın  nüfusun yenilenme seviyesi olan 2.10’un altında kaldığını göstermektedir.  

?Suriye’de Suriyelilerin doğum oranı 2,7 iken Türkiye’deki Suriyelilerin doğum oranı 5,3  düzeyindedir. Önümüzdeki 20 yılın projeksiyonunu çıkardığımızda Gaziantep’in nüfusunun %50’sinin  Suriyeli olacağı görülmektedir. Demek ki, Türkiye’deki yaşam Suriyeliler için giderek daha kolay ve  sürdürülebilir hale gelmiştir. Dolayısıyla ne kadar kişiyi ülkesine geri gönderirseniz gönderin, bu nüfus  artışıyla aynı sayılarla müsabakanız neredeyse mutlaktır. Bu durum ekonomik, sosyal ve siyasi yükün  hiç eksilmemesi ve demografik yapının bozulması anlamı taşıyacaktır.

?Suriyeli sığınmacıların 1.300.000 ‘ini 15 yaş altı çocuklar oluşturmaktadır ve gereğince eğitim  alamamaktadırlar. Bu çocuklar bir şiddetin içinden, bir savaşın içinden çıkıp geldiler. Bütün bu  eğitimsiz, dil bilmeyen, kendini tam olarak ifade edemeyen, psikolojileri bozuk çocuklar tüm suç ve  terör örgütlerinin potansiyel üyesi pozisyonundadırlar. Bunun üzerinde çalışılması gerekmektedir.  

?Gün geçtikçe süreksiz müdafaa altındaki Suriyelilerin içinde bulundukları bu kaideler nedeniyle suça  karışmaları, asayiş problemleri oluşturmaları kaçınılmazdır. 

?Suriyeli sığınmacılarla birlikte kentimizdeki nüfusun birden artması, kısıtlı su, enerji  kaynaklarında ve alt yapıda önümüzdeki devirde sıkıntı yaşanmasına neden olacaktır.  

?Gittikçe daha da derinleşeceği tespit edilen bu durum, özellikle kentimiz için birçok açıdan beka  sorunu olma potansiyeli taşımaktadır. 

SONUÇ; 

?Günümüzde yoğun göç alan kentlerin büyük çoğunluğu farklı ırk, dil, din ve ekonomik gelire  sahip bireylerden oluşmaktadır. Bu kentler uyum, çatışma ve dışlama üçgeninde, bir ortada tutunma  ya da ayrışma çabasının verildiği yerlere dönüşmüştür.

?Gaziantep kentimizi önemli kılan durum, kentin yoğun bir sığınmacı kitlesine sahip olması ve  bunun çeşitli toplumsal riskler taşımasıdır.  

?Göçlerle etnik temelli yerleşim bölgelerinin ortaya çıkması ve bunların ekonomik açıdan  dezavantajlı bölgelere dönüşmesi ise çok daha risklidir. Bu alanlarda oluşan yeni dezavantajlı sosyal,  kültürel ve ekonomik ortam bir sonraki jenerasyona aktarılmaktadır. Bu durum sorunun kökleşmesine  neden olacaktır. 

?Suriyelilerin küçük bir kısmı dönmüş olabilir. Fakat yeni gelişlerin devam ettiği, hatta bu işin  borsasının kurulduğu, parayı verenin hala ülkemize gelebildiği tarafında önemli iddialar vardır. Bu  savların araştırılması ve doğruluk payı varsa gereğinin yapılması gerekmektedir.  

?Suriyeli sığınmacıların Türkiye’de toplumsal olarak neden oldukları en derin etki ekonomik  olandır. Farklı biçimlerde ortaya çıkan bu etkiler, aslında toplumdaki diğer dinamikleri de  etkilemektedir. Suriyeli sığınmacılar nedeniyle, özellikle eğitim ve sağlık hizmetleri üzerindeki yük  ziyadesiyle artmıştır. 

