DOLAR

33,9008$% 0.03

EURO

37,6352% -0.04

GRAM ALTIN

2.809,88%0,81

ÇEYREK ALTIN

4.610,00%0,88

TAM ALTIN

18.383,00%0,88

ONS

2.577,74%0,76

BİST100

9.685,49%1,73

Akşam Vakti a 19:20
Bursa AZ BULUTLU 21°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 33,9008

EURO 37,6352

ALTIN 2.809,88

BİST 100 9.685,49

Akşam 19:20

21°

Knockemstiff’e Güzel Geldiniz!

ad826x90

1954’te Amerika’da doğan yazar Donald Ray Pollock’un Türkçeye çevrilen ilk kitabı ‘Düş Yakamdan Şeytan’ 2020’de basıldı. Kitabı okumayanlar, hiç yoksa aynı yıl Netflix’te yayınlanan, başrollerinde Bill Skarsgård, Tom Holland ve Robert Pattinson oynadığı ‘The Devil All The Time’ uyarlamasını izlemiştir sanıyorum.

İthaki Yayınları geçtiğimiz günlerde Pollock’un hikayelerini de Türkçeye çevirdi. ‘Knockemstiff’ isimli bu kitabın en az ‘Düş Yakamdan Şeytan’ kadar sert ve savlı olduğunu başlarken söylemek gerek.

BİR CEHENNEMDEN FAZLASI

18 hikayeden oluşan ‘Knockemstiff’, aslında Ohio’ya bağlı bir kasabanın ismidir. Hikayelerin hepsi burada geçer. Kitaptaki karakterlerden biri olan Hank, yere sermek anlamına gelen Knockemstiff’in isminin, kilisenin önünde bir erkek için kavgaya tutuşan iki bayandan çıktığını söyler. Bu ona da saçma gelir ama Hank’in eski tüfeklerden duyduğu hikaye budur.

Kitaptaki hikayeleri okumak bir yanıyla kolay, bir yanıyla zordur. Kolaydır zira Pollock’un yağ gibi kayan bir üslubu vardır. Hikayeleri çok kısa değildir, ortalama 10 sayfadır, yani Pollock az sözle çok şey anlatayım diye uğraşanlardan biri değildir. Hikayelerin zor yanıysa anlatılan karakterlerde, olaylarda, yerlerde ve bir bütün olarak Knockemstiff kasabasında batındır.

Peki nasıl bir kasabadır burası?

İşi olmayanın uğramadığı, uğramadığı da kelime mi, bilmediği bir yerdir. Bir barı, bir kilisesi, bir akaryakıt istasyonu bulunan, nüfusu az, hayali az, memnunluğu az bir yerdir; buna karşın şiddeti, nefreti ve berbatlığı alabildiğine çoktur. Ancak bu şiddet ve kötülük dışarıda olan bizler için çok ilginç ve kulak verilesi bir durumdur. Oradakiler içinse ziyadesiyle sıradan, günlük hayata içkin doğal bir şeydir; olması değil, olmaması garipsenir.

Hal böyle olunca okuduğumuz kitap daha ilk sayfalarından itibaren farkını ortaya koyar. Gerçek Hayat isimli ilk hikayede otomobilli sinemaya giden bir aile görürüz. Şişeden içki içmeyi ayyaşlık saydığı ve bardak olmadığı için otomobilin küllüğünden viski içen bir baba, artta duran çocuğuna sadece uslu diye kız muamelesi yapar ama erkekler tuvaletinde başlayan bir kavgaya çocuğunun katıldığını da görünce keyfi yerine gelir. Çocuksa gece yatağına yattığında elindeki kanları yalamaya başlar.

Ancak bu Pollock’un evrenindeki şiddeti özetlemeye yetmez. Dinamit Çukurunda askerden kaçan Jake isimli bir karakterin, dağın kuytu bir yerinde seks yapan ağabeyle kardeşi önce dikizlediğini, sonra da öldürdüğünü okuruz. Üstelik bu ne Jake için ne ölü kardeşlerin ailesi için ne de Knockemstiff için harika bir şeydir. Jake cesetleri saklar, kimse de onları yeteri kadar aramaz zati.

