Gisèle Pelicot, Toplu Tecavüz Davasında Yargılanan Kocasının Tüm İzlerini Hayatından Siliyor

2011 yılının Kasım ayıydı.

Gisèle Pelicot olağandan daha çok uyuyordu.

Hafta sonlarının birçoklarını uyku ile uyanıklık arasında geçiriyordu. Bu durum rahatsız ediyordu, çünkü hafta içi tedarik zinciri yöneticisi olarak yoğun çalışıyordu ve izin günleri onun için değerliydi.

Uyanık kalamıyordu, hatta sık sık farkına bile varmadan uyuyakalıyordu ve saatler sonra uyandığına yattığını bile hatırlamıyordu.

Buna rağmen, 58 yaşındaki Gisèle memnundu. 38 yıllık kocası Dominique hala yanında olduğu için kendini şanslı hissediyordu. Üç çocukları Caroline, David ve Florian artık büyüdüğü için çift yakında emekli olmayı ve Mazan’a taşınmayı hayal ediyordu. Fransa’nın güneyindeki büyüleyici Provence bölgesinin 6,000 kişilik bu köyünde Bay Pelicot bisiklete binecekti, Gisèle de köpekleri Lancôme’u uzun yürüyüşlere çıkaracaktı.

Yıllar sonra bir avukat kendisinden ilişkilerini özetlemesini istediğinde Gisèle, şunu söyledi: “Arkadaşlarımız bize daima eksiksiz bir çift olduğumuzu söylerdi. Ben de hayatımızın geri kalanını bir arada geçireceğimizi düşünüyordum.”

Şimdi Gisèle ile Dominique, Mazan’dan çok da uzakta olmayan Avignon kentindeki bir mahkemede karşı taraflarda oturuyorlar: Gisèle’in etrafını çocukları ile avukatları sarmışken, Dominique ise hapishanenin verdiği gri kıyafetler ile cam sanık hücresinde oturuyor.

Ağırlaştırılmış tecavüz suçlamasına verilebilecek azami hapis cezası ile karşı karşıya olan Dominique Fransa’da ve ötesinde, kendi kızının kelamlarıyla “Son 20 yılın en kötü cinsel saldırganlarından biri” olarak hızlıca ün salıyordu.

Ancak Gisèle 2011 yılında fazla uyuduğunu düşünürken olayların nasıl gelişeceğini tahmin dahi edemezdi.

50’li yaşlarının sonunda ve emekliliğe yaklaşan kocası Dominique Pelicot’nun internette çokça zaman geçirdiğine, çoğunlukla aşırı ya da yasadışı cinsel içeriklerin ücretsiz olarak paylaşıldığı açık forumlarda ya da sohbet odalarında kullanıcılarla sık sık konuştuğuna dair Gisèle’in hiçbir fikri yoktu.

Mahkemede konuşurken Dominique Pelicot bu periyoda, tecavüz ve istismara maruz kaldığı çocukluğunun ardından “sapkınlığını” tetikleyen olay olarak işaret edecekti: “Bize metot sunan bir şey bulduktan sonra sapkınlaşırız: O da internet.”

2010 ile 2011 yılları arasında bir noktada hemşire olduğunu iddia eden bir adam, kendi eşinin uyku hapları ile şuurunu kaybedecek derecede uyuşturulduğu haldeki fotoğraflarını Bay Pelicot’ya gönderdi. Aynı zamanda aynı şeyi Gisèle’e yapabilmesi için ayrıntılı talimatlar verdi.

İlk başta Dominique Pelicot tereddüt etti, ancak bu tereddütü çok uzun sürmedi.

Deneme yanılma sistemiyle, hapların dozunu doğru ayarlarsa eşini hiçbir şeyin uyandıramayacağı kadar derin bir uykuya daldırabileceğini farketti. Hapların reçetesini, Bay Pelicot’nun maddi meselelerden dolayı anksiyete yaşadığını düşünen tabibi yasal olarak yazmıştı.

Bu durumda Dominique Pelicot Gisèle’e giymeyi reddettiği iç çamaşırlarını giydirebiliyor ve onu bilinçliyken asla kabul etmeyeceği cinsel uygulamalara maruz bırakabiliyordu. Bu sahneleri kayıt altına alabiliyordu ki Gisèle buna uyanıkken izin vermezdi.

İlk başta Gisèle’e bir tek kendisi tecavüz ediyordu. Ancak çift 2014 yılında Mazan’a yerleştiğinde Dominique Pelicot faaliyetlerini genişletmiş ve kusursuz hale getirmişti.

Sonradan anlattığına göre, yatıştırıcı ilaçları garajda bir kutunun içinde saklıyordu ve kullandığı ilk ilaç gizlice eşinin yemeğine ya da içeceğine katılamayacak kadar “fazla tuzlu” olduğu için başka bir markaya geçmişti.

“Onun haberi olmadan” isimli bir sohbet odasında evlerine gelip eşini istismar etmeleri için her yaştan erkeği toplamıştı.

Onları da kayıt altına alıyordu.