?Suriyeli sığınmacıların ekonomik açıdan doğurdukları tesirlerin birincisi, özellikle sığınmacıların  yüklü yaşadığı kentlerde neden oldukları maliyet artışlarıdır. Bu artışların başında besin, kira ve ev  fiyatları gelmektedir. Kentimizde ev ve kira fiyatları artışı, Suriyeliler nedeniyle ülke genelindeki  enflasyon oranından daha yüksek çıkmaktadır. Suriyelilerin neden olduğu bir diğer önemli ekonomik  sorun ise iş imkânlarının azalmasıdır. Suriyeli sığınmacılara karşı en büyük tepki bu mevzuda olmaktadır. 

?Diğer taraftan, Suriye iç savaşı genel olarak Türk iktisadı, özel olarak da sınır kentlerinin  iktisadında bir azalmaya neden olmuştur. Bu azalmadan en çok etkilenen kentlerden birisi  Gaziantep’tir. Kentimizin Suriye’ye ihracatı durma noktasına gelmiştir. Burada faaliyet gösteren bazı  Suriyeli firmalar ise kentimizin firmalarına göre özellikle Arap ülkelerine daha rahat ihracat  yapabilmektedir.  

?Suriyelilere birçok hususta olumlu ayrımcılık yapılmaktadır. Bu durum süreksiz koruma  altındakilerin akrabalarını da buraya çağırmaya teşvik etmektedir.  

?Sonuç olarak Gaziantep kentinde sığınmacılar dezavantajlı mahallelerde yoğunlaşmışlardır.  Dolayısıyla mevcut siyasi, ekonomik ve sosyo-kültürel sorunlara sahip bu mahallelere yenilerinin  eklenme mümkünlüğü yüksektir. Bu durumun önümüzdeki yıllarda toplumsal olaylara neden olması da  mümkündür.  

ÇÖZÜM TEKLİFLERİMİZ; 

?Türkiye’nin hemen mevcut siyasetinden vazgeçip, halkın sorunlarını çözecek ülkemizin  gerçekleri ve halkımızın faydalarını gözetecek, süreksiz müdafaa altındaki Suriyelilerin geri dönüşünü  sağlayacak siyasetler üretmesi gerekmektedir.  

?Sığınmacılarla ilgili imzalanan uluslararası muahedeler gözden geçirilmeli ve sığınmacıların geri  dönüşünü sağlayacak müzakerelere acilen başlanmalıdır. 

?Ülkemizde süreksiz müdafaa altındaki sığınmacılara destek olan uluslararası yardım kuruluşları,  ülkemizi terk etmeli, mevcut pozisyonlarını Suriye’de yapılandırarak, sığınmacıların kendi topraklarında  yaşamalarını sağlayacak çalışmalar yapmalıdır,

Bu ortada; 

?Suriyelilere verilen dayanaklar ölçülü ve denetimli hale getirilmelidir, 

?Suriyelilerin ülkemizde kalmasını özendirici kurallar kaldırılmalıdır, 

?Kanunlarımız çerçevesinde Suriyeli küçük kızların evliliğine engel olunmalıdır,

?Yapılan takviyelerle güvenli ve rahat bir yaşama kavuşan Suriyelilerin çok çocuk yaparak  nüfuslarının istikrarsız bir şekilde artmasını önlemek için, maddi dayanaklar koşullara bağlanmalıdır, 

?Kayıtsız olarak çalışan Suriyeli işyerleri kontrollerle kayıt altına alınmalı ya da kapatılmalıdır, 

?Kayıtsız çalışan Suriyeli personellerin kayıt altına alınarak, Türk çalışanlarla aynı kurallara haiz olmaları  sağlanmalıdır,

?Suriyeli müteşebbislerin iş kurma evresinde kentimizdeki dalların dinamikleri dikkate  alınarak ve kentimizin ekonomik yapısını etkileyecek ögeler da gözetilerek müsaadeye tabi tutulmalıdır, 

?Suriyelilere ait iş yerleri kanunlarımız ve piyasa şartları çerçevesinde denetlenmeli ve disipline  edilmelidir.

