DOLAR

32,7172$% 0.09

EURO

35,4751% 0.1

GRAM ALTIN

2.489,59%0,47

ÇEYREK ALTIN

4.046,00%0,49

TAM ALTIN

16.207,00%0,48

ONS

2.367,43%0,37

BİST100

10.864,08%0,11

Öğle Vakti a 13:13
Bursa AÇIK 27°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

İrfan Yalçın’a Veda

ad826x90

Kimi rastlaşmalar vardır, kişinin hayatında önemli izler bırakarak vakte ve beşere kıymet katar. İrfan Yalçın ile olan rastlaşmamızı da böyle değerlendiriyorum. 2021 yılının son aylarında tez dönemine geçtiğimde tez konumu belirlemek üzere araştırmalar yapıyordum. Bir yandan evvelki çalışmalardan farklı bir şeyler ortaya koyma çabası, diğer yandan yazına bir şeyler katma isteğiyle araştırmalar yaparken İrfan Yalçın ismi dikkatimi çekmişti. İrfan Yalçın, ortaya koyduğu yapıtlarla çeşitli ödüllere layık görülmüş, sadece edebi kimliğiyle değil dünya görüşü ve hareketçi kişiliği ile de öne çıkmış bir isimdi. Tüm bunlara karşılık ‒böylesine çok yönlü bir kişiliğin‒ üzerine bir makale ve birkaç gazete yazısı dışında hiçbir çalışma yoktu. Üstelik tez de yazılmamıştı. Yorgun Sevda, İrfan Yalçın, 112 syf.,h2o Kitap, 2020. Yağmurlu bir sonbahar akşamı Kızılay’da bir kitapçıya girip Yalçın’ın ‘Yorgun Sevda’ romanını aldım. Daha ilk sayfadan itibaren herhangi bir romancı ile karşı karşıya olmadığımı fark etmiştim. Bu romanın girişinde güya roman kahramanı değil bizatihi İrfan Yalçın karşılıyordu beni! “Onu ilk gördüğümde, sular vardı saçlarında; o denli anımsıyorum. En yakına bile çok uzaklara bakar gibi bakıyor, konuşurken yer yer boşluklar, sessizlikler doluyordu sesine. Yorgun, utangaç gülümseyişi bitmiyor, tam biter gibi olurken, daha da hüzünlenip ağlamayı andırıyordu.” (Yalçın, 2020: 1). Şiirsel anlatım dili, çağdaş lisanın anlatım imkanlarından faydalanması, çok katmanlı metin yapısı, sözleri büyük bir titizlik ve tasarrufla işleyen bu muharririn dil işçiliğini gözden kaçırmak mümkün değildi. Tam o anda kararımı vermiştim, büyük bir iştiyak ve sorumluluk ile işe koyuldum. İrfan Yalçın ile iletişim kurabileceğim en doğru kanalın muharririn bütün kitaplarını yayımlayan h2o Kitap olduğuna kanaat getirdim. Sonrasında h2o Kitap Genel Yayın Yönetmeni Özcan İhtimam ile görüştüm. Özcan Bey, İrfan Yalçın ile görüşmemi sağladı. Sadece bununla da kalmadı, çalışmam boyunca birçok kaynağa ve kişiye ulaşmamda önemli katkıları oldu. İletişim bilgilerine ulaşmama karşılık Yalçın’la görüşmeye geçmekte acele etmedim. Öncelikle bütün külliyatını okuyarak onu daha yakından tanımak ve irtibata geçtiğimde daha dolu ve faydalı sohbetler yapmayı amaçladım.

BÜYÜK BİR ROMANCININ YAZMA EDİMİNE TANIKLIK
Yalçın ile yaptığım ilk görüşmeyle birlikte onun lise yıllarından itibaren yazma serüvenini birlikte ele aldık. Her cumartesi günü yaptığımız görüşmelerde çocukluk yıllarından itibaren edebiyata olan ilgisi, yaptığı okumalar, yazma süreci, üzerine eğildiği ve onu derinden etkileyen ‒yoksulluk, yalnızlık, sevgi, yabancılaşma‒ sorunlar, elhasıl hayata ve beşere dair çabucak her şey üzerinde konuştuk. Her konuşmanın ardından daha da yakından tanıma talihine eriştiğim bu değerli kalemin bana kendi dünyasının kapılarını açması, sorularıma büyük bir nezaket ve içtenlikle karşılık vermesi kadar söyledikleri ve söyleyiş biçimi ile de benim için bir o kadar etkileyici ve ufuk açıcıydı. Yalçın, ilerleyen yaşına karşılık muazzam bir hafızaya sahipti. Çok sevdiği Zonguldak anıları, yolunun kesiştiği önemli şahsiyetler ve edebi yaratım süreci başta olmak üzere birçok konu üzerine uzun ve son derece keyifli sohbetler… Hakkında konuştuğumuz hususlarla sadece bir yüksek lisans tezi için kaynak toplamıyor, aynı zamanda büyük bir romancının yazma edimine yakından tanıklık etme bahtını yakalıyordum. Bu tanıklık, eşine az rastlanır tipten bir tecrübesi elde etmemi sağlıyordu.

