32,6991$% -0.17
35,1541€% 0.18
2.442,09%-0,32
3.966,00%-1,20
15.877,00%-1,29
2.321,03%-0,23
10.289,00%-3,37
BEĞENDİM
1- HER OMURGA EĞRİLİĞİ SKOLYOZ MUDUR?
Ergenlik Çağı İdiopatik Skolyoz teşhisinin konulabilmesi için tabibin yaptığı fiziki muayenede hiçbir sendromik bulgunun olmaması gerekiyor. Ayrıca nörolojik veya kaslara ait bir sorun bulunmayan, radyodiagnostik tetkiklerde (X-ray, MRI, BT) skolyoz dışında hastanın kemiksel veya sinir sistemine ait sorun tespit edilmemesi de çok önemli. Tüm bu nedenler dışlandıktan sonra omurgada 3 boyutlu deformasyon görülmesi ve bu deformasyonun da tek, çift ya da üçlü eğrilikler şeklinde oluşması gerekiyor.
2- GÖRÜLME SIKLIĞI ERKEK VE KIZ ÇOCUKLARINDA FARKLILIK GÖSTERİYOR MU?
Kız çocuklarında skolyozun görülme oranının erkeklere göre daha yüksek olduğunu belirten Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ufuk Aydınlı, Türkiye’de 2015-2022 yılları arasında Dr. Necdet Sağlam ve arkadaşları tarafından yapılan bir araştırmaya dikkat çekerek şunları söylüyor: “Bu araştırmada, Ergenlik Çağı İdiopatik (nedeni bilinmeyen) Skolyoz (AIS) görülme sıklığının ortalama 100.000’de 129 olduğu gösterilmiştir. Kız çocuklarda görülme sıklığı erkeklerden 1.5 kat fazladır. Bu süre boyunca 10.311 kişiye skolyoz ameliyatı yapılmıştır. Bu da toplam skolyoz tanısı konan kişilerin yüzde 3.8’inin cerrahi müdahale ihtiyacı olduğunu göstermektedir.”
3- AIS, KIZ VE ERKEK ÇOCUKLARDA FARKLI MI İLERLER?
AIS görülme yaşının çoklukla 10-16 yaş arasındaki dönem olduğunu belirten Prof. Dr. Aydınlı, bu genellemeyi bozan hastalar olduğuna lakin bu durumun son derece nadir görüldüğüne dikkat çekiyor. Erkek ve kız çocuklarında AIS görülme sıklığının skolyozun derecesine göre değiştiğini belirten Prof. Dr. Ufuk Aydınlı, “Düşük dereceli skolyozun kızlarda görülme sıklığı, erkeklere göre 2-3 katına çıkıyor. Öte yandan erkek çocuklarda, skolyoz daha yavaş ilerler. Bu nedenle erkeklerde düşük dereceli skolyozların tanısı da konulamamaktadır. Bir başka dikkat çeken bilgi ise, kızlarda cerrahi gerektiren derecelerin, erkeklere göre 7-8 kat daha fazla görülmesidir. Fakat bunun tam olarak nedeni de bilinmemektedir” diye konuşuyor.
4- İLERLEDİĞİNDE HANGİ HASTALIKLARA YOL AÇAR?
Omurganın orta sınırının bozulması sonucu vücut simetrisi etkileniyor. Böylelikle omuz düzey farkı, bel oyuklarında değişiklik, göğüs kafesinin deformasyonu gözle görülür hale geliyor. Hem sırt hem de bel eğriliği olan bireylerde simetri dengelendiği için skolyozun geç fark edilebileceğine dikkat çeken Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ufuk Aydınlı şu bilgileri aktarıyor: “Özellikle 4-8 yaş arası olan erken idiopatik skolyozlarda akciğer doku gelişimi nedeniyle eğriliğin mümkün olduğunca düşük derecelerde tutulması gerekir. AIS ve erken idiopatik skolyozlarda akciğer kapasitesi etkileniyor. Eğriliğin 70 dereceyi geçmesiyle kalp ve akciğer hastalıkları gelişebiliyor.”
5- AIS, SIRF ESTETİK BİR SORUN MUDUR?
AIS, başlangıçta yani eğrilik daha azken estetik bir sorun gibi algılanabiliyor. Fakat eğriliğin hızla ilerlemesi, bu yaş grubunda ameliyat seçeneğini gündeme getiriyor. Ergenlik çağında 40 ve üstü derecelerdeki eğrilikler düzeltilmediğinde büyüme tamamlanmış olsa bile, yetişkinlik döneminde hastanın skolyoz derecesinde mekanik nedenlerle artış görülebiliyor. Eğrilikteki bu artış, zamanla kemik ve eklem deformasyonları yaratıyor ve kişi, sırt, bel ve basen ağrıları çekmeye başlıyor. Hastanın yaşam kalitesini bozan bu duruma karşı ameliyat, önemli bir tedavi seçeneği haline geliyor.