?Sivil toplum kuruluşları olarak bu süreçte her türlü katkıya hazır olduğumuzu bildiririz. Hem  asırlardır komşu olduğumuz Suriyelilerin kendi vatanlarında huzurla yaşaması için, hem de atalarımızın  kanlarını dökerek, canlarını vererek bizlere teslim ettikleri cennet vatanımızı, her tarafıyla korumak için  her türlü fedakarlığı yapacağımızın ve bu mevzuda gereken her çabayı vereceğimizin bilinmesini  isteriz.

Bilgilerinize hürmetlerimizle.

✏️METNİ İMZALAYAN SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI

GAZİANTEP KULÜBÜ DERNEĞİ    

GAZİANTEP ECZACI ODASI 

MAKİNE MÜHENDİSLERİ ODASI GAZİANTEP ŞUBESİ  

MİMARLAR ODASI GAZİANTEP ŞUBESİ 

İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI GAZİANTEP ŞUBESİ 

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GAZİANTEP ŞUBESİ 

GAZİANTEP – KİLİS DİŞ DOKTORLARI ODASI 

GAZİANTEP BÖLGESİ VETERİNER DOKTORLAR ODASI 

GAZİANTEP ETRAF MUHENDİSLERİ ODASI 

GIDA MÜHENDİSLERİ ODASI GAZİANTEP İL TEMSİLCİLİĞİ 

TÜRKİYE KÜÇÜK ÖLÇEKLİ İŞLETMELER SERBEST MESLEK MENSUPLARI VE YÖNETİCİLERİ VAKFI 

GAZİANTEP YARDIM VAKFI 

GAZİANTEP LİSESİ EĞİTİM KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA VAKFI

 GAZİANTEP TURİZM DERNEĞİ 

GAZİANTEP İNŞAAT MÜTEAHHİTLERİ DERNEĞİ 

GAZİANTEP VEREM SAVAŞ DERNEĞİ    

GAZİANTEP KÜLTÜR TURİZM DERNEĞİ 

EMPATİ SOSYAL SORUMLULUK VE EĞİTİM DERNEĞİ 

GİRİŞİMCİ BAYANLARI DESTEKLEKLEME DERNEĞİ 

TÜRK ÜNİVERSİTE BAYANLAR DERNEĞİ GAZİANTEP ŞUBESİ 

GAZİANTEP ANADOLU LİSESİ MEZUNLAR DERNEĞİ 

GAZİANTEP LİSESİ MEZUN VE MENSUPLARI DERNEĞİ 

ÇAĞDAŞ ÖMRÜ DESTEKLEME DERNEĞİ GAZİANTEP ŞUBESİ 

GAZİANTEP YESEMEK ROTARY KULÜBÜ 

GAZİANTEP KAVAKLIK ROTARY KULÜBÜ 

GAZİANTEP FOLKLOR KULÜBÜ 

GAZİANTEP LİONS KULÜBÜ    

BİRLEŞİK KAMU İŞ GAZİANTEP İL BAŞKANLIĞI 

GÜNEYDOĞU ENDÜSTRİCİ İŞ İNSANLARI FEDERASYONU  

EĞİTİM İŞ GAZİANTEP ŞUBE      

GAZİANTEP BİRLEŞİK İŞ İNSANLARI DERNEGİ     

GAZİANTEP KÜLTÜR VE YAŞAM DERNEĞİ 

ULUSLARARASI ENDÜSTRİCİLER VE İŞ ADAMLARI DERNEĞİ  

GAZİANTEP KOLEJ VAKFI MEZUNLAR DERNEĞİ 

ODTÜ MEZUNLARI GAZİANTEP DERNEĞİ 

TOPLUM EĞİTİMİ DERNEĞİ  

GAZİANTEP AİLE GELİŞİM VE EĞİTİM DERNEĞİ  

KORUYUCU AİLE TANITMA DERNEĞİ 

GENEL SAĞLIK İŞ GAZİANTEP İL TEMSİLCİLİĞİ 

GAZİANTEP OTO HURDA LASTİKÇİLER VE KAYNAKÇILAR ESNAF VE SANATKARLAR ODASI 

GAZİANTEP SÜRÜCÜLER VE ARABACILAR ESNAF VE SANATKARLAR ODASI

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Kutsal Topraklardaki Türk Hacılar Kaybolmasın Diye Çizgi Kuruldu

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.