Dominique Pelicot’nun mahkemede söylediğine göre eşinin bilinçsiz vaziyette olduğu, evlerine gelen 71 adam için belirgindi. Sohbet odasında konuşurken erkeklerden birine “Sen de tıpkı benim üzeresin, tecavüz modunu seviyorsun” demişti.

Yıllar geçtikçe Bayan Pelicot’nun geceleri maruz bırakıldığı istismarın etkileri günlük hayatına sızmaya başladı. Kilo verdi, saçından tutamlar döküldü ve hafıza kayıpları arttı. Kaygıdan mahvolan Bayan Pelicot, ölüme yaklaştığından emindi.

Ailesi de endişelenmeye başladı.

“Onu arardık ama genelde Dominique telefonu açardı. Bize Gisèle’in uyuduğunu söylerdi, günün ortası olsa bile,” diyor çiftin damadı Pierre. “Ancak bu olası görünüyordu çünkü [bizimleyken] çok şey yapıyordu, özellikle de torunlarının gerisinden koşturuyordu.”

Polis merkezine ziyaret her şeyi değiştirdi

Bazen Gisèle şüphelenmeye yaklaşıyordu. Bir kezinde kocasının kendisine verdiği biranın yeşil olduğunu fark edip, içeceği hızla lavabodan dökmüştü. Bir başka olayda da yeni bir pantolonunda kendisinin yaptığını hatırlamadığı bir çamaşır suyu lekesi fark etmişti. Kocasına “Bana uyuşturucu veriyor olamazsın, değil mi?” diye sorduğunu ve kocasının ağlamaya başladığını hatırlıyor. “Beni nasıl böyle bir şeyle suçlayabilirsin?”

Fakat Gisèle çoğunlukla, sağlık meseleleriyle başa çıkmaya çalışırken, Dominique olduğu için kendisini şanslı hissediyordu. Jinekolojik sorunlar yaşamaya başlayan Gisèle nörolojik testler de yaptırdı. Testler Gisèle’in Alzheimer ya da korktuğu gibi beyin tümörü olup olmadığını inceledi, ancak gitgide artan yorgunluğunu ve hafıza kayıplarını açıklayacak bulgulara rastlanmadı.

Gisèle sırf Mazan’dan uzakta olduğunda kendini daha iyi hissediyordu, ancak bu tuhaflığı farketmiyordu.

Gisèle mahkeme sırasında hatırladı. Mazan’dan uzaktaki bu seyahatlerinden birinden döndüğünde, 2020 yılının Eylül ayında, Dominique hüngür hüngür ağlayarak ona şunu söyledi: “Ben aptalca birşey yaptım. Bir süpermarkette kadınların kıyafetlerinin altını kaydederken yakalandım.”

Çok şaşırdığını söyleyen Gisèle sebep olarak da, “50 yıldır hiç uygunsuz bir davranışta bulunmamış ya da kadınlara karşı müstehcen sözler kullanmamıştı,” dedi.

Kocasını affettiğini, ama yardım alması için söz vermesini istediğini söyledi.

Kocasının kabul ettiğini söyleyen Gisèle, “ve bu kadarla kaldı” dedi.

Ancak Dominique sonun yaklaştığını anlamış olmalı.

Süpermarkette tutuklanmasından kısa süre sonra polis Dominique Pelicot’nun iki cep telefonuna ve bilgisayarına el koydu. Bu cihazlarda, eşine kendisinin ve diğerlerinin tecavüz ettiği 20.000’den fazla video bulmaları kaçınılmazdı.

Soruşturmanın yöneticisi Jérémie Bosse Platière mahkemeye, “O görüntüleri saatlerce izledim. Rahatsız ediciydi. Olağan ki üzerimde etkisi oldu,” dedi.

Bosse Platière’in meslektaşlarından Stéphane Gal da mahkemeye “Polis gücünde geçirdiğim 33 yılda, hiç buna benzer bir şey görmemiştim” dedi.

“Tiksindiriciydi, şok ediciydi.”

Bosse Platière’in grubunun görevi görüntülerdeki erkekleri bulmaktı. Yüz tanıma teknolojileri kullanarak Dominique tarafından ayrıntılı biçimde listelenen isimler ile görüntülerdeki yüzleri eşleştirmeye çalıştılar.

Erkeklerden 54’ünün kimliğini tespit edebildiler, ancak 21’i isimsiz kaldı.

İsimleri belirlenemeyen erkeklerden bazıları Dominique ile konuşmalarında kendilerinin de eşlerine uyuşturucu verdiğini söylemişti.

“Bu benim için bu olayın en acı verici kısmı,” dedi Bosse Platière. “Dışarıda hala kocasının kurbanı olan kadınlar olabileceğini bilmek.”

2 Kasım 2020’de Dominique ile Gisèle, Bay Pelicot’nun “etek altı fotoğraf” hadisesiyle ilgili görüşmek üzere polis merkezine gitmeden önce birlikte kahvaltı ettiler.

Bir polis memuru Gisèle’den kendisiyle başka bir odaya gelmesini istedi. Dominique’in kocası olduğunu teyit eden Gisèle onun “harika bir erkek, iyi bir adam” olduğunu söyledi, ancak onunla bir arada eş değiştirme ya da grup seks gibi aktivitelerde bulunmadığını ifade etti.

