32,5743$% 0.17
35,2808€% 0.48
2.469,67%0,27
4.013,00%-0,15
16.078,00%-0,13
2.359,07%0,14
10.730,15%0,45
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “memurların bir kurumdan başkasına nakilleri” başlıklı 74’üncü hususu aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
” Memurların bu Kanuna tabi kurumlar arasında, kurumların muvafakati ile kazanılmış hak dereceleri üzerinden veya 68’inci husustaki asıllar çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle, bulundukları sınıftan veya tahsil durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan, bir takıma nakilleri mümkündür. Kazanılmış hak derecelerinin altındaki derecelere atanabilmeleri için ise atanacakları takım derecesi ile kazanılmış hak dereceleri arasındaki farkın 3 dereceden çok olmaması ve memurların isteği de kuraldır.
Aşağı dereceye atananların 68’inci hususta yazılı süre kaydı aranmaksızın eski derecelerine tekrar atanmaları caizdir.
Kazanılmış hak derecelerinden aşağı derecelere atananların aylık derece ve kademeleri genel kararlara göre tespit edilmekle birlikte, atandıkları bu derecelerde geçirdikleri süreler (kesenek ve karşılık farklarının kendileri tarafından her ay T.C. Emekli Sandığına gönderilmesini kabul etmeleri şartıyla) emeklilik tarafından eski derecelerinde kıymetlendirilir.
13.12.1960 tarihli ve 160 sayılı Kanunun 4’üncü hususu kapsamına giren kurumlarla bu Kanuna tabi kurumlar arasındaki nakillerde de üstteki kararlar uygulanır. Aynı kanunun 4’üncü hususu kapsamına giren kurumlarda çalışıp 657 sayılı Kanuna tabi olmayan işçiden, hizmete giriş dereceleri 36’ncı madde ile tespit edilen giriş derecelerinin üzerinde olanların ilk ilerleme ve yükselmeleri için yasal bekleme mühletlerine üstte yazılı dereceler arasındaki mühletlere tekabül eden süre kadar ilave edilir.”
Bu düzenleme dikkate alındığında, memurların bir kurumdan başkasına nakilleri mümkündür. Uygulamada, memuru kendi takımına atamak isteyen kurum, memurun bulunduğu kuruma gönderdiği talep yazısında, ilgilinin nakline muvafakat edilip edilmediği ile ilgili hakkında devam eden bir soruşturma olup olmadığı konusunda bilgi talebinde bulunmaktadır. Mevcut mevzuatta ilgili hakkında yürütülen adli veya idari soruşturma ya da idari yargıda devam eden davanın memurun diğer kurumlara nakline engel oluşturacağına dair bir düzenleme bulunmamaktadır.
Diğer taraftan soruşturma izni verilmesi veya verilmemesi hususu 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Vazifelilerinin Yargılanması Hakkında Kanun kapsamında misyonuyla ilgili bir suç işlediği iddia olunan kamu vazifelileri hakkında gerçekleştirilen bir süreç olup, soruşturma izni verilmesi halinde kamu görevlisi hakkında soruşturma ve kovuşturma süreci devam edecektir. Soruşturma veya kovuşturma sürecinde kurum değişikliği bu süreçleri etkilememekte, yargılama kendi mecrasında ilerlemektedir.
657 sayılı Kanunun 131’inci unsurunun üçüncü fıkrasına göre; 160 sayılı Devlet İşçi Dairesi Kurulması Hakkında Kanunun 4’üncü unsurunda sayılan kuruluşlarda çalışan işçi hakkında; görevden doğan veya görevi sırasında işledikleri cürümlerle kişisel kabahatleri sebebiyle Cumhuriyet savcıları veya sorgu hakimlikleri veya Memurun Muhakematı hakkında
Kanun uyarınca yetkili heyetlerce yapılan soruşturma sonunda düzenlenen takipsizlik, meni muhakeme, iddianame, talepname veya gereği muhakeme karar suretleri ile ilgili mahkemelerce verilen kesinleşmiş karar suretleri bu çalışanın bağlı olduğu bakanlık veya kurum veya kuruluşa gönderilir. Bu düzenlemede çerçevesinde, memurlar hakkında görevden doğan veya görevi sırasında işledikleri hatalarla kişisel hataları sebebiyle ilgili mahkemelerce verilen kesinleşmiş karar suretlerinin işçinin görev yaptığı kuruma gönderilmesi gerekmektedir.
