32,6501$% -0.1
35,4693€% 0
2.507,01%-0,16
4.062,00%1,15
16.274,00%1,16
2.388,16%-0,12
10.851,78%-0,19
Euro 2024’e korkunç ama mutlu bir macerayla başladık. Montella’nın, evvelki Şampiyona’da başımıza gelenleri bir yere not ettiğini, tedbiri elden bırakmadığını gördük. Doğrusu, Milli Grup da o kötü anıları tekrar yaşamak istemiyordu. Esasen yeni oyuncuların varlığı, bu türlü bir tehlikeyi önlemekteydi.
Sahaya çıkan on teğe bakacak olursak… Arda ile başlayınca Montella’nın tercihlerinin hepsinin de doğru olduğuna dair ortak bir kanı oluşmuştu adeta. Lakin oyun başladıktan sonra görüldü ki alana çıkan on birde İtalyanların ”punta” dediği klasik bir dokuz numaramız yoktu. Olsun, futbol bu türlü de oynanabilirdi. Anlayışlı olmaya çalıştık. Hele orta alandan topu kapıp yeniden set oyununa döndükçe Milli Takım’da motorların ısınmakta olduğunu gördük.
Oyun doğru oynanıyordu. Rakip ceza alanına umduğumuzun üzerinde kalabalık oyuncuyla girişimiz umut vericiydi. Duran toplar ve beklediğimiz kornerler de geliyordu. Ne var ki rakip ceza alanına doldurulan, oraya ortalanan toplar daima rakip savunmalar tarafından kesiliyordu. Yine de sabırla bekledik. İşte dakika 25… Ceza alanında onca adamla karambolden bir türlü çıkarıp kaleye sokamadığımız top yine Gürcü defansı tarafından ceza alanı dışına atılınca orada bekleyen Mert Müldür’ün güç, öfke ve ihtiras dolu vuruşuyla bize ilk golü getirdi. Buna ilk gol dedim, inandım ki gerisi gelecekti. Ortada şu notu da unutmayalım: Montella sağ kanatta oynayan Arda’yı ortaya çekip Barış Alper Yılmaz’ı oraya gönderdi… Verimli oyun devam ediyordu… Ne var ki 32’de Mikautadze ceza alanımızın önünde set oluşturan Gürcistan’ın yakaladığı fırsatı gole çeviriverdi.
İkinci yarıda sette ısrar ederken, rakip Gürcistan’ın geçişlerle yakaladığı fırsatlarda oyuncularımızın telaşla geriye koşup yorulduklarına şahit olduk. Daha da can sıkan durum, savunmada toplanmanın, yerleşmenin ve adam paylaşımının istediğimiz gibi olmamasıydı.
Yine de set oluşturarak önde basmada ısrar etti çocuklar. Bu oyun da Arda ve Hakan’ın daha da aktiflik kazandığı, korner, duran top da üreten bir anlayışı sergiliyordu. Lakin Gürcülerin geçiş ısrarı da zorluk çıkarıyordu. Bu oyun, savunmada sıkıntı yaratırken bizimkilerin de ısrarlı gol arayışına yol açtı. 65’de Arda’nın soluyla ceza alanı dışından yaptığı olağanüstü vuruş tıpkı Samsun’da Galler’e attığı gol gibi Gürcülerin de hatırını sormaya yetti.
Madem hatır sorduk, çok öfkeli ve kararlı olduklarını da söyleyelim. Hakçası, ısrarla gol aradılar. İkinci golümüzden sonra öylesine tehlikeli geçişler yaptılar ki baktık, 10 oyuncumuz da kendi yarı alanımızda rakiplerini kovalamaya çalışıyordu.
Montella, sıkıntılı oyuna müdahale etti: 79’da Arda ile Yusuf Yazıcı, Kaan’la Merih Demiral yer değiştirdi. Mert Müldür – Zeki Çelik, değişikliği, sonrasında Kerem’in, Salih’in de oyuna katılışı… Hepsi de maçı onur sorunu yaparak oynadı, mücadele etti. Hele 90+6’da üst üste kazandıkları iki kornerin aşkına kaleci Mamardashvili de gole (!) koşunca… Bizimkiler kaptıkları topla boş kaleye çılgınlar gibi koşup umulmadık bir sonuç yazdılar. Bravo Kerem… İyi yazdın skoru!
Uykuyla İlgili Yaz Gerçekleri
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.