İtirafı Onu Arzu Objesine Dönüştürdü… Annesi İnatla Doğurmasaydı Kimse Bu türlü Bir Hoşluğu Göremeyecekti

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Annesinin inadı sayesinde dünyaya gelen bu ünlü oyuncu, daha bebekken yeniden onun sayesinde kamera karşısına geçti.

Eşine az rastlanır hoşluğu sayesinde de çocuk yaşta oyuncu olarak mesleğinin tepesine çıktı. Aslına bakılırsa ‘film olacak kadar’ da değişik ve çalkantılı bir hayat yaşadı.

O ünlü oyuncu için 31 Mayıs 2024 günü hayatında yepyeni bir sayfa açıldı. Hoşlar hoşu oyuncu, 59’uncu yaşına “merhaba” dedi… Yani hayatının 6 ile başlayan yaşlarına sadece bir yıl kaldı.

Daha kendisi bile olup bitenin farkına varamayacak kadar küçükken ünlü olan bu oyuncu Brooke Shields’in ta kendisi!

YENİ YAŞINA GİRDİ
Annesinin kararlılığı sayesinde 31 Mayıs 1965 günü dünyaya gözlerini açan Shields, yeni yaşına girdi. Bu özel günü kocası Chris Henchy, kızları Rowan ve Grier ile kutladı ama toplumsal medyadan da dünyaya geldiği günün altını çizmeden geçemedi.

Shields, gençlik yıllarından kalan bir fotoğrafını, Instagram sayfasından paylaştı ve “Doğum günü ruh halim” diye yazdı. Paylaşımına da takipçilerinden beğeni ve yorum yağdı.

60 yaşına yani hayatının yeni devrine sadece bir yıl kalan Shields, bu hususa da hazır esasen. Büyük kızı Rowan’ı üniversite için uğurlayan oyuncu, People mecmuasına verdiği röportajda küçük kızı Grier’ın da yakında yuvadan uçacağını anlatmıştı.

İki kızını da kendi hayatlarına doğru uğurladıktan sonra konutlarının boş kalacağını söyleyen Shields, yüreği sızlasa da genç kızları ismine heyecanlı olduğunu saklamamıştı.

İster misiniz sinemanın 1980’li ve 90’lı yıllarına damgasını vuran bu ünlü yıldızın 59 yıllık hayat öyküsünün köşe taşlarını hatırlayalım.

Shields, yeni yaşı gururuna toplumsal medyada gençlik yıllarında çekilen bu fotoğrafını paylaştı. 

ANNESİNİN İNADI SAYESİNDE DÜNYAYA GELDİ
Öncelikle Brooke Shields, annesi Teri’nin inadıyla dünyaya geldi. Onun yönlendirmesiyle hayatı şekillendi. Hatta yıllar içinde anne- kız çekişmelerini çok yaşasalar da annesi Teri’nin Shields için daima başka bir yeri oldu.

Teri, Brooke’un babası Francis Alexander Shields ile evlilik öncesi bir bağlantı yaşadı. O sırada da hamile kaldı. O sırada 31 yaşındaydı ve sevgilisine hamile olduğunu söyledi.

Başta Frarces Alexander olmak üzere kimse bu bebeği istemedi. Hatta adamın varlıklı ailesi, güzel oyuncunun annesine “Bu bebeği aldır” diyerek para bile verdi. Ama bebeğini doğurmak isteyen genç kadın, o parayla doktora gitmek yerine kendi zevki için harcadı.

BEBEKKEN BİLE EŞSİZ BİR HOŞLUĞU VARDI
Sonunda hamile olan Teri ile Frances Alexander evlendi, kız bebek de dünyaya geldi. Ama evlilik çok kısa sürdü.

Daha doğduğunda bile hoşluğuyla dikkat çeken Brooke, aylıkken anne ve babası yollarını ayırdı. Annesi bir daha hiç evlenmedi ve hayatını, kızının mesleği uğruna harcadı.

