Gençler Analog Fotoğrafçılığa İlgi Gösteriyor

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Cep telefonuyla yüksek kalitede fotoğrafların çekilebildiği günümüzde nostaljiye yönelen gençler, eski tip sinemalı makinelerle çektikleri kareleri karanlık odada banyo prosedürüyle titizlikle yıkatıyor.

Teknoloji çağıyla birlikte herkesin cebindeki telefonlarla yüksek kalitede fotoğraflar çekilebilirken, nostaljiye özlem duyan gençler, eski sistemlere yönelmeye başladı.

Değeri yüz binlerce liraları bulabilen dijital makinelerin yerine sinemayla çekim yapılabilen eski tip analog makineler kullanan fotoğraf tutkunlarının sayısı hızla çoğalmaya başladı.

En iyi kareyi yakalamak için sırf tek talih sunan sinemaların çekimin ardından yanmadan basılması için ihtiyaç duyulan karanlık odaların sayısı, fotoğrafçılık konusunda her zevke uygun görünümler sunan kentte iki elin parmaklarını geçmiyor.

Fotoğrafçılığı tutku, iş veya hobi olarak görenlerin yeri Sirkeci’deki Hayyam Pasajı, fotoğraflarını eski metot yıkama süreciyle tabettirmek isteyen fotoğraf tutkunlarına karanlık odayla tanışma fırsatı sunuyor.

Handaki karanlık oda stüdyosunda hala eski adap film yıkama işlemi yapan fotoğrafçı Selçuk Coşkun, hem fotoğraf banyosu hem de sinemaların dijital ortama transferi konusunda eğitimler veriyor.

Ailelerinden kalan eski tip sinemalı makinelerle fotoğraf çeken meraklı gençler, Coşkun ile karanlık odaya girip sabır gerektiren iş olan film yıkamayı öğreniyor.

Şehir dışından kargoyla bile sinemaların gönderildiği hana gelen yabancı turistler, fotoğraf makineleriyle çektikleri sinemaları Coşkun’a emanet ediyor.

Coşkun, hemen hiç çıkarmadığı önlüğüyle karanlık odaya girip telefonu kapatıyor. Sevdiği müzikler eşliğinde ve kırmızı loş ışık altında, saatlerce dünyadan kopuk şekilde en sevdiği iş film banyosunu yapıyor.

Filmlere özel birçok farklı solüsyon kullanan, sadece siyah beyaz film baskısı yapmayı tercih eden Coşkun’un yıkadığı sinemaların sayısı bazı günlerde 130’u buluyor.

“Gençler, cep telefonundan fazla analog makineye daha çok ilgi duyuyor”

Coşkun, karanlık odada AA grubuna mesleksel mesleğini ve film banyosunun yeniden tercih edilmesinin nedenlerini anlattı.

Mesleğe 1996 yılında başladığını, 2003 yılına dek reklam fotoğrafçılığı yaptığını dile getiren Coşkun, sonraki süreçte Ara Güler ve Mehmet Kadir Kısmet gibi çok ünlü fotoğrafçılarla çalışma fırsatı bulduktan sonra karanlık oda sevdasının başladığını söyledi.

Coşkun, son yıllarda gençlerin, anne, baba ve dedelerinin fotoğraf makinelerini alıp koşa koşa hana geldiklerini belirterek, “Gençler, cep telefonundan fazla analog makineye daha çok ilgi duyuyor. Film ve fotoğraf makinesi kullanmaya o kadar çok meraklılar. Buraya karanlık odaya gelip baskı yapanlar, o sihirli dünyayı, telefonda görmediği şeye burada dokunarak gördükleri zaman daha da mutlu oluyorlar. Aslında sanal dünyadan bir nevi uzaklaşmış oluyorlar.” dedi.

İşlerinin son devirde çok ağırlaştığına dikkati çeken Coşkun, şöyle devam etti:

“Dijital yine var, hatta daha üst düzeyler de var. Dijitalden daha iyi fotoğraf çeken cep telefonları da çıktı, ’35 mm’yi yakaladılar bile diyebilirim ama analog çok farklı. Buradan eğitim alıp da karanlık oda kuranlar oldu. Evinde kendi sinemasını yıkayıp, kapıda baskı yapan öğrencilerim bile oldu. Bu iş sevmekle alakalı. Bu durum beni çok mutlu ediyor. Ben bir noktaya kadar yapabileceğim, sonra bırakacağım ama biliyorum ki benim öğrencilerim ve onların da yetiştirdiği insanlar olacak. Mutlu olmaz mı insan? Birilerine eğitim verirken, baskı yaparken, gelişimini sağlarken, o yüzündeki o mutluluk, tebessüm böyle ‘yaşasın’ demeler daha da mutlu ediyor beni. Para puldan daha önemli bir şey bunlar.”

Coşkun, sinemaların normalde özel solüsyonlarla yıkanması gerektiğini anımsatarak, bir gün kendisine bunun bilakis demlikte çayla kaynatılmış sinemanın getirildiğini, onu yıkarken çok güldüğünü anlattı.

“Kaybettiğin birini orada resmen yeniden görüyorsun”

Bazen çok eski filmler getirdiğini vurgulayan Coşkun, “Rahmetli babasından veya dedesinden kalma sineması bulup, getiriyorlar. O sineması ben yıkıyorum, eski ve bayat sinemaları elde yıkamak gerekiyor. Yıkadığım zaman babalarının kendilerini kucağına aldığı vakitleri, kendi çocukluklarını görüyorlar. O sinemanın sonuçlarını görünce yanımda inanılmaz derecede ağlayanlar oldu, çok mutlu oluyorlar. Ben de çok mutlu oluyorum. İnsan mutlu olmaz mı? Kaybettiğin birini orada resmen yeniden görüyorsun. Sen de hüzünleniyorsun.” diye konuştu.

Coşkun, analog fotoğrafçılığa yeni başlayanlara makinelerini iyi tanımaları ve çekimde panik yapmamalarını isteyerek, makinenin arka kapağını açık bırakıp sineması yakanlar olduğunu, buna daima bir arada güldüklerini kaydetti.

Hayalinin karavana küçük bir laboratuvar kurmak olduğunu kaydeden Coşkun, burada film yıkama ve baskı işlemi yapmak istediğini söyledi.

Coşkun, evinde çok fazla fotoğraf albümü olduğunu aktararak, “Zamanında çok fazla film çektim. Kendi çocuklarımı doğdukları günden itibaren her sene gelişimlerinin fotoğrafladım, kendileri bile baktığı zaman şaşırıyor.” ifadelerini kullandı.

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber