37,9860$% -0.01
41,1960€% 0.04
3.774,18%0,18
6.251,00%1,94
24.937,00%1,99
3.091,26%0,21
9.659,48%0,49
DOLAR 37,9860
EURO 41,1960
ALTIN 3.774,18
BİST 100 9.659,48
İmsak 02:00
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu, Ankara Üniversitesinde Atatürk prensipleri ve devrim tarihi dersleri veriyordu.
Hablemitoğlu, 22 yıl önce silahlı bir saldırıya uğradı…
Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002 akşamı uğradığı silahlı saldırı sonucu Ankara Çankaya Portakal Çiçeği Sokağı’ndaki evinin önünde hayatını kaybetti.
HABLEMİTOĞLU KİMDİR
Ankara’da 1954’te dünyaya gelen Hablemitoğlu, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksekokulundan 1977’de mezun oldu.
“Dilde, Fikirde, İşde Birlik” isimli mecmuayı çıkaran, uzun yıllar çeşitli kuruluşlarda basın müşaviri olarak çalışan Hablemitoğlu, Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsünde yüksek lisans ve doktora yaptı.
BİRÇOK ESER KALEME ALDI
Orta Avrupa ve Balkanlar’daki Türk eserleri, Türk azınlıkları ve şehitliklerle ilgili çalışmalar yapan Hablemitoğlu, “Sovyet Rusya’da Ölüm Kampları”, “Türksüz Kırım: Yüz Binlerin Sürgünü”, “Çarlık Rusyası’nda Türk Kongreleri (1905-1917)”, “Şefika Gaspıralı ve Rusya’da Türk Kadın Hareketi (1893-1920)”, “Şeriatçı Terörün ve Batının Kıskacındaki Ülke: Türkiye”, “Milli Mücadelede Yeşil Ordu Cemiyeti”, “Gaspıralı İsmail”, “Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası”, “Kırım’da Türk Soykırımı” ve “Köstebek” isimli kitapları yazdı.
ALMAN VAKIFLARININ TÜRKİYE’DE YASAL OLMAYAN ÇALIŞMALAR YAPTIĞINI AÇIKLAMIŞTI
Alman vakıfları ile ilgili soruşturma yürüten devrin Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel, 2002’de hazırladığı iddianamede, Hablemitoğlu’nun “Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası” isimli kitabından alıntılara yer verdi. Hablemitoğlu bu kitapta, Alman vakıflarının Türkiye’de yasal olmayan çalışmalar yaptığını, etnik ve mezhepsel ayrılıkları körüklediğini ve altın madeni karşılarını finanse ettiğini savunuyordu.
“BAŞKENTTE KANLI PUSU”
Cinayetin ardından gazetelerde “Derin suikast-devletin hassas olduğu mevzularda araştırmalarıyla tanınan Hablemitoğlu vurularak öldürüldü”, “Derin cinayet-DGM’deki Gülen davası ve Alman vakıflarıyla ilgili çalışmalarıyla tanınan ve ‘çok şey bilen’ Hablemitoğlu’nu Ankara’da vuranlar kaçtı”, “Başkentte kanlı pusu-İslamcı terör ve Fethullahçı yapılanmalara ilişkin çalışmalarıyla tanınan Hablemitoğlu öldürüldü” manşetleri vardı.
YILLAR ÖNCE FETÖ’YE İLİŞKİN TESPİTLER YAPMIŞTI
Hablemitoğlu, ölümünün ardından yayımlanan kitabı “Köstebek”in son kısmında, çalışmasını sürdürürken telefonlarının dinlendiğinden, bilgisayarındaki elektronik posta ve evraklarının kopyalandığından emin olduğunu belirterek, bu sebeple edindiği bir başka bilgisayarı internete girmeden kullandığını yazıyordu.
2003’te yayımlanan “Köstebek” isimli kitabında, yıllar sonra FETÖ olarak tanımlanacak örgüte ilişkin çarpıcı tespitler yapan Hablemitoğlu, “Fetullahçılar” olarak tanımladığı bu yapının devlette nasıl kadrolaştığını, özellikle Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanlığını nasıl ele geçirdiklerini ve kendilerine karşı hareket edenleri nasıl pasivize ettiklerini anlattı.
Hablemitoğlu kitabında, “Fetullahçılar” için “Türkiye’nin yüz yüze olduğu en tehlikeli tehdit odağıdır” vurgusu yaparak, “Gülen cemaatinin silahlı örgüt halini almaya başladığı” tespitinde de bulunmuştu.
