34,5369$% -0.04
36,2587€% 0.66
2.963,82%-1,37
5.036,00%-0,51
20.075,00%-0,37
2.667,35%-1,41
9.549,89%1,94
Türkiye İş Bankası, 15 Ekim Dünya Çiftçi Kadınlar Günü’nde Türkiye’nin farklı bölgelerinde ziraî üretime katkıda bulunan girişimci ve çiftçi kadınları “Kadının Gücü: Geleceğin Tarımı” etkinliğinde bir araya getirdi.
Birleşmiş Milletler, çiftçi kadınların ziraî üretimde, kırsal kalkınmada ve gıda güvenliğinin sağlanmasında üstlendiği kritik rolünü görünür kılmak amacıyla 2008 yılı itibarıyla 15 Ekim’i Dünya Çiftçi Kadınlar Günü ilan etti.
100. yılını kutlayan İş Bankası’nın, bu özel günde bu yıl ikincisini gerçekleştirdiği “Kadının Gücü: Geleceğin Tarımı” etkinliğinde kadınların tarımdaki önemli rolü, daldaki zorluklar ve çözüm önerileri ele alınırken, çiftçi kadınlar ilham verici öykülerini paylaştı.
‘KADINLAR BÖLÜMDE DOĞRUDAN GÖRÜNÜRLÜĞE SAHİP DEĞİL’
İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Yılmaz, açılışta yaptığı konuşmada, tüm dünyada kadınların tarımdaki emeğinin görünür olmadığına işaret ederek, “Dünyada tarımda çalışanların ortalama yüzde 40’ını, ülkemizde 5 milyon tarım personelinin 2 milyonunu kadınlar oluşturuyor. Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı kadın sayısı ise 300 binin biraz üzerinde. Kadınlar aile işletmelerinde neredeyse her işi yapıyor ama dalda doğrudan görünürlüğe sahip değil” dedi.
Yoksullukla mücadele, su tasarrufu, sürdürülebilir tarım gibi dünyanın geleceğini ilgilendiren konularda ilerleme kaydetmek için kadınların ziraî üretime daha fazla katılmasının büyük önem taşıdığını belirten Yılmaz; bunun için fırsat eşitliğinin sağlanmasının kritik olduğunu söyledi.
‘ÇİFTÇİ KADINLARIN MARKA YARATMASI, KIRSAL KALKINMAYA KATKI SAĞLIYOR’
TARİŞ’in, Türk Şeker Fabrikaları’nın kuruluşunda öncü rol oynayan İş Bankası’nın kuruluş yıllarından itibaren tarımı destekleyen çalışmalar yürüttüğünü ifade eden Yılmaz, bugün de tarımı milli bir problem olarak gördüklerini vurguladı.
Sezgin Yılmaz, Çiftçi Kadın Buluşmaları düzenleyerek kadınlara bilgisayar, internet kullanımı, dijital pazarlama, markalaşma, finansal okuryazarlık gibi eğitimler sunduklarını belirterek, çiftçi kadınların ve kadın kooperatiflerinin İş Bankası iştiraklerinden çevrimiçi alışveriş platformu Pazarama aracılığıyla komite ve kargo ücreti ödemeden eserlerini satabildiklerini aktardı.
Markalaşmanın önemine değinen Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kadınların üretimde ön planda oldukları, kooperatifleşmeyi başardıkları bölgelerde, ürünler katma değerli hale geliyor ve o bölgenin iktisadı canlanmaya başlıyor. Markalaşmak son derece kritik bir öneme sahip. Kadınların bir marka yaratması, kırsal kalkınmaya da katkı sağlıyor ve hatta tersine göçü artırıp, gelir adaletsizliğine kadar pek çok meseleye çözüm olabilir. Çiftçi kadınlarımızla yaptığımız görüşmelerden de yola çıkarak kendimize altı ev ödevi çıkardık. Finansal okuryazarlık, geniş pazarlara erişim, güçlü iletişim, markalaşma, teknik bilgi, dijitalleşme ve teknoloji kesinlikle geliştirilmesi ve bizim de destek vermemiz gereken konular. İş Bankası olarak tüm bu alanlarda ve kadın çiftçilerimizin öykülerinde daima yanında olacağız.”
KADINLAR ÖYKÜLERİNİ PAYLAŞTI
“Kadının Gücü: Geleceğin Tarımı” etkinliğinde arıcılıktan balıkçılığa, çay üretiminden restoran işletmeciliğine ziraî üretimin farklı alanlarında kendi öykülerini yazan kadınlar seyahatlerini paylaştı.
Kars’ta hayvancılık yapan Hilal Erben, üniversite eğitiminin ardından annesinin şehirde bir memurluk işine girmesini önermesine rağmen köyüne dönerek aile işi olan hayvancılığı büyütme kıssasını ve köyde bir dönüşüm yaratmak için yürüttüğü çalışmaları anlattı. 30 yıllık aile işletmesi Adalılar Çiftliği’nde ata tohumu enginar üretimi yapan Halide Adalılar, zaman içinde pazarlama işini üstlenmesinin ardından ürettikleri enginarların tüketiciye ulaşması için yürüttüğü çalışmaları aktardı.
Nuran Özyılmaz, ailesinin geçimini sağlamak üzere 1990’lı yıllardan itibaren ticaretle uğraşmaya başladığını belirterek, son olarak Kars’ta açtığı yöresel yemekler sunan “Kars Kaz Evi” restoranının ve köylerde kaz yetiştirici ailelere istihdam sağlamaya başlamasının öyküsünü paylaştı. Rizeli çay üreticisi Fatma Saruhan ise çay üretimine nasıl başladığını anlatırken, gençlerin çay üretimine uzak olmasının nedenlerine değindi.
Uludağ Üniversitesi Ekonometri bölümü mezunu olan Beyza Aydın, kurumsal yaşam yerine girişimciliği tercih etme kararının ardından üretici ve girişimci bir kadın olarak yaşadığı zorluklara rağmen Erdek’te kendi ektiği mahsulleri sunduğu bir kahvaltı salonunu hayata geçirme kıssasını anlattı. Poyrazköy’de balıkçılık yapan Gülhanım Kalafat, yaşadıkları köyde kadınların balıkçılık yapmasına yönelik önyargılara karşın eşiyle ve dört oğluyla birlikte balıkçılık işini nasıl büyüttüklerini paylaştı.
Uludağ’ın eteklerindeki kırsal Yiğitali Mahallesi’nde kurulan kooperatifin başkanı Emine Örnek, Atatürk’ün talimatıyla kurulan ancak daha sonra atıl kalan okul binasının kooperatife dönüştürülme sürecini ve kooperatif çatısı altında yürütülen çalışmaları dile getirdi. Borçka ilçesinde UNESCO muhafazası altındaki Macahel’de 24 yıldır arıcılık yapan Melahat Gülbin, çocuklarını okutmak üzere TEMA’nın kırsal kalkınma projesine başvurmasıyla başlayan üretim seyahatini anlattı.
(EKONOMİ SERVİSİ)
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Borsa İstanbul Günü Yükselişle Tamamladı