Saçın Kaderindeyse Daniel isimli 14 yaşında bir çocuk, kız kardeşinin oyuncak bebeğiyle ilişkiye girerken babasına yakalanır. Babası da ceza olarak onun yeni yeni uzatmaya başladığı saçlarını keser. Halbuki Daniel saçlarını omuzlarına kadar uzatmak istemektedir. Babasının bu halinden dolayı bir gün evden kaçar ve yolda bir kamyona biner. Kamyoncunun Daniel’ı mutlu etmek için ona verdiği peruk ise değişik şeylere sebep olur.

Örnekleri çoğaltmak mümkün. Ancak neresinden bakarsak bakalım Knockemstiff tam manasıyla bir cehennemdir.

KASABADAN BİR TÜRLÜ ÇIKAMAYAN KARAKTERLER

Pollock, hikayelerinin başkarakterlerini genelde gençler ortasından seçer. Bu gençlerin bazıları zorbalardan oluşur, kimileriyse daha da zorbalardan, diğer bir deyişle; günahsızlar da geleceğin zorbaları olduklarını bize bir şekilde gösterirler. Karakterlerin bir kısmı Knockemstiff’i terk edip kendine yeni bir hayat kurma sevdasına kapılır. Örneğin üstte bahsettiğimiz Daniel, istediği yeni hayatın tam olarak ne olduğunu bilmeden o kamyona biner. Haplar isimli hikayede Bobby ve Frankie, kasabada yaşayan Wanda isimli bir barmaidin evini soyup, bütün içkileri ve uyuşturucuları alıp California’ya doğru yola çıkarlar. Önlerinde özgürlükten başka bir şey yoktur. Yolda uyuşturucu karşılığında ilk kez seks yaparlar, daima içer ve eğlenirler, sonra kendilerini yine Knockemstiff yakınlarında bulurlar. Schott Köprüsündeyse dedesinden kalan 2 bin dolarla başka bir yere yerleşip kravatlı bir banka çalışanı olmak isteyen Todd’un bir türlü kasabadan gidemediğini görürüz. Başına çok kötü şeyler gelse de gidemez. Bütün bunlar Luis Buñuel’in 1962’de çektiği El Ángel Exterminador sinemasını akla getirir. Hatırlarsınız; orada da bir grup burjuva lüks bir evden çıkmayı bir türlü beceremez. Pollock’un böyle bir göndermesi yoktur elbette ama karakterlerin Knockemstiff’le kurdukları ilişki neredeyse buna benzeridir.

Knockemstiff, Donald Ray Pollock, Tercüman: Avi Pardo, 200 syf., İthaki Yayınları, 2024.

Beri yandan; bazı karakterlerin dışarı çıkabildiklerini, hatta yaptıkları şeyde başarılı olduklarını da görürüz. Örneğin Balık Kroket isimli hikayede Del ve Randy Florida’ya masraflar. Bir vücut geliştirme atleti olan Randy önemli yarışlar kazanır, kendi çapında meşhur olur ama kaslarını korumak ve kütlesini arttırmak için çok fazla steroid kullandığı için kalp büyümesinden dolayı genç yaşta hastaneye düşer. Üstelik, ölümü beklemeyi kendine yediremez, sigara ateşiyle kapağına çıktığı bir spor mecmuasını tutuşturur ve kendini ateşe verir. Disiplin isimli hikayede, Ohio Vücut Geliştirme Şampiyonası’na hazırlanan Sammy’nin, daha büyük bir yarış olarak kabul ettiği kasabadaki gövde gösterisi ise onun soğuktan ölmesine sebep olur.

Diğer bir deyişle; güya karakterler bu lanetli kasabadan çıkmak istedikleri için cezalandırılırlar. Bu, karakterlerin iyi-kötü, zalim-mazlum vs. olmasının ötesinden bir durumdur. Çünkü Dinamit Çukurunda Jake iki kardeşi öldürmesine, kendisini yakalamaya gelen askerleri haklamasına karşın hayatına devam eder, çünkü o askere gitmemiş, yani kasabadan çıkmayı aç kalma değeri reddetmiş biridir.

KNOCKEMSTİFF’TE PİRÜPAK BİR SEVGİ OLAMAZ

Peki ya sevgi?

Hiç mi sevgi, hürmet yoktur Knockemstiff’te?

Elbette vardır, vardır ama nasıl bir sevgidir bu?

