37,9118$% 0.16
41,2912€% 0.67
3.689,22%0,28
6.045,00%-0,60
24.106,00%-0,60
3.031,83%0,27
9.204,39%1,77
DOLAR 37,9118
EURO 41,2912
ALTIN 3.689,22
BİST 100 9.204,39
İmsak 02:00
Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr – Otomobil sektörü insan hayatını kolaylaştırmak ve daha güvenli bir sürüş için en ülkü taşıtı ortaya koymak adına her geçen gün daha farklı bir yenilikle karşımıza çıkıyor. Bu yeniliklerin en popüler olanı ise otomobil sektöründe yeni bir çağ başlatan elektrikli araçlar. Etrafa hassas ve insan hayatını kolaylaştıran elektrikli araçlarla ilgili yeni bir konu uzun süredir gündemden düşmüyor. Elektrikli araçların kullanımı her geçen gün daha da yaygınlaşırken sanki bu araçların kalp pili ve defibrilatör gibi kardiyak aygıtlara sahip bireyler üzerinde nasıl bir etki yaratıyor? Elektrikli araçlar yaydığı elektromanyetik dalgalar sebebiyle kardiyak cihazlı kişiler için tehlikeli olabilir mi? Bu araçların, kalp pili ya da defibrilatör takılı şahıslarda olumsuz etkiler yaratabileceği niyeti hâkim olsa da bu konuyla ilgili bazı araştırmalar yapıldı. Uzman isim sonuçları tek tek değerlendirdi.
ELEKTRİKLİ OTOMOBİL KULLANABİLİRLER Mİ?
Kalp pilleri ve defibrilatörler kalp ritmi bozuklukları veya kalp yetmezliği olan hastaları tedavi etmek için kullanılan aygıtlardır. Araştırmacılar, kalp pili ile ortalama yaşam müddetinin 8,5 yıl olduğunu göz önünde bulundurarak dünya çapında kalp pili takan kişi sayısının 8 milyon ile 12 milyon civarında olmasının muhtemel olduğunu belirtiyor.
Elektrikli araç kullanımının hızla yaygınlaştığı günlerde bu araçların kalp pili ve defibrilatör gibi kardiyak aygıtlara sahip bireyler üzerinde nasıl bir etki yarattığı son vakitlerin en popüler hususlarından biriydi. Araçların kardiyak cihazlı kişiler için tehlike arz edip etmediği epeyce önemli. Yüksek elektromanyetik dalgalar yayan bu aygıtlar kalp pili ve defibrilatör kullanan kişiler için tehlikeli görülüyordu. Araştırmacılar bu mevzuyu netleştirmek için düğmeye bastı ve Barselona’daki Avrupa Kalp Ritmi Derneği (EHRA) tarafından araştırma başlatıldı ve 130 kişi üzerinde bir çalışma yaptı.
130 HASTA ÜZERİNDE İNCELEME YAPILDI
Elektrikli araçların şarj mühletini kısaltmak için 350 kW’a kadar güç sağlayan yüksek güçlü şarj aygıtları geliştirildi. Yeni şarj aygıtları daha yüksek güç iletimi sağlayan DC (doğru akım) kullanırken, eski veya ev tipi şarj aygıtları AC (alternatif akım) kullanır. Daha yüksek bir şarj akımıyla daha güçlü bir manyetik alan ve daha yüksek bir elektromanyetik teşebbüs riski olabilir ve bu da bir kalp pilinin ritmi durdurmasına veya bir defibrilatörün uygunsuz bir şekilde ağrılı şok tedavisi vermesine neden olabilir.
Kalp pili veya defibrilatör takan 130 hastanın ortalama yaşı 59’du ve yüzde 21’i bayandı. Çalışma sırasında yüksek güçte şarj edebilen, halka açık dört adet tamamen elektrikli araç kullanıldı. Ancak araştırmacılar, bu araçların 350 kW’lık azamî şarjı alamadıklarını belirttiler. Gelecekteki elektrikli araçların en yüksek şarjı alma mümkünlüğü yüksek olduğundan, araştırmacılar ayrıca yüksek güçteki şarj aygıtlarından 350 kW çekebilen bir test aracı kullandılar.
Katılımcıların kardiyak aygıtları elektromanyetik teşebbüsün tespitini optimize edecek şekilde programlandı. Daha sonra, elektromanyetik teşebbüs mümkünlüğünü en üst seviyeye çıkarmak için şarj kablosunu doğrudan kardiyak aygıtlarının üzerine yerleştirerek her arabayı fişe takmaları ve şarj etmeleri istendi. Hastalar, kalp pili tedavisinin sağlanamaması veya olağandışı derecede hızlı kalp ritimlerinin uygunsuz şekilde algılanması gibi kardiyak aygıtlarında herhangi bir arıza olup olmadığı açısından izlendi. Ayrıca otomobiller şarj edildikten sonra kardiyak aygıtlar programlamalarında herhangi bir değişiklik veya hasar olup olmadığı kontrol edildi.
