38,4207$% 0.2
43,6448€% -0.29
4.066,86%-1,50
6.717,00%-1,84
26.785,00%-1,84
3.297,32%-1,56
9.457,99%-0,35
DOLAR 38,4207
EURO 43,6448
ALTIN 4.066,86
BİST 100 9.457,99
İmsak 02:00
Teniniz soğuk mu yoksa nötr mü? Kırmızı renk cildinizi aydınlatıyor mu yoksa sönük mü gösteriyor?
Belki de daha önce hiç aklınıza gelmeyen bu sorular, sosyal medyadaki renk tahlili trendiyle birlikte epey yaygın hale geldi.
Renk tahlili, son devirde öyle büyük bir popülerlik kazandı ki, randevuları aylar öncesinden doluyor. TikTok ve Instagram gibi platformlar hangi renklerin size yakıştığını belirlemek için eğitici görüntülerle dolup taşıyor.
Kanadalı imaj danışmanı ve renk analisti Carol Brailey, “Çevrimiçi danışmanlık hizmeti vermeye başlamadan önce dünyanın dört bir yanından insanlar beni görmek için uçakla geliyordu” diyor
2012 yılında işini kuran Brailey, bugüne kadar binlerce danışmanlık yapmış.
“Her bölümden insana hitap ediyor. 17 yaşından 70’lerinde olanlara kadar herkes var; insanların siyah kıyafetlere yönelmekten bıktığını görüyorum” diyor ve ekliyor:
“Sektörde geçirdiğim yıllarda, insanların özgüven artışı sayesinde iş yerlerinde terfiler alarak ya da yeni işlere geçerek hayatlarının değiştiğine şahit oldum.”
Brailey’in TikTok hesabından müşterilerinin dönüşümlerini anlattığı görüntüler milyonlarca kez izleniyor.
Aynı şekilde kullanıcıların kendi paletlerini bulmalarına olanak tanıyan filtrelerle sıkça eşleştirilen #ColorAnalysis hashtag’i de.
Bu teknoloji yeni olsa da, uygulama on yıllardır var.
Renk tahlili nasıl ortaya çıktı?
Renk tahlilinin popülerliği Batı’da 1980’lerde ve 1990’larda yükseldi.
O tarihlerde İngiltere’de renk danışmanını ziyaret edip size uygun renk paletini öğrenmek epeyce popülerdi.
Hatta tahlilini yaptırmanın bir ismi bile vardı “renk yaptırmak”.
Bu analiz genellikle mevsim sistemine dayanıyor, basitçe anlatmak gerekirse ilkbahar parlak ve açık renkleri, yaz soğuk ve açık tonları, sonbahar turuncu ve yosun yeşillerini, kış ise zümrüt yeşili, yakut gibi mücevher renklerini temsil ediyor.
Ancak mevsimlere dayalı renk teorisinin doğuşu çok daha eski.
Bu teori 1900’lerin başında İsviçreli ressam ve sanat profesörü Johannes Itten’in stüdyosunda doğmuş. Bazı öğrencilerinin portrelerinin başkalarından daha canlı göründüğünü fark eden Itten bu farkların renklerle alakalı olduğunu keşfetti.
“Birbiriyle uyumlu” renkleri analiz eden Itten bugün hala kullanılan mevsimlere dayalı tahlili geliştirdi ve insanları yaz, sonbahar, kış veya ilkbahar olarak gruplandırdı.
Brailey ise çağdaş vakitlerde bu konuya artan bu ilgiyi görsellik odaklı bir dünyada yaşamamıza bağlıyor: :
“İster Instagram fotoğrafları yüklemek, ister TikTok içeriği kaydetmek veya Zoom toplantıları olsun, çok görsellik odaklı bir toplum haline geldik.
Kendisi de renk danışmanlığına başvuran Tabitha Loftz, bundan sonra saçını boyatıp, makyaj rutinini değiştirmiş ve daha önce giymediği renkleri gardırobuna eklemeyi tercih etmiş.
Gülerek “Yapılması gerekenlerin hepsini yaptım” diyor ve ekliyor, “Çok hoşuma gitti ve kendimi çok farklı hissettim.”
Danışmanlıktan önce, ilkbahar veya yaz paletine sahip olduğunu düşünen Lofts “Güneşte yandığım için sıcak tonlu olduğumdan çok emindim, ama tam karşıtıymış. Soğuk tonlu olduğumu, gümüş takıların bana yakıştığını ve en sevdiğim renklerin aslında benim renklerim olmadığını öğrendim. Şimdi daha önce hiç giymediğim bir ton olan kobalt mavisini çok giyiyorum” diyor.
Bir beslenme uzmanı ve içerik üreticisi olan Lofts için renk tahlili özgüven inşa etmenin bir yolu.
Daha önce derisini bronzlaştırdığını ve kıyafetlerini bu deriye göre ayarlamaya çalıştığını söyleyen Lofts bunun sahte bir özgüven olduğunu söylüyor.
Giyinirken cilt tonunu “anlamadığını” söyleyen Lofts’a imaj danışmanlığı fikri de buradan gelmiş.
