32,8759$% 0.07
35,5321€% -0.1
2.499,06%0,11
4.057,00%0,05
16.251,00%0,05
2.363,62%0,21
10.796,57%-0,62
Dava Partisi’nin (HÜDA-PAR) ‘Türk Ceza Kanunu, Türk Vatandaşlığı Kanunu ve Aile ve Gençlik Fonu Kurulması Hakkında’ kanun teklifinin genel şura gündemine alınması kabul edildi. Teklifin içeriğinde, Türk – İsrail çifte vatandaşı olan kişilerin İsrail ordusuna katılarak savaş suçu işlediği ve bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarılması, mal varlıklarına el konulmasını içeriyor.
TBMM Genel Kurulu, ‘Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifini’ görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder başkanlığında toplandı. Parti kümelerinin Meclis Başkanlığı’na sunduğu araştırma önergelerinin ardından Hür – Dava Partisi’nin, ‘Türk Ceza Kanunu, Türk Vatandaşlığı Kanunu ve Aile ve Gençlik Fonu Kurulması Hakkında’ kanun teklifinin genel heyet gündemine alınması kabul edildi. Teklifin içeriğinde, Türk – İsrail çifte vatandaşı olan kişilerin İsrail ordusuna katılarak savaş suçu işlediği ve bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarılması, mal varlıklarına el konulmasını içeriyor. Kanun teklifinin münasebetini açıklamak üzere kürsüye çıkan Hür-Dava Partisi Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Zekeriya Yapıcıoğlu, “Maalesef Türk vatandaşlığına sahip binlerce kişi de siyonist İsrail’in Gazze’deki soykırım cürmüne fiilen iştirak ediyor. Türkiye Cumhuriyeti pasaportu taşıyan en az 4 bin kişinin Gazze’ye giderek soykırım hatasına fiilen iştirak ettiği bilgisi basına yansıdı. Türkiye pasaportu taşıyan ve siyonist İsrail gayeleri için askerlik yapanların toplam sayısı ise bunun çok daha üzerinde. Gazze’de ve dünyanın herhangi bir yerinde kadınları, çocukları, bebekleri vahşice katleden bu suretle bütün insanlığa karşı suç işleyen soykırımcı katillerin daha sonra Türkiye’ye gelip hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam etmeleri kabul edilemez. Bilindiği üzere Türkiye Soykırım Kabahatinin Önlenmesi ve Cezalandırılması Mukavelesini, 23 Mart 1950 tarih ve 5630 sayılı kanunla onaylamıştır ve bu kontratta taraf olmakla soykırımı önlemeyi ve cezalandırmayı taahhüt etmiştir. Bu mukavelenin 5’nci unsuruna göre; kontratçı devletler bu mukavelenin kararlarına etkinlik kazandırmak ve özellikle soykırımdan suçlu bulunan kimselere etkili cezalar verilmesini sağlamak için kendi anayasalarında öngörülen tarzı uygun olarak gerekli mevzuatı çıkarmayı taahhüt eder” ifadelerini kullandı.
‘SOYKIRIM HATASINA BULAŞANLAR TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞLIĞINDAN ÇIKARILSIN’
Yapıcıoğlu, soykırım hatasının Türk Ceza Kanunu’nun 76 ve 77’nci hususlarında tanımlandığını belirterek, “Ancak bu hatalar yurt dışında bir yabancı tarafından, başka bir yabancıya karşı işlenmiş ise sadece Adalet Bakanlığı’nın talebi üzerine, Türkiye’de cezai tahkikata başlanabilmektedir. Uluslararası siyasi istikrarlar gözetilerek münhasıran Adalet Bakanına verilen soruşturma talep etme yetkisinin, TBMM’ye verilmesi, yargı makamlarının millet adına karar verdiği de düşünüldüğünde isabetli olacaktır. Bu manada soruşturma açılmasını talep etme yetkisinin salt yürütme eliyle değil, yasama organı eliyle de kullanılması, hatalıların siyasi mülahazalarla yargılanmaktan kurtulması sonucunu engelleyebilecektir. Gerektiğinde savaş kararı alma, yurt dışına asker gönderme ve barış mutabakatlarını onaylama yetkisi olan Meclis’in, soykırım ile insanlığa karşı hataların önlenmesi ve cezalandırılması konusunda da soruşturma talep etme yetkisine sahip olması gerekir. Genel Şura gündemine alınması oylarınıza sunulacak olan kanun teklifimiz, dünyanın neresinde olursa olsun hangi dine ve hangi millete mensup olursa olsun; soykırım kabahatini işleyen katillerin suçu kime karşı işlediklerine de bakılmaksızın Türkiye’de yargılanıp cezalandırılmasını, çifte vatandaşlığı olanlara yapılan, ‘Yurda dön’ davetine rağmen 3 ay içinde dönmeyenlerin vatandaşlıklarının kaybettirilmesini ve bu nedenle vatandaşlıkları kaybettirilen kişilerin mal varlıklarına el konularak aile ve gençlik fonuna aktarılmasını öngörmektedir” diye konuştu.
