DOLAR

32,8826$% -0.25

EURO

35,1821% -0.54

GRAM ALTIN

2.449,68%-0,30

ÇEYREK ALTIN

4.001,00%-0,17

TAM ALTIN

16.005,00%-0,18

ONS

2.326,34%-0,04

BİST100

10.647,91%-0,31

Yatsı Vakti a 22:32
Bursa AÇIK 26°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

İmamoğlu, CHP’lileri 1930 Yılındaki Fotoğrafla Uyardı: Çekidüzen Vermek Zorundayız

ad826x90

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP’nin İstanbul Planlama Ajansı’nda düzenlediği ve üç gün sürecek “Yurt Dışı Birlikleri İkinci Yüzyıl Vizyon Çalıştay”ında önemli açıklamalarda bulundu. İmamoğlu’nun özellikle parti içi rekabet konusuyla ilgili sözleri sırasında Atatürk’ün 1930 yılında Tokat’ta çekilen fotoğrafı hatırlatması dikkat çekti.

“KENDİMİZE ÇEKİDÜZEN VERMEK ZORUNDAYIZ”

Çalıştayda konuşan İmamaoğlu, “Parti içi rekabet kardeşçe olmalı” diyerek ” Cumhuriyet Halk Partisi’nin özellikle Türkiye’nin dönüşüm seyahatinde verdiğimiz uğraştaki ilk görev, değişime önce kendimizden başlamak zorunda olduğumuzu hatırlamamız.” ifadelerini kullandı. İmamoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:

“Eksiklerimizi, kusurlarımızı, yüzleşmek ve kendimize bu manada tabiri caizse çekidüzen vermek zorundayız. Parti içi rekabetin her şartta kardeşçe ve aynı zamanda demokratik bir biçimde olmasını sağlamanın şart olduğunu düşünüyorum. Kişisel, kişisel ve özellikle partimizi bizleri yoran bütün yüklerden kurtulmakla mecbur olduğumuz bir periyodun içerisindeyiz. Rekabet, daha uyguna ulaşmanın yoludur.

Rekabet, parti içindeki rekabet, birbiri ile yan yana koşarken birbirini ayağına çelme takmak değil; daha hızlı koşma uğraşıdır. Ayrışmanın değil, bütünleşmenin aracıdır. Çeşitli ülke ve kentlerdeki CHP yurt dışı örgütlerinde dönem dönem parti içi rekabetin yıpratıcı hal alabildiğini görüyoruz. Ülkemizde de yurt dışındaki örgütlerimizde de bunu yaşıyoruz. Ayrıştırıcı bir lisanın hâkim olabildiğini de görüyoruz. Bunları görerek, bunlara önlem alarak yol yürümenin şart olduğunu da biliyoruz.

Tabii son derece sonlu sayıda örnekler olsa da çok hassas ve çok tarihi bir devirden geçtiğimizin farkına vararak bazı bildiğimiz, gördüğümüz, dönem dönem yüksek düzeyde kınadığımız bütün tutum ve davranışlardan uzak bir ortada konuşabilmeyi, müzakere edebilmeyi, doğru yolu bulabilmeyi, ortak aklın masamızdaki kesin pusula olmasını sağlayabilmeyi başarmak zorundayız.

‘MÜZAKERE KAPILARI SONUNA KADAR AÇIK OLMALI’

Partimize yakışmayan tek bir uygulamaya, tek bir kelamla, hatta partimize yakışmayan tek bir bakışa bile geçim vermemeliyiz. Bizler, insanlara ve birbirimize motamot Atatürk’ün vatandaşa, Tokat’ta çekilen fotoğraftaki baktığı gibi bakabilmeyi, aynı hassasiyeti de birbirimize bakarken gösterebilmeyi başarmak zorundayız. Herkese ve birbirimize karşı iletişim ve müzakere kapılarının sonuna kadar açık olması gerektiğini unutmamalıyız. Bunu yapamayanın örgütlenme içerisinde bu misyonlara talip olma talihi yoktur. Sabır ve aynı zamanda son derece anlayış gerektiren ve bu anlayış doğrultusunda insanları ikna edeceğini bilen insanların yapması gereken bir görev hassasiyeti içerir.

