32,8826$% -0.25
35,1821€% -0.54
2.449,68%-0,30
4.001,00%-0,17
16.005,00%-0,18
2.326,34%-0,04
10.647,91%-0,31
Kemal Kılıçdaroğlu, Yükselen Türkiye Enstitüsü’nün Haziran ayı toplantısına katıldı. İstanbul Üsküdar’da bir otelde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu, Osmanlı’dan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna, yerli üretime dayalı ekonomi modelini anlattı, “Osmanlı sanayi ihtilalini kaçırdığı için battı başka bir şeyden deği” dedi.
Türkiye’de yaşanan sığınmacı sıkıntısına değinen Kılıçdaroğlu, “Neden Suriye ile kavga ettik? Hangi münasebetle Suriye ile kavga ettik?” diye sordu. Yüksek yetenek inşasını şu anda en iyi kullanan iki ülkenin Hindistan ve Çin olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Bu iki ülke en zeki çocuklarını Almanya’nın, İngiltere’nin, Amerika’nın bütün üniversitelerine gönderiyor. Eğitiyor. O üniversitelerden gelenler Çin’de ve Hindistan’da harika büyük teknolojik gelişmelere imza atıyor” diye konuştu.
“EGEMEN GÜÇLER O ZAMAN SİZİ YÖNETİR”
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:
* “En büyük problemimiz hesap sormamaktır. Ödediğimiz vergilerin hesabını sormadığınız sürece Türkiye’de demokrasi gelişmez. Çocuk doğduğu andan itibaren vergi öder. Ama biz vergi ya nereye bu kadar vergi veriyor, nereye gidiyor bu paralar? Sorusunu sormuyoruz. Şayet ödediği verginin hesabında bir ülkenin halkı sormuyorsa hâkim güçlerin baskısı altında kalır. Hükümran güçler o zaman sizi yönetirler. Kaynaklarınıza el koyarlar. Sizlere borç verir, borçlandırır. Sonra da arkadan da emir vermeye kalkarlar. Türkiye’nin geldiği nokta budur. Planlama, natürel vergi ödeyeceğiz, ödüyoruz, zor alıma dayanıyor. Ama bu dokümanın iyi kullanılması lazım. Nasıl yapılacak? Planlama ile yapılacak. Her alanı planlayacaksınız. Tarımda ne olacak? Endüstride ne olacak? Üniversitede ne olacak? Teknolojide ne olacak? Her alanı planlayacaksınız.
* Devlette barış, huzur olacaksa orada sosyal devlet kavramı kesinlikle inşa edilmek zorundadır. Şayet sokakta bir çocuk açsa 85 milyon açız demektir. Birisinin elektriği kesilmişse aslında hepimizin elektriği kesilmiş demektir. Dolayısıyla hiç kimsenin aç ve açıkta kalmadığı bir Türkiye’yi inşa etmek zorundayız…
“KİMLİĞİNİZ DOLAYISIYLA SİZİ AŞAĞILAYAMAZ VEYA SİZİ ÜSTE ÇIKARAMAZ”
* İnançların, kimliklerin ve yaşam üslubunun hürmet duyulduğu, biçimlerine hürmet duyulan bir toplum inşa etmek zorundayız. Şayet Türkiye’nin yükselmesini istiyorsak, kimse kimseyi kimliğinden dolayı sorgulamamalı. İnancından dolayı sorgulamamalı. Yaşam usulünden dolayı sorgulamamalı. Ona insan olarak bakmalıyız. Ve onun hakkını teslim etmeliyiz. Herkesin kimliği kendi erdemidir. Nokta, o kadar. Ama o aç mıdır? Tok mudur. Siyasetin konusu odur. Siyasetin konusu onun kimliği nedir diye sormaz. Yani devlet dairesine gittiğiniz zaman nüfus aldığınız kağıdı aldığınız zaman size, yeni çocuğun kimliğini, annesi, babası belirler ve yazılır biter o kadar. Devlet size kimlik dayatamaz. Kimliğiniz dolayısıyla sizi aşağılayamaz veya sizi üste çıkaramaz.
