DOLAR

32,7414$% -0.31

EURO

35,1447% -0.43

GRAM ALTIN

2.454,57%-0,12

ÇEYREK ALTIN

4.007,00%-0,05

TAM ALTIN

16.026,00%-0,04

ONS

2.328,06%0,02

BİST100

10.647,91%-0,31

İmsak Vakti a 03:32
Bursa HAFİF YAĞMUR 24°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
  • Bursa Gündem Haber
  • Ekonomi
  • İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu: “Ücret ve Maaşlara En Az Gerçek Enflasyon Kadar Zam Yapılmalı ve Refah Payı Eklenmelidir”

İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu: “Ücret ve Maaşlara En Az Gerçek Enflasyon Kadar Zam Yapılmalı ve Refah Payı Eklenmelidir”

ad826x90

(İSTANBUL) – İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu (İSŞP), temmuz ayında asgari ücrete zam yapılması talebiyle Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda açıklama yaptı. Açıklamada “Temmuz zammı lütuf değil gereksinimdir bu yüzden yasal hakkımdır vazgeçmeyeceğiz. Enflasyonun ve hayat pahalılığının nedeni işçi fiyatları değildir. 1 Temmuz’dan geçerli olmak üzere ücret ve maaşlara en az gerçek enflasyon kadar zam yapılmalı ve refah payı eklenmelidir. Az kazanandan az-çok kazanandan çok vergi alınmalı, asgari fiyatlı vergiden muaf tutulmalıdır” denildi.

İSŞP, asgari ücretle ilgili Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Açıklamayı okuyan Liman-İş Sendikası Marmara Bölge Başkanı Mülazım Dursun, şunları söyledi:

“Milyonlarca emekli ise sadece ayda 10 bin lira ile yaşama tutunmaya çalışmaktadır”

“Ücretler artırılsın, artırımlar ve pahalılık durdurulsun. Bizler, sayıları on milyonlarla ifade edilen emekçilerin, kamu işçilerinin, emeklilerin sözcüleriyiz. 1 Temmuz’dan geçerli olacak şekilde ücret ve maaşlarımızın geçinebileceğimiz, asgari seviyede de olsa insanca yaşayabileceğimiz bir seviyeye yükseltilmesini istiyoruz. Mayıs 2024 itibarıyla açlık sonunun 18 bin 969, 22 TL, yoksulluk sonunun 61 bin 788, 99 TL olduğu günümüzde, milyonlarca asgari fiyatlı işçi 17 bin 2 liraya ya da az biraz daha fazla bir ücretle çalışmaktadır. Milyonlarca emekli ise sadece ayda 10 bin lira ile yaşama tutunmaya çalışmaktadır. Yani, milyonlarcamız açlık sonunun altında geriye kalanlarımız yoksulluk sonunun altında yaşamaya çalışıyoruz.

“Çarkların kimin çıkarı için döndüğünü açıkça göstermektedir”

Bununla birlikte ücret ve maaşlarımız gerçek olarak daima erimekte, alım gücümüz düşmeye devam etmektedir. Asgari ücret ilan edildiği 2024 Ocak ayına kıyasla gerçek manada 3 bin 863 lira erimiştir. Hem emek hem de sermaye ve hükümet tarafında hususun muhatapları taleplerimiz karşısında kulak tıkamayı inatla sürdürmektedir. En başta da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan. Görüyoruz ki biz ürettikçe, yeni kıymetler yarattıkça fakirleşirken birileri sırtımızdan zenginleştikçe, zenginleşiyor. 2016 yılında emeğin ulusal gelirden aldığı pay yüzde 32 iken 2022 yılında bu oran yüzde 23,7’e kadar gerilemiştir. Aynı periyotta sermayenin payı ise yüzde 41, 6’dan yüzde 49,9’a yükselmiştir. Çarkların kimin çıkarı için döndüğünü açıkça göstermektedir.

“Bunun adı hükümet eliyle ‘yasal soygun’ dan başka bir şey değildir”

Maalesef ki enflasyonun, hayat pahalılığının, ekonomik dertlerin kaynağı olarak işçi fiyatlarını gösterilmektedir. İşverenler emekçilerin ürettiği her değerin kaymağını alırken, personellere düşen ise sadece yoksulluk, geçim sıkıntısı enflasyonla boğuşmak olmuştur. İşçi-emekçilerin kederini dert etmedikleri aşikardır. Çalışanların emeği ile geçinenlerin başında bir türlü geçindiremeyen asgari kölelik ücreti yanında bir de vergi soygunu var. Toplam vergi gelirlerinin yüzde 75’ini biz çalışanlardan işçilerden dar gelirlilerden alınmaktadır. Bordrodan kes gitsin, koy vergi dilimini, al KDV, ÖTV gibi dolaylı vergilerle işçinin yükü artık arşı geçmiştir. Buradan soruyoruz: Dünyanın neresinde ‘vergi dilimi’ gibi ucube bir usulle işçinin aylık fiyatının aylar sonra önemli oranlarda düştüğü bir ülke? Bunun adı hükümet eliyle ‘pasal soygun’ dan başka bir şey değildir.