Dolayısıyla inşallah bu buluşma ve bu çalıştayın, İstanbul Planlama Ajansı’nın kurulduğu bu yerleşkenin, bu nezaketli ortamın, bu tabiatın en güzel parçası hâline gelmiş bu asil görünüşün, ki bunda da Mustafa Kemal Atatürk’ün imzası var. Zira buradaki ormanlaşmanın, ağaçlandırmanın mimarı da Florya’da burayı çok seven, burada denize giren, Florya’daki aşağıda deniz kıyısında köşkü olan, arka tarafta da büyük bir alana ağaçlandırarak elbette müstakil birkaç kişiye hizmet etmesinin değil de toplumcu bir yapıya dönüşmesini arzu ettiğine inandığımız Ata’mızın bu emanetini halka açarak bir planlama ajansı ve İstanbul’umuzun geleceğini tartıştığımız bir kuluçka merkezine, bir bilgi havuzuna dönüştürdüğümüz bu alanda umut ediyorum sizlerin bu ortak paydalarının odaklanıldığı ve sonucunun da çok güçlü bir biçimde rapora dönüştüğü buluşmaya döner.

“CHP’Lİ OLMANIN BENDEKİ EN ÖNEMLİ KAVRAMI HER ŞEYDEN ÖNCE İYİ İNSAN OLMAKTIR”

1977’den beri ilk kez partimizin birinci olduğu problemini söylüyoruz ama bir yanıyla da çok derin düşünmemiz gereken bir sonuçtur bu. Yurtdışı örgütlerimizin çok etkili model oluşturacak öncü uygulamalar geliştirmesini diliyorum. Hatta bu gelişmelerin, burada çıkan belli sonuçların, kozmik kıymetler içeren kapasitelerinin yurtiçi örgütlenmede de işimize yarayacağına inanıyorum.

Tabii teknolojik imkanların dünyayı küçülttüğü ama yanlış siyasi anlayışlar yüzünden insanlar arasındaki araların büyüdüğü bir dönemi yaşadığımız bu ortamda ben doğru siyasetin, her şeyden önce duygusal uzaklıkları azaltan insanlar arasındaki gönül köprülerini en güçlü şekilde kuran siyaset olduğuna inanıyorum. Bu olumlu anlayışın, bu hümanist bakışın toplumlara verdiği yarar kadar dünyaya verdiği faydayı önemsiyorum. Savaşları azaltan, barışı büyüten ve insanları birbiriyle kucaklaştıran bir süreç. Ben bu yönüyle Cumhuriyet Halk Partisi anlayışını çok önemsiyorum. Cumhuriyet Halk Partili olmanın bendeki en önemli kavramı her şeyden önce iyi insan olma kavramıdır. İyi insan olduktan sonra her şeyi başarabiliriz.

İnsanları sevmek, insanlara itina göstermek; doğayı sevmekle eş bedel, ömrü, her şeyi sevmekle eşdeğer. Bu bizim bütün hislerimizle, bütün geleneklerimizle, bütün bakış açımızla çok örtüşen bir bakış açısıdır. Bunu lafla değil, uygulamalarımızda başta birbirimize göstererek sonra da sevgi halkasını, çemberini görev yaptığımız alanlara yayarak büyütmeliyiz.

Adalet, eşitlik, özgürlük, demokrasi, cumhuriyet, laiklik gibi savunduğumuz tüm pahaların özünde aslında herkesi kendimiz gibi görmenin yaktığınız unutmamalıyız. Empati duygusu ve karşındaki insanın yerine kendini koyma, onu hissetme, ona göre ona davranabilme duygusu. Bu hissin, bu anlayışın, Anadolu’nun her köşesine, dünyanın dört bir yanına yayıldığında işte o zaman her şeyin çok güzel olacağına yürekten inanıyorum. Bu işin başka bir yolu yok. Genel liderimizin önderliğinde en güçlü raporun buradan çıkmasını ve yurt dışında da bizi sevindiren sonuçları önümüzdeki genel seçimde daima birlikte alabilmeyi diliyorum.”

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Altay: Konya Türkiye Yüzyılı’nın da En Önemli Kentlerinden Biridir

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.