DOLAR

32,8123$% -0.08

EURO

35,1570% -0.38

GRAM ALTIN

2.459,78%0,10

ÇEYREK ALTIN

4.016,00%-0,17

TAM ALTIN

16.072,00%-0,13

ONS

2.330,55%0,13

BİST100

10.756,90%0,71

Akşam Vakti a 20:44
Bursa AÇIK 26°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Kıyılar Kimin?

ad826x90

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin bir televizyon programında yaptığı “Kıyılar halkındır,” açıklaması, Anayasa’nın 43. Unsuru ile Kıyı Kanunu’nun 5. Ve 6. Unsuruna uygun fakat gerçekliğe değil.

Bakanlığa bağlı MUÇEV’in denetimindeki Fethiye Ölüdeniz için belirlenen giriş ücreti ya da Çeşme Alaçatı’da hafta içi 800 haftas onu 1000 TL giriş ücreti ile karşılaşanların aklına “Kıyılar hangi halkın sorusu” gelebilir.

Tüketici Hakları Konfederasyonu Başkan Vekili Avukat İbrahim Güllü de Kıyı Kanunu’na göre kıyıların, kıyıların kamuya ait olduğunu hatırlatarak, kamuya ait alanların tüketici için bir hak olduğunu, ücretsiz yararlanılması gerektiğini söylüyor. Şezlong şemsiyenin kiralanabileceğini lakin bu kiralama fiyatının fahiş olmaması ve kıyıya gelen tüketiciye dayatılmaması gerektiğini, tüketicinin böyle bir durumla müsabakası halinde şikayetçi, davacı olabileceğini belirtiyor.

MÜŞTERİLER NEDEN RAHATSIZ OLUYOR?

Anayasaya ve Kıyı Kanunu’na karşıt olarak ya yüksek fiyatlarla dar gelirli vatandaşın ya da setler, duvarlar, çitler ile kurulan barikatlarla müşterisi olmayanların kıyısı kullanmasına engel olan işletmelerin ortak münasebeti “Müşteri rahatsız oluyor.”

PEKİ MÜŞTERİ NEDEN RAHATSIZ OLUYOR?

Çekilen bu setlerin, yüksek giriş fiyatlarının toplumsalda karşılığı ne manaya geliyor? Kıyıların bir meta, rant alanı haline gelmesinin gerisinde yıllar önce İstanbul Valisi Fahrettin Gökay’ın ‘Halk denize atak etti vatandaş denize giremedi” cümlesindeki halk ve vatandaşa eklenen bir “müşteri” öznesi mi var ve bu kıyıların müşterisi kim ve nasıl oluşuyor?

PLAJ ÜCRETİ NEYİN BEDELİ?

Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Küçük plaj işletmelerine, turizm işletmelerine ödenen fiyatları düşünürken, alınan hizmetin karşılığı kadar müşterilerin sembolik uzaklık alma, kendilerini ayrıştırma motivasyonlarını da akılda tutmak gerektiğine işaret ederek “Niye bu ücreti ödemeyi göze alıyorlar, zira kendisini başkalarından ayrıştırarak toplumsal hiyerarşide üst tarafta pozisyonlandırmak istiyor, buna ihtiyaç duyuyor.

Kendini bu şekilde konumlandıran insan, kim olduğu meçhul, tırnak içinde söylüyorum, hangi etnisiteden, toplumsal sınıftan geldiği belli olmayan, o çok heterojen halktan huzursuz oluyor, onunla o müsabakayı yaşamaktan kaçınıyor. Sınıfsal olarak yakın olduklarını bildikleri beşerlerle aynı ortamda kendilerini güvende hissederler. Bu itimadı hissetmek ve bu müsabakayı yaşamamak için de bedel öderler”

“PLAJLAR, PARKLAR, MEYDANLAR, CADDELER GİBİ KAMUSAL ALANLARDIR”

Sahillerin müşterek kamusal alanlar olduğunun altını çizen Bülent Küçük, “Meydanlar, parklar, sokaklar ile plaj arasında bir fark yok, herkesin erişimine açık olan, herkesin olan dolayısıyla hiç kimsenin olan alanlar, Herkesin kendini ifade edebileceği, kullanabileceği alanlar. Herkesin ortak mülkü. Müsabaka yerleri ve müsabaka yerleri olduğu için de birbirini görme, birbirinden etkilenme, birbiriyle çatışma, mücadele etme, kesin olarak yurttaş olmayı öğrenme yerlerinden biri. Plajlar da bir meydan, bir sokak, toplanma ve toplumsallaşma alanı olarak düşünülmeli ve bu yüzden savunulmalıdır” diyor.

Kendini toplumsal hiyerarşide üstte görenler daima bir sayısal olarak çok olan için, “göçmenler ya da alt sınıf insanlar kıyılarımızı talan ediyorlar, istila ediyorlar” anlayışı ile ‘halk plajı’ nı tanım ettiklerine ve durumun bu şekilde çerçevelenmesinin sınıf ırkçılığına ve ırkçılıkta ifadesini bulduğuna işaret eden Küçük, “Durum böyle çerçevelendiği zaman içinden çıkılmaz bir duruma düşülüyor, sınıf ırkçılığı ve ırkçılıkla ifade buluyor Bir yandan bundan kaçınarak bir yandan da kamusal alan olarak plajların herkesin kullanabileceği, karşılaşabileceği kamusal yerler olması için mücadele etmek nasıl mümkün olur, bence soru bu” diyerek cevap üzerine düşünmeye davet ediyor.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

İYİ PARTİ’den İstifa Eden Koray Aydın’dan ‘Yeni Parti Kuracağı’ İddialarına Karşılık

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.