Babası ise daha sonra tekrar evlendi ve diğer çocukları oldu. Sonradan hakikaten annesinin hayal ettiği gibi sinemada meslek basamaklarını koşarak tırmanan güzel oyuncu ise babasına hiç küsmedi. Ölünceye kadar onunla ortasını iyi tuttu.

‘NE KADAR GÜZEL OLDUĞUMU SÖYLEDİLER… BENİM YÜREĞİM YANDI’
Brooke Shields, şimdi 1 yaşındayken bir reklam sinemasında oynayarak mesleğine başladı. Daha bebekken eşine az rastlanır bir hoşluğa sahipti.

Zaten mesleği de bunun üzerinde şekillendi. Onu spot ışıklarının altına yönlendiren de geçmişte kendisi de oyuncu olmak isteyin bunu başaramayan hayalini kızında gerçekleştiren annesi Teri oldu.

Shields, gençlik yıllarında daima hoşluğunu ön plana çıkaran sinemalarda oynadı. O zamanlar tahminen farkında değildi ama yıllar ilerledikçe o yılları daha farklı değerlendirmeye başladı.

Kariyerinde yükselirken kendisine yönelen bakış açısını da eleştirmeye başladı. Zira bir röportajda söylediğine nazaran sadece güzel bir kadın olarak nitelendirmek onu aslında içten içe üzdü.

Bunu da şöyle özetledi Shields ” Hayatım boyunca bana ne kadar güzel bir yüzüm olduğu, bir seks sembolü olduğum söylendi. Bu da benim yüreğimi yaktı.”

MAVİ GÖZLER, DALGALI VE UZUN SAÇLAR HOŞLUĞUN SİMGESİ OLDU
Brooke Shields, kendisi çok mutlu olmasa da 1980’ler ve 90’lar uzunluğu kadın hoşluğunun simgesi olarak anıldı.

Henüz 12 yaşındayken Louis Malle’in yönettiği Pretty Baby, isimli sinemada bir hayat bayanının kızını canlandırdı. Küçük yaşına karşın sergilediği oyunculuk performansı ve onun da ötesinde duru hoşluğuyla bir anda yıldız oldu.

O artık tanınan kültürün vazgeçilmez simgelerinden biriydi. Ama aynı vakitte bir tıp obje haline de dönüştü.

Hayatı boyunca menajerliğini de üstlenen annesinin, daha küçücük bir çocukken kendisinin bir obje haline dönüştürülmesine ses çıkarmadığı savlarını da daima çürüttü. Annesini savundu Shields. 

ANNESİ, KENDİ HAYALLERİNİ KIZIYLA GERÇEKLEŞTİRDİ
Dünyaya gelmesinden beş ay sonra da ailesi boşandı. Brooke annesiyle yaşamaya başladı. Annesi Teri Schmon, oyuncu olmaya hevesliydi.

Ama belli ki kendisinin gerçekleştiremediği bu hevesini kızı üzerinden gerçeğe dönüştürmek istedi. Daha küçücükken bir reklam sinemasında oynadı. Sonra da kendisine ün kazandıran o film geldi: Pretty Baby.

O sırada şimdi 12 yaşındaydı. İleri sürülenlere nazaran üretimciler bu rol için o sırada 14 yaşında olan Jodie Foster’ı istedi ama direktör Louis Malle’in tercihi Brooke Shields’den yanaydı. Sonunda da onun istediği oldu.

O kadar küçük bir çocukken 29 yaşındaki rol arkadaşı Keith Carradine ile öpüşme sahnesinde bile rol aldı Shields.

Söz konusu film, çok ağır biçimde eleştirildi. Shields sinemada Susan Sarandon’ın canlandırdığı bir hayat bayanının New Orleans’ın ‘kırmızı fener sokağında’ onunla birlikte yaşayan kızını oynuyordu.

Film, çok ağır tenkitler aldı. Lakin Shields bunlara karşı durdu. Pretty Baby’nin, içinde yer aldığı en yaratıcı ve sanatsal çalışmalardan biri olduğunu söyledi. Ama şunu da ekledi: “Bugün olsa bu yaşta bir oyuncuyla bu film çekilmezdi.”

