35,3410$% 0.08
36,8191€% 0.23
3.005,18%0,50
4.944,00%0,48
19.721,00%0,49
2.645,60%0,44
10.085,50%0,10
Bilim insanları atomların dalga benzeri davranışlar sergileyebileceğini göstererek, bu tür deneylerin imkansız olduğu tarafındaki uzun süredir devam eden varsayımları çürüttü. Böylece kuantum fiziğinde yeni olasılıkların da önünü açmış oldular.
Yapılan deney, klasik bir kuantum olgusu olan parçacık kırınımının yeniden yaratılması için atomları ve bir atom kalınlığındaki grafen katmanını kullanıyor. Birkaç on yıl önce, 1927’de fizikçi George Paget Thomson‘ın elektronların bir kristal kafesten geçirildiğinde dalgalar gibi bir kırınım deseni ürettiğini ortaya koymasıyla başlayan kıssanın en yeni bölümü olan bu araştırma, son derece hassas kütle çekim dalgası dedektörleri de dahil olmak üzere devrim niteliğindeki teknolojilerin önünü açabilir.
Thomson, keşfinin ardından Nobel Ödülünü kazandı ve aynı zamanda elektron mikroskobu gibi ilerlemelere de ön ayak oldu. Yaklaşık bir asırdır bilim insanları atomlarla imkansız bir deneyde bu kırınım tesirini tekrarlamaya çalıştılar. Ancak klâsik teknikler, nispeten büyük boşluklara sahip özel olarak tasarlanmış kafesler gerektiriyordu ve bu da ortaya çıkan desenlerin hassasiyetini sonlandırıyordu.
Kısacası, işlem için gerekli olan yüksek güçlü atomların kristale zarar vereceği tahmin edildiği için atomlar için kristal ızgara kullanmak imkansız olarak görülüyordu. Ancak, Alman Havacılık ve Uzay Merkezi’ndeki araştırmacılar, imkansız olarak görünen bu işlemi gerçekleştirmeyi başardılar.
Yüksek güçlü helyum ve hidrojen atomlarını, tek bir karbon atomu katmanı olarak tanımlanabilecek bir grafen katmanına yönelten araştırmacılar, şaşırtan bir şekilde, 100 saatlik maruziyetten sonra grafende hiçbir hasar olmadığını ve besbelli bir dairesel kırınım deseni olduğunu gözlemledi. Bu deney, bir kristal kafes aracılığıyla atomik kırınımın ilk başarılı gösterimi oldu.
Görünüşe göre bu deneyin muvaffakiyetinin sırrı, atomların enerji dinamiklerini temel alıyor. Atomlar, grafen atomlarıyla fark edilmeden enerji alışverişinde bulunarak kuantum dalga özelliklerini korudu. Cambridge Üniversitesi’nden Bill Allison bu olguyu açıklamak için verdiği örnekte, bunun kalabalık bir odada sessizce bir kapıyı açıp kapatmak gibi olduğunu söylüyor: “Hangi kapının kullanıldığını kimse bilmiyor ve dalga benzeri davranış korunuyor.”
Bu keşfin çok geniş bir alanda etkileri olabilir. Bu sayede, inanılmaz hassasiyete sahip atomik interferometrelerin geliştirilmesi ve potansiyel olarak mevcut teknolojinin kapasitesinin ötesinde kütle çekim dalgalarını tespit edebilmesi mümkün olabilir. Bilim insanları, atomik kırınımın potansiyel uygulamaları konusunda hayli iyimserler ve deneyin kuantum araştırmalarında büyük bir sıçrama olduğunu söylüyorlar.
Bu başarı, kuantum mekaniğinde nelerin mümkün olduğunu yeniden tanımlamakla kalmıyor, aynı zamanda bilimin daima gelişen tabiatını da vurguluyor. Çünkü bir kez daha, bir zamanlar imkansız görülen bir şey, geleceği şekillendirebilecek bir şekilde gerçeğe dönüştürüldü…
Diğer Teknoloji Haberleri İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bilim Ne Söylüyor? Sevdiğiniz Birinin Yanında Uyumanın Şaşırtan Etkisi