35,3918$% 0.13
36,5136€% 0.39
3.000,38%-0,68
4.930,00%-0,68
19.661,00%-0,71
2.638,13%-0,80
10.075,17%1,14
Türkiye’nin sanatla dolup taşan kentlerinden İstanbul, Ankara ve İzmir’de bulunan tiyatro, stant, atölye gibi aktiflikleri derleyen Haftanın Sanat Rotası, bu hafta on beşinci sayısıyla sizlerle. Bu haftanın derlemesinde birbirinden farklı stantlar ve tiyatro oyunları yer alıyor.
Her hafta cuma günü yayımlanan Haftanın Sanat Rotası’nda bu hafta 4-10 Ocak tarihlerindeki aktifliklerine yer veriliyor.
İşte İstanbul, Ankara ve İzmir’de sizler için derlediğimiz kültür sanat aktiflikleri:
İstanbul’da bu hafta
-Pul Pul Döküldü, Ufalandı Zaman / Gülşah Mursaloğlu
Sergi yaşama elveren şartları, üretkenliği, makinelerin ve insanların üretmediği, es verdiği vakti ve yavaşlamayı araştırıyor.
Mekâna yayılmış, farklı formlarda asılı kalmış, dönüşmüş yumurtalar, kabukları ve uyku dalgaları bu araştırmanın merkezinde yer alıyor.
-Dalgalar Harita Çizmez / Cengiz Tekin
Sergi, suyun hem yıkıcı hem de yaratıcı gücü odağında ferdî ve kolektif hafızanın taşıyıcısı olarak mevcut toplumsal yapıların altında yatan çatışmaları ve uyumsuzlukları mercek altına alıyor.
Su, sanatkarın çocukluğundan itibaren hayatında önemli bir yer tutan, Dicle kıyısındaki yıllarından bir yansıma olarak standın kavramsal temelini oluşturuyor. Sosyo-politik çatışmaların, kültürel kimliklerin ve tarihi katmanların formlandığı bu coğrafya, suyun akışkanlığıyla birleşerek sanatkarın hafıza, kimlik ve sınır kavramlarını irdelemesine olanak tanıyor.
-İçinde Yaşadığımız Deri / Arter
Sanatçının farklı devirlere ve serilere ait heykellerini, atölyesindeki üretim süreçlerini belgeleyen objeler ve malzemelerle yere özgü bir kurgu içinde bir araya getiren stant, Ariş’in 60 yıla uzanan heykel pratiğine figür, cilt, tını, hareket ve denge gibi yapıtlarındaki merkezi kavramların merceğinden kapsamlı bir bakış sunuyor.
Sergiyi oluşturan 300’e yakın yapıt ve obje, formların dönüşümüne tanıklık ederken aynı zamanda heykelin ahşap, taş, metal ve deri gibi farklı materyaller yoluyla tensel bir boyut kazandığı bir iştirak alanı yaratıyor. Standın küratörlüğünü Selen Ansen üstleniyor.
-Linçler ve Dudaklar
“Neden kendimsiz bir şey düşünemiyorum, şaşkınım açıkçası.
Keşke iyi bir roman yazmak yerine iyi bir evlat olsaydın Cemal. Babanı üzmeseydin, abini kırmasaydın, anneni daha sık arasaydın. Haklı olmak yerine mutlu olsaydın azıcık. Ve hakkında bir oyun yazılmasaydı da, bir mangal partisi düzenlenseydi keşke. Senin gibilerin akla gelmediği, komşuları rahatsız eden, gürültülü bir mangal partisi…”
Bir yazar inceliğinden, bir internet fenomeni bayağılığına (!) doğru ilerleyen Cemal, kendini ve etrafındakileri sözde karşıt fikirleriyle mahvederken; eski bir evde, babasına ait eşyalarla, sakinlerine bir türlü kentsel dönüşüme ikna edemediği binada, uyum sağlayamamış bir insan olarak, muhtemel İstanbul sarsıntısını beklemektedir..