Yargı kararının memuriyete atanma kaidelerinin kaybına yol açacak nitelikte olması halinde memurun görev yaptığı kurum tarafından 657 sayılı Kanunun 98/b “memurluğa alınma kaidelerinden her hangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu kurallardan her hangi birini kaybetmesi” hususu kapsamında ilgilinin memuriyetle ilişiğinin kesilmesi gerekecektir. Ayrıca hakkında uygulanan kesinleşmiş bir disiplin cezasına karşı idari yargı yoluna başvurulmuş olması da memurun kurum değişikliğine engel oluşturmayacak, yargı kararının sonucuna göre işlem yapılacaktır.
657 sayılı Kanunun 140’ıncı hususu “haklarında mahkemelerce cezai kovuşturma yapılan Devlet memurları da 138 inci unsurdaki yetkililer tarafından görevden uzaklaştırılabilirler” gereği görevden uzaklaştırılan çalışanın görevden uzaklaştırılması kaldırılmadan başka bir kuruma nakline engel bir hüküm bulunmamakla birlikte, ayrılış ve başlayış işlemlerinin yapılabilmesi için her halükarda görevden uzaklaştırma önleminin kaldırılması gerekir. Yani, ayrılış ve başlayış işlemlerinin yapılabilmesi görevden uzaklaştırma önlemi devam ettiği sürece yapılamayacağından, bu nakil yapılamadan nakil işlemi teorik olarak yapılabilir, lakin uygulanamaz. Aylıksız izinde olan bir çalışanın nasıl ki nakline bir engel olmayıp, lakin, aylıksız izni kesmeden ayrılış-başlayış yapamayacağından yapılan sürecin bir anlamı olmayacağı gibi aynı durum burada da geçerlidir.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü’nün bir görüşünde (201.12.2022-E-53773008-622.02-5293774); görevden uzaklaştırma sürecinin vazifesinin başında kalmasında sakınca görülecek Devlet memurları için alınacak ihtiyati bir önlem olduğu ve görevden uzaklaştırılan veya hakkında disiplin soruşturması yürütülen işçinin başka bir belediyeye naklen atanmasında mevzuat açısından bir engel bulunmadığı, ayrıca cezaların yerelliği prensibinden hareketle disipline karşıt fiil ve halin öğrenildiği andan itibaren 657 sayılı Kanunda hüküm altına alınan adap, asıllar ve süre kısıtları içerisinde etkili bir soruşturma yapılarak işlenen suça münasip bir cezanın tayin edilebilmesi için disipline muhalif fiil ve hal işlendikten sonra asaleten, geçici misyonla, ikinci vazifeyle, vekaleten veya başka bir sebeple kurum içinde aynı veya başka yerdeki ya da başka kurumlardaki takım veya misyonlarda görevlendirilen veya atananlar hakkında disiplin soruşturmasının açılmasının ve sonuçlandırılmasının söz konusu disipline alışılmamış fiil ve halin işlendiği tarihte görevli olduğu kurum disiplin amirleri ve şuraları tarafından gerçekleştirilmesinin gerektiği bedellendirilmektedir denilmiştir.
Sonuç olarak, mevcut mevzuatta memur hakkında yürütülen adli veya idari soruşturma ya da idari yargıda devam eden dava, memurun diğer kurumlara nakline engel oluşturmaz, lakin naklen atamayı yapacak kurumun takdir yetkisine sahip olduğunu söyleyebiliriz.
Efor Çay (Eforc) Borsada Ne Zaman İşlem Görecek? Eforc Bist İşlem (Gong) Tarihi Belli Oldu!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.