Pretty Baby sinemasında Susan Sarandon’ın oynadığı karakterin kızını canlandıran Brooke Shields, duru hoşluğuyla bir anda yıldızlaştı.

Mavi Göl sinemasında Willie Aames ile başrolü paylaştığında da şimdi ilk gençlik yıllarındaydı.

Endless Love, yeniden Shields’ın hoşluğunun ön plana çıkarıldığı üretimlerden biri oldu.

HEP HOŞLUĞU ÖN PLANA ÇIKARILDI
Bu sinemadan iki yıl sonra yeniden onun hoşluğunun ve cinselliğin ön plana çıktığı The Blue Lagoon isimli film geldi.

Bir gemi kazasından kurtulan ve ıssız adaya düşen iki gencin hikayesiydi bu film. Rol arkadaş Christopher Atkins’ti.

İkisi de film boyunca neredeyse yarı giyinik dolaşıyorlardı. Her ne kadar o sinemanın sevişme sahnelerinde Shields yerine dublör oynasa da sinemanın imalcileri hatta annesi Atkins ile Shields’ın birbirlerine hakikaten aşık olması için onları yönlendirdi. Ama o denli bir gelişme olmadı.

ANNESİNE ÇOK TENKİT GELDİ
Bu sinemadan sonra artık Brooke Shields’ı bir cinsellik sembolü olarak tepeye yerleştiren Endless Love (Sonsuz Aşk) geldi.

Bu sinemanın direktör koltuğunda da Franco Zeffirelli oturuyordu. Shields, o sineması çekerken de şimdi kimseye aşık olmamış ve onunla birliktelik yaşamamıştı.

Bu yüzden de anlattığına nazaran sinemanın yakınlaşma sahnesinde bir türlü Zeffirelli’nin istediği yüz tabirini veremedi. Direktör de onun ayak parmağını bükerek istediği yüz tabirini almaya çalıştı.

Bütün bunlar olurken yanında daima annesi Teri vardı. Zati o sırada kötü alışkanlıklarıyla gündemde olan anne Teri, kızının bu türlü nesneleştirilmesine ses çıkarmadığı için eleştirildi.

Ama Brooke Shields, onu da daima savundu. Teri’nin 2012’de vefatından sonra “Aslında biz birbirimize çok yakındık” diye anlattı o dönemi.

Arkasında annesinin dayanağıyla bu üç film ve akabinde tekrar cinselliği çok öne çıkardığı için eleştirilen ve yeniden Shields’in “aslında o denli değildi” diye savunduğu bir blue jean reklamı sayesinde Brooke Shields’in şöhreti büyüdükçe büyüdü.

İTİRAFI ONU ‘ARZU NESNESİNE’ DÖNÜŞTÜRDÜ
Koyu renk dalgalı saçları, mavi gözleri ve kalın kaşlarıyla bütün dünya onu “Brooke” olarak tanıyordu. Hakkında “o kadar güzel ki onu gören güçlü adamlar bile ellerindeki puronun külünü silkelemeyi unutuyor” diye benzetmeler yapıldı.

Bu ortada o devrin gece hayatının en çılgın merkezlerinden biri olan Studio 54’ün de maskotu oldu Brooke Shields.

İşte o devirde onun 22 yaşına kadar hiçbir erkekle birlikte olmaması ve bunu da açıkça ilan etmesi Shields’i öteki bir noktaya taşıdı.

Eskisinden çok daha ağır bir şekilde bir arzu objesine dönüştü. Ama aynı vakitte tuhaf bir şekilde ona bir çeşit muhafaza kalkanı da oldu. Her ne kadar cinselliğini öne çıkaran sinemalarda oynasa da hoşluğu göz kamaştırsa da Brooke Shields bir yandan da bu çeşit özellikleriyle gündeme geliyordu.

