DOLAR

32,8826$% -0.25

EURO

35,1821% -0.54

GRAM ALTIN

2.449,68%-0,30

ÇEYREK ALTIN

4.001,00%-0,17

TAM ALTIN

16.005,00%-0,18

ONS

2.326,34%-0,04

BİST100

10.647,91%-0,31

İkindi Vakti a 17:10
Bursa AÇIK 24°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

İstanbul’un Karadeniz Kıyısına Dikkat! Akıntı Tehlike Yaratıyor

ad826x90

Yaz aylarında sıcaktan bunalan İstanbullular serinlemek için kıyı ve plajlara akın ediyor. Denize girmek isteyenlerin tercihlerinin başında Boğaz hattı ve Karadeniz kıyıları geliyor.

Ancak bu bölgelerde denize girmek isteyenler, akıntı tehlikesiyle karşı karşıya kalabiliyor. Tehlikeli bölgelerde bilinçsizce yüzmek de istenmeyen ve üzücü olaylarla sonuçlanabiliyor.

İstanbul Boğazı’nda yüzey akıntısı, Karadeniz kıyılarında ise rip akıntısı (çeken akıntı) etkili olurken, boğulma olaylarının yaklaşık yüzde 70’inin akıntıdan kaynaklandığı belirtiliyor. Uzmanlar ise bu bölgelerde denize girilmemesi konusunda vatandaşları uyarıyor.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Gemi İnşaat ve Deniz Bilimleri Fakültesi Gemi ve Deniz Teknolojisi Mühendisliği Kısmı Doktor Öğretim Üyesi Deniz Bayraktar Bural, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaz aylarında insanların serinlemek için denize girmek ve tatilin tadını çıkarmak istediklerini, bunun boğulma hadiselerini da beraberinde getirdiğini belirtti.

Bural, boğulma olaylarına istatistiksel olarak bakıldığında ölüm nedenlerinin yüzde 70’inin İstanbul’un Karadeniz’e açılan kıyılarında etkili olan çeken akıntıdan kaynaklandığını aktardı.

BOĞAZ’IN DAR VE KIVRIMLI NOKTALARINDA AKINTI SURATI VE KUVVETİ ARTIYOR

İstanbul Boğazı’nın yapısının biraz daha farklı olduğuna değinen Bural, Karadeniz ile Marmara Denizi arasında yaklaşık 40 santimetre düzey farkı olması ve Karadeniz’in yüksekte kalması nedeniyle Karadeniz’den Marmara’ya yüzey akıntısı oluştuğunu anlattı.

Boğaz’da çift katmanlı bir akış olduğuna işaret eden Bural, şöyle konuştu:

“Altta tuzluluk farkından kaynaklanan, yani Marmara Denizi’nin Karadeniz’e göre daha tuzlu olmasından dolayı bu sefer karşıtı yönde Karadeniz’e doğru akan başka bir akıntı var. Çift katmanlı bir akış söz konusu. Bu akıntılara baktığımızda, sebebi bir düzey farkı, ikincisi tuzluluk yoğunluğundan dolayı olan bir fark. Bir de Boğaz’ın yapısına baktığınızda epey dar yerleri var. Daralan yerlerde yüzey akıntısı suratı epey artmakta. Boğaz’ın girintili çıkıntılı koylarında bu yüzey akıntısı daha sonra bir ters akıntıya sebep oluyor. Girdapların ve anaforların oluştuğu bazı kıyı şeritleri oluyor. Özellikle bu noktalarda denize girmek hayli tehlikeli.”

BOĞAZ’DA YÜZENLER İÇİN BİR BAŞKA TEHLİKE GEMİ TRAFİĞİ

Bural, Boğaz’da denize girilmesi tehlikeli noktalara ilişkin, “En genel manasıyla şunu söyleyebiliriz. Boğaz’ın en daraldığı yerlerde daha hızlı, kuvvetli akıntılar söz konusu. Bu da neresidir? Kandilli bölgesinin, Rumeli Hisarı Akıntıburnu’nun olduğu yerler akıntıların daha besbelli olduğu noktalar. Zira burada Boğaz daralıyor ve su derinliği artıyor.

Üsküdar’ın kuzeyindeki koyda ters akıntı söz konusu. Yine burada coğrafik olarak dar ve kıvrımlı noktalar bulunduğu için su çok daha hızlı akmakta. Çengelköy civarında akıntılar bariz. Sarıyer, Bebek, Arnavutköy gibi noktalarda da yine benzer şekilde akıntılar gözlemlenebiliyor.” bilgisini paylaştı.