Linçler ve Dudaklar, hayatı sırf akıl üzerinden dizayn edip haklı olmayı bekleyenlerin, bekleme sürecine ve muhtemel sonuçlarına odaklanır. Halil Babür’ün yazıp yönettiği Linçler ve Dudaklar 8 Ocak tarihinde Fişekhane Ana Sahne’de olacak.
-Hizmetçiler
Uzun yıllardır Hanımefendi’nin buyruğunda çalışan Solange ve Claire, yaşama tutundukları “oyunun” son dakikalarını yaşamaktadır. Taparcasına sevdikleri, hürmette kusur etmedikleri, varlıklarını borçlu oldukları Hanımefendi’yi öldürmeye karar vermişlerdir. Bir cinayetin işleneceği bu gece, dizginlenemeyen isteklerin iktidarı devralışına, değişen rollerin kaosuna, aynaların kırılmasına, şiddetin salıverilmesine, kurtuluşa yıkımda ulaşanların zaferine sahne olacaktır.
İlk sefer 1947 yılında sahnelenen Jean Genet’nin Hizmetçiler’i, hiç kuşkusuz, yirminci yüzyıl Batı edebiyatının en öne çıkan, en tartışmalı, en çığır açıcı metinlerinden biridir. Yazıldığı günden bu yana tüm dünyada en çok sahnelenen oyunlardan biri olmayı sürdüren Hizmetçiler, imkanlarını zorlayan sayısız yorumla sahneye taşınmış, metin ve temsil bağlamında çok sayıda okumaya, araştırmaya konu olmuştur.
“Mettray Islahevi’nin en iyi buluşlarından biri, etrafına duvar örmemeyi akıl edebilmiş olmalarıdır… Önce çiçek bahçelerinden geçmek zorunda kalındığında kaçmak çok daha zordur.” (L’ennemi déclaré / Açık Düşman, Jean Genet)
Hizmetçiler oyunu 4-9 Ocak tarihleri arasında Moda Sahnesi Meydan Sahne’de olacak.
-Psikoz 4.48
Yaşam ve ölümün sınırında bir vücut. Bir yanda onu hayatta tutmaya çalışan üst şuur diğer yanda ölümün bembeyaz karanlığı. Parçalanmış bir zihnin tek kişilik senfonisi. 4.48 Psikoz, yazarı Sarah Kane’in kendi hayatından vazgeçmesi ile can bulan son oyunu. İnsanın öz benliğine dokunma dileğini sorgulayarak konfor alanımızı sarsan bu çarpıcı oyun, bizi şuurun koridorlarında tehlikeli bir seyahate çıkarıyor. Psikoz 4.48 oyunu 6 Ocak Pazartesi günü Mecidiyeköy Özel Tiyatrolar Derneği Sahnesi’nde olacak.
Ankara’da bu hafta
-Kandinsky – Mavi Süvari’nin Yolculuğu Dijital Stant Etkinliği
CerModern’de Kandinsky’ye Dijital Bir Bakış: “Mavi Süvari’nin Yolculuğu”
Cermodern’in dijital şov alanı Flow Dijital Sahne, 5 Ocak ve 28 Mart tarihleri arasında yirminci yüzyılın ikonik isimlerinden Vasili Vasilyeviç Kandinsky’yi konuk ediyor. Kandinsky’nin sanatsal seyahatini ve sanat anlayışını öyküleştiren bir yorumla izleyicilere sürükleyici bir deneyim sunacak olan stant, aynı zamanda çağdaş sanatın dönüm noktasına da farklı bir bakış açısı sunuyor.