GECE EN GEÇ 22:00’DE EVDE OLMASI GEREKİYORDU
Yani rol aldığı Pretty Baby, Sonsuz Aşk ve Mavi Göl sinemalarında seyircinin gördükleriyle onun gerçek hayatı arasında dağlar kadar fark vardı.

Ama bir yandan da bu durum Shields için derin bir kimlik krizinin sebebiydi. Bir yanda hem iflah olmaz bir alkolik olan hem de güzel kızını şöhretin kollarına iten annesi vardı.

Diğer yandan da onun kameralar karşısında yarattığı o farklı hayat. Kızını daha 11 aylıkken bir reklam sinemasında oynatan Teri, Brooke’un erkenden ortaya çıkan bu yeteneğinin meyvelerini topluyor ve karını emlak yatırımlarına aktarıyordu. Kızını film setlerinde asla yalnız bırakmıyordu ve özel hayatını da kendisi şekillendirmeye çalışıyordu.

Brooke Shields ise annesine yönelik tenkitlerin karşısında bir kale gibi dikildi her zaman. Onun şimdi 12 yaşındaki kızının film tanıtımı için bir küvette yarı çıplak yatmasına izin veren dehşetli bir anne olduğu algısını yıkmaya çalıştı daima.

Annesiyle aslında çok yakın olduklarını söyledi her fırsatta. O devirde anlatılanlara nazaran Shields, her ne kadar klasik bir Hollywood kızı gibi görünse de akşamları en geç sat 22:00’de evinde olması gerekiyordu.

BİRLİKTELİK YAŞADIĞI İLK ERKEĞE AŞIK OLMUŞTU
Öte yandan kimi ünlülerle yakın arkadaşlığı da vardı. Mesela 17 yaşındayken kendisinden çok büyük olan John Travolta onu okuduğu liseden alabiliyordu.

Dönemin en ünlü müzikçilerinden George Michael ile sıkı bir arkadaşlık kurmuştu. Anlattığına nazaran Shields, gerçek aşkı üniversitede okurken tatmıştı.

Princeton’da Fransız lisanı ve edebiyatı eğitimi alırken aynı okulun öğrencisi olan Dean Cain’e aşık oldu. O sırada 22 yaşındaydı ve Cain, birliktelik yaşadığı ilk erkek oldu.

‘TERK ETMEK Mİ? BEN ONUNLA EVLENİYORUM ANNE!
Sonra Brooke Shields, periyodun en ünlü tenis yıldızlarından Andre Agassi’ye aşık oldu O sırada neredeyse 30 yaşındaydı.

Hatta onunla evlenmek uğruna tahminen de hayatında ilk kez annesine karşı geldi. Onu bırakmasını söyleyen annesine “Bırakmak mı? Ben onunla evleniyorum” dedi ve dediğini de yaptı.

Çift 1997 yılında evlendi. Ama evlilik uzun sürmedi. iki yılda bitti. Zira Agassi’nin kıskançlığı insanı canından bezdirecek cinstendi.

MICHAEL JACKSON İLE ALAKASI DAİMA SORU İŞARETİ YARATTI
Bir dönem Shields ile Michael Jackson’ın yakınlığı çok konuşuldu Shiedls aslında 13 yaşındayken onunla arkadaş olmuştu. Hatta Elizabeth Taylor’ın düğünlerinden birine ikili birlikte katıldı.

Öte yandan Jackson’ın ona hayranlığı da bilinen bir durumdu. O denli ki Michael Jackson’ın Shields’e tekraren evlenmeyi ve birlikte çocuk evlat edinmeyi önerdiği söylendi. Lakin Shiedls asla arkadaştan daha öte oymadıklarını ısrarla tekrarladı.

EŞİYLE BİR STÜDYODA TANIŞTI
Brooke Shields’ın şimdiki hayatına gelirsek… Bir stüdyoda tanıştığı Chris Henchy ile 2001 yılında evlendi ve iki kız çocuğu annesi oldu. Bir ara doğum sonrası depresyonuyla gündeme gelen Shields, artık eskisinden daha sakin ve daha durmuş oturmuş bir yaşam sürüyor.