32,7532$% 0.14
35,4326€% -0.01
2.486,64%0,35
4.039,00%0,32
16.180,00%0,32
2.364,01%0,22
10.864,08%0,11
Kadıoğlu, Edirne’de düzenlenen Uluslararası Sosyal Bilgiler Eğitimi Sempozyumu’nun ardından AA muhabirine, “yapay yağmur, bulut tohumlama ve yağmur bombası” gibi projelerin kuraklığın tahlili olmadığını ifade etti.
Bazı ülkelerde yapay yağmur oluşturulduğuna dikkati çeken Kadıoğlu, “Bir yağmur yağdığında ‘onu biz yağdırdık’ diyorlar. Tabi müdahale edilmeseydi ne kadar yağacaktı bilinmiyor. Bu, bir tahlil değil, umut tacirliğidir.” dedi.
En tehlikeli afet kuraklık
Kadıoğlu, Türkiye’de kuraklığa karşı öncelikle etkin olarak her sene su yılının başlangıcı olan 1 Ekim prestijiyle “su bütçesi” hazırlanması gerektiğini dile getirdi.
Her kentin “su bütçesi”nin her yıl yapılması ve önlemler alınması gerektiğini anlatan Kadıoğlu, “Şehirlerin su bütçeleri açık verdiği zaman kuraklıkla mücadele planlarının devreye konulması lazım. Bizim suyu yönetme sorunumuz var. Suyu yönetme anlayışı boruları döşeyip suyu götürmek değildir. Suyu nasıl, kimin ne kadar kullandığına karışmıyoruz. Kuraklık dünyadaki doğal kaynaklı afetlerden en tehlikelisidir.” diye konuştu.
“Doğadaki su makul yönetilmeli”
Prof. Dr. Kadıoğlu, doğadaki suyun akla yatkın yönetilmesinin kuraklığa tahlil olacağını dile getirdi.
Çatılardan gelen suyun sarnıçlarda depolanması gerektiğini belirten Kadıoğlu, şöyle devam etti:
“Çatıdan gelen su asfalt yollara asla verilmez. Yollara verilen sular caddeleri dereye dönüştürüyor. Dere gibi akan sular alçak yerlerde toplanıyor ve sele neden oluyor. Sonra biz o suyun toplandığı yerde ‘suyu nasıl tahliye ederiz’ diye uğraşıyoruz. Bu da çok yanlış bir yaklaşım. Suyu toplandığı yerde değil, düştüğü yerde toplamamız gerekiyor. Türkiye’deki tüm kentlerin ‘sünger şehir’ kavramına geçmesi lazım. Yağmuru düştüğü yerde toplayıp tutmak, yağmur suyunu kullanım suyu olarak kullanmayı artık uygulamamız lazım.”
Bazı vatandaşların kilometrelerce uzaklardan getirilen suyla araç yıkadığını ve çimleri suladığını dile getiren Kadıoğlu, yağmur suyunun toplanıp kullanım suyu olarak gereksinime göre kullanılması gerektiğini ifade etti.
“Yollara verilen yağmur suyu sellere neden oluyor”
Yollara verilen yağmur suyunun kentlerde sele neden olduğuna değinen Kadıoğlu, şunları kaydetti:
“Bütün sellere ‘taşkın’ diyoruz. Aslında taşkın sellerden sadece bir tanesi. Akarsu ve göllerin bulunduğu yerde taşması ama birçok seller, kuru yerlerin su altında kalmasıyla oluyor. O yüzden sellerin ismini doğru koymak gerekir. Kent selleri, baraj selleri, kıyı vadi selleri gibi. Özellikle bahar ve yaz aylarında kuru vadilerde kamp yapanlar bu sellerde can kaybına uğruyor. Bunun en yakın örneğini Kırklareli İğneada’da gördük. Vatandaşlara nasıl dikkatli olacağımızı da öğretmemiz lazım.”
Devlet Daireleri Ne Zaman Açılıyor? Resmi Kurumlar Ne Zaman Açılacak?
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.