Kandinsky: Mavi Süvarinin Yolculuğu ismiyle izleyiciyle buluşacak olan stant, devrin entelektüel ortamında büyük yankı uyandıran Mavi Süvari akımının Kandinsky ve Franz Marc tarafından kabul görmüş olan sembolik karşılığını desen, renk, ışık ve müzik aracılığıyla izleyiciyle buluşturacak, özellikle müzik ve renk bileşiminde soyut sanata yön veren en önemli köşe taşlarından biri olan Kandinsky’i derinlemesine tanıma imkânı sunacak.
Flow Dijital Sahne, Cermodern ve Reo-Tek iş birliğiyle hayata geçmiş ve günümüzün popüler uygulama pratiklerinden olan dijital teknolojiyi sanatsal ve düşünsel yaklaşımlarla izleyiciye sunmaktadır.
-Aloş: Dün, Bugün, Yarın
CerModern’den yapılan açıklamaya göre, Türk sanatının usta isimlerinden Ali Teoman Germaner nam-ı diğer ALOŞ’un, 1950’lerden bugüne uzanan sanat yolcuğunu ele alan “ALOŞ: Dün, Bugün, Yarın” standı, 4 Ocak-30 Mart 2025 tarihlerinde sanatseverlerle buluşacak.
Sergide, Germaner’in zaman ve bellek üzerine görsel kanıları; heykeller, fotoğraflar, baskılar, özgün “ALOŞNAME” desenleri ve Reotek işbirliğinde gerçekleştirilen multimedya yerleştirmesiyle izleyiciye sunulacak.
“ALOŞNAME” desenleri, stant süresince Tanıl Bora, Nilüfer Erdem, Lale Müldür, Alexander Dawe, Birgül Oğuz, Celal Üster gibi farklı disiplinlerden konukların evlerinde sergilenecek.
Açıklamada görüşlerine yer verilen küratör Fidan, standa ilişkin şu bilgileri verdi:
“Sergi, artık hiç de düşsel olmayan kayıp bir vakitteki uygarlığın izlerini taşıyor. Bir zamanlar, bu uygarlığın yaratıcılarının bu yırtıcı alıcı kuşların, Zümrüd-ü Ankaların, deri değiştiren yılanların, bu zamana düşmüş varlıkların, bugün bizlere iletmek istediği mesaj, geçmişin kaskatı değişmezliğinde değil ortak yazgımızın devingen, yaratıcı ve taşıyıcı gücünde saklanıyor.”
-Arkadaşım Palyaço
Birbirinden tuhaf iki palyaço, işe alındıkları sirke yetişmek için tren garına geldiklerinde trenlerinin çoktan gitmiş olduğunu fark ederler. Yeni treni beklerken şovları için prova yapmaya karar verip, şovlarını sergilerler. Dostluğun ehemmiyetini anlatan bu oyunumuzda Şurup ve Hapşu ile çocuklarımız sirk şovlarıyla eğlenerek öğrenecekler. Arkadaşım Palyaço, 5 Ocak Pazar günü Arcadium AVM – Actor Studio Sahnesi’nde seyircisiyle buluşacak.
-Sarıl Bana
Oyun, iki yıldır evli olan bir çiftin (SELEN ve MURAT) bir yıl öncesinde başlayan felaketlerde, insanların gökten yağan taşlarla öldüğü, ardından yamyamlığın, zorbalığın aşırılaştığı hayali bir şehirde, kendini açlıktan delirmiş halde, düşünülenden daha büyük bir sorunu çözmeye çalışmasını anlatır. MURAT dışarı çıkıp açlıklarını dindirecek bir şeyler aramak isterken SELEN yalnızlık endişesinden buna izin vermez. Evlerine elinde bir tabanca ile giren eski dostları KİM ve MÜGE’nin da öyküye katılmasıyla işler karmaşıklaşır. Gerçek nedir? KİM olduğunun yanında yaşadıklarının bir kıymeti var mıdır? Sarıl Bana, 5 Ocak Pazar günü Demiurk Sahne’de olacak.
