DOLAR

32,8974$% 0.27

EURO

35,8074% 0.57

GRAM ALTIN

2.522,03%0,84

ÇEYREK ALTIN

4.091,00%0,61

TAM ALTIN

16.385,00%0,60

ONS

2.379,68%0,37

BİST100

10.903,70%1,49

İkindi Vakti a 17:11
Bursa ORTA ŞİDDETLİ YAĞMUR 22°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Kıbrıs’ın 7 Bin Yıllık Seramik Yapıtları, Ana Yurdu ile Yeniden Buluştu

ad826x90

Kıbrıs’ın, dünyanın dört bir yanına dağılan 7 bin yıllık seramik yapıtları, Rauf Ersenal’ın orjinal tekniklerle yaptığı 150 modüllük koleksiyon ile Kıbrıs Çağdaş Sanat Müzesi’nde ana yurdu ile yeniden buluştu.

Orijinalleri özellikle İngiliz döneminde ada dışına çıkarılıp British Museum’dan Metropolitan Müzesi’ne kadar dünyanın dört bir yanına dağılan Kıbrıs’ın seramik yapıtlarının,orjinal tekniklerle yapılan replikalarından oluşan 150 modüllük ‘Neolitikten Ortaçağa Toprağın Hafızası’ standı, Yakın Doğu Üniversitesi Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi Stant Salonunda Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre ve Başbakan Ünal Üstel’in iştiraki ile ziyarete açıldı.

Dünyanın dört bir yanına dağılmış

Kıbrıs adası, tarih öncesi periyotlardan itibaren seramik üretimi ve bu alandaki tekniklerde önemli bir yere sahipti. Kıbrıs’taki arkeolojik hafriyatlarda bulunan seramik eserler, sadece adanın değil Akdeniz’in farklı devirlerindeki kültürel etkileşimleri ve ticari ilgileri göstermesi açısından da büyük kıymet taşıyor. Ancak, Kıbrıs’ta gün yüzüne çıkarılan on binlerce seramik yapıtın, özellikle 1878-1960 yıllarını kapsayan İngiliz döneminde ada dışına çıkarıldığı biliniyor. Bu eserler, British Museum’dan Metropolitan Müzesi’ne kadar dünyanın dört bir yanına dağılmış durumda.

24 yıllık bir emekle oluşturdu

Kıbrıslı Türk araştırmacı ve sanatçı Rauf Ersenal, Kıbrıs’taki arkeolojik hafriyatlarda çıkarılan ancak dünyanın farklı ülkelerindeki müzelere dağılan yapıtların izlerini sürerek, bulundukları bölgelerin toprağı ile devirlerinin özgün pişirme ve boyama tekniklerini kullanarak 150 kesimlik devasa bir koleksiyon oluşturdu. Rauf Ersenal koleksiyonu, 24 yıllık bir emekle oluşturdu.

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre’nin de katıldığı stant açılışında Başbakan Ünal Üstel, Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Mustafa Kurt ve sanatçı Rauf Ersenal birer konuşma yaptı.

Rauf Ersenal’a ‘Gümüş Anahtar Onur Ödülü’ verildi

Konuşmaların ardından sanatçı Rauf Ersenal’a Yakın Doğu Üniversitesi Kurucu Rektörü Dr. Suat İrfan Günsel ve Başbakan Ünal Üstel tarafından, Kıbrıs Çağdaş Sanat Müzesi Gümüş Anahtar Onur Mükafatı takdim edildi.

Üniversitenin Kurucu Rektörü Dr. Suat İrfan Günsel, Rauf Ersenal’a Kıbrıs Çağdaş Sanat Müzesi Gümüş Anahtar Onur Ödülü’nü verirken yaptığı konuşmada, Ersenal ile 36 yıl önce Yakın Doğu Üniversitesi’ni kurduğu devirde tanıştıklarını söyledi. Dr. Suat İrfan Günsel, “O zamanlar yoğun bir üniversite kurma isteği içerisindeydim ancak karşımda bu isteğimi daha yoğun bir şekilde engellemeye çalışanlar da vardı. Yakın Doğu Üniversitesi’ni dünyanın en iyi üniversitelerinden birine dönüştürmek için çok büyük çabalar verdim. Ortadan geçen 36 yılda yaptıklarımız ortada. Rauf Ersenal’ın aynı devirde verdiği büyük emekle ortaya çıkardığı eserler de ortada. Bugün sevgili Rauf’a şunu söylemek istiyorum ki, şu anda senin olduğun yerde olmayı tercih ederdim. Şayet sen de beğenirsen benim olduğum yerde olabilirsin” ifadelerini kullandı.

Rauf Ersenal ise Dr. Suat Günsel’e teşekkür ederek “Aldığım bu gümüş anahtar, bugün taşıdığım memnunluğu binlerce kat büyüttü. Bu anahtar, bundan sonra yapacağım araştırmalarda ihtiyaç duyduğum motivasyonu sağlayacak ve önümdeki tüm kapıları açacağım anahtar olacak” dedi.

Üstel: 7 bin yıllık bir mirası günümüze taşıyan bu yapıtları görmek büyük bir ayrıcalık

Başbakan Ünal Üstel yaptığı konuşmada, “Neolitikten Ortaçağa Toprağın Hafızası” standının Kıbrıs’ın zengin tarihini ve kültürel mirasını yeniden keşfetme fırsatı sunduğunu vurgulayarak, “Bu değerli hisleri bizlere yaşatan Yakın Doğu Üniversitesi, Kıbrıs Çağdaş Sanat Müzesi ve sanatkarımız Rauf Ersenal’i emeklerinden ötürü kutluyorum.”

