32,7010$% 0.17
35,1377€% 0.11
2.443,38%-0,16
3.990,00%-0,30
15.986,00%-0,29
2.322,43%-0,39
10.323,60%-0,19
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘İstanbul Sanayi Odası Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı’nda konuştu. ‘İstanbul’a ihanet’ olarak nitelediği ‘Kanal İstanbul’ gibi kentin başına bela olabilecek projeleri engelleyemedikleri taktirde, tarihte ‘kötü anılacak’ yöneticiler olarak anılacakları ikazında bulundu. İmamoğlu, “1/100.000’lik ölçek dediğimiz şey, bir kentin kültürünü tarifler, sanatını tarifler, eğitimini tarifler, tabiatını, yaşamını, suyunu tarifler ve bunlara çözüm bulur. Bütün bunları çözebilmenin tek yolu var. Gerçekten akıl yolu ve bilim yoludur. Bundan sapmadığınız zaman, emin olun ekonominiz de iyi olur, dış siyasetiniz da iyi olur, ticaretiniz de iyi olur, endüstriniz de iyi olur, şehirciliğiniz de güzel olur.” dedi.
İmamoğlu, İstanbul Sanayi Odası (İSO) “Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı”na katıldı. İSO’nun Beyoğlu Odakule’deki merkez binasında, yaklaşık 300 endüstricinin iştirakiyle gerçekleştirilen, “İstanbul’un Gelecek Vizyonunda Endüstrimizin Yeri, Sorunlar ve Çözüm Önerileri” başlıklı toplantıda, İmamoğlu ve İSO Başkanı Erdal Bahçıvan birer konuşma yaptı.
“Ülkemiz, bugünlerde nasıl bir durumda?”
İBB ve İSO arasında sağlanan iş birliği tabanının ehemmiyetine dikkat çeken İmamoğlu, 1/100.000’lik çevre tertibi planının İstanbul için önemlini de vuguladı.
İmamoğlu, özetle şunları söyledi:
“Ülkemiz, bugünlerde nasıl bir durumda? Açıkçası tasa duyduğumuz çok şey var, başta ekonomik sorunlar olmakla birlikte. Ekonomimizin karşı karşıya kaldığı mevcut durum, hepimizin canını sıkıyor. Özellikle son göstergelerin hepimizi endişelendirdiği ortada. Büyüme hızı, işsizlik oranı, enflasyonda gelinen nokta. Sanayi kesimimiz de bütün bu datalarla, bir kısım durgunluklardan ve uluslararası bazda etkilendiği konulardan nasibini alan bir sektör. İstanbul, az önce liderimizin ifade ettiği gibi, her konuda olduğu gibi endüstride de Türkiye’mizin lokomotifi. İhracatta, ithalatta yeri belli; üretimde yeri belli. Dolayısıyla İSO ve İstanbul Ticaret Odası gibi, sanayi ve ticarete yön veren bu çatı örgütleri çok önemseyip, iş birliğini her ortamda hem ülkemizin en üst düzeydeki kurum, kuruluşları.”
“İstanbul’un 1/100.000’lik çevre sistemi planı niye yok? “
“İstanbul olarak birçok konuda nasıl bir seyahate sahip olmamız gerekir; bugünü, yarını ve geleceği konuşmamız gerekir?’ Sayın Başkanımız. İstanbul’un ne yazık ki, üst ölçek çevre nizamı planı yok. 2 sefer 2, 4. Ben bunu her yerde tekrar ediyorum. Zira bunun iyi algılanması lazım. 1/100.000’lik çevre tertibi planı niye yok? Aslında var idi. İyi bir çalışmaydı 2000’lerin başında. Ama bu çevre sistemi planı, o dönem 2009’da oy birliğiyle, meclisindeki bütün siyasi iştirakçilerin ortak kararıyla kabul edilmiş bir çevre nizamı planı olmasına rağmen, yine yaklaşık 1,5-2 yıl sonra bir genel seçim öncesi açıklanan birçok projeyle, tamamen -tabiri caizse- çöpe atılmış bir plana dönmüştür. Sadece 1,5-2 yıl sonra. Yani 2009’da başka bir İstanbul; 1011 itibariyle başka bir İstanbul tariflenmiştir her açıdan. Ulaşımı, yerleşimi, sanayi, yolları, havalimanları vesairesiyle birlikte birçok bahsiyle, hatta kanalı, şusu, busu; birçok projesiyle çöpe atılmış bir planlama yerine, yeni bir İstanbul tariflenmiştir. Ve planlı bir tanım değildir. Sadece siyasi bir vaat üzerinden, hangi çalışmayla, hangi paylaşımla, hangi ortak kanaatle oluştuğu belli olmayan bir etapla, bir çevre sistemi planı yok sayılarak, yeni bir bakış açısını ve bize göre çok sakıncalı, İstanbul’u tehdit eden bir bakış açısını İstanbul’a sunmuşlardır.”
