32,8956$% 0.26
35,8458€% 0.67
2.521,09%0,81
4.091,00%0,36
16.397,00%0,41
2.381,04%0,43
10.913,79%1,59
TBMM Adalet Komitesi’nde, kadınların evlenince kocasının soyadını alacağına ilişkin düzenlemeyi de içeren ‘9’ncu Yargı Paketi’ üzerindeki görüşmeler başladı. Teklifin imza sahibi AK Parti Denizli Milletvekili Cahit Özkan, Kullanılacak soyadı nedeniyle aile bütünlüğünün zarar görmemesi ve çocukların olumsuz etkilenmemesi amacıyla kadınların evlenince eşlerinin soyadını alacağı ve isterlerse evvelki soyadlarını da kullanabilecekleri düzenlememizde yer almaktadır dedi.
TBMM Adalet Komitesi, kamuoyunda ‘9’ncu Yargı Paketi’ olarak bilinen, ‘Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifini’ görüşmek üzere AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel başkanlığında toplandı. Teklifin ilk imza sahibi AK Parti Denizli Milletvekili Cahit Özkan, 9’ncu Yargı Paketi’nin ülkü hukuk arayışının bir devamı olduğunu belirterek, Temel hak ve özgürlüklerin daha faal korunması, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığın geliştirilmesi, hukuki güvenliğin güçlendirilmesi, adalete erişimin kolaylaştırılması, makul sürede yargılanma hakkının gözetilmesi, yargıya inancın arttırılması ve insan odaklı hizmet anlayışının geliştirilmesi günümüzün ana unsur ve değerleri olarak yargı topluluğunda ve uluslararası ortanda genel kabul görmektedir. Ülkemizde 2002 yılından günümüze kadar aralıksız bir şekilde süregelen ıslahat iradesi, bu prensip ve pahaların geliştirilmesinin somut bir tezahürüdür dedi.
‘AYM’NİN İPTAL KARARLARI DOĞRULTUSUNDA DÜZENLEMELER YAPILDI’
Özkan, teklif ile Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) iptal kararları doğrultusunda önemli düzenlemeler yaptıklarını söyleyerek, Alışılmış iptale konu düzenlemeler cumhuriyetimizin erken periyotlarından itibaren yürürlüğe girmiş, yaklaşık 100 yıl yürürlükte kalmış bazı kanun unsurlarını, yine son 22 yılda hayata geçirdiğimiz anayasal ıslahatlarla, AYM’nin değerlendirmesinden geçmiş ve iptal ile karşılaşmışız. Yani 100 yıl aynı düzenlemelerle gelen hukuk sistemimiz, 2023 yılında verilen iptal kararlarıyla cumhuriyet döneminde yer alan bazı kanunların anayasal kontrolü çerçevesinde de bu paket hazırlanmıştır. Günümüzde demokratik rejimlerin tamamlayıcı ögelerinden biri olan ‘Anayasaların Üstünlüğü’ prensibi, kanunların anayasa uygunluğunun kontrolünü gerekli kılmaktadır. Bu denetim dünyada pek çok ülkenin yargısal organları tarafından gerçekleştirilmektedir. Anayasa yargısının gerektiği konusunda fikir birliği bulunmakla bir arada Anayasa Mahkemeleri özellikle siyasal organların tercih ve takdir alanlarına müdahale ettiğinde, kararlar verdikçe meşruiyetleri de sadece ülkemiz açısından değil, bütün dünya ülkeleri açısından tartışılmakta, yargısal aktivizm tartışmaları alanında sorgulanmaktadır dedi.
