Hizbullah’ın Genel Sekreter Yardımcısı Pir Naim Kasım, İsrail’in olası bir kara operasyonu için Hizbullah’ın hazır olduğunu, İsrail’e karşı savaşa devam edeceklerini söylemişti.
Hizbullah, Hamas ve Yemenli Husilere karşı hücumlarına devam eden İsrail’in Başbakanı Binyamin Netanyahu, Pazartesi günü doğrudan İran halkına hitap ettiği bir konuşma yaptı.
“İsrail’in Orta Doğu’da uzanamayacağı bir yer olmadığını” söyleyen Netanyahu, İran’da rejimin, “soylu halkını” “her geçen dakika uçurumun eşiğine biraz daha yaklaştırdığını” iddia etti.
İran’ın “sonunda özgür olduğunu söyleyen, Netanyahu “iki ulusun barış içinde olduğu anın”, “herkesin sandığından daha yakın” olduğunu öne sürdü.
Lübnan medyasına göre öne çıkan isimlerden biri Hizbullah’ın yürütme kurulunun başkanı Haşim Safiyuddin. Sihalı kümenin operasyonlarını yöneten Safiyuddin, Nasrallah’ın anne tarafından kuzenlerinden biri. Oğlu aynı zamanda merhum İranlı general Kasım Süleymani’nin damadı.
Hizbullah’ın iki numaralı ismi olarak kabul edilen Kasım, şimdiye kadar saldırılarını asgari ölçekte sürdürdüklerini, savaşın uzun sürebileceğini dile getirdi.
Söz konusu BM kararı, 2007 yılında savaşın bitimini sağlayan anlaşmaya bağlı olarak güney Lübnan’ın askerden arındırılmış bölge olmasını teminat altına alıyor. Bu garanti için BM Barış Gücü ve Lübnan ordusu devreye girebiliyor.
Erdoğan: BM Genel Şurası’nın kuvvet kullanma tavsiyesinde bulunma yetkisi devreye alınmalıdır
İsrail’in Gazze ve Lübnan’a yönelik operasyonlarına tepki gösteren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Şayet (BM) Güvenlik Konseyi gerekli iradeyi göstermezse, Genel Kurul’un “1950 tarihli Barış İçin Birlik Kararında” olduğu gibi kuvvet kullanma tavsiyesinde bulunma yetkisi hızla devreye alınmalıdır” dedi.
Pazartesi akşamı Kabine toplantısından sonra yaptığı konuşmada Erdoğan, 24 Eylül Salı günü, Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna hitabında, “Küresel barış ve güvenliğin ‘5 ayrıcalıklı’ ülkenin keyfine bırakılmaması gerektiğini” söylediğini hatırlattı.
“Barış İçin Birlik Kararı”, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 1950 tarihinde, veto kaynaklı yaşanan tıkanmalar nedeniyle alınmıştı.
Karar, Güvenlik Kurulu’nun başarısız olması durumunda Genel Şura eliyle kuvvet kullanılmasını da içerebilecek kolektif tedbirlerin tavsiye edilmesini içeriyor.
BM Güvenlik Kurulu’nda ABD, Birleşik Krallık, Çin, Fransa ve Rusya olmak üzere beş daimi üye yer alıyor.
Erdoğan, “İsrail’in saldırılarını durdurması” sürecinde “tabii ki aslolan İslam dünyasının tavrıdır” diye ekledi.
Erdoğan konuşmasında, Gazze, Batı Şeria ve Lübnan’da yaşanan “zulme” en büyük yansıyı, İslam ülkelerinin vermesi gerektiğini söyledi.
“Müslümanlar olarak, zulmü engelleme ve mazluma el uzatma noktasında, bizim tüm dünyaya liderlik yapmamız gerekiyor” dedi.
Erdoğan, bu konuda “ciddi bir zafiyet” yaşandığını öne sürdü ve İsrail hükümetini, “Hamas’ın kabul ettiğini açıkladığı ateşkese zorlayacak ekonomik, ticari ve diplomatik” adımların atılmadığını savundu.