Lofts renk tahlilinin bütün kararlarını belilemediğini de kabul ediyor:
“Bu bana çok şey katmış olsa da, hala renk paletimde olmayan renkleri giyiyorum. Bu katiyetle uymanız gereken bir mecburilik da değil.”
Kosta Rika’da büyüyen moda dizayncısı ve stilist Micah Lumsden için renk teorisini daha yakından anlama isteği sadece kendine yakışan tonu bulmakla alakalı değil.
Moda okulundayken yaşadığı bir tecrübesi anlatan Lumsden renk tahlili çalışırlarken “öğretmenlerinin renk tonunu anlamadığını” söylüyor.
Bunun için diğer öğrencilerden de destek aldığını anlatan Lumsden, “Siyahlara kırmızı yakışır, daha koyu derililere her renk gider” gibi “koyu deri ile ilgili çok fazla yanlış fikrin olduğunu söylüyor.
Bu yanlış anlaşılma Lumsden’in Cocoa Styling isminde bir stil danışmanlığı şirketi kurmasına neden olmuş.
“Ressamlar ve makyaj sanatkarlarıyla, renk teorisini gerçekten anlayan beşerlerle çalışmaya başladım” diyor Lumsden.
Şimdi dünyanın dört bir yanından müşterileri olan Lumsden eskisine göre çok daha fazla erken müşterinin renk tahlili yaptırmak istediğini söylüyor.
“Erkekler de modayla ilgileniyor. Evvelce her 10 müşteride bir erkek görürdüm, şimdi bu oran beşte teğe indi” diyor.
Renklerinizi nasıl keşfedersiniz?
Renk tahlili genellikle pahalı bir servis ancak Lumsden bunun caydırıcı olmasını istemiyor.
Daha uygun fiyatlı, çevrimiçi renk danışmanlıklarının çözüm olduğu konusunda da kuşkuları olduğunu söylüyor.
Lumsden bunun için kullanılan filtreleri anlamanın zor olduğunu ve ekranların ışığı yansıtarak gözü yanıltabildiğini belirtiyor.
Bunun yerine, evinizden objeleri yüzünüze karşı tutmanızı veya kumaş parçaları satın almanızı öneriyor:
‘Cesaret çağındayız’
Yeni Zelanda’daki Nuude Studio’nun kurucusu Ellie Richards, kıyafetlerin ruh halini, davranışları ve insanların birbirine bakışını değiştirmesinin gerisinde bilim olduğunu savunuyor.
Modaya psikoloji üzerinden yaklaşan Richards, rengin en önemli araç olduğunu düşünüyor:
“Size yakışan bir renk giydiğinizde bu, güçlü bir araca dönüşür çünkü anında daha özgüvenli ve kimliğinizle uyumlu hale gelirsiniz” diyor.
Renk psikolojisinin tesirini gerçek hayatta görmenin en kolay yolunun film ve TV dizilerine bakmak olduğunu sözlerine ekliyor:
“Örneğin Euphoria’ya bakarsak, Cassie (Sydney Sweeney) genellikle masumiyeti göstermek için açık mavi renkte giyinirken, Maddy (Alexa Demie) tesirini belirtmek için daha koyu bordo tonlarında giyiniyor.”
2025’in trend renklerine baktığımızda, siyah yer almıyor. Bunun yerine, cesaretli kardinal kırmızıları, çarpıcı kadife çiçeği sarıları ve toz gül pembelerini görüyoruz.
‘Renklerle deney yapmak eğlenceli olmalı’
Richards’a göre, “cesaret” çağına girdik.
“Gri eşofmanlı pandemi günleri geride kaldı, bunun yerine eğlenceli görünümler arayan bir topluma dönüştük” diyen Richards, sosyal medyanın da tarzımızı etkilediğini belirtiyor:
“TikTok’ta öne çıkmak zorunda olan içerik üreticileri bunu parlak, göz alıcı renkler giyerek yapabiliyorlar. Bu görüntüler milyonlarca kişi tarafından görüntüleniyor dolayısıyla bu cesaretli görünümler olağanlaşıyor.”
Richards, renk tahlilinin faydaları konusunda da epey iddialı.
“Kişisel stil ve renk hususlarına hakim olmak yeni işlerin, sohbetlerin ve kontakların önünü açabilir” diyor.
Kobalt mavisinin kendisine çok yakıştığını doğrulayan bir renk danışmanlığına rağmen, Lofts hala siyaha yöneldiğini belirtiyor:
Gülümseyerek, “Giyinmesi kolay ama daha maceracı olmaya çalışıyorum” diyor.
Renk tahlilinin daha eğlenceli tarafında kalmanın daha iyi olacağını da vurguluyor:
“Herkes kişisel gelişime odaklanmış durumda ve bunda kibir de var” diyor ve ekliyor:
“Ama ciddiye alınmak zorunda değil. Renklerle deney yapmak eğlenceli ve yargılardan uzak olmalı.”
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Diyarbakır’da Silahlısaldırı! Merve Nur’un Ölümünde Şok Detay
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.