‘AİLE BÜTÜNLÜĞÜNÜN ZARAR GÖRMEMESİ AMAÇLANIYOR’
Özkan, güçlü bir toplum olmanın yolunun sadece maddi imkanlardan değil her şeyden önce güçlü bir aile yapısına sahip olmaktan geçtiğine işaret ederek, Aile kurumuna bakarken anne, baba ve çocuklardan oluşan bir yapıdan çok çok daha geniş multidisipliner bir perspektiften soruna yaklaşmamız gerekmedir. Sıkıntıyı kolaylaştırmak ve sıradanlaştırmak yerine aile kurumunun toplum hayatımızdaki yerini doğru ve isabetli bir şekilde tayin etmemiz lazım. Milletimizin alamet-i farikası olan güçlü aile üretiminizi zayıflatacak her türlü teşebbüs karşısında teyakkuz halinde olmalıyız. Her şeyden önce soy bağının sıhhatinin ve aile birliğinin sağlanması amacıyla, evlenen kadının soyadına ilişkin düzenleme yapılmaktadır. Kullanılacak soyadı nedeniyle aile bütünlüğünün zarar görmemesi ve çocukların olumsuz etkilenmemesi amacıyla kadınların evlenince eşlerinin soyadını alacağı ve isterlerse evvelki soyadlarını da kullanabilecekleri düzenlememizde yer almaktadır. Baba ile çocuk arasındaki soy bağının reddi için dava açma imkanı verilmektedir. Ailenin, huzur ve refahının kurulması amacıyla baba olduğunu iddia eden 3’üncü kişilerin soy bağının reddi davasını açabilmesi belli kurallarla öngörülüyor. Evlat edinenlerin, evlatlığın ana ve baba adı olarak yazılabilmesine imkan tanınmaktadır diye konuştu.
HAKARET HATASINDA AZAMİ ŞİKAYET SÜRESİ 2 YIL
Kanun teklifiyle hakaret suçu ile ilgili düzenlemelerin yapıldığı belirten Özkan, Şikayete tabi hakaret suçu bakımından azami şikayet süresi öngörüyoruz. Düzenleme ile soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan hakaret suçu bakımından, şikayet müddetinin her ne suretle olursa olsun fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren 2 yılı geçemeyeceği öngörülmektedir. Böylelikle özellikle yeni gelişen teknolojiler, dijital mecralar, sosyal medya uygulamaları üzerinden uzun yıllar önce yapılan bazı paylaşımlar nedeniyle vatandaşlarımızın üzerinde sonradan baskı ve tehdit oluşturulmasının da önüne geçilmek istenmektedir. Sosyal medya üzerinden gerçekleştirilen hakaret kabahatini uzlaştırma kapsamından çıkartarak ön ödeme kapsamına alıyoruz. Sesli, yazılı ve imajlı bir mesajla işlenen hakaret cürmünü, ön ödeme kapsamına almak suretiyle bu hatayla daha faal mücadele edilmesi amaçlanmaktadır. Bazı kişilerin özellikle toplumun hassasiyet duyduğu alanlara yönelik kasıtlı paylaşımlar yapmak suretiyle sosyal medyanın gücünü berbata kullanmak ve bu suretle gelir elde etmek anlayışına sahip olduğunu biliyoruz. Biz de uygulamadan gelen talep ve teklifler ile günümüzün çağdaş ceza adalet sistemlerinin, genel yönelimlerini dikkate alarak özellikle sosyal medya üzerinde çarçabuk gerçekleştirilebilen hakaret cürmünü, ön ödeme kapsamına almak suretiyle bir taraftan yargının iş yükünü azaltmak, diğer taraftan da hatayla aktif çabayı hedeflemekteyiz. Bu düzenleme asla kişiye hakaret edebilme özgürlüğü tanımamaktadır. Gerçekten bu şekilde işlenen hakaret hatasının 5 yılda yeniden işlenmesi durumunda fail hakkında aynı suçtan ötürü ön ödeme kararları uygulanmayacak ve bu suç bakımından kişi hakkında doğrudan kamu davası açılacaktır. Ayrıca mağdurların hukuk mahkemelerinde tazminat davası açmak ve tazminat elde etme imkanları bulunmaktadır ifadelerini kullandı.
Cahit Özkan’ın kanun teklifi ile ilgili açıklamalarının ardından muhalefet milletvekilleri, kanun teklifinin hazırlanışı ve içeriği bakımından Anayasa Mahkemesi madde ve kararlarına ters olduğunu dile getirerek kanun teklifinin geri çekilmesini talep etti. Kurulda teklif üzerindeki görüşmeler sürüyor.
Biden’ın Adaylığına İtirazlar Artıyor
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.