-Komşum III. VLAD
Bir yanda var olma çabası veren, her geçen gün daha da yitirilen insanlık; diğer yanda ise acımasız ve kan emici bir tertibin yükselişi.
Sahnede karşı karşıya gelen bu iki güç, izleyiciyi ikilemlerle dolu bir sorgulamanın içine çekerken, hayatta kalmanın bedelini ve insan olmanın manasını yeniden düşünmeye davet ediyor. Komşum III. VLAD oyunu 5 ve 8 Ocak tarihlerinde Fade Stage and Ctffe’de olacak.
-Rüya Oyunu
Yanımızda sohbet eden kişilerin doğallığında yazdığı diyaloglarının akıl almaz derinliği ve oyun akışlarındaki öngörülemezliği ile Avangart tiyatronun habercisi olan August STRINDBERG’in Rüya Oyunu, Yakın tiyatro tarafından sahneye iki kişilik olarak yeniden uyarlandı. Uyarlamada, yepyeni metnin düşlerin her şeyi mümkün kılan yapısı seyircinin hayatına taşınarak, bir anlamda hayalin hayata sızmasına müsaade edilmeye çalışıldı.
İşten yeni atılmış bir kadının, allahın kızı ile karşılaştığı bir taksi durağında geçen oyun, ikilinin peş peşe gördüğü düşler yoluyla “Umut” ve “Karamsarlığın” münazarasına dönüşüyor. Oyun boyu, karşılaştığı kadın aracılığı ile insan ömrüne şahit olan yaradanın kızı, “insan olmak ne garip şey” diye tanımladığı bizim durumumuzdan, bizi çekip çıkararak kötü hayalden uyanmamızı sağlayabilecek mi? Rüya Oyunu, 7 Ocak Salı günü Uzaklık Sahne’de olacak.
İzmir’de bu hafta
-Epic Future (Onlar Gerçekleşti, Bunlar Hakikat)
Epic Future (Destansı / Şiirsel Gelecek) başlıklı bu stant EKREM KAHRAMAN’nın 8-10 yılı kapsayan son dönem çalışmalarından 3 farklı biçimde birkaç büyük / küçük boyutlu çalışmasının birlikte sunulduğu bir “ÖN SUNUM” standı… Stant, Türk Tarih Kurumunun kurucu üyelerinden olan ve “Kazanlı Yusuf Akçura” olarak da tanınan Yusuf Akçura’nın ünlü “tarih tezi” Üç Üslubu Siyaset’ten ilhamla kurgulanıyor. Dünyanın önde gelen Fütürist’lerinin Gelecek öngörülerine göre dünyamız / insanlık yeniden ve yepyeni bir tarihi sürece / çağa evriliyor. Bir yandan büyük bir siyasi, ekonomik, toplumsal, insani, ahlaki, kültürel vb. çöküş öngörüleri yükselirken bir yandan da tarih boyunca daima olageldiği gibi bir tür çağımızın en önemli çağdaş gelecek imkanlarının liste başına konulmaya çalışılan bilimsel teknolojik buluş olarak Yapay Zeka tartışmalarının yükseltildiği yeni bir çağa doğru ilerliyoruz.
Bir bakıma hala büyük bir karışıklık /kaos içerisinden geçiyor olduğumuz günümüz dünyasının insani ve toplumsal sisteminin de başlangıcı sayılabilecek Sanayi İhtilali ile gelişerek ilerleyen tarihi sürecin Birinci ve İkinci Dünya Savaşları sonrasında hiç de olağan görünmeyen yeni tip bir dünya savaşları döneminde adım adım ilerlemekteyiz. Rusya – Ukrayna Savaşı, Ortadoğu’da, Suriye’de, Gazze’de, Lübnan’da vd. füzelerle, dronlarla, suikastlar, bölünmeler, siyasi alt üst oluşlar, iktidar değişiklikleri vb. yeni savaş taktikleri ve araçlarla sürdürülen büyük katliamlar salt insanlıktan, toplumdan, sanattan, bilimden, kültürden uzak sanat alanların da yaşanan dönüşümlerden kopuk şeyler olarak algılanabilir mi? Epic Future standı 31 Ocak tarihine kadar sanatseverlerin ziyaretine açık olacak.
