DOLAR

34,2637$% 0

EURO

36,9755% -0.08

GRAM ALTIN

3.029,64%0,07

ÇEYREK ALTIN

5.109,00%-0,27

TAM ALTIN

20.373,00%-0,32

ONS

2.751,64%0,11

BİST100

8.759,93%-0,89

İkindi Vakti a 15:51
Bursa AZ BULUTLU
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 34,2637

EURO 36,9755

ALTIN 3.029,64

BİST 100 8.759,93

İkindi 15:51

İYİ PARTİ’den Bahçeli’ye ‘Urgan’lı Cevap: Al Şu İpi Başının Ucuna As

ad826x90

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu partisinin grup toplantısında konuşuyor. Dervişoğlu, Bahçeli’nin Öcalan çıkışının ardından “Yarını bekleyin. Herkesin maskesini indireceğiz” demişti.

İYİ Parti’nin TBMM Grup salonunda sıralara PKK ile çatışmada hayatını kaybeden askerlerin fotoğrafları yerleştirildi. Ayrıca yerleştirilen salona iki dev ekran yerleştirildi. Dervişoğlu’nun konuşmasının ardından assubay Hüseyin Özluk’un kürsüye gelerek Bahçeli’nin davetine cevap vermesi bekleniyor.

Dervişoğlu’nun açıklamalarından başlıklar şöyle:

“Bugün, vatandaşımızın yakıcı sorunlarını konuşmak ve tahliller önermek için çıkmamız gerekiyordu. Ama görülüyor ve anlaşılıyor ki bugün buna fırsat bulamayacağız. Ne yazık ki; uzun zaman önce öngörerek uyardığım, daha geçtiğimiz hafta buradan ihtar ettiğim “en kötü senaryo” uygulamaya geçmiş; AK Parti- MHP-CHP-DEM partilerinin lider ve yönetici takımları eliyle gayrı-milli mutabakat cephesi ilan edilmiştir.

Normalleşme davetleriyle başlayan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu niteliklerini ahlaksızca sorgulama cüretiyle devam eden süreç dün itibariyle yanına İmralı ve Kandil katillerini de alarak, Büyük Türk milletinin varlığına açıkça savaş ilan etmiştir.

Ben diğerleri gibi ne anlama geldiği belli olmayan televizyon programlarında ve gazete köşelerinde sanki ne demek istedi, ne yapmayı amaçlıyor çeşidinden tartışmaya açık cümleler kurmayacağım. Hayli net, açık ve kısa konuşacağım. Cumhuriyetimizin 101. yılına bir haftamız var.

Bizimse kaybedecek bir dakikamız bile yok. Çünkü ihanet çemberi artık alabildiğine genişlemiş ve hayat alanımızı öylesine daraltmıştır ki son bir organize darbe ile tamamen nefessiz bırakılabileceğimiz bir sürecin içerisine girmiş bulunuyoruz. Bizler tarihe karşı sorumluluğu olan insanlarız. Kişisel ikbal telaşları ve siyasi hesaplar üzerinden konuşamayız. Üç beş oy veya anayasa değişikliği için gerekli nisabı tamamlamak, Tayyip Erdoğan’ı bir defa daha cumhurbaşkanlığına aday yapmak uğruna inandığımız bedellerden vazgeçip ihanete el uzatmak düşüklüğüne katlanamayız.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yöneten iktidar, tüm makam ve sorumlularıyla birlikte halkın can, mal, ırz ve namus güvenliğini korumak misyonunu çoktan bırakmıştır. “Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin ayrılamaz bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve kuralsız egemenliğini Türkiye Cumhuriyeti’nin şan ve onurunu korumak, yüceltmek” diyerek, namusu ve onuru üzerine yemin ederek görev ifa etmek zorunda olan saraydaki zat, bebek katillerinin prestijini, bebeklerin hayatına ve annelerin gözyaşlarına, hasta ve muhtaç vatandaşların acılarını, ailesinin parasına ve gücüne Türk milletinin onur ve haysiyetini ise milyonlarca ipsiz sapsız vatansıza tercih ettiğini, dahası bu şuurlu planı sonuna kadar sürdüreceğini tüm söz ve hareketleriyle göstermektedir.