Hakikaten Yalçın tek yönlü bir yazar değildi. Bir dizi roman, şiir kitabı, tenkit, anı ve tiyatro gibi birçok edebi cinste eserler verdikten sonra 1985 yılından beri yerleşmiş olduğu Köyceğiz’de kedileri ve çiçekleriyle münzevi bir yaşam sürdürmekteydi. Edebiyata tenkit yazarak başlayan ve bir dönem için ses getiren incelemeler kaleme alan Yalçın, döneminde önemli polemiklerin odağında yer almıştı. ‘İnce Memed’ üzerine yazdığı tenkit Yeni Dergi’nin açmış olduğu yarışta ikincilik mükafatı alırken büyük ilgi toplamıştı. Bununla bir arada Attila İlhan ile “toplumcu yazar” olma konusundaki polemikleri de döneminde ilgi görmüş bir başka yazısıydı. Çeşitli çeşitlerde eserler kaleme almakla bir arada Yalçın, romancı kimliği ile ön plana çıktı. Daha ilk romanından itibaren Marksist dünya görüşü etrafında eserler kaleme almakla birlikte romanlarında ömürleri yoksulluk, ölüm, yalnızlık ve yabancılaşma gibi çağdaş yaşamın önemli sorunsalları ile çevrelenmiş kişileri anlattı. Yalçın, hiçbir zaman telaffuzunu sloganlaştıran ve dünya görüşünü sanata feda eden bir tavır içinde yer almadı. Tersine yapıtlarında telaffuzunu sanatın potasında eriterek okuyucuya fikri dünyasını ve tezini alt metin üzerinden göndermelerle aktarır. Böylelikle derinlikli ve sanatsal manada edebî değeri yüksek metinler kaleme alır. Bu tarafıyla Yalçın birçok toplumcu gerçekçi romancıdan kesin çizgilerle ayrılmıştır.

Büyük Soytarı, İrfan Yalçın, 160 syf., h2o Kitap, 2020.

‘BİR SAYFAYI BAZEN ON, ON BEŞ GÜNDE’
Bir görüşmemizde hayli zor yazdığını ifade eden Yalçın, yazma edimine ilişkin sorduğum bir soru üzerine, “Çok zor, bir sayfayı bazen on, on beş günde… Yüzlerce kez okuduktan sonra ehil biçimi bulduğuma inanırım” diyerek ifade etmişti. Hakikaten kısa lakin yoğun ve derinlikli metinler kaleme alır. Bununla bir arada sahneleme tekniği, iç monolog, leitmotif, montaj ve geriye dönüş gibi çağdaş anlatım tekniğinin imkanlarından da yararlanır. Yalçın’ın roman kahramanları hayatları yalnızlık, yoksulluk, ölüm gibi olgularla tahrip edilmiş lakin buna karşılık büyük bir dirençle hayat karşısında durmaya muktedir ‒güçlü‒ şahıslardır. ‘Ölümün Ağzı’nda Anşa Ana, ‘Büyük Soytarı’da Halil Usta, ‘Fareyi Öldürmek’te Sabri ve ‘Yorgun Sevda’da Canım olmak üzere İrfan Yalçın yazınının karakteristik özelliklerini taşıyan roman kahramanlarıdır. 2010 yılında katıldığı bir programda Yalçın, ‘Yorgun Sevda’ üzerine yaptığı bir söyleşi de “her zamanki gibi köşeye sıkıştırılmışları” anlattığını ifade etmişti. Gerçekten de büyük bir gerçeklik olgusuyla köşeye sıkıştırılmışları, yalnızları ve kendi ömrünün şiirini yazan kahramanları anlattı. 29 Haziran 2024’te kaybettiğimiz edebiyatımızın işçisi, usta kalemi İrfan Yalçın kuşkusuz yapıtlarıyla yaşamaya devam edecek.

Kendi telaffuzuyla ifade ettiği en büyük eleştirmen olan vakte yenilmeyecek ve bu kubbede bıraktığı güzel sada ile anılacaktır. Böylesine özel bir kalem üzerine ilk tez çalışmasını yapmanın verdiği onur da hayatımın en büyük kazanımları arasında yerini aldı. Gerçekten Yalçın’a çalışmamı gönderdiğimde aldığım geri dönüt bu tezin onda yarattığı mutluluk yaklaşık bir yıl süren çalışmanın en güzel karşılığıydı. İrfan Yalçın’ı tanımak, onun gerek yazınsal serüvenine gerek müstesna hayatına tanıklık etmenin bende bıraktığı iz de benimle yaşamaya devam edecektir. Vefatından 1 hafta evvelki telefon görüşmemizde bunun son bir konuşma bir veda olduğunu bilmeden Köyceğiz’i, Ankara’yı konuşmuştuk. Büyük bir ozana veda etmenin zorluğu yaşamını yazınsal dile adamış ve seçkin metinler kaleme almasından öte onun geride bıraktığı boşluk karşısında duyulan çaresizlikten ileri gelir. Edebiyatın birçok alanında eser vermiş bu değerli kalemi değerli “İrfan Hocamı” hürmet, sevgi ve hürmetle yad ediyor. Türk edebiyatının ve tüm sevenlerinin yasını paylaşıyorum.

Kaynaklar:
Yalçın, İrfan (2020) Yorgun Sevda, İstanbul: h2o kitap. Yöner, Ferhat(2022) İrfan Yalçın Hayatı, Sanatı ve Yapıtları Üzerine Tematik Birİnceleme, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi (h2o kitap tarafından yayımlanacaktır.)

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Gücünün Farkında Ol

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.