Gisèle’i “Size hoşunuza gitmeyecek bir şey göstereceğim” diye uyaran polis şefi sonra da ona cinsel bir hareketin fotoğrafını gösterdi.

İlk başta Gisèle fotoğraftaki iki insanı da tanımadı.

Anladığında, “Ona durmasını söyledim… Her şey yıkıldı, 50 yıldır inşa ettiğim her şey.”

Bir arkadaşının eşliğinde eve gönderildiğinde Gisèle şoktaydı. Yaşananları çocuklarına anlatması gerekiyordu.

Bu anı hatırladığında Gisèle, “Kızımın çığlıkları sonsuza kadar zihnime kazındı” dedi. Caroline, David ve Florian Mazan’a geldiler ve evi boşalttılar. Sonradan Caroline’ın uyuşturulmuş gibi göründüğü fotoğraflar de Dominique’in bilgisayarında bulundu, ancak Dominique kızını istismar ettiğini reddetti.

En büyük kardeş David, artık aile fotoğrafları olmadığını söyledi ve “babamla ilişkili her şeyden o anda, orada kurtulduk” dedi.

Birkaç gün içinde Gisèle’in hayatı bir bavuldan ve köpeğinden ibaret hale geldi.

Öte yandan Dominique kabahatlerini itiraf etti ve resmen tutuklandı. Polise “onu bir yükten kurtardıkları” için teşekkür etti.

Dominique ile Gisèle 2024 yılının Eylül ayında Avignon’da bir mahkemede karşı karşıya oturana dek bir daha görüşmeyeceklerdi.

Bu sürede, on yıldan uzun bir süre eşini uyuşturucuyla bayıltan ve ona tecavüz etmeleri için yabancıları evlerine davet eden kocanın hikayesi dünyada yankılanmaya başladı.

Gisèle’in isimsiz kalma hakkından vazgeçme ve davayı kamuoyu ile basına açma istikametindeki sıra dışı ve kayda paha kararının da hadisenin yayılmasında katkısı oldu.

“Bir sabah uyandığında önceki geceye dair hiçbir anısı bulunmayan her kadının dediklerimi hatırlamasını istiyorum,” dedi Gisèle.

“Bir daha hiçbir kadının kimyasal tahakküm kurbanı olmaması için. Ben kötülük sunağında kurban edildim ve bu konuda konuşmamız gerekiyor.”

Gisèle’in hukuk ekibi de “kazara tecavüz tezinin çözülmesi için” kaydedilen görüntülerin mahkemede gösterilmesi tarafındaki gayretlerinde başarılı oldular. Böylece diğer erkeklerin Gisèle’e tecavüz etmek istemedikleri, sırf bilinçsiz olduğunu anlamadıkları tarafındaki savunmaya da karşı koymuş oldular.

“[Gisèle] utancın taraf değiştirmesini istemişti ve değiştirdi de” dedi Kasım ayında Avignon’daki duruşmaya katılan bir kadın.

“Gisèle her şeyi tepetaklak etti. Böyle bir kadın beklemiyorduk.”

Adli tabip Anne Martinat Sainte-Beuve, kocasının tutuklanmasının ardından Gisèle’in açık biçimde travmatize olduğunu, ancak sakin ve aralı davrandığını, bunun da terör hücumlarının mağdurları tarafından sıkça kullanılan bir savunma sistemi olduğunu söyledi.

Gisèle kendisine dair “yıkım alanı” olduğunu ve hayatta kalan mühletinin kendisini yeniden inşa etmek için yeterli olmayacağından korktuğunu söyledi.

Sainte-Beuve ise Gisèle’i “istisnai derecede dirençli” bulduğunu söyledi: “Onu mahvedebilecek şeyi güce çevirdi.”

Dava başlamadan birkaç gün önce Pelicot çiftinin boşanması tamamlandı.

Gisèle yeniden kızlık soyadını kullanmaya başladı. Dava kapsamında Pelicot ismini kullanan Gisèle bunu, torunlarının Dominique’le olan ilişkilerinden utanmak yerine, onunla olan bağlarından “gurur duymaları” için yaptığını söyledi.

Geçen sürede Mazan’dan çok uzakta bir köye taşındı. Psikiyatristle görüşüyor ancak ilaç içmiyor, çünkü daha fazla madde tüketmek istemiyor. Uzun yürüyüşler yapmaya devam ediyor ancak artık yorulmuyor.

Davanın ilk duruşmalarından birinde Caroline’in kocası Pierre ifade verdi.

Savunma avukatlarından biri ona, Gisèle’in hafıza kaybından muzdarip olduğu ve kocasının onunla bir arada başarısız olacak doktor randevularına gittiği Mazan yıllarına dair şunu sordu: Aile nasıl olur da olup bitenleri anlamaz?

Pierre başını salladı.

“Bir tek şeyi unutuyorsunuz,” dedi. “Hayal dahi edilemeyecek bir şeyi tahmin edemezsiniz.”