38,2603$% 0.11
43,6942€% -0.89
4.159,26%-1,18
6.878,00%-0,43
27.425,00%-0,44
3.381,17%-1,30
9.312,13%-0,10
DOLAR 38,2603
EURO 43,6942
ALTIN 4.159,26
BİST 100 9.312,13
İmsak 02:00
Kızları Alya’ya tatil armağanı olarak İzmir’den Bolu Grand Kartal Otel’e giden Altın ailesinden geriye kalan baba Hilmi Altın o gece yaşananları sosyal medya hesabından anlattı.
Yaşadıkları korku dolu anları anlatan Altın, “Allah bana bir can verdi eşimin ve kızımın can borcunu bana yükledi. Ben de de bu can hayli sorumluların hak ettiği cezayı alması için var gücümle savaşacağım” dedi.
Tatil için gittikleri Kartalkaya yangınında eşini ve kızını kaybeden baba Hilmi Altın, sosyal medya hesabından yaşadıklarına ilişkin olarak bir paylaşımda bulundu. Altın, “Olay günü eşim Kübra’nın ‘Hilmi kalk yangın var, bize yetiş!’ sözü ile gözümü açtığımda karşımda eşimi ve kızımı koşarak odadan çıkarken gördüm. Ben giyinip odadan çıktığımda ise (tahmini 30-50 saniye farkla) çok yoğun zehir gibi bir dumanla karşılaştım ve nefes almak imkansızdı.
Merdivenleri birkaç kez denesem de bulamadım. Eşimin ve çocuğumun erken davranmasının kurtulmalarına yardım ettiğini düşünerek 8. katta çaresizce ileri geri giderken arkadaşlarımıza koridorda rastladım. Onlarla birlikte diğer arkadaşlarımız Yalçın ailesinin odasına sığındık.
Çarşaflarla inme planı yapılırken, ben bir kez daha eşimin ve kızımın peşinden gitmek istedim. Yüzüme ıslak havlu sararak tekrar arkadaşlarımın odasını terk ettim. Ancak Duman çok daha berbattı ve artık sıfır görüş vardı. Yine de tekrar merdivenleri arasam da başaramadım.
“Bir grup camları kırıyordu, onlara katıldım”
Rastgele dumandan kaçarak yürüdüğümde koridorun sonunda nefes almaya imkân veren az görüşlü bir alanda kalabalık bir kümenin cam kırmaya çalıştığını gördüm. Derhal onlara katıldım ve bir arada bir odaya sığındık.
Hatırladığım kadarıyla 13 bireydik. Çocuklar ve kadınlar çoğunluktaydı. Odadakiler olarak inanılmaz bir uyum içindeydik ve herkes önce çocuklara sonra kadınları ve en son erkekleri indirmek üzere uygulamaya geçti. Arkadaşlar çok hızlı çarşafları bağlarken benim gözüm yataklara ilişti.
“Yatakları aşağı attık”
Yataklar büyük pencereler epeyce küçüktü. Yatakları atabilir miyiz diye sorduğunda tereddütsüz herkes bütün gücünü verdi ve hızla yatakları bükerek aşağı attık.
Daha sonra çarşaflarla önce çocukları sonra kadınları yatakların üstüne indirdik. Erkeklerden bir arkadaş ben çarşafları sabit bir yere bağlarım sen git ben en son inerim dedi. Ben de sondan bir önce indim. Benden önceki arkadaş da çarşaf koptu ve bana az bir çarşaf parçası kalmıştı. Kendimi 8. kat penceresinden 5. kat sundurma üzerine doğru sırt üstü bırakarak yatağa doğru düştüm. Sanırım orada kurtarmaya çalışan bir arkadaşın üstüne düşmüşüm.
“En acı hissi tanımı imkânsız”
İkimiz de birbirimizin iyi olduğunu teyit edince koşarak eşimi ve çocuğumu aramaya gittim. Ancak aradım hiçbir yerde bulamadım. Diğer insanlara yararı dokunabilir diye yatak fikri bizde yaradığı için diğer otele koşup çalışandan ivedilikle pencere altlarına yatakları getirmelerini istedim. sonra sundurmalara diğer otelden yatak atmaya başladık. AFAD ekibi kalabalıklaşınca kurtulanları diğer otele aldılar.
Maalesef günün sonunda bu otel eşim Kübra ve kızım Alya’yı benden aldı. Dünyanın en acı hissi tanımı imkânsız” dedi.
“Çocuklarımızın tatil isteklerini yerine getirmek istedik”
Tatil için iki aile olarak Bolu’ya gittiklerini anlatan Hilmi Altın, “Biz o otele ilk kez giderken, iki aile, pusetten beri bir arada büyüyen, birlikte üniversite planları kuran, aynı evde yaşamaya hayali ile büyüyen çocuklarımızın tatil isteklerini yerine getirmek istedik. Ancak birlikte cennete yürüyeceklerini bilemezdik.
Kızımızı canından çok seven eşim de asla ayrı kalamadığı minik kuşunu, son nefesinde dahi bırakmadı. Bir arada gittiğimiz Yalçın ailesinden Atakan Hoca mı ve minik Derin’imi, canım kızım Alya’m ve canım eşim Kübra’m ile birlikte yitirdik. Atakan’ımızın eşi biricik Yaprak ve kızı Defnemiz ise zahmetle kurtularak ailelerine ve bizlere bağışlandı.
” O otelde resmen ölümlerden ölüm beğen denildi”
O gün o odada ve o otelde kendi canları kıymetine insanlar için koşturan herkesten Allah razı olsun. Çok büyük bir can pazarıydı. Ancak bu bir talihsizlik değildi! göz göre göre bir katliam yapıldı. Bizlere o otelde resmen ölümlerden ölüm beğen denildi” ifadelerini kullandı.
“Sorumluların hak ettiği cezayı alması için var gücümle savaşacağım”
Hilmi Altın sözlerini şöyle sonlandırdı: “Allah bana bir can verdi eşimin ve kızımın Can borcunu bana yükledi. Ben de de bu can epey sorumluların hak ettiği cezayı alması için var gücümle savaşacağım. Bu noktada devletimize ve adaletimize en ufak yanlışı olan herkesin cezalandırılacağı konusunda itimadım elbet tamdır.”
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Ramazan Başlangıcı 2025: Oruç Ayı Ramazan Ne Zaman Başlıyor?