Dünyanın en önemli turizm destinasyonlarından biri olan Bodrum’da 15 ile 23 Haziran tarihlerindeki 9 günlük Kurban Bayramı tatilinde otel, motel ve apartlardaki doluluk oranı yüzde 90’ı geçti. Tatil süresince kente 250 bin araç giriş yaptı. 200 bin olan Bodrum’un nüfusu 9 günlük devirde turistlerle birlikte 1 milyonu aştı. Turistler tatilin ardından memleketlerine dönerken, yüzde 49,5 civarında olan ve Bodrum’un içme suyu ihtiyacını karşılayan Geyik Barajı’nda doluluk oranı bayram tatili sonrası yüzde 45,7’ye düştü. Mumcular Barajında ise kente ve ziraî sulamaya su akışı sağlanmadığı için doluluk oranı yüzde 16’larda sabit kaldı.
Mumcular Barajı’ndaki su yetersizliği nedeniyle bölgedeki tarım alanlarında barajdan sulama yapılmadığını söyleyen MSKÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Kısmı Su Kaynakları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, “Kurban Bayramı boyunca Bodrum’un nüfusu 250 binden 1 milyonun üzerine çıktı. Bu ise su tüketiminin 4 katı artması demektir. Yarımada genelinde patlaklar ve su kesintileri devam ettiği için bayram boyunca toplam 1 aylık suyumuz tükendi” ifadelerini kullandı.
‘İÇME SUYUNDA ÖNEMLİ MESELELERLE KARŞILAŞIYORUZ’
Doç. Dr. Özçelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bodrum’a Geyik ve Mumcular barajlarından su temin ediliyor. Bulunduğumuz Mumcular Barajı’nda halihazırda su bulunmamakta, Geyik Barajı’nda ise yüzde 45’ler civarında bir su söz bahsidir. Bu bölgedeki ziraî alanların birçoklarında artık sulama gerçekleştirilmiyor. Çiftçiler kendi artezyen kuyularından ya da bahçelerinde açtığı lokal kuyulardan ziraî faaliyetlerini sürdürüyorlar. Bununla bir arada içme suyu sıkıntıları baş göstermeye devam ediyor. Bir yandan kuraklık ve su düşünceleri yaşanırken bir taraftan da patlaklar devam ediyor. Ortaya sunulan çözüm tekliflerini ekstrem çözüm teklifleri olarak değerlendiriyorum. Gerek Bodrum’un içme suyu gereksiniminin tamamının denizden arıtılması, gerekse Dalaman’dan su getirilmesi veya Köyceğiz’e yakın Namnam Çayı’ndan su getirilmesi gibi projelerin maliyetleri çok yüksek ve ekstrem projelerdir. Şu anda temel problemimiz patlakların önüne geçilmesi, kayıp kaçakların önlenmesidir. Bununla ilgili turizm dönemin sonuna kadar herhangi bir işlem yapılmayacağı yetkililerce ifade ediliyor. Dolayısıyla bu meşakkatin bir süre daha devam edeceği görülüyor. Ayrıca su tahsislerinde önemli problemlerimiz var. Termik santrale su vermemiz durumunda ziraî alanlarda su sıkıntısı yaşıyoruz, ziraî alanlara su verdiğimiz durumda Bodrum’un içme suyunda önemli problemlerle karşılaşıyoruz. Tahsis oranları su sıkıntısını nerede yaşayacağımızın asıl bir göstergesi oluyor.”
‘İÇME SUYU İLETİM HATTI DÜZENLİ VE DAİMA İŞLETİLEMİYOR’
Yaşanan patlaklarla ilgili olarak değerlendirmelerde bulunan Doç. Dr. Özçelik, “Bodrum’daki en büyük sorun su patlaklarının ve kayıp kaçakların önüne geçilmesi, şebekenin düzenli ve daima işletilmesini şu anda sağlayamıyoruz. Bununla ilgili harekete geçmiş değiliz. Rezervuarlardaki sular da kısıtlı ama kısıtlı suyu bile kente düzenli olarak temin edemiyoruz. Bir an önce bu altyapının iyileştirilmesi daha sonra da su temini alternatiflerinin bir araya getirilmesi ve beraberinde su tahsislerinde önemli bir düzgünleştirme gerçekleştirilmesi gerekiyor. Devlet Su İşleri’ne, termik santrale ve su kanalizasyon yönetimine büyük misyonlar düşüyor. Yüzeysel sular büyük oranda rastgele karaktere sahip sulardır. Suyun gelmesini garanti edemiyoruz, dolayısıyla DSİ bir kuruma tahsis ettiği zaman başka bir kullanım hedefinde bir sıkıntı meydana gelebiliyor. Tahsislerin belli bir sistematiğe oturtulması gerekiyor” dedi.
‘DOĞAL GAZDAN 10 KAT PAHALI’
Suyun pahalı olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Özçelik, “Sudan ucuz’ terimi Bodrum’da tarihe karışacak gibi görünüyor. Su fiyatları önceden doğal gaza ve elektriğe göre epeyce ucuzdu. Baktığımızda doğal gazın metreküpü 7 lirayken Muğla genelinde ekstrem kullanımlarda suyun metreküpü 70 liraya kadar çıkıyor. Bu ise 1 metreküp doğal gazdan 10 kat pahalı bir su anlamına geliyor. Katlanılamaz bir sonuca doğru gidiyoruz. Bazı vatandaşlarımız içme ve kullanma sularını damacanalar veya tankerle karşılama yoluna gidiyor. Tankerle gelen suyun metreküpü 250 liraya, damacanayla su temin etmemiz durumunda ise metreküpü 4-5 bin liraya çıkıyor” diye konuştu.
13:14