Adına iktidar demenin bile artık gereksiz olduğu bu “yapı”, tamamen meşruiyetini yitirmiş haldedir. Evet, bu iktidar, gayrımeşrudur!
İktidardakiler, gayrımeşrudur! Türkiye Cumhuriyeti Devleti Anayasasından ve kanunlarından aldıkları yetkiyle misyonunu yerine getiren tüm kamu görevlilerine sesleniyorum: “Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden zat ve onun keyfiyetiyle atadığı amirleriniz ve üstleriniz, siyasi ortak ve işbirlikçileri ile birlikte, devletimizin kurucu bedel ve unsurlarına ve Türk milletine karşı olan sorumluluklarını yerine getirmemektedirler. Kanunsuz emir unsuru mucibince bugünden itibaren bu plan doğrultusunda verdikleri emir ve talimatlar da gayrımeşrudur.

Öyle ki; her türlü manevi ve vicdani değeri paraya tahvil edebilecek kadar alçalmış bu saltanatın, şahsi güç ve ikbalini sürdürebilmek ve 1918’deki işgalcilerin yarım kalan hesaplarını kapatmak için daha haince ve daha kökünden bir yıkım gerçekleştirmek adına ulaştığı boyutu ülke 10 milyon kaçakla boğuşurken bile Alman başbakanı ile yapılan sığınmacı pazarlığının canlı yayında çekinmeden söylenebilmesi şeklinde cüretkarca ve alçakça kendisini açıkça göstermektedir.

Bu sebeple, geldiğimiz noktada kaybettiğimiz şey sırf demokrasi değildir! Kaybediyor olduğumuz şeyse ne sadece Cumhuriyet ne onun kurum, kural ve kanunları ne de bu Cumhuriyeti yeniden adaletle yükseltmek umudumuzdur. Tarihe malolmuş ve tarihin her döneminde varolmuş çok büyük bir milletin tarihte ilk kez devletini kaybetmesi tehdidi ve tehlikesidir

Kısaca, yüz yüze olduğumuz şey, 106 yıl önce yaşadığımız işgal günlerinden farklı olarak düşmanın sancağıyla, ordusuyla gelip, mermisini ve süngüsünü kalbimize nişanlaması değildir.

Tarihte yaşadığımız ihanetlerin en büyüğü, en alçakçası ve en güçlüsüdür. Bu noktada, 15 Temmuz’dan öğrendikleri ihanet usulleri ile 1918’in işgal günlerinden aldığı kesin olan feyz birleşmektedir.

İşte Türk milletinin ve her bir Türk Beşerinin mücadele kararı ve cehdi bu sebeple hayatidir, ertelenemezdir, vazgeçilemezdir. Artık kendisini gizlemek ya da perdelemek gereği duymayan bu yıkım planı, vatanı aralarında paylaşamadıkları için, vatanın üzerinde tepinmeyi tercih ettikleri darbe gecesinin mazereti ile ortaya çıkan ve basit bir ittifakla kurulan başkanlık sistemi bağlarından ötededir.

Görüyoruz, okuyoruz ve anlıyoruz ki bayrağında 3 hilal taşıyan, ömrünü Türk milletinin varlığına, Cumhuriyet’in ayrılamaz bütünlüğüne vakfetmiş merhum Alparslan Türkeş’in partisini sarayın vesayetine bağlamış işbirlikçiler de büyük bir gafletin içerisinde, korkunç bir ihanetin sesi olmuşlardır. Ve bundan daha vahim şekilde akıllarını ve izanlarını öylesine yitirmişlerdir ki, elli bin insanımızın katilini, on binlerce Türk ve Kürt anasının dinmeyen gözyaşlarının asli failini, Türk Devletini bölme planlarının baş taşeronunu, yani, İmralı canisi bölücübaşını, Gazi Meclise davet edecek kadar delirmişlerdir. Mecnunluk, dün izlediğimiz kalkışmayı anlatabilecek en hafif tabirdir. Çünkü ağızlarından eksik etmedikleri Türk Milliyetçiliğini Türklüğe ihanet ile bu kadar yakınlaştırabilmenin, bunu göze alabilmenin,

Ayrıntılar geliyor…

(HABER MERKEZİ)

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Bahçeli, Öcalan İçin “Umut Hakkı” Önermişti: Kanun Teklifi 23 Gündür Adalet Komisyonu’nda

HIZLI YORUM YAP