Lard isimli hikayede, uslu olduğu için yine kız gibi görülen Duane’yi görürüz. Duane’nin babasının arkadaşları onu Geraldine isimli bir kızla birlikte olmaya götürürler ama Duane o işi yapmadan oradan kaçar. Babası laf etmesin diye de boynunu morartır ve yanına kız kardeşinin külotunu alır. Ancak iş bu noktadan sonra farklı bir yere evrilir, çünkü Duane eve giderken Lard’ın yanına uğrar. Şişman bir çocuk olan ve Nancy Sinatra’ya aşık olduğu için onun albümüyle gezen Lard, Porter ve Wimpy ile takılmaktadır. Duane içeri girdiğinde sohbet bir anda sekse gelir ve Duane boynundaki morlukları, cebindeki külotu göstererek kendine hayali bir sevgili uydurur. Ancak bu hayali sevgili bile Knockemstiff’te pirüpak olamaz. Wimpy, kuzeninin bu kızla takıldığını ve kızın vajinasının çok kötü koktuğunu söylediğinde, Duane gerçek olmak adına onu tasdik etmek zorunda kalır. Böylelikle hikayedeki tek gerçek sevgili plak fotoğrafındaki Sinatra olur.

Fotoğrafın hayattan daha gerçek olarak görüldüğü bir diğer öyküyse kitapla aynı ismi taşıyan Knockemstifftir. Hank isimli tezgahtar, içten içe sevdiği Tina’nın Boo ile bir arada Teksas’a gideceğini öğrendiğinden beri tatsızdır. Bir gün kasabaya fotoğrafçı bir çift gelir. Kadın Hank’in fotoğrafını çekerken ansızın Tina da kadraja girer. Hank, bu fotoğrafı sadece gündüzleri dükkana asar, geceleriyse kaldırır.

YERELDEN EVRENSELE

Kitaptaki hikayelerin hepsi Knockemstiff’te geçmektedir, demiştik. Bu da aynı karakterleri, yerleri ve olayları farklı hikayelerde görmemize sebep olur. Örneğin Dinamit Çukurunun başkarakteri Jake, Knockemstiffte dükkana uğrayan biridir sadece. Gerçek Hayatta tuvaletteki kavgaya karışıp elindeki kanları yalayan Booby’nin büyüklüğünü Haplarda görürüz. Lardda kasabalıların istismar ettiği Geraldine’in evlenip çoluğa çocuğa karıştığını Saldırganlar hikayesinde görürüz. Yaşanan onca olaydan sonra gece yarısı bir kahvecide yaşlı bayanlarla flört eden Jimmy’yi Bactinede okuruz ve hikaye orada biter. Birkaç hikaye sonra Yağmurlu Pazarlara geldiğimizdeyse Bactinein öncesini ve devamını, yaşlı kadınların bakışından görürüz.

Buna benzer daha pek çok iştirakten söz etmek mümkündür. Pollock bölgeyi iyi tanır ve ne yaptığını bilerek ilerler. Hatta okurların aklı karışmasın diye kitabın başına kasabanın bir de haritasını verir ve kimin evinin nerede olduğunu o haritada tek tek belirtir.

Pollock, Knockemstiff’te doğup büyüdüğü için kasabayı da kasabalıyı da hakkıyla anlatır. Evet, 1954’te doğar ve 1973’ten 2005’e kadar oradaki fabrikalarda çalışır. Edebiyata merak salması, bir şeyler anlatmak istemesiyse emekliliğinden sonra başlar. Pollock da bu hevesle Ohio Eyalet Üniversitesi’ne kaydolur. 2008’de ilk kitap olarak işte bu ‘Knockemstiff’i yayınlar ve bu kitapla PEN/Robert W. Bingham Ödülü’ne layık görülür.

Ne enteresan bir yolculuk değil mi?

‘Knockemstiff’ sert bir kitaptır. Her istikametiyle serttir. Ancak bu hikayeleri de, Pollock’u da kasabaya sıkışmış bir edebiyat olarak görmek kusurlu olur. Çünkü dikkatli şekilde okursanız Pollock’un karakterlerinin, onların başından geçen olayların bir benzerini de Kemal Tahir’in kitaplarında bulabilirsiniz.

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Bu Dünya Hepimize Küçük Birer Oda Aslında

HIZLI YORUM YAP