DOĞADER, köy sakinleri ile birlikte İnegöl ilçesinde ilk olarak Eymir, Sülüklügöl, Kurşunlu, Süpürtü, Babaoğlu ve Küçükyenice mahallelerini etkileyecek altın madeni hakkında muhtarlık önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Gerçekleşen basın açıklamasına CHP Bursa Milletvekilleri Orhan Sarıbal, Hasan Öztürk ve Kayıhan Pala katılım gösterdi.
“SİYANÜR ALTIN MADENİ İSTEMİYORUZ”
DOĞADER Başkanı Murat Demir basın açıklamasını gerçekleştirdi. Demir, “Daha güzel günler için bir araya gelmek isterdik. Geçtiğimiz günlerde öğrendik ki köy sınırları içerisinde ormanlık alanlarda ormanımız kesilerek altın madeni sondaj çalışmaları başlatılmış. Bunlar başlatılırken köyümüzün muhtarına, insanına haber bile verilmemiş. Güya bu köy onların. Köylülerimiz çabucak organize olup bize haber verdiler. Toplandık, zira köyümüzde siyanür, altın madeni istemiyoruz” dedi.
Demir, “Ülkemizde son 20 yılda 386 tane madencilik ruhsatı verilmiş. Ülkemizin ormanları, meraları, tarım toprakları madenci şirketlere peşkeş çekiliyor. Bu şirketler özel şirketler. Bu özel şirketlerin yüzde 80’i yabancı şirketler. Bu sömürge madenciliğidir. Ülkemizin topraklarını yabancı şirketlere sömürtmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“BİZ MADEN İSTEMİYORUZ”
Eymir Köyü sakini Ayşegül Döğer, “Bizler, alanın köyümüze yakınlığı sebebiyle her zaman ihtiyaç duyduğumuz ormanlarımızı ve verimli topraklarımızı korumak için her seferinde bu araştırmaların yapılmasına itiraz ettik. Ve bunu herkes bilmelidir ki itiraz etmeye devam edeceğiz. Yüzlerce yıldır bu bölgede yaşayan vatandaşlar olarak geniş, verimli topraklara ve meralara sahip bu alanda, ömrümüzü sürdürebilmemiz ve çocuklarımızın geleceği için çiftçilik ve hayvancılık yapmaya devam etmek istiyoruz. Evet bu yaşam uğraşımızı verirken devletimizden, belediyelerimiz isteklerimiz var. Mesela, kapalı sistem sulamanın ovamızdaki tüm tarlalara ulaşmasını istiyoruz. Devletimizden kâfi mazot desteği istiyoruz. Tohum, fidan, yem ve gübre desteği istiyoruz. Lakin görüldüğü üzere bu isteklerimiz. Bizler maden istemiyoruz” şeklinde konuştu.
“TOPRAĞIMIZIN ÜSTÜ ALTINDAN DAHA KIYMETLİDİR”
Döğer, “İlk olarak ormanlarımızın, su kaynaklarımızın, muhakkak tarım yerlerimizin ve meralarımızın kullanım hakkı madenlere geçecek, Planlanan sayılara göre 43 kilometre karelik ormanlık alan, yani 43 milyon metre karelik bu tabiat olağanüstüsü, yüzlerce yılda yetişen ve gelişen bu güzel ormanımız önce sıyırma adı verilen işlem ile gözümüzün önünde milyonlarca ağaç kesilmek suretiyle yok edilecek. Bu esnada gerçekleştirilecek dinamitli patlatmalar ile yeraltı su yollarımız değişecek, su kaynaklarımız azalacak. Oluşturulacak rezerv alanlarında getirilen toprak yığınları Siyanürlü yıkama adı verilen işlem sonrası öncesinde buharlaşma ve yağmurlarla üzerimize asit olarakyağacak. Toprağımıza suyumuza siyanür buluşacak, zehir buluşacak, bizler halkımıza Siyanürlü zerzevat,meyve üretmek ve yedirmek istemiyoruz. Bizler halkımızın sıhhatinin, çıkartılmak istenen altından daha değerli olduğunun şuurundayız. Toprağımızın üstü, altından daha kıymetlidir” açıklamalarında bulundu.
20:44