-Dağdan Tabiattan / Ertuğrul Tugay
Otuz yılı aşkın süredir fotoğraf çekmeye devam eden sanatçı, çektiği fotoğraflarla “Dağdan Doğadan” ismiyle ilk kişisel standını açıyor.
-Can Okyay ‘Etki’ El Yapımı Mücevher Sergisi
Can Okyay ‘Etki’ El Yapımı Mücevher Standı Urladam’da.
Bir hurda bakır kesimini saatlerce şekillendirirken, ortaya çıkan figürde kendini bulmanın büyüsü… Unsura dokunan ruh, bağ kurduğu her an iz bırakır. Çünkü bağ yoksa, etki de yoktur.
Hayat, derin izler bırakmak için var. Peki siz, hangi bağları keşfetmek istiyorsunuz?
-Cambazın Cenazesi
Küçük bir taşra kasabasında yaşayan insanların kurduğu iyimser hayaller çok daha kötü bir durumun habercisidir. Rasim İsmet nam-ı diğer Cambaz Rasim bir gece apansız ölür. Arkasında onu seven koca bir aile ve verimli, koca bir arazi bırakır. Cambaz Rasim’in tek bir isteği vardır ölümünün ardından. O da kendi evinin bahçesine gömülmek. Fakat kendi evi artık onun değildir. Dozerler yıkım için yaklaştığında iki küçük torunu duyar Cambaz Rasim’in yürek sızısını.
Bir kentsel dönüşüm öyküsünü komik biçimde işler Cambazın Cenazesi. Ölüm de bir dünya işi. Cambaz’dan kaldı geriye bir abdest bezleri bir de seccadesi. Onun artık ne evi vardır ne de canı… Cambazın Cenazesi oyunu bu hafta 4 ve 10 Ocak tarihlerinde Tiyatro Kök35’te olacak.
-Kriminal Stüdyo – Eski Zaman Cinayetleri
Karacaahmet Mezarlığı Cinayetleri Kriminal Stüdyoda! Tarihin tozlu raflarından indirilen eski cinayet olayları şimdi dedektiflerimizin elinde yeniden inceleniyor. İlk belgede kurbanlar mezara canlı diri gömülüyor ya da başları taşla ezilerek öldürülüyor. Bu korkutucu olayları açığa çıkarmak ve yıllardır katilinin bulunması için ortamızda dolaşan hayaletleri huzura erdirmek için sana ihtiyacımız var. Merak etme sorgu kayıtlarını ve tüm kanıtları seninle paylaşacağız. Gizemleri çözmek ve sırları açığa çıkarmak için hemen biletini al! Kriminal Stüdyo – Eski Zaman Cinayetleri oyunu 4 Ocak Cumartesi günü “Sekizde Sahne”de olacak.
-Dersaadet Yokuşu
Geleneksel tiyatronun anlatım ve biçim özelliklerinin kullanıldığı oyun, üç kantocu kadının paylaştığı zorlukları ve sınanmaları şarkılı-kantolu bir atmosferde anlatıyor. Bu üç kadın bir gece şov sonrası tiyatroda kalmaya karar verirler. Aşkları, yaşları, sahneye çıkma tutkuları, yalnızlıklarından ve umutlarından dem vurarak geçirdikleri geceyi bizi sarmalayan ve sarsan sürpriz bir sonla nihayete erdirirler. Müzikler ve müziklerin canlı performans ile sergileneceği Dersaadet Yokuşu oyunu 8-9 Ocak tarihlerinde “Sekizde Sahne”de olacak.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Beştepe Millet Mescidi’nde Regaip Gecesi Özel Programı Düzenlendi