HERHANGİ BİR OLUMSUZLUK GÖZLEMLENMEDİ
Araştırmacılar elektromanyetik teşebbüsten kaynaklanan herhangi bir olumsuz olay gözlemlemedi ve bu şekilde toplam 561 şarj gerçekleştirildi. Özellikle kalp pillerinde kalp ritminin engellenmesi veya defibrilatörlü hastalarda ağrılı şok tedavisine yol açabilecek hızlı aritmilerin uygunsuz tespitin olmadığını bildirdi. Bu çalışma, elektromanyetik teşebbüs mümkünlüğünü en üst seviyeye çıkarmak için en kötü durum senaryosu olarak tasarlanmıştı ve buna rağmen yüksek güçlü şarj aygıtlarının kullanımı sırasında klinik olarak ilgili bir elektromanyetik teşebbüs veya aygıt arızası bulanamamıştı. Bu da kardiyak aygıt kullanan hastalar için elektrikli araç kullanımına ilişkin hiçbir kısıtlama getirilmemesi gerektiğini gösteriyordu.
Çalışmada elektrikli araçlar için ev tipi şarj aygıtlarından çok yüksek güçlü şarj teknolojisine odaklanılmıştı. Ancak uzmanlar ev tipi şarj aygıtlarıyla da ilgili bir açıklamada bulundu. Alman Kalp Merkezi’nden Dr. Carsten Lennerz “Ev tipi şarj aygıtları daha küçük bir akım kullanır ve farklı bir manyetik alan üretir. Arabası evde şarj etmek, şarj kablosunun yanında uzun süre kalmamak gibi mantıklı tedbirlerle muhtemelen güvenli olacaktır” dedi.
‘RİSK SON DERECE DÜŞÜK OLDUĞU İÇİN GÜVENDELER’
Konuyu derinlemesine incelemek adına biz de Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Emrah Ermiş’e danıştık. Elektrikli araçlar kalp pili veya defibrilatörü olan kişiler için güvenli mi? Doç. Dr. Ermiş“Son zamanlarda elektrikli araçlar için 350 kW’a kadar güçlü ve böylece daha kısa sürede sarj imkanı sağlayan istasyonlar geliştirildi. Bu durum daha yüksek bir şarj akımı ve daha güçlü bir manyetik alan oluşmasına neden oldu. Kalp pili ya da defibrilatörü (ICD) olan kişilerin bu araçları kullanırken, seyahat durumlarında ya da araç şarj edilirken yanlarında durduklarında olası bir zararlı bir durumun varlığıYLA ilgili hem şarj ünite ve araçlar tarafında hem de medikal tarafında herhangi bir resmi bir teklif bulunmuyor. Bu durum da gün geçtikçe hem ülkemizde hem de dünyada kullanımı hızla artmakta olan elektrikli araç kullanan bu şahıslarda derde neden oluyor” ifadelerini kullandı.
Yakın zamanda Avrupa Kalp Ritmi Derneği tarafından 130 kişi üzerinde yapılan çalışmayı bir kez daha hatırlatan Doç. Dr. Ermiş, “Elektrikli araçların kullanımına ilişkin kalp pilleri bulunan hastalar açısından herhangi bir kısıtlama olmayıp ister yüksek güçlü şarj aygıtlarıyla şarj ederlerken ister otomobillerinin içinde otururken kalp pilleri ya da defibrilatörlerinde sorun olma riski son derece düşük olduğu için güvende oldukları belirlendi” açıklamasında bulundu.
MR VE X-RAY DIŞINDA KAYGIYA GEREK YOK
Değişen dünyamızda teknolojinin de ilerlemesiyle manyetik alana ve elektrik yüklü alanlarda bulunma olasılığımız da günden güne artıyor. Elektrikli araç kullanımı konusundaki kafa karışıklığı bir nebze de olsun ortadan kalkmış durumda. Ancak sadece elektrikli otomobil değil manyetik alana maruz kaldığımız her yerde her alanda kalp pili ve defibrilatörü olan kişiler için yaşamın zorlaşacağı yorumu yapılabilir mi?
Doç. Dr. Ermiş, “Pil hastalarının özellikle manyetik alanın şiddetli bulunduğu MR görüntülemelerinden önce kalp pillerinin MR moduna alınması gerektiğini bilmeleri gerekir. Onun dışında endişe edecekleri bir durum yoktur. Alışılmış X-ray aygıtlarından geçerken aygıt uyarı verebilir, bunun için de pil kartlarını göstermeleri yeterli“ diyerek açıklamasını sonlandırdı.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Ankara’da Üniversite Öğrencilerinden İstekli Çevre Temizliği
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.