“Yeter artık elinizi işçinin, dar gelirlinin, emeklinin cebinden çekin”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek eliyle yeni vergi paketleri hazırlanıp Meclis’e sevk ediliyor. Vergiyi tabana yayma adı altında; yoksul halkın, yaşama tutunmaya çalışan engellilerin, bahşişle geçimini sağlamaya çalışanların, ölümle burun-buruna çalışan motokuryelerin ceplerine el uzatılıyor. Diğer yandan açıklanan yeni istatistiklerle kar oranlarını yüzde binlere çıkaran holding şirketlerine, banka ve finans etraflarına, işverenler dünyasına dokunulmadığı gibi; sıfır faizli kredilerle teşvik paketleriyle vergi aflarıyla daha çok beslenmeye devam ediliyor. İşçi Sendikaları Şubeler Platformu olarak diyoruz ki; kâfi artık! Elinizi işçinin, dar gelirlinin, emeklinin cebinden çekin. Ekonomik krizin, enflasyonun ve hayat pahalılığının sebebi milyon dolar vergilerini affettiğiniz sermayedarlar, kredilerle, teşviklerle beslediğiniz işbirlikçi işverenler ve emek karşıtı uyguladığınız ekonomi politikalarıdır.

“Vergi dilimi nedeniyle aylık fiyatlarımız düşmektedir”

Kamu çerçeve protokolünün hışmına uğrayan yüzbinlerce kamu emekçisi yoksulluk sonunun yarısı kadar bir maaşa mahküm edilmiştir. Gerçek bir ek zam talebi için seslerini yükselten kamunun bir kolu olan savunma endüstrisi emekçilerinin yaşamsal bu talebi barikatlarla engellenmiş görmezden gelinmiştir. Yine eğitim işçilerinin, özel sektör öğretmenlerinin günlerdir sokakta seslerini duyurdukları Taban maaş talebi yüz binlerce eğitim işçisinin talebidir. Eğitim işçilerinde de görüldüğü gibi Özel Bölümün her alanı zalimce emek sömürmeye devam etmektedir.   Temmuz ayı bizim için fiziken yakıcı (sıcak) olduğu kadar ekonomik olarak da yıkıcı bir aydır. Zira, yılın ortasına gelindiğinde ücret ve maaşlarımız erimekte, enflasyon ve hayat pahalılığı belimizi bükmektedir. Dahası vergi dilimi nedeniyle aylık fiyatlarımız düşmektedir.

“Bizler olağandışı olan bu olağanlığı kabul etmiyoruz”

Bizlere hala sabredin davetleri yapılmaktadır. Biz işçilere zorla dayatılmaya ve giydirilmeyen çalışılan bu ekonomik kefeni ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yeni vergi programını katiyen reddediyoruz. Emekçilerin bu yoksulluk enflasyon kıskacını daha da berbata götürecek olan bu programa ne uyacak şartları ne de katlanacak sabırları kalmamıştır. Son günlerde kamuoyuna yansıyan ve hükümet yetkililerinin normalleşme süreci tabirleri yer alıyor? Bizler de işçiler olarak soruyoruz? Bu olağanlaşmanın içeriği nedir? Yoksa daha evvelki emek karşıtı sürpriz olmayan gerçekte işsizliğin, açlığın, kölece çalışma şartlarının artması, sömürünün katmerleşmesi, haksızlığın, adaletsizliğin artması olacak ise bizler olağandışı olan bu olağanlığı kabul etmiyoruz.

“Temel tüketim maddeleri başta olmak üzere fiyat artışları durdurulmalıdır”

İşsizlik büyürken, ekmeğimizin küçüldüğü, hak ve özgürlüklerimiz ayaklar altına çiğnendiği, hukuksuzluk ve adaletsizliğin tavan yaptığı böyle bir devirde bizler için normalleşme lakin ve lakin işçi-emekçilerin insanca yaşayacak yaşam şartlarının sağlanmasından başka bir anlam ifade etmemektedir. Buradan bir kez daha taleplerimizi dile getiriyoruz. Asgari ücrete temmuz zammı derhal sağlanmalıdır. Temmuz zammı lütuf değil gereksinimdir bu yüzden yasal hakkımdır vazgeçmeyeceğiz. Enflasyonun ve hayat pahalılığının nedeni işçi fiyatları değildir. 1 Temmuz’dan geçerli olmak üzere ücret ve maaşlara en az gerçek enflasyon kadar zam yapılmalı ve refah payı eklenmelidir. Az kazanandan az-çok kazanandan çok vergi alınmalı asgari fiyatlı vergiden muaf tutulmalıdır. İşverenlerden, servet sahibi kurum ve şahıslardan servet vergisi alınmalıdır. Temel tüketim maddeleri başta olmak üzere fiyat artışları durdurulmalıdır.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Kripto Para Yasası TBMM’den Geçti

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.