Koç Üniversitesi’nden Ekonomist Demiralp Asgari Ücret Zammı Gündemini Yorumladı: Enflasyonun Sebebi Ücret Artışı Mı?

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Temmuz ayı yaklaşırken asgari ücretle geçinen yurttaş iktidardan ara zam düzenlemesi bekliyordu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in izlediği kemer sıkma siyasetlerini öne süren iktidar, aylardır ara zam düzenlemesi yapılmayacağına dair sinyaller vermişti.   

Son olarak AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, açıklamalarda bulundu. Dağ, “Temmuz ayında asgari ücretle ilgili bir sürecin olmayacağını söyleyebilirim” dedi.

Konuya dair Cumhuriyet TV’de değerlendirmelerde bulunan Koç Üniversitesi-TÜSİAD Ekonomik Araştırma Forumu Yöneticisi, Ekonomist Selva Demiralp enflasyonu düşürmede alınacak ilk tedbirin gerçek gelirleri düşürmek olmaması gerektiğine vurgu yaptı.

“ENFLASYONLA MÜCADELE BEDELİ ADİL DAĞILMALI”

Enflasyonun yüksek gelirli kümelerin tasarrufunu azalttığını, alt gelirli kümelerin ise günlük harcamalarını yapmalarını dahi zorlaştırdığını vurgulayan Demiralp, “Merkez Bankası’nın attığı önemli sıkılaştırma adımlarına rağmen hala çok yüksek bir enflasyon var. Fiyatların arttığı ve alım gücünün düştüğü ortamda gerçek alım gücünü düşürerek enflasyonla mücadele edilmemeli. Enflasyonla çabanın bedeli adil dağıtılmalı. Enflasyondan zati en fazla sabit gelirliler etkilendi zira maaşlarının çok büyük bir kısmını günlük ihtiyaçlarını karşılamak için harcıyorlar” dedi.

“VERGİ ÜST BÖLÜMLERE YAYILMALI”

Eylül 2021’den bu yana alım gücünde önemli bir düşüş yaşandığını aktaran Demiralp enflasyonla çabanın çeşitli yolları olduğundan söz etti. Yüksek faiz siyasetinin maliye siyaseti ile desteklenmesini doğru bulduğunu ifade eden Demiralp, maliye siyaseti uygularken ilk tercihin asgari ücrete zam yapmayarak gerçek alım gücünü düşürmek olmasını ise yanlış bulduğunu söyledi.

En azından alım gücü kaybına denk olacak bir oranda artış yapılması gerektiğini vurgulayan Demiralp, “Kamuda tasarruf faal bir politika haline getirilmeli. Şu an gündemde olan vergi ıslahatına bakalım, Türkiye’de şu an düşük gelirli ve orta gelirli üzerinde önemli bir vergi var. Bu vergi üst bölümlere yayılmalı, talebi de üstten aşağı çekersiniz ve Merkez Bankası keskin faiz artışlarına devam etmek zorunda kalmaz” ifadelerini kullandı.

ÜCRET ARTIŞI ENFLASYON NEDENİ Mİ? 

Enflasyon ile ücret artışları arasında iki yönlü bir nedensellik bulunduğunu söyleyen Demiralp, “Ücretler maliyetleri ve harcamaları arttırdığı için enflasyon artar. Burası doğru lakin temel nedensellik enflasyondan fiyatlara sarfiyat. Zira ücret artışına neden olan ilk olarak yüksek enflasyondur. Toplam maliyetinizin sadece bir kısmı fiyatlardan gelir. Fiyatlardan enflasyona olan nedensellik düşük” dedi.

Demiralp, “En zalim olarak bilinen IMF’nin çalışmalarına bakalım” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“IMF de bu nedensellikten söz eder lakin çözüm önerisi ücret arttırmamak değildir. Merkez Bankası’nın kredibilitesini arttırarak beklentinin durdurulması öneriliyor. Yurttaşlar yıl sonu enflasyon kestirimine inandığında fiyatlama davranışına yansıyor ve fiyatlardan enflasyona giden nedensellik azalıyor. Ya da yapısal ıslahatlar ile üretimin katma değeri arttırılabilir.”

“EN AZ YÜZDE 25 OLMALI” 

Ücretleri enflasyona ezdirmenin mücadele yolu olmadığının altını çizen Demiralp, asgari ücretin açlık sınırı altında kaldığını anımsattı.

Demiralp, “Enflasyon yılbaşından bu yana hiçbir ayda yüzde 3’ün altına inmedi. Altı aylık devirde yaklaşık yüzde 25’lik bir enflasyon söz konusu. Sadece enflasyon kadar bir ayarlama yapılsa bile en az yüzde 25 ücret artışı yapılmalıdır” diye konuştu.