‘SAVCILIĞA ‘SORUŞTURMA AÇ’ DEME YETKİMİZ YOK’
Kanun teklifi ile ilgili söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, “Son derece önemli ve hassas bir mevzuyu konuşuyoruz. Söz konusu haberi biz de gördük, geçen hafta gündeme gelmişti. Tabi burada 45 günlük bekleme müddetini nasıl bekledi onu bilmiyorum. Zira geçen haftaki bir problem bu. Elbette Gazze’de yapılan soykırıma varan insanlık dışı katliamı, ‘İnsanım’ diyen hiç kimse kabul edemez. Herkes buna en üst düzeyden karşı çıkar. Bu ülkenin insanları da, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları da istisnasız buna karşı çıkacaktır, diye düşünüyorum. Ama önü gerisi belli olmayan kanıtların, desteklenmiş bir haber üzerinden gelip burada bir konuşma yapmayı da doğru bulmuyorum. Türkiye bir hukuk devleti, Türkiye’de İçişleri Bakanlığı var, Türkiye’yi AKP yönetiyor hatta sayın milletvekili o AKP sıralarında oturuyor. Meclis olarak savcılığa, ‘Bir soruşturma aç deme’ yetkimize ihtiyaç yok. Bizim vazifelerimiz belli ama Türkiye’de şayet savcı varsa şayet kolluk varsa Türkiye yönetiliyorsa; şayet Türkiye’den birileri kalkıp, Türkiye Cumhuriyeti pasaportu ile gidip Gazze’de insanlık suçu işliyorlarsa esasen çoktan harekete geçmiş olması gerekir. Şayet değilse, birileri bulanık suda balık avlıyordur, birileri halkı kin ve nefret üzerinden tahrik ediyordur bu da çok tehlikelidir. Dolayısıyla hukuka, adalete en azından Türkiye’nin kolluk güçlerine inanmak zorundayız. Bu yasamanın işi değildir ama şayet kaygıları varsa bu sözleri AKP grubuna, saraya ve Adalet Bakanı ile İçişleri Bakanı’na söylemeliler. Yanlış yerde konuşuyorlar” değerlendirmesinde bulundu.
‘MİLLETİMİZİN KABUL EDEBİLECEĞİ BİR DAVRANIŞ DEĞİLDİR’
Saadet Partisi adına söz alan Grup Başkanvekili Bülent Kaya ise kanun teklifini desteklediklerini vurgulayarak, “İsrail’in soykırım suçu işlediği uluslararası hukuk tarafından da kayıt altına alındığı bir devirde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herhangi bir kişinin bu soykırım kabahatine iştirak etmesi milletimizin asla kabul edebileceği bir davranış değildir. Dolayısıyla elbette ilgili kişilerin bu soykırım kabahatine iştirak edip etmediği bir yargılama sonucunda ortaya çıkmış olacaktır. Biz de bu kanun teklifini desteklediğimiz ve evet oyu vereceğimizi kümemiz adına da ifade etmiş oluyoruz” dedi.
‘ÖNERGE KABUL EDİLDİ’
Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu gündemine alınıp alınmamasına ilişkin oylama yaptı. Yapılan oylama sonucunda teklif kabul edilerek Meclis gündemine alındı.
Resmî Gazete’de Bugün (10 Temmuz 2024 Resmî Gazete Kararları)
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.