32,7899$% 0.36
35,5192€% 0.29
2.491,71%0,56
4.058,00%0,32
16.257,00%0,32
2.364,37%0,23
10.890,28%0,24
Tunceli Merkez Toplum Sağlığı Merkezinde görevli Uzm. Dr. Gülnaz Ulusoy, kedi, köpek ısırıkları, kuduz hastalığı ve kuduz aşısı hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Kuduzun insanlık tarihinin en eski hastalıklarından biri olduğunu ifade eden Uzman Dr. Ulusoy, “Ülkemizde kuduza yakalanmak ihtimali olan hayvan cinsleri kedi, köpek, sığır, koyun, keçi, at, eşek gibi evcil hayvanlar ile birlikte kurt, tilki, çakal, domuz, ayı, sansar, kokarca, gelincik gibi yaban hayvanlarıdır. Türkiye’de hayvan çeşitlerine göre 1997 ile 2017 yılları arasında tespit edilen kuduz olayları en fazla sırasıyla köpek, tilki, sığır, koyun, keçi ve kedilerde görülmüştür. Hadiselerin birden fazla Asya ve Afrika ülkelerinde görülmektedir. Ülkemizde yılda ortalama bir veya iki kuduz olayı görülmektedir. Kuduz riskli teması olanlara temas sonrası aşı uygulanmalıdır. Erken ve tekliflere göre uygulanan temas sonrası aşı yüzde yüz tesirlidir. Kuduza yakalanma ihtimali olan hayvanların ısırıkları yeri ne olursa olsun kuduz için risk oluşturur. İnsan bedenin herhangi bir yerinde bulunan açık yaranın salya ile teması ve hayvanın tırmalaması kuduz riskli temas olarak kabul edilir. Temas sonrası aşılamaya olabildiğince erken başlanmalıdır. Aşılamada, temasın olduğu ilk gün sıfırıncı gün olarak kabul edilmektedir. Sıfırıncı, üçüncü ve yedinci günde bir doz ile 14 ile 28. günler arasında birer doz olmak üzere toplam 4 doz aşı uygulanır. Ya da yine sıfırıncı günde 2 doz, 7 ve 21. günlerde birer doz olmak üzere 4 doz aşı uygulanır. Önceden aşılanmış olanlar için tekrar kuduz riskli teması olursa daha önce herhangi bir nedenle tam doz aşılaması yapılan sağlıklı bireylere geçen müddete bakılmaksızın dokümanla kanıtlanmış kuduz antikor titresi yeterli bulunanlara; daha önceden en az iki aralıklı doz yapılmış olan ve bunu belgeleyen immün sistemi normal bireylere sıfır ve üçüncü günde olmak üzere topam2 doz aşı yapılır” dedi.
”İyi yara bakımı önemli”
Temas sonrası kuduz aşısı gerektirmeyen durumlardan da bahseden Uzm. Dr. Ulusoy, ”Ülkemizde ve dünyada aktüel datalarla fare, sıçan, sincap, hamster, kobay, tavşan, yabani tavşan ısırıklarında insana kuduz geçişi gösterilmemiştir. Bu nedenle hayvan sağlığı ile ilgili kurumlar özel bir veri bildirmedikçe bu tıp hayvan ısırıklarında aşı gerekmez. Yine yeni datalarla ülkemizde eve giren yarasaların ısırığı veya evde yarasa bulunması durumunda yine serinkanlı hayvanlar olan yılan, kertenkele, kaplumbağa gibi hayvanlar tarafından ısırılma ile kümes hayvanı ısırıklarında aşı gerektirmez. Sağlam derinin yalanması, hayvana dokunma veya besleme aşı gerektirmez. Bilinen ve hala sağlam bir kedi veya köpek tarafından on günden daha önce ısırılma veya temas durumunda aşı gerekmez. Daha sonra kuduz olduğu anlaşılan bir hayvanı beslemiş olmak, sağlam derinin hayvanın kan, süt, idrar veya dışkısıyla temas etmiş olması; pişmiş etini yemek, kaynatılmış veya pastörize edilmiş sütünü içmek veya bu sütle yapılan süt eserlerini tüketmek aşı gerektirmez. Kuduz hastasına rutin bakım yapan, riskli teması olmayan sağlık çalışanına aşı gerekmez. Kedi temaslarında çıplak derinin yavaşça sıyrılması yani deri altına geçmeyen yaralanmalar, kanama olmadan küçük tırmalama veya zedelenme şeklinde yaralanmaya sebep olan durumlarda aşı gerekmez. Son 6 ay içinde tam doz kuduz aşısı uygulanmış bireylerde aşı gerekmez. İyi bir yara bakımı kuduz virüsü geçişini azaltmadaki en etkili usuldür. Mümkün olan en kısa sürede yapılmalıdır. Tam yaralanmalarda yara yeri derhal bol akan bir su ve sabunla iyice yıkanmalıdır” diye konuştu. Dr. Ulusoy, herhangi bir riskli hayvan ile temas sonrası hastaneye gidilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Damadını Öldüren Kayınpeder Tutuklandı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.