“Rauf Ersenal’ın 24 yıllık titiz çalışmaları ve özverisi sonucunda yedi bin yıllık bir mirası günümüze taşıyan bu yapıtları bugün bir arada görmek büyük bir ayrıcalık” ifadelerini kullanan Başbakan Üstel, “Kıbrıs’ın geçmişine ışık tutan bu eserler, ülkemizin kültürel zenginliğini ve tarihi derinliğini yansıtıyor” dedi. “Ne yazık ki, bu değerli yapıtların birçoğunun ülkemizden uzakta olması kabul edilemez bir durum” ifadelerini kullanan Başbakan Ünal Üstel, “Bu stant, kültürel mirasımızın değerini vurgulamanın yanı sıra, bu mirası gelecek jenerasyonlara taşıma ve koruma sorumluluğumuzu da hatırlatıyor” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Kurt: Geçmiş medeniyetlerin kalıntıları ile zenginleşen toprak, kolektif hafızanın bir deposu haline geliyor

Üniversitenin Rektör Vekili Prof. Dr. Mustafa Kurt, seramik sanatının da edebiyat gibi derin manalar taşıdığını ve insani hisleri aktardığını belirterek “Bugün atalarımızın hayatlarının yankılarını, dünyayla olan bağlarını koruyan bu yapıtları gözlemleme imkanı bulacağız” dedi.

Prof. Dr. Kurt, “Serginin başlığı olan ‘Toprağın Hafızası’na değinen Prof. Dr. Mustafa Kurt, “Bu başlık, bize insanlık ile toprak arasındaki derin alakayı hatırlatan dokunaklı bir metafor sunuyor. Geçmiş medeniyetlerin kalıntıları ile zenginleşen toprak, kolektif hafızanın bir deposu haline geliyor. Bu anılar, zanaatkâr ve sanatkarların ellerinde şekilleniyor, ateşleniyor ve kalıcı sanat yapıtlarına dönüşüyor” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Kurt, seramik eserlerinin her bir eğrisi, sırrı ve deseninin kendine has bir dili olduğunu vurgulayarak, “Bu stanttaki eserler sadece objeler değil; öyküler, tarihler ve hislerle yazılmış metinlerdir. Yapıtların teknik ustalığını ve estetik hoşluğunu değerlendirmenin yanı sıra, onların derin manalarını ve yankılarını da düşünmenizi öneririm. Bu yapıtların kişisel ve toplumsal, geçmiş ve şimdiki zaman arasında bir köprü oluşturduğunu unutmayın” şeklinde sözlerini sonlandırdı.

Rauf Ersenal: Yeniden üreterek ülkeme kazandırmak istedim

Rauf Ersenal, Neolitikten Ortaçağa Toprağın Hafızası”nın ilk standı olduğunu vurgulayarak yapıtları ile binlerce yıllık kültürel mirası bugüne taşımanın memnunluğunu yaşadığını söyledi. Ersenal, “Sergideki eserler; üzerinde isimleri yazılmasa da, kimlikleri bilinmese de, bu topraklarda binlerce yıl önce doğmuş ve üretmiş insanların yapıtlarıdır. Bu insanlar yapıtlarda bu insanların memnunluklarını, mutsuzluklarını, savaşları, barışı ve hayatlarını görüyoruz” açıklaması yaptı.

Seramiğin ilk yapıldığı dönemlerde yaşanan kıtlık ve sefalete rağmen, sanatkarların büyük bir titizlikle mutluluk içinde eserler ürettiğini gözlemlediğini belirten Ersenal, yaklaşık 24 yıl önce Kıbrıs’tan kaçırılan yapıtlarla ilgili araştırmalara başladığını ve on binlerce yapıtın dünyanın dört bir yanına dağılmış olduğunu fark ettiğini söyledi. Dünyanın en büyük müzelerinin, Kıbrıs’tan götürülen yapıtlarla kurulduğunu söyleyen Rauf Ersenal, “Dünyanın dört bir yanına dağılan bu yapıtları, periyodun özgün teknikleri ile yeniden üreterek ülkeme kazandırmak istedim” dedi.

“Binlerce yıl boyunca seramikleriyle ünlü bir ada”

Kıbrıs’ın binlerce yıl boyunca seramikleriyle ünlü bir ada olduğunu, ancak günümüzde geçmişin bu üretkenliğinin ve yapan tarihinin yok olduğunu belirten Ersenal, “Bu nedenle, sembolik de olsa bu yapıtları ülkemize kazandırma hayalini kurdum. Temelinde kadim bir tarihin çıraklığını yaptım sadece ve bu süreçte çok şey öğendim” dedi. Ersenal, geçmişteki yapıtlarda kullanılan organik boyaların zamanla kaybolduğunu, sadece izlerinin kaldığını ve şimdi Kıbrıs’ın organik boyaları üzerinde de çalıştığını sözlerine ekledi.

“Bir gün kesinlikle karşılık bulacakları hayali ile yapmaya başladım”

24 yıl önce bu yapıtları, bir gün kesinlikle karşılık bulacakları hayali ile yapmaya başladığını belirten Rauf Ersenal, standın oluşum sürecini; “Yakın Doğu Üniversitesi Kurucu Rektörü Dr. Suat Günsel, bir gün beni aradı. Gittim, oturdum ve konuştuk… Yapıtlarını artık bir standa dönüştürmenin vakti geldi dedi bana. Benim için bir onurdur diye karşılık verdim sadece” kelamlarıyla aktardı.

“İnsan doğar, büyür, üretir; üretirken tüketir. Ancak en değerlisi aslında geriye ne bıraktığıdır. Ben, şimdi hayattayken, geriye bu yapıtları bırakmış olduğumu bilmenin memnunluğu ile yaşayacağım” ifadelerini kullandı.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Çukurova Sokaklara Tertemiz Oluyor

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.