Marmara bölgesi eleştirisi: Türkiye’nin 10’da 1’inde, Türkiye’nin 3’te 1’ini yaşatıyoruz
“Biz, İstanbul sıkıntısının özetini şöyle okuyoruz: İstanbul, yaklaşık 16 milyon. Resmi nüfusundan bahsediyorum. Natürel faal nüfusu, farklı içeriklerle üst üste koyduğumuzda, bugün tüketilen su ölçüsünden diğer bilgilere baktığımızda, 20 milyona yakın insanı barındıran bir kentteyiz. İstanbul, Marmara’nın bir parçası. Ve Marmara Bölgesi’ne baktığımızda da yaklaşık 26-27 milyon civarında resmi nüfusa sahip bir bölgeden bahsediyoruz. Ve bu bölge, aslında Türkiye’mizin neredeyse 10’da 1’i. Yani Türkiye’nin 10’da 1’inde, Türkiye’nin üç şahıstan birisini yaşatıyoruz. Tahminen endüstrisinin yüzde 50’sine yakınını barındırıyoruz. Gayrisafi milli hasılanın oranını siz daha iyi biliyorsunuz. Yüzde 55-60’lara kadar çıkabiliyor bu sayı. Veya ithalat-ihracatta ne kadar devasa bir orana geldiğini görebiliyoruz. Şimdi bu, gerçekten ülkemiz ismine doğru bir gidişat değildir ne stratejik olarak ne jeopolitik olarak ne güvenlik açısından baktığınızda. Istırapları büyük bir olaydır.”
” İstanbul’un artık ‘mega projeler’, imar rantları, rezerv alanlarının imara açılmasını değil…”
“İstanbul’da gerçekten el birliğiyle aklın, bilimin ve özellikle teknik insanların, iyi tecrübeye sahip insanların uzmanlıklarından faydalanmayı başaramazsak, İstanbul’un başına bela olacak ve olabilmesi olası, engellemeye çalıştığımız kötü projeleri, bu kentin gündeminden ve bünyesinden uzaklaştıramazsak, tahminen de tarihin dönüm noktası olan bu evrede çok kötü alınacak yöneticiler ve insanlar olabiliriz. Bu bağlamda işte ismine ‘Kanal İstanbul’ diyelim, ismine başka bir şey diyelim; bu cins kötülüklerin olmaması için, bizim kentimizin geleceğini daima birlikte tartışabiliyor, konuşabiliyor ve kararlar alabiliyor olmamız kaidedir. İstanbul’un artık ‘mega projeler’, imar rantları, rezerv alanlarının imara açılmasını değil, tam tersine, az önce de ifade edildiği gibi, İstanbul’daki karbon ayak izi, su ayak izi, İstanbul’un sürdürülebilir bir şehir olması, İstanbul’un dirençli bir şehir olması, İstanbul yaşanabilir bir şehir olması sorunlarını çözüme kavuşturmakla yükümlü insanlar olduğumuzun farkındayız. Ve böyle davranmamız gerekir.”
“‘1/100.000’lik plan’ dediğimiz şey, bir imar tanımı değildir”
“Bu kapsamda, inşallah Eylül’de başlangıcı ilan edeceğimiz planlama süreciyle, kentte yer alan bütün kesimlerin geleceğine dair… Bakın; ‘üst ölçek plan’ dediğimiz şey, ‘1/100.000’lik plan’ dediğimiz şey, bir imar tanımı değildir sadece. Sadece bir kısımdır. Ya da yapılaşmayı tarifleyen bir şey değildir sadece. Ya da işte sanayi nerede, konut nerede meselesi değildir tek başına. Aslında 1/100.000’lik ölçek dediğimiz şey, bir kentin anayasasıdır. Kültürünü tarifler, sanatını tarifler, eğitimini tarifler, tabiatını, yaşamını, suyunu tarifler ve bunlara çözüm bulur. Bütün bunları çözebilmenin tek yolu var. Gerçekten akıl yolu ve bilim yoludur. Bundan sapmadığınız zaman, emin olun ekonominiz de iyi olur, dış siyasetiniz da iyi olur, ticaretiniz de iyi olur, endüstriniz de iyi olur, şehirciliğiniz de güzel olur. Bizim de tek yolumuz budur; başka bir yolumuz olamaz. Akıldan ve bilimden şaşmadan, doğru adımlar atarak, İstanbulluya, İstanbul’umuza ve İstanbul’un tarihine, milletimize, memleketimize… Ve hatta diyorum ki; İstanbul’a sorumlu olmak, insanlığa karşı sorumlu olmaktır. İnsanlığa karşı mahcup olmayacağımız güzel bir dönemi İstanbul’umuza var etmek istiyoruz.”
İmamoğlu ve Bahçıvan, konuşmaların ardından, İSO Meclis ve Meslek Komitesi üyelerinden gelen soruları yanıtlayıp, onlardan gelen talep, sorun ve çözüm tekliflerini dinledi.
Her Yeri Yakıp Yıkmışlar! Provokatörlerin Suriyeli Avına Çıktığı İlçede Zarar Çok Büyük
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.