6- KORSE İLE TEDAVİ MÜMKÜN MÜ?
AIS’nin erken teşhisi yani 20 derece ve üstü olan hastalara ameliyat dışında önerilen seçenek korse oluyor. Prof. Dr. Aydınlı “Ergenlik dönemine girmemiş ve ilerleyici nitelikte AIS tespit edilmiş hastalarda, kişinin eğriliğine uygun korseler kullanılabilir. Lakin korse kullanımı uzun müddetli olmalıdır. Gün içinde 23 saat kullanılması önerilir. Bazı hastalar için gün içinde bu kadar uzun süre korse kullanmak, onları negatif etkileyebilir. O nedenle çocuğun korseye uyum sağlaması için aile ve etrafı tarafından desteklenmesi gerekir” diyor.
7- SPESİFİK ANTRENMAN, PİLATES VE YOGA NE KADAR FAYDALI?
Egzersiz, pilates ve yoganın AIS tedavisinde yararı var mı? sorusunu yanıtlayan Prof. Dr. Aydınlı, bu mevzudaki araştırmaların skolyozun durması ya da geriletilmesinde umut veren sonuçları olmadığına dikkat çekerek şu bilgileri veriyor: “Pozitif bilim açısından bakıldığında spesifik idmanlar, pilates ve yoganın yararlı olduğu ve skolyozun durmasını veya geriletilmesini sağladığı konusunda son yayınlanan uluslararası mecmuada hiçbir umut verici veri yoktur. Bununla birlikte ülkemizde de bu formüller skolyoz tedavisinde yer almaktadır. Bana göre antrenman yapmanın kimseye bir ziyanı yoktur; kas gelişimini dayanaklar. Lakin skolyozun antrenmanla kalıcı olarak düzelebilmesi bu konuda yapılan bütün çalışmalara karşıttır. Schroth skolyoz idmanların yepyeni web sayfasında dahi bu idmanların 30 derece altındaki skolyozlara uygulanması ve en fazla 5 derece düzelme elde edileceği yazmaktadır.”
8- AMELİYAT NASIL YAPILIYOR?
AIS tedavisinde önemli bir yeri olan ameliyat vaktini, eğriliğin açısı belirliyor. AIS, cerrahi usullerle tam olarak tedavi edilebiliyor. Cerrahi tedavi çoğunlukla sırt ve bel bölgesinde açık cerrahi ile omurgalara vidalar koyularak yapılıyor. Omurga ameliyatlarında hudutların korunması için nöromonitörizasyon yolunun de kullanıldığını belirten Prof. Dr. Aydınlı, şu bilgileri veriyor: “Nöromonitör, nörolojik komplikasyon olmaması için geliştirilen bir usuldür. Cerraha ameliyat sırasında hudutların korunması için bilgi verilir. Ameliyat süresi, 2-4 saat arasında değişir. Hastanın uyutulması, uyandırılması ve odasına dönmesi için gereken toplam süre yaklaşık 6 saati alabilir.”
9- AMELİYAT YÖNTEMİ NEYE GÖRE SEÇİLİYOR?
Skolyoz ameliyatlarının anterior denilen usulle, göğüs kafesi ve karın yan bölgesinden girilmesiyle de yapılabileceğini belirten Prof. Dr. Aydınlı bu formülle bazı hastalarda daha az omurganın ameliyat edildiğine dikkat çekiyor ve şunları söylüyor: “Ameliyat yöntemi hastanın en çok fayda sağlayacağı formülle yapılır. Son 5-6 yılda tekrar öne çıkan ve halk arasında ‘ipli skolyoz’ olarak da bilinen prosedür, her hasta için uygun değildir. Bazı hastalarda tekrarlayan ameliyatlar yerine tek bir ipli sistem ameliyatının yapılması, hastanın meselesine çözüm olabilir.”
10- AMELİYAT SONRASI HASTA NE ZAMAN NORMAL HAYATA DÖNEBİLİR?
Hastanın ameliyat sonrası birinci günde oturtulup, ayağa kaldırıldığını belirten Prof. Dr. Aydınlı, “Hasta, ameliyat sonrası hastanede 3-4 gece kalır. Taburculuk sonrası hasta 3-4 hafta günlük aktivitelerini yapabilir. Birinci aydan sonra yüzme, üçüncü aydan sonra tek başına yapılabilen sporlar, 9-12 ay sonra ise takım sporları yapabilir” bilgisini veriyor.
Hersekzade Ahmet Paşa Cami Onarımında Gereken Son Parça Bulundu
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.