34,5519$% 0.2
36,0343€% -0.59
2.988,78%0,92
5.093,00%0,29
20.299,00%0,41
2.688,68%0,64
9.503,53%1,45
Yurt dışından ithal edilen ilaçların tedariğinde yaşanan sorunların giderek arttığını belirten Ankara Eczacı Odası Başkanı Cem Abbasoğlu, “Şu an için ilaç yokluğu bizim edindiğimiz kayıtlara göre yüzde 20 civarında. Depolarda ve firmada ilaçların bulunmaması nedeniyle hastalar eczane eczane gezmek durumunda kalıyor. Sabit kur uygulaması ilaçtaki yokluğun asıl nedeni. Bir ulusal ilaç siyasetinin belirlenmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Türkiye’de ithal ilaçların temininde, sabit kur uygulaması ve döviz kurundaki dalgalanmalar nedeniyle zorluk yaşanıyor. Bu da hastaların ilaçlarına ulaşamalarına neden oluyor. Ankara Eczacı Odası Başkanı Cem Abbasoğlu, ithal ilaç sorunu ve tahlillerine yönelik değerlendirmelerde bulundu.
İthal ilaçta belirlenen fiyat siyaseti nedeniyle sık sık ilaç eksikliği yaşandığını belirten Abbasoğlu, “Piyasadaki ilaç yoklukları dönem dönem karşımıza çıkıyor. Yine bu dönem de devletimizin belirlemiş olduğu ilaç fiyat siyaseti nedeniyle ilaç yokluklarını sık sık görmeye başladık. 2004 yılında ilk kez yürürlüğe giren yönetmelikte ilaç fiyat kararnamesi o periyodun kurallarında belli sabit bir kura bağlanmıştı. Ortadan geçen yirmi yılda bu ilaç fiyat kararnamesine herhangi bir değişiklik yapılmadı. Dönem dönem iyileştirmeler yapıldı fakat sabit kur uygulaması ilaçtaki yokluğun asıl temel sebebi” dedi.
Fiyat siyasetinin günümüz kaideleriyle yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurgulayan Abbasoğlu, “Şu an reel euro kuru 38 TL’nin üzerinde. İlaçta uygulanan euro kuru 17.54 kuruş. Yani iki katından daha fazla bir makas aralığı var şu an. Bundan dolayı ilaçlarda önemli bir yokluk uzunluk göstermeye başladı. Özellikle yurt dışından ithal edilen ilaçlarda önemli bir sıkıntı olduğunu gözlemlemeye başladık. Bunun çözümlenmesi için bir an önce bu yirmi yıl önceki koşullara göre belirlenen bu fiyat kararnamesinin günümüz koşullarına güncellenmesi gerekiyor. Burada da natürel ortak akılla hareket etmek gerekiyor. Bakanlığımıza bu yönde büyük bir iş düşüyor. Bu düzeldiği takdirde ben sorunun tamamen ortadan kalkacağını düşünüyorum” diye konuştu.
“Hastalarımız, eczane gezmek durumunda kalıyor hastalar”
Özellikle kronik hastalıklar için ithal edilen ilaçlarda sorunların giderek arttığına dikkat çeken Abbasoğlu, hastaların ilaç bulabilmek için eczane eczane gezmek zorunda kaldığını bildirdi.
Abbasoğlu, şunları söyledi:
“Özellikle kronik hastalıklara ait ilaçlarda, kanser ilaçlarında, şeker ilaçlarında, insülinlerde ve özellikle yurt dışından ithal edilen ilaçlar bu sıkıntı şu an uzunluk göstermeye başladı. İlaç yokluğu kronik bir sıkıntı ülkemizde. Aşağı yukarı beş yıldır biz bu külfetleri yaşıyoruz dönem dönem. Burada bu sıkıntılar dönem dönem bazı ilaçların firmalar tarafından ithalatının durdurulması dönem dönem de geri çekilmesi gibi karşımıza çıkıyor. Özellikle kronik hastalıklardaki ilaçlarda hastalarımız mağduriyet yaşayabiliyor. Burada yine dediğim gibi bu fiyat kararnamesine bağlı olan düşüncenin bir an önce çözümlenmesi gerekiyor. Şu an için ilaç yokluğu bizim edindiğimiz kayıtlara göre yüzde 20 civarında ülkemizde. Hastalarımız geldiğinde eczanelerimizde ilacını alıp gitmek istiyor. Ama depolarda ve firmada ilaçların bulunmamasından kaynaklı eczane eczane gezmek durumunda kalıyor hastalar. Biz burada olağan hastalarımızı yönlendiriyoruz. Yani bizde yoksa başka bir eczacı arkadaşımızdan alması konusunda yönlendiriyoruz lakin burada asıl konu bu ilaç yokluğunun kökünden sorunun çözülmesi.”