Boğaz’da akıntının dışında tehlike arz eden bir başka bahsin da gemi trafiği olduğuna işaret eden Bural, şöyle devam etti:

“Boğaz’da hayli yoğun işleyen bir trafik var. Çok hızlı tekneler, yatlar geçtiği zaman çabucak gerilerinden oluşan dalgalar kıyıya çok daha kuvvetli bir şekilde ulaşıyor. Zati normalde de bir tehlike söz konusu. Bağlı olan tekneler için de bu bir tehlike aynı zamanda, bundan zarar görebilirler. Geçmişte de bununla ilgili yaşanan, hız sınırına riayet etmeyen teknelerin yarattığı sorunlar söz konusu. Bu manada da doğal dikkatli olmak gerekiyor.”

“KARADENİZ’DEKİ RİP AKINTILARI BOĞAZ’DAKİ AKINTIYA GÖRE ÇOK DAHA TEHLİKELİ”

Karadeniz kıyılarında etkili olan rip akıntısının çoklukla tabana çekmediğini açığa doğru sürüklediğini belirten Bural, rüzgar arttığında dalga yüksekliğinin de bununla orantılı şekilde arttığını, bu havalarda rip akıntısının daha sık görüldüğünü söyledi.

Bural, rip akıntısının kumlu Karadeniz kıyılarında etkili olduğunu ve bu bölgelerde kum taşındığı için sedimentin biraz daha üste doğru çıktığını, suyun bulanıklaştığını ve köpüklenmenin oluştuğunu kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Rip akıntısına baktığımızda ‘topuk-dalyan-topuk’ dediğimiz yani iki kum tepeciği arasında bir yarık oluyor. Böyle bir taban batimetrisinde dalga ilerleyip kırıldığı zaman daha sonra tekrar o kanaldan geriye doğru çok kuvvetli bir şekilde çekiyor. Kişi aslında çok yoğun, ani bir şekilde oluşan ve Boğaz’dakine göre çok daha kuvvetli bir akıntıyla karşılaşmış oluyor. Karadeniz’deki rip akıntıları, Boğaz’daki herhangi bir akıntıya göre çok daha kuvvetli ve ani oluşan, daha yoğun akıntılar. O yüzden çok daha tehlikeli aslında.”

“CANKURTARANIN OLMADIĞI HERHANGİ BİR KIYI ŞERİDİNDE YÜZMEK GÜVENLİ DEĞİL”

Bural, bu bölgelerde denize girmek isteyenlere şu ihtarlarda bulundu:

“Cankurtaranın olmadığı herhangi bir kıyı şeridinde yüzmek güvenli değil. Rip akıntılarının olduğu bölgede dalgalı havalarda bunu gözlemleyebiliriz. Şayet Karadeniz kıyısında kumlu görüntü, topuklu bir alan varsa buradan kaçınmalıyız. Şayet ki İstanbul Boğazı’ndan denize girmek söz konusu ise akıntıların varlığına ya da hani bir anda iki metre sonrasında çok farklı bir akıntıya maruz kalabileceklerini hatırlasınlar. Bir yanda kıyıda çok yakın gözükürken iki metre sonrasında bir akıntı söz konusu olabilir. Bu nedenle cankurtaranın veya güvenlik tedbirlerinin olduğu kıyı şeritlerinden denize girilmesi daha güvenli olacaktır.”

Boğaz’ın daralan kısımlarında veya ters akıntıların oluştuğu bölgelerde denize girmenin çok iyi bir yüzücü olunsa dahi tehlikeli olduğunu vurgulayan Bural, kıyıdan çok uzaklaşmadan, kıyı şeridine 1-2 metre aralıkta kalarak yüzmenin uygun olabileceğini ifade etti.

Rip akıntısına kapılma durumunda yapılması gerekenlere ilişkin de bilgi veren Bural, “Diyelim ki Karadeniz kıyısında rip akıntısına kapıldık. Öncelikle suyun üzerinde panik olmadan sakin bir şekilde kalıp beklemeliyiz. Zira bir noktada rip akıntısı kuvvetini azaltacak. Daha sonra da sakince kıyıya yaklaşmaya çalışmadan, kıyıya paralel bir şekilde uzaklaşmak gerekiyor.” diye konuştu.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Eşini ve Bacanağını Vurmuştu, Cinayet Anını Anlattı

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.