CİNAYETİN ARDINDAN İLK SORUŞTURMA
Cinayetin ardından ilk soruşturma, periyodun Ankara DGM Savcısı Cengiz Köksal tarafından yürütüldü. İstanbul’da 5 kişiyi para için öldürmekten yargılanan bir sanık, 2003’teki bir duruşmada suikastı kendisinin gerçekleştirdiğini öne sürdü.
İddia üzerine bazı kişilerin sözüne başvuruldu, bazı yerler arandı ancak iddiayı doğrulayacak kanıtlara ulaşılamadı.
Hablemitoğlu’nun çalışmaları nedeniyle başka ülkelerin gizli servislerince öldürüldüğü iddiaları ortaya atıldı ancak bununla ilgili de bir ispata ulaşılamadı.
ERGENEKON İDDİASI
FETÖ’nün kumpası Ergenekon davasında ise Hablemitoğlu cinayetinin gerisinde “Ergenekon terör örgütünün bulunduğu” iddia edildi.
Ancak Ergenekon savcısının davaya müdahillik önerisi, Hablemitoğlu’nun eşi Şengül Hablemitoğlu tarafından kabul edilmedi.
SUİKAST İLE FETÖ’NÜN BAĞLANTISI
Üzerinden yıllar geçmesine rağmen faili meçhul kalan Hablemitoğlu evrakı, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden kısa süre önce yeniden raftan indirildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ’nün darbe girişiminden bir gün önce, 14 Temmuz 2016’da tamamladığı iddianamesinde, Hablemitoğlu suikastına da yer verdi.
“HABLEMİTOĞLU’NUN ÖLDÜRÜLMESİNDE SIRF CEMAATİN ÇIKARI BULUNMAKTADIR”
Bu iddianamede, “Fetullahçılar bu suikastı Ergenekon’un işi gibi göstermek için de çok çabalamış, davada yalancı şahit kullanmışlardır. Hablemitoğlu’nun öldürülmesinde sırf cemaatin çıkarı bulunmaktadır.” tespitleri yer aldı.
Aynı periyotta, terör hatalarından sorumlu eski Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Necip Cem İşçimen belgeyi raftan indirdi.
SUİKASTİN FETÖ İLİŞKİSİYLE İLGİLİ DAVA
Suikasta ilişkin ayrıntılar yeniden incelendi, ulaşılan bilgiler, cinayetin FETÖ tarafından işlendiği kuşkusunu ortaya çıkardı.
Hablemitoğlu suikastı soruşturması, cinayetten 20 yıl sonra, 11 Kasım 2022’de tamamlandı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Hataları Soruşturma Ofisi, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile emekli Albay Levent Göktaş’ın da aralarında bulunduğu 6’sı tutuklu 10 sanık hakkında yeniden dava açtı.
20 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR
Sanıklardan FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve FETÖ firarisi Mustafa Özcan’ın yanı sıra, Enver Altaylı ve Aydın Köstem “tasarlayarak öldürmeye azmettirmek”, emekli albaylar Levent Göktaş ve Ahmet Tarkan Mumcuoğlu ile emekli binbaşı Fikret Emek “tasarlayarak öldürmek” suçundan “ağırlaştırılmış müebbet hapis” cezası istemiyle yargılanıyor.
Eski yüzbaşı Nuri Gökhan Bozkır ve FETÖ firarisi Serhat Ilıcak’ın “tasarlayarak kasten öldürmeye yardım” suçundan 20 yıla kadar hapsi istenen davada, Göktaş’ın emir astsubayı Mehmet Narin’in de “suç örgütüne üyelik”ten 4 yıla kadar hapsi talep ediliyor.
YARGILAMA SÜRÜYOR
Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davada sanıkların yargılanmasına 14 Şubat 2023’te başlandı.
Mahkeme, 18 Mayıs 2023’teki duruşmada, davanın tutuklu sanıkları Göktaş, Altaylı, Bozkır, Mumcuoğlu, Köstem ve Emek’i “yurt dışına çıkış yasağı” adli kontrol önlemiyle tahliye etti.
Adli kontrol tedbirlerine uymayan Bozkır hakkında 3 Temmuz 2023’te tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkartıldı.
2 Ocak 2024’te Ankara’da yakalanan Bozkır, sonraki gün çıkarıldığı mahkemece, adli kontrol tedbirlerine uymadığı gerekçesiyle tutuklandı.
Sanıkların yargılanmasına 2 Ocak 2025’te devam edilecek.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
CHP’li Konuralp’ten Ali Erbaş’a Tepki: ‘Bir Audi’yi Diyanet İşleri Lideri’ne Çok Gördüler’ Demekten Çekinmedi!