“Yatırım yapılması, teşvikler verilmesi ve kendi ulusal ilaç siyasetimizi belirlememiz gerekiyor”
İlaç yokluğu sorununa karşı millî ilaç siyasetine dayanakların artması gerektiğini kaydeden Abbasoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Burada da bir ulusal ilaç siyasetinin belirlenmesi gerektiğini ve bu konuda ülkemizin önemli bir hamle yapması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü baktığınızda nasıl ki ülkemiz işte savunma endüstrinde önemli bir yol katetti. Son yaşadığımız pandemi döneminde gördük ki parası olan ülkelere aşı var, parası olmayan ülkelere aşı yok. Bunu net bir şekilde tüm dünya gördü. Aşı üreten ülkelerin önünde adeta diğer ülkeler kuyruğa girdi. Yani ilaç artık öyle bir şey haline geldi ki dünyada silahtan hemen hemen daha öne geçmiş diyebiliriz. Yani ilacı olmayan Afrika’daki ülkeleri falan düşünün ilacı olmayan ülkelerde çok önemli salgınlar baş gösteriyor.
Kaldı ki pandemi çağındayız artık. Çok önemli hastalıklar uzunluk gösterebiliyor. Burada başta da belirttiğim gibi bir ulusal ilaç atılımının devletimiz tarafından gerçekleşmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda bizim yerli ilaç endüstrimiz var. Yerli ilaç endüstrimizin daha da desteklenmesi gerekiyor. Çünkü artık bir montaj endüstrisi biçimine döndü. Yine orada da dışa bağımlıyız. Birçok ham madde ve ilacın üretiminde kullanılan işte ambalajlama gereçleri yurt dışından geliyor ülkemize. Bizim ulusal ilaç siyasetini geliştirerek önemli anlamda bir atılım gerçekleştirmemiz gerekiyor. Buralara yatırım yapılması, teşvikler verilmesi ve kendi ulusal ilaç siyasetimizi belirlememiz gerekiyor.
“Hastaların hekimin yazdığı ilaca erişim konusunda sıkıntı yaşamaması gerekiyor”
Burada böyle tampon şeklinde yapılan düzenlemeler, iyileştirmelerden çok bu fiyatlandırma siyasetinin tamamen değiştirilmesi gerekiyor. Yani burada olağan eczacılar olarak bizlerin de mağduriyetleri söz konusu ama en temelinde hastalarımızın mağduriyeti konusu. Hekimin yazdığı ilaca erişim konusunda hastalarımızın hiçbir şekilde sıkıntı yaşamaması gerekiyor. Geçmişte yaşanan ıstıraplardan ders çıkartıp şu an günümüzde uyguladığımız bu kararname yirmi yıl önce yapılan bu kararnameyi düzenleyip doğru bir ilaç siyaseti izlenirse ve yerli ilaç siyasetimiz önemli anlamda ele alınıp yeni atılımlarla çok önemli anlamda yatırımlar ülkemize yapılabilir ve bu alanda kendimizi geliştirebiliriz.
Üniversitelerimiz ve bilim adamlarımız, AR-GE çalışmaları konusunda yeterli donanıma sahip. Türkiye’de şu an 63 tane eczacılık fakültesi var ve bu fakültelerde önemli anlamda AR-GE çalışması yapılabilecek kapasitede bilim adamımız var. Onlardan destek alınarak, akademi, Bakanlığımızın ve bizim gibi sivil toplum kuruluşlarının da desteğiyle önemli anlamda bir ilaç hamlesi yapılması gerekiyor.”
“Mustafa Kemal çağırdı, geldik”; Kayıp bir jenerasyonun kıssası ‘Mübadele
|
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bursalı Doktorlar Doğdukları Hastanede Mesaiye Başladı