İnsan Bedeni Uzayda Ne Kadar Vakit Geçirebilir?

Uzay, özellikle kemiklerimize, kaslarımıza, kalbimize, gözlerimize ve neredeyse tüm organlarımıza zarar verir.

Yine de insanlar, uzaya gitme tutkusundan vazgeçemiyor.

Şimdiye kadar yaklaşık 700 kişi uzaya çıktı ve özel uzay uçuşlarının artmasıyla bu sayı giderek artacak.

Ancak uzun süreli uzay seyahatlerinde insan bedeni ne kadar dayanabilir?

Bu yılın başlarında, iki Rus kozmonot Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) 374 gün boyunca kalarak mikro yerçekimi ortamında en uzun süre kalma rekorunu kırdı.

ISS’deki astronotlar, uzay uçuşunun insan bedeni üzerindeki etkilerini anlamaya yardımcı oluyor. 

UZAYDA EN UZUN SÜRE KALAN RUS KOZMONOT

2024 itibarıyla uzayda kesintisiz olarak en uzun süre kalma rekoru, Ocak 1994’ten Mart 1995’e kadar Mir uzay istasyonunda 437 gün 18 saat geçiren Rus kozmonot Valeri Polyakov’a aittir.

Yerçekimsiz ortamda bulunmak kemik yoğunluğunda kayıp, kas erimesi, kan hacminde azalma, kalp kası fonksiyonlarında bozulma, bulanık görme ve yön hissinin kaybolmasına neden oluyor.

NASA ve diğer uzay ajansları, bu etkileri daha iyi anlamak ve uzun süreli uzay seyahatlerinde astronotların risklerini azaltmak için çalışmalar yapıyor.

NASA’ya göre, Mars’a beşerli bir görev yaklaşık üç yıl sürecek. Ancak böyle bir yolculuk ve daha uzun süreler uzayda kalmak insan bedeninde ne gibi sonuçlar doğurur?

Uzay uçuşları sırasında astronotlarda kemik kaybını önlemek ve tedavi etmek için biyomalzeme geliştirme konusunda NASA ile çalışan Stanford Üniversitesi’nden bir fizikçi Eneko Axpe, durumu şu şekilde yorumladı:

“Kesintisiz olarak uzayda 437 gün 18 saat vakit geçiren Rus kozmonot Valeri Polyakov, 2024 itibariyle rekoru elinde bulunduruyor. 

Bu da bir insanın uzayda 1,2 yıldan fazla kalabileceğini gösteriyor.

Birisi daha uzun süre kalabilir mi? Muhakkak kalabilir. Ancak, sağlık riskleri giderek daha önemli bir hal almaktadır.

1.000 günlük bir Mars vazifesini düşünelim, ki bu mevcut teknolojimizle beklenen süre olacaktır.

NASA ve Stanford Üniversitesi işbirliğiyle yürüttüğümüz bir çalışmada, öngörüye dayalı bir matematiksel model geliştirdik.

Bu model, Mars misyonunda astronotların yüzde 100’ünün osteopeni (kemik yoğunluğunun olağandan düşük olması) geliştirebileceğini ve yaş, cinsiyet ve etnik köken gibi faktörlere bağlı olarak yüzde 33’ünün osteoporoz riski altında olduğunu göstermektedir.

Daha da endişe verici olan radyasyona maruz kalmaktır.” 

“KANSER RİSKİ ÖNEMLİ ÖLÇÜDE ARTMAKTADIR”

Uzun süren uzay misyonlarında kanser riskinde artış olduğunu belirten Axpe, “Mars yolculuğu gibi derin uzay vazifelerinde, galaktik kozmik ışınlara (GCR’ler) ve güneş radyasyonuna daha fazla maruz kalınması nedeniyle kanser riski önemli ölçüde artmaktadır.

Bir Mars görevi astronotları 0,7 ila 1 sievert (Sv) radyasyona maruz bırakabilir ve 1 Sv kanser riskini yaklaşık yüzde 5 oranında artırır.

Bu, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) altı ay boyunca yaklaşık 0,3 Sv olan tipik radyasyon dozundan çok daha yüksektir” dedi.

“GÖRME SIKINTILARI YAŞANABİLİR”

Ayrıca uzayda uzun süre vakit geçirmenin görme sorunlarına yol açabileceğini de belirten fizikçi, “Mikro yerçekimindeki sıvı değişimlerinin neden olduğu görme meseleleri Dünya’ya döndükten sonra bile devam edebilir.

RUH SAHLIĞINI DA ETKİLİYOR

Uzun süreli izolasyon, hapsedilme ve Dünya’dan uzaklık stres, anksiyete, depresyon ve bilişsel gerilemeye yol açabileceğinden ruh sağlığı da bir endişe kaynağıdır.

Uzun süreli misyonlar sırasında değişen bağışıklık sistemi tepkisi de enfeksiyonlarla mücadele veya tıbbi acil durumlarla başa çıkma konusunda tasalara yol açmaktadır.

İNSAN BEDENİ UZAYDA NE KADAR DAYANABİLİR?

Bana göre Mars’a üç yıllık bir görev yapılabilir, ancak astronotlar muhtemelen bazıları önemli olabilecek önemli sağlık meseleleriyle geri döneceklerdir.

Bundan daha uzun süreli misyonlar insan dayanıklılığının sınırlarını zorlayacaktır.” diye konuştu.