Üç FHKC lideri ve Hamas’ın Lübnan sorumlusu öldürüldü
Lübnanlı yetkililer İsrail’in devam eden hava saldırılarında Pazar günü en az 105 kişinin daha öldürüldüğünü açıkladı.
Başkent Beyrut’un Kola mahallesinde İsrail jetlerinin, konutların bulunduğu bir apartmanı vurduğu bildirildi.
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC), saldırıda üç başkanlarının öldürüldüğünü duyurdu.
Saldırının gerçekleştiği Kola mahallesi daha çok Sünni Müslüman nüfusun tartıda olduğu bir bölge. Saldırı, İsrail’in Beyrut güneyini aşarak, şehir merkezinde yaptığı ilk hava saldırısı olarak kayda geçti.
Saldırıdan saatler sonra Hamas da Lübnan’daki önderleri Fetih Şerif Ebu El-Emin’in öldürüldüğünü duyurdu. Hamas açıklamasında, Ebu El-Emin’in ailesiyle birlikte öldürüldüğü kaydedildi.
FHKC hakkında neler biliyoruz?
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC), sol çizgideki bir örgüt. İsrail, ABD ve AB’nin “terör örgütü” listelerinde yer alıyor.
FHKC, İsrail’in 1967 yılında Batı Şeria’yı işgal etmesi ardından, Filistinli bir Hristiyan olan George Habaş tarafından kuruldu.
Marksist-Leninist ideolojiden beslenen örgüt, 1970’lerde dünyanın farklı yerlerindeki sol kümelerle da yakın ilişki kurdu.
FHKC, 1970’lerde Filistin Kurtuluş Örgütü FKÖ’nün El Fetih’ten sonraki en büyük bileşeniydi.
1979 İran İslam İhtilali ve 1991’de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin yıkılmasının da bölgeyi etkilediği bir süreçte FHKC, güç kaybına uğradı.
Örgütün destekçi tabanının bir bölümü, İslamcı kümelere özellikle de Hamas’a kaydı.
1996 seçimlerini boykot eden FHKC, üç yıl sonra ise Filistin Yönetimi’nin kuruluşunu kabul etti.
Grubun Habaş’tan sonraki lideri Ebu Ali Mustafa, 2000’de İsrail’in FHKC’nin Ramallah’taki ofisine yönelik olarak helikopterle düzenlediği roket saldırısında öldü.
Grup ise buna, Kudüs’te, bir sağ partinin başkanı olan İsrail Turizm Bakanı Rehavam Zeemi’ye suikast düzenleyerek karşılık verdi.
İsrail, akınla ilgili örgütün yeni lideri Ahmed Saadat’ı suçladı. 2002’de Filistin Yönetimi, Saadat’ı tutuklayarak Jericho hapishanesine koydu.
Saadat, Ocak 2006 seçimlerinde FHKC’nin parlamentoya girmeye hak kazanan üç adayından biri oldu. Ancak iki ay sonra İsrail askerleri Jericho hapishanesini kuşatıp Saadat ve dört kişiyi kaçırdı.
Saadat günümüzde hâlâ bir İsrail hapishanesinde tutuklu bulunuyor.
Örgüt 2000’lerde, içinde intihar akınlarının da bulunduğu çeşitli saldırılar düzenledi.
FHKC son yıllarda ise ağırlıklı olarak Gazze’den İsrail’in güneyine roket ve havan toplu akınlara ağırlaşmış durumda.
FHKC’nin silahlı birimi Ebu Ali Mustafa Tugayları, “Ortak Operasyon Odası” bünyesinde, aralarında El Kassam Tugayları ve Kudüs Tugayları’nın da bulunduğu İslamcı kümelerle birlikte hareket ediyor.
Örgütün faaliyetlerini ağırlıklı olarak Suriye ve Lübnan üzerinden yürüttüğü düşünülüyor.
18:54
News
Dünya
Dünya
Dünya
Dünya
Dünya
Dünya
