32,6231$% -0.13
35,4398€% -0.15
2.500,92%-0,41
4.048,00%0,81
16.218,00%0,82
2.383,12%-0,33
10.851,78%-0,19
1861 yılında doğan İtalyan edebiyatının devlerinden Italo Svevo’nun ‘Deneysel ve Fantastik Öyküler’ adlı kitabı geçtiğimiz günlerde Ketebe Yayınları etiketiyle okurlarına kavuştu. ‘II Racconti’nin ikinci kısmındaki altı hikayeden oluşan ‘Deneysel ve Fantastik Hikayeler’in ironik yanı, toplumsal ve kültürel tenkitleriyle ilgi alımlı cihanlar yarattığı söylenebilir. Altı hikayeden oluşan kitabın, “kibir” teması altında değerlendirebileceğimiz ilk hikayesi olan ‘Nazar’, kendisine Napolyon’u örnek alan Vincento Albagi isimli bir gencin serüvenini konu edinmektedir. Varlıklı ve düzenli bir aile sahip olan Vincento birkaç katmandan oluşan bir karakterdir. Svevo onu bize ilk etapta hayal aleminde yaşayan biri gibi sunar. Sonra onun şımarık olduğunu düşünürüz. Nihayetindeyse işin içine kibir ve lanet meselesi girer. Vincento’nun kibrini besleyen şeylerden biri de etrafındaki çabucak herkesi küçümsemesidir. Hiç kimseyi bulunduğu mevkiye layık görmez. İmparatoru bile. Lakin Vincento’nun şımarıklığı da onun disiplinli bir uğraşa girişmesine engel olur. Yani o sadece konuşan biri olur çıkar. Fakat gözlerindeki lanet ve içindeki kötülük bütün etrafını günden güne boğmaya başlar. ‘Dünyanın En İyi Annesi’ isimli hikayenin başkarakteri Amelia da kibirli bir kızdır aslında. Fakat onun kibri güzellik kavramı etrafında şekillenir. Kendini kimselere layık göremeyen Amelia, bir kandırmaca sonucunda sakat biriyle evlenir. Doğan çocuğunun da fizyolojik sıkıntılar çekmesi üzerine, karısından sağlıklı çocukları olan bir aile dostuyla ilişkiye girer. Amacı aldatmak, heyecan duymak vs. değildir. Amelia’ya bunu yaptıran şey güzellik hırsıdır. Svevo bize bunları anlatırken varlıklı sınıfın içine düştüğü ahlaki çözmezleri mümkün mertebe ön planda meblağ. Zati Vincento’nun şımarıklığını, Amelia’nın kendini kimseye denk görmemesinin sebeplerinin başında da onların varsıl bir aileye sahip olmaları gelir.
ASIL AVCI KİM?
Svevo, beri yandan kutsal olanı da sorgulamaktan çekinmez. Bunun en güzel örneği ‘Anne’ isimli hikayede kendini belli eder. Yan yana duran iki benzer kır evinin bahçesindeki civcivlerden biri, bulunduğu bahçeyi aşarak yan evin bahçesine girer. Amacı “kutsal anneyi” bulmaktır. Lakin orada anne diye bellediği tavukla bağlantıya geçmek üzere yaptığı hamle onun neredeyse hayatına mal olur. Dolayısıyla Svevo bize vakitten, yerden, koşullardan bağımsız bir “kutsalın” bulunmadığını, kutsal olanla yaşadığımız bir hezimetin bizi cehenneme eşdeğer bir acıya sürükleyeceğini dolaylı olarak söyler. Deneysel ve Fantastik Hikayeler, Italo Svevo, Tercüman: Duygu Er Quilichini, 96 syf., Ketebe Yayınları, 2024. ‘Orazio Cima’ isimli hikayede de benzer bir kutsal yapı söz mevzusudur ama buradaki kültürel kod yasak aşk üzerinden ilerler. Aslında hikayede açık açık anlatılan yasak bir aşk yoktur. Svevo bu dengeyi çok güzel tutturur. Yakın arkadaşıyla daima ava çıkan anlatıcı, arkadaşının karısından hoşlanır ama bu üstü örtük bir durumdur. Yasak aşkın kültürel baskısı öylesine ön plandadır ki karakterlerin pek bir hareket alanları yoktur. Svevo da bize, av sorununu düşündürtmeye başlar ve üç karakterin aslında birbirlerini gizlice avlama hissinde olduklarını düşündürtür. Bu konuşulmadan verilen his sebebiyle kitaptaki en sevdiğim hikaye bu oldu diyebilirim.
TOPLUMLA UYUMSUZLUK YAŞAYAN KARAKTERLER
Svevo epeyce sade, gösterişten uzak, akışkan bir dile sahiptir. Bu da kitabı okurken bizi hikaye atmosferine daha bir sokar. Karakterlerin çok boyutlu yapısı, tartışılan sıkıntının daha derinlikli olarak ele alınmasını sağlar. Dolayısıyla hikayeler, bittikten sonra dahi aklımızın bir köşesinde yaşamaya devam eder. Kitaptaki tahminen de en farklı hususa sahip olan ‘Giacomo’ isimli hikaye, aynı zamanda bir fakirin başkarakter olduğu tek hikayedir. Gündelik işler yapan ve yarı aç yarı tok yaşayan Giacomo, yapılacak her işin, daha kolay nasıl yapılacağını düşünmekten dolayı o işi yapamaz. Hatta kendisiyle bir arada çalışan oburlarının de çalışmasına engel olur. İş verenler de, bir zaman sonra, Giacomo’ya işe gelmemesi için ödeme yapmayı kabul ederler. Svevo’nun diğer kitaplarından bildiğimiz ironik dili, alaycı hali tahminen de en iyi yansıtan ‘Giacomo’ isimli hikayeyi okurken bir halk masalı, bir Keloğlan havası alırız. Fakat bu hikayede olduğu gibi, diğer hikayelerde de büyük ve sansasyonel finaller, fevkalade şaşırtmalar söz konusu değildir. Dahası, Svevo’nun böyle bir telaşı yoktur. O insanları, insanlar arasındaki alakaları irdelerken sakinlikle ilerler; kaba bir iyi – kötü yaratmaz, yeterlinin içindeki kötüyü, berbatın içindeki iyiyi sorgular. Hal böyle olunca Svevo’nun karakterleri içinde yaşadıkları toplumlu uyum sorunları yaşayan insanlardan ve hayvanlardan oluşur. ‘Deneysel ve Fantastik Öyküler’, Svevo’yu seven okurların akıllarında tutmaları gereken bir kitap. Kitabı İtalyanca aslından çeviren isim Duygu Er Quilichini.
Van Şenliği Sevdi
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.