32,8826$% -0.25
35,1821€% -0.54
2.449,68%-0,30
4.001,00%-0,17
16.005,00%-0,18
2.326,34%-0,04
10.647,91%-0,31
663’üncü Kırkpınar Yağlı Güreşleri bu yıl 4-7 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek.
Geleneğe göre cuma namazı sonrası başlatılan Kırkpınar güreşleri, katılan pehlivan sayısı nedeniyle son yıllarda namaz beklenmeden cuma sabahı başlatılıyordu. Bu yıl ise lig yöntemine geçilmesi dolayısıyla perşembeden başlatılacak.
Ön eleme güreşleriyle 663. randevusu başlayacak Kırkpınar’da güreş programı, 5 Temmuz Cuma günü minik uzunluk pehlivanların güreşleri ile sürecek.
Herkesin merak ettiği “koç yiğitler” başpehlivanların ilk cins güreşleri 6 Temmuz Cumartesi gerçekleştirilecek.
7 Temmuz Pazar günü ise çeşitli uzunluklarda devam edecek güreşlerin final karşılaşmaları yapılacak, gelecek yılın Kırkpınar güreş ağası seçilecek, baş uzunluğu final güreşleriyle Türkiye’nin başpehlivanı belirlenecek.
Güreş ağasının seçileceği, çeşitli uzunluklarda karşılaşmaların yapılacağı ve Türkiye’nin başpehlivanının belirleneceği Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri yine renkli imajlara sahne olacak.
KIRKPINAR NASIL DOĞDU?
Tarihi Kırkpınar Güreşleri’nin, Rumeli’ye sefere giden 40 akıncıdan Ali ile Selim kardeşlerin, birbirleriyle saatlerce güreşip can vermeleri sonrası ortaya çıktığı kabul ediliyor.
Galibi belli olmayan bir güreşte can veren iki akıncıya vefa olarak 663 yıldır devam eden tarihi güreşlerin, bazıları değişime uğrasa da asırlardır gelenekleriyle geleceğe taşınan “olmazsa olmazları”, Kırkpınar’ı efsane yapmaya devam ediyor.
Branş diğer güreşlerden “yağlanma” ritüeliyle kendisini ayırıyor.
Kispetten başka bedende tutacak yer bırakmaması nedeniyle pehlivanların yağ ile de mücadele ettiği güreşlerde en iyi olabilmek için, diğer güreş branşlarına göre çok daha fazla efor sarf edilmesi gerekiyor.
Güreş tarihçilerinden Ali Gümüş, Rumeli’deki ilk güreşlerde meydanın sivrisinekten geçilmemesi nedeniyle, yağın güreşle buluştuğu tezini ortaya atıyor.
Zeytinyağı sürülen bedene sivrisineğin gelmemesi üzerine Rumeli’deki güreşlerde başlanan yağlanma, bir süre sonra branşın ismine da kurallarına da etki ediyor.
KURALLAR VE TERİMLER
Ayakta ve yerde yapılan güreşlerde oyunlar, “elense”, “tırpan”, “kaz kanadı”, “ayakta güreşi bağlama”, “budama”, “paça”, “kazık”, “kepçe”, “kemane”, “kolbastı”, “köstek”, “künde”, “boyunduruk”, “kurt kapanı”, “yanbaş”, “sarma” olarak sıralanıyor.
Yağlı güreş kurallarına göre, rakibi sırt üstü getirmek, rakibini kucaklayıp, ayağını yerden kesmiş vaziyette en az üç adım taşımak, rakibi pes ettirmek, rakibin ayağından kispetini çıkarmak ya da uzunluktan boya kispetin yırtılması, galibiyet anlamına geliyor.
Güreşlerde hakeme, seyirciye, rakibe söz ya da işaretle hakaret etmek, rakiple tartışmak, güreşi sulandırmak, şike yapmak, güreş kurallarına uymamak, hakeme riayet etmemek de ceza gerektiriyor.
Kırkpınar’a özel bazı tabirlerin anlamı şöyle:
Ağa: Eskiye göre şimdi sadece bir simge durumunda olsa da ağa, Kırkpınar’ın vazgeçilmez ögelerinin başında geliyor. Evvelden güreşleri düzenleyen, konukları ağırlayan, mükafatlar dağıtan ağanın pek çok görevi Edirne Belediyesi ve Türkiye Klâsik Güreşler Federasyonu tarafından yapılıyor.
Başpehlivan: Kırkpınar’da baş güreşlerinde rakibini yenen pehlivan Türkiye başpehlivanı unvanını alıyor. Bu unvanı 3 kez üst üste alan başpehlivan, altın kemerin daimi sahibi oluyor.
Kispet: Manda ve dana derisinden yapılan pehlivan giysisine verilen isimdir. Beli sarması için bel kısmında kalın bir ip bulunan kispetin, paça kısmı da bir sicimle bağlanır. İyi bağlanmayan bir paça, rakip güreşçinin parmaklarını paçadan içeri sokup yenmesi anlamına gelir. Kispetler zembil adı verilen hasır çantalarla taşınır.
Peşrev: Pehlivanın rakibiyle güreşe tutuşmadan önce yaptığı antrenmanların bütünüdür. Muhakkak bir ritüeli bulunan peşrev, pehlivanı seyreden izleyiciyi coşturarak, güreşçiye moral de yükler. Hakem heyeti önünde toplanan pehlivanlar, cazgırın tanıtımıyla peşreve başlar. Üç ileri, üç geri gidişten sonra yere sol diz ile çökülür. Önce sağ el yere, dize, dudağa ve alına vurulur. Bu şekilde çayırda gidiş geliş yapılır. Bu sırada karşılaşılan rakibin paçaları yoklanır, sırtı sıvazlanır, enseler bağlanır, el tutuşulur.
Yağlanma: Güreşte, her iki pehlivan da karşılaşma öncesi yağlanır. Yağ sürülen vücut kolay kavranamaz. Pehlivanlar, omuzlarına, göğüslerine, kol ve kispetlerine yağ sürer.
Cazgır: “Salavatçı” da denilen cazgır, hakem heyetinin eşleştirdiği pehlivanların isimlerini, memleketlerini uygun manilerle söyleyip, pehlivanları güreşe dua ile davet eder.
Davul ve zurna: Güreşlerin olmazsa olmaz ögelerindendir. Çaldıkları ezgilerle pehlivanları ve seyirciyi coştururken, kimi zaman da güreşteki temponun düştüğünü, vuruşlarıyla pehlivanlara aktarırlar.
Kırmızı tabanlı mum: Kırkpınar’ın davet simgesidir.
(SPOR SERVİSİ)
Beşiktaş, Gökhan İnler ile Yollarını Ayırdı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.