“TÜRKİYE DOMİNANT ÜLKEDİR VE TÜRKİYE YOL GÖSTERİCİDİR”
* Yurtta barış, dünyada barış diye bir hedefimiz var, unsurumuz var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin görevi bütün mazlum milletlere örnek olmasıdır. Onlara ön ayak olmasıdır. Onların ufkunu aşmasıdır. Onlarla birlikte yol yürümesidir. Bunu yaparsanız Türkiye’yi büyütürsünüz. Bütün komşularıyla bir arada. Türk cumhuriyetleriyle ilgilerimizi çok büyütürsünüz. Ekonomik manada, siyasal manada, sosyal manada, kültürel manada her alanda büyütmek zorundasınız. Türkiye dominant ülkedir ve Türkiye yol göstericidir ve onlar Türkiye’nin önderliğini daima beklerler.
“NE OLDU TANKIMIZ?”
* Önümüzdeki 25-30 yıl içinde Fırat kuruyacak. Mezopotamya Ovası çöle dönecektir. Siyasetçiler bunu görmüyor bile. Akıllarının köşesine bile getirmiyorlar. Biz bugünden tedbir almak zorundayız. Oradan çıkacak altmış milyon nüfus nereye gidecek? Elin oğlu düşünüyor, biz düşünmüyoruz. Bu kadar kısır maalesef işte üniversiteler bilgi üretmiyor… Ne oldu bizim tanklarımız. Ne oldu? Tank motoru fabrikası da yapılacaktı Türkiye’de. Bunun anlaşmaları da imzalanmıştır. Ama yaptırmadılar. Ben bağırdım o kadar başka bir şey olmadı. Deneme atışları yapıldı. Üretim yapıldı. Ankara’da yapıldı deneme atışları. Ama sonunda geldiler, kestiler ve bitirdiler.
“ÜLKEYİ YÖNETENLERİN AKLI, AHLAKI KEŞFETMELERİ LAZIM”
* Ülkeyi yönetenlerin, aklı ve ahlakı keşfetmesi lazım. Aklı ve ahlakı bir araya getirmediğiniz sürece sağlıklı bir yönetimi gerçekleştiremezsiniz. Ahlakın kurumlaşması lazım. Ahlaksızlığın üzerine gidilmesi lazım. Hani çok sık anlatılır. Sevgili peygamberimizin güzel bir sözü var. Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere görevlendirildim. Bu anlattıklarım içerisinde ahlakı ve ahlaksızlığı bir düşünün. Liyakat dediğiniz ahlak temellidir aslında. Ahlakın bir versiyonudur liyakat dediğimiz. Dolayısıyla Türkiye’nin yükselmesi, büyümesi, kalkınması hepimizin dileği. Dolayısıyla konu başlığı da gayet güzel. Yükselen Türkiye diye inşallah yükselen Türkiye’yi daima bir arada hayata geçireceğiz.
* Bütün bu anlattıklarım sakın moralinizi bozmasın. Ya bu kadar sorun varken biz bunları aşabilir miyiz? Aşarız arkadaşlar aşarız. Bir kişi kalsa bile aşarız. Beş kişi olsak aşarız. On kişi olsak aşarız. Neden? Zira biz haklıyız arkadaşlar. Haklıyız. Biz kişisel çıkar peşinde koşmuyoruz. Şunu alayım, cebime koyayım. Tek gayemiz var ülkenin yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bölgesinde ve dünyada saygın bir pozisyonda olmasıdır. Bu ülkenin zirve yöneticisine hiç kimse aptal olma diyemez dememelidir aslında. Ama bu dendi. Yeniden gittik oylarımızı verdik. Yani aptallığı paylaştık arkadaşlar. Ahlaksızlığı paylaştık. Aslında problemimiz orada. Bu meseleden çıkmak zorundayız.”
Selçuk- Kuşadası Yolu Trafiğe Kapatıldı, Menderes’te Bazı Konutlar Tahliye Edildi: İzmir, Aydın, Karaman ve Kahramanmaraş’ta Orman Yangınları
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.